28 Eylül 2015 Pazartesi

İMAN NEDİR BİLİRMİSİN

İman kelimesinin kökü, elif, mim, nun harflerinden oluşmakta ve  bu kök 79 türev formuyla birlikte 878 yerde geçmekte emin, mümin vb kelimeler de bu kökten gelmekte olup anlamı da EMİN OLMAK GÜVENMEK VE GÜVEN VERMEKTİR.

Yoksa Allah veya varlığını kabul etmek vs değildir. Zira, Kainatta her bir zerre Onu anlattığı gibi, Yazılı Kitapta da “Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, elbette "Allâhü" derler.” 31/25, 39/38, 43/9, 43/87, 29/63 vb denilmektedir.

İman Etmek, ya da Mümin Olmak DemekRabbine güvendiğini, Rabbinin de kendisine güvenmesini ilan etmektir. Aynı zamanda insanlara da, güven duyulan emin olunan kişi olduğunu beyan etmektir.


Rabbilalemine iman, Ona, ilkelerine güvenmek ve güvenilen olmaktır. 
Bu iddianın, akıl, kalp ve eylem bileşkesi ile ispatı esastır 9/90-93 vb.

Bu da ancak, Rabbilalemine iman, O’nun yaratılan kainattaki ve yazılı kitap Kuranı Kerimdeki  ilke ve kurallarına güvenip, onları hayatlaştırmakla gercekleşmektedir.


Nitekim, yazılı kitapta yaklaşık meallerde şöyle denilmektedir.

4/175- ALAH'AİNANIP O'NA  bağlananları, kendinden bir rahmetin ve lutfun içine sokacak ve onları kendisine varan doğru bir yolailetecektir. Fe emmellezine AMENU BİLLAHİ va'tesamu bihi fe seyudhiluhum firahmetim minhu ve fadliv ve yehdihim ileyhi siratam mustekîma.

2/257- Allâh, inananların dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. kâfirlerin dostları datâğûttur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara çıkarır. Onlar ateş halkıdır,orada ebedi kalacaklardır. Allahu veliyyullezine amenu yuhricuhum minezzulumati ilen nur, vellezine keferu evliyauhumut tağutu yuhricunehum minen nuriilez zulumat, ulaike ashabun nar, hum fiha halidûn

2/38 - "Hepiniz oradan inin," dedik, "Yalnız size benden bir hidâyet geldiği zaman, kimlerBENİM HİDÂYETİME UYARSA artık onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir/ Kulnehbitu minha cemia, fe imma ye'tiyennekum minni huden fe men tebia hudaye fe la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn.

20/123 Dedi ki: "Hepiniz oradan inin, birbirinize düşmansınız. İmdi benden size bir hidâyet geldiği zaman kim BENİM HİDÂYETİME UYARSA o, sapmaz ve şaki olup/sıkıntıya düşmez./ Kalehbita minha cemiam ba'dukum li ba'din aduvv, fe imma ye'tiyennekum minni huden fe menittebea hudaye fe la yedillu ve la yeşka.

18/13   Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Onlar RABLERİNE İNANMIŞ gençlerdi. Biz de onların hidâyetlerini artırmıştık. Nahnunekussu aleyke nebeehum bil hakk, innehum fityetun AMENU Bİ RABBİHİM vezidnahum huda.

Bu nedenle, yaratılan kainat kitabının ve yazılı kitap Kuranı Kerimin ayetlerinin anlatmak istediklerini anlayıp bu evrensel ilkeleri YAŞAMLAŞTIRDIĞIMIZ ÖLÇÜDE iman eden, yani güvenilen, emin olunan ve güven veren kişi olarak o nispette de her alemde mutlu ve bahtiyar oluruz 9/90-93 vb.

Muhabbetle,

AMENU VE AMİLUS SALİHATİ İNANIP SALİHATI YAPMAK NEDİR BİLİRMİSİNhttps://www.facebook.com/notes/ahmet-aldemir/amenu-ve-amilus-salihati-inanip-salihati-yapmak-nedir-bilirmisin/1544202252535563

Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı