Rabbilalemine, evrensel ilkelere, güzel olana uymak, barış içinde olmak, İslam olmaktır.
Dünyanın en "fakir" devlet adamı olan Uruguay Cumhurbaşkanı Jose Mujıca şöyle diyor:
“Ben insanların geceleri yatacak bir saçak altı bile bulamadıkları bir dünyada, başkalarının 500 metrekarelik malikanelerde yaşamasını anlamıyorum. Evsizler için ev, suyu olmayanlar için su lazım, ekmek lazım. Sen böyle bir dünyada özel uçağım olsun, oraya buraya gideyim diyorsun. Eğer herkes daha fazlasını isterse, bir gün kimseye bir şey kalmayacak.
Eski ruhani tanrımızı kendi ellerimizle kurban ettik ve artık market alışveriş tanrısının tapınağındayız. Bu yeni tanrı; ekonomimizi, politikamızı, alışkanlıklarımızı, yaşamlarımızı düzenliyor ve bizlere faiz oranları ve kredi kartları ile mutluluğun yeni adresini veriyor. Öyle anlaşılıyor ki bizler, yalnız tüketme için yaratılıyoruz ve artık tüketemediğimiz zaman derin hayal kırıklığına uğrayarak kendimizi yok ediyoruz.”
“Bana fakir denmesi yanlış, ben tutumlu bir insanım.
Asıl fakirler sürekli yaşamdan talepleri olan ve elde ettikleriyle yetinmeyen insanlardır.
Ben elimde hafif bir bavulla dolaşıyorum. Bu bana istediğim yaşamı sürdürmek için yeterli zamanı veriyor. Asıl özgürlük yaşamak için kazandığın zamandır.”
Bu bir özgürlük meselesi. Çok fazla mülke sahip değilseniz kendinizi hayatınız boyunca köle gibi çalışmak zorunda hissetmezsiniz ve böylece kendiniz için çok daha fazla zamanınız olur.”
**
Mujica'nın ve 12 bin dolara denk gelen aylık maaşının yüzde 90’ını bağışlaması, "dünyanın en yoksul devlet başkanı" olarak nitelenmesine neden oldu. Mujica bağışlarını, yoksulların ve küçük girişimcilerin faydalanabileceği kurumlara yapıyor. Bağışlardan sonra elinde kalan maaşı, Uruguay’daki aylık ortalama maaş olan 775 dolara denk düşüyor. O dönemde 1800 dolar olan mal varlığı, Volkswagen’in 1987 model bir Beetle modeliyle eş değerdedir.
Uruguay devletinin liderlerine tahsis ettiği lüks konutta yaşamaktan kaçınmış, toprak bir yoldan ulaşılabilen kohne çiftlik evinde kalmayıve yalın yaşam tarzı tercih etmiş, karısıyla birlikte işlerini kendileri görüyor, tarlada çalışıyor, çiçek yetiştiriyorlar. Evin dışında çamaşır kurutuluyor. Evin suyu bahçede etrafını otlarla kaplı bir kuyudan geliyor. Güvenliği sadece iki polis memuru ve üç bacaklı Manuela adlı köpek sağlıyor.
ŞİMDİ DÜŞÜNÜN!
Sadece düşünün, sorgulayın, ders çıkartın, ibret alın.
Kim hayır ve fedakarlık yapıyor.
Kim alemi güzelleştirmek için yaşam sürüyor.
Kim hizmet için iktidara gelmiş.
Kim kendi, etrafıyla doğayla ve insanlıkla barışık.
Kim halkının vasati, ortalamasına göre yaşam sürüyor.
Kim komşusu açken tok uyumuyor,
Daha nice sorular…
Önce aynaya bakalım,
Sonra uğruna methiyeler düzdüklerimize.
Peşinden koştuklarımıza.
Seçtiklerimize veya adaylarımıza.
Rabbilalemine uymak İslam olmaktır.
Muhabbetle
Dünyanın en "fakir" devlet adamı olan Uruguay Cumhurbaşkanı Jose Mujıca şöyle diyor:
“Ben insanların geceleri yatacak bir saçak altı bile bulamadıkları bir dünyada, başkalarının 500 metrekarelik malikanelerde yaşamasını anlamıyorum. Evsizler için ev, suyu olmayanlar için su lazım, ekmek lazım. Sen böyle bir dünyada özel uçağım olsun, oraya buraya gideyim diyorsun. Eğer herkes daha fazlasını isterse, bir gün kimseye bir şey kalmayacak.
Eski ruhani tanrımızı kendi ellerimizle kurban ettik ve artık market alışveriş tanrısının tapınağındayız. Bu yeni tanrı; ekonomimizi, politikamızı, alışkanlıklarımızı, yaşamlarımızı düzenliyor ve bizlere faiz oranları ve kredi kartları ile mutluluğun yeni adresini veriyor. Öyle anlaşılıyor ki bizler, yalnız tüketme için yaratılıyoruz ve artık tüketemediğimiz zaman derin hayal kırıklığına uğrayarak kendimizi yok ediyoruz.”
“Bana fakir denmesi yanlış, ben tutumlu bir insanım.
Asıl fakirler sürekli yaşamdan talepleri olan ve elde ettikleriyle yetinmeyen insanlardır.
Ben elimde hafif bir bavulla dolaşıyorum. Bu bana istediğim yaşamı sürdürmek için yeterli zamanı veriyor. Asıl özgürlük yaşamak için kazandığın zamandır.”
Bu bir özgürlük meselesi. Çok fazla mülke sahip değilseniz kendinizi hayatınız boyunca köle gibi çalışmak zorunda hissetmezsiniz ve böylece kendiniz için çok daha fazla zamanınız olur.”
**
Mujica'nın ve 12 bin dolara denk gelen aylık maaşının yüzde 90’ını bağışlaması, "dünyanın en yoksul devlet başkanı" olarak nitelenmesine neden oldu. Mujica bağışlarını, yoksulların ve küçük girişimcilerin faydalanabileceği kurumlara yapıyor. Bağışlardan sonra elinde kalan maaşı, Uruguay’daki aylık ortalama maaş olan 775 dolara denk düşüyor. O dönemde 1800 dolar olan mal varlığı, Volkswagen’in 1987 model bir Beetle modeliyle eş değerdedir.
Uruguay devletinin liderlerine tahsis ettiği lüks konutta yaşamaktan kaçınmış, toprak bir yoldan ulaşılabilen kohne çiftlik evinde kalmayıve yalın yaşam tarzı tercih etmiş, karısıyla birlikte işlerini kendileri görüyor, tarlada çalışıyor, çiçek yetiştiriyorlar. Evin dışında çamaşır kurutuluyor. Evin suyu bahçede etrafını otlarla kaplı bir kuyudan geliyor. Güvenliği sadece iki polis memuru ve üç bacaklı Manuela adlı köpek sağlıyor.
ŞİMDİ DÜŞÜNÜN!
Sadece düşünün, sorgulayın, ders çıkartın, ibret alın.
Kim hayır ve fedakarlık yapıyor.
Kim alemi güzelleştirmek için yaşam sürüyor.
Kim hizmet için iktidara gelmiş.
Kim kendi, etrafıyla doğayla ve insanlıkla barışık.
Kim halkının vasati, ortalamasına göre yaşam sürüyor.
Kim komşusu açken tok uyumuyor,
Daha nice sorular…
Önce aynaya bakalım,
Sonra uğruna methiyeler düzdüklerimize.
Peşinden koştuklarımıza.
Seçtiklerimize veya adaylarımıza.
Rabbilalemine uymak İslam olmaktır.
Muhabbetle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder