8 Eylül 2015 Salı

ASLA ÜMİDİNİZİ YİTİRMEYİN ve DAİMA ÜMİTVAR OLUN

 ASLA ÜMİDİNİZİ YİTİRMEYİN ve DAİMA ÜMİTVAR OLUN 

 Bir insan malını, mülkünü işini vs kaybedebilir, bu çok önemlidir, üzücüdür.

Ancak, düşünme ve sorgulama yeteneğini, özünü, iç güvenini yitirir veya kaybederse, her şeyini kaybetmiştir. Vahim bir durumdur.

ÜMİDİNİ YİTİRMEK ise, Yaşayan Ölü olmaktır.

Asla ümidinizi yitirmeyin.

Zira, Kainattaki her ayet güzel düşünenin güzel görmesini sağlayarak hatta, her yeni gün bile olumsuz gibi görünen her olayda krizde yeni fırsatlar, yepyeni imkanlar sunarak ümitvar olunmasını anlatır.

Bakmak görmek farkı önemlidir. Her unsurda olumlu ve olumsuz boyutlar da olabilir. Lakin, güzele meftun olan, ÜMİTVAR yaklaşanlar; güzel bakar, güzel görür, güzel düşünür, güzel davranır ve güzel paylaşır…

YUSUF güzel görme, güzel düşünme ve yorumlamanın adıdır, melekesidir. Bu nedenle, Kainattaki her ayet güzel düşünenin güzel görmesini sağlayarak hatta, her yeni gün bile olumsuz gibi görünen her olayda krizde yeni fırsatlar, yepyeni imkanlar sunarak ÜMİTVAR olunmasını GÖNÜLLERE anlatır.

YUSUF'TAN kopanlar, güzel düşünüp güzel görmekten kısa sürede olsa ayrılanlar, Yusuf una sağır kalanlar, şekilde, zarfta, kabukta takılıp kalanlar körleşmekte, Yûsuf’unu geçici süreliğine kaybetmektedir. Taa ki, hayır ve fedakarlık yaparak, Vicdanının sesini duyuncaya kadar.

#ÜMİTVAR OLMAK, Yaratılan Kainat Kitabındaki, insan, toplum, eşya, olay ve olgulardaki ve Yazılı Kitaptaki ayetlerin doğru manalarına, hakikate, gerçeğe ulaşmak ve bunlara uygun yaşamaktır.

Varlık ve olaylardan öte, #VAREDENE varmaktır.

Gönül gözüyle bakmak ve güzel düşünmektir.

Sabredip, daha güzele AHSENE ulaşıncaya kadar direnip, mücadele edip var gücüyle çalışmaktır.

Zorlukları yenip, değişim ve dönüşümleri başarmaktır.

Ahsenu amel yapmaktır.

İyiliktir.

Amenu ve #amilussalihatı, ıslahı ve gelişimi gerçekleştirmektir.

Yazılı Kitaptaki 12/87, 60/13, 29/23, 11/9, 41/49, 17/83 vb ayetler de ÜMİT KESMENİN olumsuzluğunu vurgulayarak ÜMİTVAR olunmasını ister.

Üstelik, Kitapta, ÜMİTSİZLİK, YEİS ve KANETI kavramı kınanırken, ÜMİT ETMEK, TAMEA, EMEL, RECEVE-RECA kavramlarıyla teşvik edilmiştir.

Kitap der yaklaşık (S Ateş) meallerde:

-----#YEİS

• 17/83 İnsana ni'met verdiğimiz zaman, yüz çevirip yan çizer. Ona bir zarar dokununca da UMUTSUZLUĞA düşer.

Ve iza en'amna alel insani a'rada ve nea bi canibihi ve iza messehuş şerru kane YEUSA.

• 11/9 Eğer biz insana, bizden bir rahmet tattırsak da sonra onu kendisinden çekip alsak, hemen o, UMUTSUZLUĞA düşer, nankör olur.

Ve lein ezaknel insane minna rahmeten summe neza'naha minhu innehu LEYEUSUN kefûr.

• 60/13 Ey inananlar, Allâh'ın kendilerine gazabettiği; kâfirlerin mezarlık halkından UMUDU KESTİĞİ gibi âhiretten UMUDU KESMİŞ olan bir topluluk ile dostluk etmeyin!

Ya eyyuhellezîne amenu la tetevellev kavmen ğadiballahu 'aleyhim kad YESİU minel'ahireti kema yeiselkuffaru min ashabilkubûr.

• 29/23 Allâh'ın âyetlerini ve O'nunla buluşmayı inkâr edenler, işte onlar benim rahmetimden ÜMİDİ KESMİŞLERDİR ve onlar için acı bir azâb vardır.

Vellezine keferu bi ayatillahi ve likaihi ulaike YEİSU mir rahmeti ve ulaike lehum azabun elîm.

• 12/87 Ey oğullarım, gidin, Yûsuf'u ve kardeşini araştırın, Allâh'ın rahmetinden YESE DÜŞÜP UMUT KESMEYİN; zira kâfir kavimden başkası Allâh'ın rahmetinden umut kesmez!"

Ya beniyyezhebu fe tehassesu miy yusufe ve ehihi ve la TEY'ESU mir ravhillah, innehu la yeyesu mir ravhillahi illel kavmul kâfirûn.

• 12/110 Ne zaman ki, elçiler YES’E ÜMİTSİZLİĞE VE yalanLANDIKLARINI sandıkları sırada, onlara yardımımız geldi ve dilediğimiz kimseler kurtarıldı. Azâbımız suçlular topluluğundan asla geri çevrilmez.

Hatta İZESTEY'ESER rusulu ve zannu ennehum kad kuzibu caehum nasruna fe nucciye men neşa', ve la yuraddu be'suna anil kavmil mucrimîn.

----- #KANETU

• 39/53 De ki: "Ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım, ALLÂH'IN RAHMETİNDEN UMUT KESMEYİN. ALLÂH bütün günâhları bağışlar. çünkü o, çok bağışlayan, çok esirgeyendir."

Kul ya ibadiyellezine esrafu ala enfusihim la TAKNETU mir rahmetillah, innellahe yağfiruz zunube cemia, innehu huvel ğafurur rahîm.

• 15/56 Sapıklardan başka kim Rabbinin rahmetinden UMUT keser?" dedi.

Kale ve mey YAKNETU mir rahmeti rabbihi illed dallûn.

• 15/55 Sana gerçeği müjdeledik, UMUT KESENLERDEN OLMA!" dediler.

Kalu beşşernake bil hakki fe la tekum minel KANİTÎN.

• 42/28 O'dur ki (kulları) UMUTLARINI kestikten sonra yağmuru indirir, rahmetini yayar. O velidir, övülmüştür.

Ve huvellezi yunezzilul ğayse mim ba'di ma KANETU ve yenşuru rahmeteh, ve huvel veliyyul hamîd.

• 30/36 Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman onunla sevinirler. elleriyle yapıp öne sürdükleri(işleri)nden dolayı onlara bir kötülük erişince de, derhal UMUTSUZLUĞA DÜŞERLER.

• Ve iza ezaknen nase rahmeten ferihu biha, ve in tusibhum seyyietum bima kaddemet eydihim izahum YAKNETÛN.

• 41/49 İnsan hayır istemekten usanmaz. Ama kendisine bir şer dokundu mu hemen YE’SE DÜŞER, ÜMİTSİZ OLUR.

La yes'emul insanu min duail hayri ve im messehuş şerru fe YEUSUN KANÛT.

-----#TAMAH

• 7/56 Yeryüzü düzeltildikten sonra onda bozgunculuk yapmayın, korkarak ve UMARAK O'na du'â edin. Muhakkak ki Allâh'ın rahmeti, iyilik edenlere yakındır.

Ve la tufsidu fil erdi ba'de islahiha ved'uhu havfev ve TAMEA, inne rahmetellahi karibum minel muhsinîn.

• 13/12 O'dur ki size, korku ve UMUD içinde şimşeği gösterir. (Yağmurla yüklü) ağır, ağır bulutlar yapar.

Huvellezi yurikumul berka havfev ve TAMEAV ve yunşius sehabes sikâl.

• 30/24 O'nun âyetlerinden biri de, size, korku ve UMUT VERMEK için şimşeği göstermesi, gökten bir su indirip onunla ölümünden sonra yeri diriltmesidir. Şüphesiz bunda, aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır.

Ve min ayatihi yurikumul berka havfev ve TAMEAV ve yunezzilu mines semai maen fe yuhyi bihil erda ba'de mevtiha, inne fi zalike le ayatil li kavmiy ya'kilûn.

• 32/16 Yanları yataklardan uzaklaşır, (gece teheccüd namazı kılmak için yanlarını yataklardan ayırıp kalkarlar), korkarak ve UMARAK Rablerine du'â ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar.

Tetecafa cunubuhum anil medacii yed'une rabbehum havfev ve TAMEAV ve mimma razaknahum yunfikûn.

• 26/82 "Cezâ günü hatâmı bağışlayacağını UMDUĞUM da O'dur."

Vellezi AT'MEU ey yağfira li hati'eti yevmeddîn.

• 2/75 Şimdi (ey mü'minler) siz, bunların size inanmalarını mı UMUYORSUNUZ? Oysa bunlardan bir grup vardı ki, Allâh'ın sözünü işitirlerdi de düşünüp akıl erdirdikten sonra, bile bile onu değiştirirlerdi.

E FETATMEUNE ey yu'minu lekum ve kad kane ferikum minhum yesmeune kelamellahi summe yuharrifunehu mim ba'di ma akaluhu ve hum ya'lemûn.

• 5/84 "Biz, Rabbimizin bizi iyiler arasına katmasını UMARKEN neden Allah'a ve bize gelen gerçeğe inanmayalım?"Ve ma lena la nu'minu billahi ve ma caena minel hakki ve NATMEU ey yudhilena rabbuna meal kavmis salihîn.

• 26/51 "Biz ilk inananlar olduğumuz için Rabbimizin, hatâlarımızı bağışlayacağını UMARIZ."

İnna NATMEU ey yağfira lena rabbuna hatayana en kunna evvelel mu'minîn.

• 33/32 Ey peygamber kadınları, siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer (Allâh'ın buyruğuna karşı gelmekten) korunuyorsanız, sözü yumuşak (kıvrak) bir edâ ile söylemeyin ki, kalbinde hastalık bulunan kimse TAMAH ETMESİN; güzel, (kuşkudan uzak bir biçimde) söz söyleyin.

Ya nisaen nebiyyi lestunne ke ehadim minen nisai inittekaytunne fe la tahda'ne bil kavli fe YATMEALLEZİ fi kalbihi meraduv ve kulne kavlem ma'rufa.

• 70/38 Onlardan her biri, ni'met cennetine sokulacağını mı UMUYOR?

EYATME'U kullumriim minhum en yudhale cennete na'îm.

• 74/15 Hâlâ daha da artırmama GÖZ DİKİYOR.

Summe YATME'U en ezid.

• 7/46 İki taraf arasında bir perde ve A'raf üzerinde de hepsini (hem cennetlikleri hem de cehennemlikleri, yüzlerindeki) işâretleriyle tanıyan erkekler vardır. (Bunlar), henüz cennete girmemiş olan, fakat girmeyi BEKLEYEN, cennet halkına: "selâm size!" diye seslendiler.

Ve beynehuma hicab ve alel a'rafi ricaluy ya'rifune kullem bisimahum, ve nadev ashabel cenneti en selamun aleykum lem yedhuluha ve hum YATMEÛN.

----- #EMEL

• 15/3 Bırak onlar yesinler, eğlensinler; ARZU onları oyalasın. Yakında (yaptıklarının kötü sonucunu) bileceklerdir.

Zerhum ye'kulu ve yetemetteu ve yulhihimul EMELU fe sevfe ya'lemûn.

• 18/46 Mal ve oğullar dünyâ hayâtının süsüdür. Kalıcı olan güzel işler ise Rabbinin katında sevâpça da daha hayırlıdır, UMUTÇA da daha hayırlıdır.

Elmalu vel benune zinetul hayatid dunya, vel bakiyatus salihatu hayrun inde rabbike sevabev ve hayrun EMELA.

-----#RECA

• 18/110 De ki: "Ben de sizin gibi bir insanım; Tanrınızın bir tek Tanrı olduğu bana vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı ARZU EDİYORSA iyi iş yapsın ve Rabbine (yaptığı) ibâdete hiç kimseyi ortak etmesin."

Kul innema ene beşerum mislukum yuha ileyye ennema ilahukum ilahuv vahid, fe men kane YERCU likae rabbihi felya'mel amelen salihav ve la yuşrik bi ibadeti rabbihi ehada.

• 39/9-Yoksa o, gece sâ'atlerinde secde ederek, ayakta durarak ibâdet eden, âhiretten korkan ve Rabbinin rahmetini UMAN gibi midir? De ki: "Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Doğrusu ancak sağduyu sâhipleri öğüt alır.

Emmen huve kanitun anael leyli sacidev ve kaimey yahzerul ahirate ve YERCU rahmete rabbih, kul hel yestevillezine ya'lemune vellezine la ya'lemun, innema yetezekkeru ulul elbâb.

• 60/6 Andolsun, onlarda sizin için, ALLÂH'I VE "SON GÜNÜ" ARZU edenler için güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirirse (bilsin ki) Allâh işte zengin, övgüye lâyık olan O'dur.

Lekad kane lekum fihim usvetun hasenetul limen kane YERCULLAHE VELYEVMEL'AHİR, ve mey yetevelle feinnallahe huvelğaniyyulhamîd.

• 2/218 Onlar ki inandılar, göç ettiler, Allâh yolunda savaştılar; işte onlar, Allâh'ın rahmetini UMARLAR. Allâh, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

İnnellezine amenu vellezine haceru ve cahedu fi sebilillahi ulaike YERCUNErahmetellah, vallahu ğafurur rahîm.

• 17/57 O yalvardıkları da, onların (Allah'a) en yakın olan(lar)ı da Rablerine yaklaşmak için vesile ararlar; O'nun merhametini UMARLAR, azâbından korkarlar. Çünkü Rabbinin azâbı, cidden korkunçtur.

Ulaikellezine yed'une yebteğune illa rabbihimul vesilete eyyuhum akrabu ve YERCUNErahmetehu ve yehafune azabeh, inne azabe rabbike kane mahzûra.

• 35/29 Allâh'ın Kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için gizli ve açık harcayanlar, asla batmayacak bir ticaret UMARLAR.

İnnellezine yetlune kitabellahi ve ekamus salete ve enfeku mimma razaknahum sirrav va alaniyetey YERCUNE ticaratel len tebûr.

Bu arada, söz konusu kavramlar benzeş vb gibi meallerde yer bulmuş ise de farklılıkların olduğu da bir gerçektir. Ayrı bir #çalışma konusudur.

Elbette, Yazılı Kitap Kuranı Kerimde kullanılan HER KELİME VE KAVRAMA ve bu kavramların türevlerine dahi KURAN bütünlüğünde ve evrensel ilkeleri ışığında, BAĞLAMIYLA birlikte, Rabbinin ne anlam yüklediği, tüm öğretilerinden veya bildiğimiz hatta değişerek gelen sözcük bilgilerinden ÖNEMLİ VE ÖNCELİKLİ dir.

Her nedenle, her daim ÜMİTVAR yaşayanlara #selam olsun.

Muhabbetle,

1 Eylül 2014- Ocak 2021


Bu güzelliği fotoğraflayana, paylaşana da teşekkür ederiz. 





 

Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı