26 Ekim 2021 Salı

ASİSTAN DOKTORLARA, YAKINLARINA, HASTALARA BU ZULÜM REVA MI?

 ASİSTAN DOKTORLARA, YAKINLARINA, HASTALARA BU ZULÜM REVA MI?

Gün aşırı 32 saat tutulan nöbetler sonrası yorgun bitkin uykusuz kalan
Ve trafik kazasında ölen
Asistan #DrRumeysaBerinŞen’in Anısına
Tıp fakültesini bitirip, zorunlu hizmeti müteakip TUS uzmanlık sınavını kazanıp Asistan Doktor olarak görev yapan binlerce doktorun #günaşırı ayda10 dan fazla nöbet tutması, üstelik bu nöbetin de bildik nöbetler gibi olmadığı, 24 saat sürekli hastalarla ilgilenmek gerektiği, bu 24 saatlik nöbetin sabahında da eve gitmeden, uyumak ve dinlenmek fırsatı olmaksızın, bir ara dahi vermeden ve hiç dinlenmeden normal günlük 8 saatlik mesaiye devam edilmesi ve 32 saat kesintisiz çalışma! gerçeği ülkemizde maalesef yaşanılmaktadır.
Şöyle ki:
Sabah 8.00 de mesaiye başlayan #AsisitanDoktor, aynı günün mesai bitim saati olan 17.00 da, ara vermeksizin Nöbete başlamakta ve ertesi sabah mesaiyle birlikte yine ara vermeksizin görevine devam ederek ancak ertesi akşam 17.00 de mesaiden yani 32 saat sonra ayrılabilmektedir.
Genelde de hasta viziti, dosya devri vb işler nedeniyle de bu birkaç saat daha devam edebilmektedir.
Üstelik bu durum ara sıra değil, asistan doktorluk suresince, dört beş yıl boyunca azalarak da olsa 32 SAAT olarak uygulanma devam etmektedir.
Bu durum insanlıkla, insan haklarıyla, çalışan haklarıyla, hasta haklarıyla bağdaşmamaktadır.
Nöbet adı altında 32 saat süreli çalışılmasını, üstelik bunun hemen hemen gün aşırı sürekli devam etmesini hangi vicdan kabul edebilir.
Hangi sistem, düzen kabul edebilir. Hangi yaşam, aile düzeni, eş, çocuk, çevre, hasta ve yakınları kabul edebilir.
Bu şartlardaki Asistan Doktordan sağlıklı hizmet beklenebilir. Uykusuz, yorgun bir insandan hatasızlık, kalite beklenebilir.
Üstelik bu nöbet ve sonrası yani 32 saat sürekli çalışılmada Uzman Doktora gerektiğinde danışarak da olsa, insan hayatı hakkında, sağlığıyla ilgili acil ve geriye dönüşü olmayan karar verilmekte, operasyon yapılmakta ve ameliyatlar gerçekleştirilmektedir!
Bu şartlar altında nasıl verimli ve isabetli hizmet sunulabilir.
Bir enjeksiyonun dahi dikkatsizlik sonucu kangren gibi olumsuzluklara sebep olabildiği, en küçük hatanın dahi onulmaz zararlar doğurduğu sağlık hizmetinde, uykusuz yorgun bitap düşmüş bir doktorun 32 saat çalışmasına imkan tanıyan hükümlere göz yumulabilir.
Her süreçte ve aşamada azami dikkat ve yüksek performans isteyen sağlık hizmetinde, araç sürücülerine dahi önerilen her üç saatte ara verme ve belli süre dinlenme imkanı bile verilmeden soluksuz hizmet beklemek kamu yararıyla ASLA bağdaşmamaktadır.
Kim böyle bir durumda olan, uykusuz, yorgun, takati bitmiş, 32 saat süresince koşuşturup bitap düşmüş doktordan sağlık hizmeti almak ister! Böyle bir doktorun verdiği sağlık hizmetinden mutmain olur! Verdiği ilaç ve tedaviyi uygular! Hangi insan kendini bu durumdaki doktora emanet eder!
Kim eşinin evladının yakınının bu şartlarda çalışmasından kaygı duymaz. Bu vb ZULME baş kaldırmaz.
Ne yazık ki, bu ülkenin insanları, doktorları, yakınları, hastaları da bu zulme, insanlık dışı şartlara mahkum edilmektedir.
Buna rağmen, idealleri uğruna, insanlık ve hizmet aşkıyla, var gücüyle, fedakarane, aşkın bir hizmet sunan, ücret hesaplanmasında, performans ödemelerinde dahi yok saylan mağdur edilen ve her gittiğinizde polikliniklerde, yataklı bölümlerde gece gündüz size hizmet sunan BU KAHRAMAN ASİSTAN DOKTORLARIN hakkı da ödenmez.
Maalesef, Asistan #DrRümeysaBerinŞen her açıdan zulüm olan böyle bir sistemin #kurbanıdır.
Ankara Şehir Hastanesi'nde görevli 25 yaşındaki #DoktorRumeysa Berin Şen dün 23 Ekim 2021 öğlen saatlerinde BÖYLE BİR nöbetten çıktıktan sonra evine gitmek için otomobiliyle giderken yol kenarında #durankamyona arkadan çarptı. Kamyonun altına giren otomobil hurdaya döndü. Doktorun da ölüsüyle karşılaşıldı.
Bunda defalarca dilekçe vb yolla bu insanlık dışı uygulamanın değiştirilmesi istenmesine rağmen sessiz kalan ya da empati yapıp değiştirmeyen tüm ilgili kamu yetkililerinin de dahli ve sorumluluğu bulunmaktadır.
Yine, bu sorunu dile getirebilenlere “Biz de asistanken daha kötü şartlarda çalışıyorduk, hatta eve bile gitmeden hastane de yatıyorduk, halinize şükredin“ vb sözlerle geçiştiren kimi sağlık bürokrasisi, bu alandaki etkisiz örgütlerin ve duyarsız hocaların da vicdanı sorumluluğu vardır.
#FIRATA DÜŞEN KUZUDAN da sorumlu olduğunu unutmamalıdır. Unutanlara da halk görevini DURUŞUYLA evrensel ilkelere, o işin usul ve esasına uygun TEPKİSİYLE HATIRLATMALIDIR.
@RTErdogan
Türkiye devlet görevlisi
Bu ülkenin başbakanı olarak açıkça ifade ediyorum ki, #Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır.
Bu uygulama açıkça kamu hizmet ve kamu yararı ilkelerine her açıdan da aykırıdır.
Çağdaş ülkeler, özellikle Amerika’da, meşhur olan #LİBBYZİONDAVASINDAN sonra, GAZETECİNİN bir evladını 32 saat çalıştığını öğrendiği bir asistan doktorun nöbetinde kaybetmesi nihayetinde gerçekleşen değişim neticesinde bu insanlık dışı hüküm ve uygulamalardan 1970 yıllarda tamamen vazgeçmiş durumdalar.
Bu insan haklarına, #İLO Sözleşmelerine, çalışma yasalarına, hasta haklarına, hayatın normal akışına aykırı hal, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin C – NÖBET ESASLARI Başlıklı Bölümde yeralan 41. Maddenin, birinci fıkrasının, e) bendin de yer alan:
“Gece nöbeti tutanlara ertesi günü görev verilmez.”
Hükmünden sonra gelen ikinci ve üçüncü cümledeki hükümlerden kaynaklanmaktadır.
“Geceyi yoğun mesai ile uykusuz geçiren personele, kurumun personel durumu ve imkanları müsait olmak, hizmeti aksatmamak kaydıyla evinde veya kurum içerisinde lüzum görüldüğü sürece dinlenmesi için baştabib izin verebilir. Bu takdirde de bunlar acil durumlarda baştabib veya nöbetçi tabibin davetine uymaya mecburdurlar.”
Hükmünün #iptali gerekmektedir.
GELİN BU ZULMÜ, haksızlığı, çarpıklığı değiştirmek için var gücünüzle elinizi taşın altına koyun. Vicdanınızın sesine kulak verin. Ulaşabildiğiniz Cumhurbaşkanından Sağlık Bakanına, Milletvekillerine, yetkililere her yolla dillendirerek, yazarak vb DEĞİŞİM yönünde vesile olun.
HAK olanda DİRENENLER olsaydı #ZULÜM haksızlık YAP BOZ vb onca KÖTÜLÜK olur muydu? Hak sustu mu, BATIL hakim olur.
#SarıÖküzü boğarlarken #duyarsızlaşanlar #VURUNABALIYA yapanlar ZULÜM onların da kapısını çalar.
ZULÜM, sadece birilerine değil, tüm TOPLUMA yapılan VADELİ HAKSIZ bir saldırıdır.
Zalimler her alemde felah bulmaz. 40/52
*****
Sustukça, #masum'un yanında yer almadıkça, sıranın sana gelmesi hızlanır ve #zulüm yaygınlaşır
#ZULME ses çıkarmamak, yarın bana, sana ona da yapılmasına PEŞİN #icazet VERMEKTİR
Duyarsızlaşıp, HAK olana sahip çıkmayanlar HAKSIZLIĞA mahkum olur
Zalime SESSİZ KALAN mazluma YARDIM ETMEYEN tüm GÖNÜLLER suça bulaşmıştır.
#Zalimler, DUYARSIZ ve KORKAKLARIN duruşundan BESLENİR ve GÜÇ ALIR.
• DUYARSIZLIK YAŞAYAN ÖLÜ OLMAKTIR 6.5b https://www.facebook.com/groups/Sevgiciceklerii/
*****
İnsan olmak #DUYARLI OLMAKTIR, asla DUYARSIZ kalmamaktır.
Çözüm, #DUYARLI OLMAKLA başlar.
#Susma, sıra susanlara, duyarsız ve bencillere de gelir
Asla duyarsız ve tepkisiz kalma!
#Sivilİtaatsizlik, yasaların, uygulamaların ya da her tür kötü, olumsuz hallerin DEĞİŞTİRİLMESİNİ hedefleyen, kamuoyu önünde şiddete dayanmadan gerçekleştirilen bireysel ve toplumsal bir muhalif tavırdır. Aktif veya #Gandi misali pasif direniş olarak ta ortaya çıkabilmektedir. Düşünce özgürlüğü, düşünceyi ifade etme özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğünün de bir sonucudur.
Kötülüğü, elinle, dilinle, olmazsa gönlünle tavır koyarak değiştir anlayışının devirdeki yankısıdır.
İYİLİĞİ EMREDER, KÖTÜLÜKTEN MEN EDEN yani EMRI BIL MARUF NEHYI ANIL MUNKER yapan bir sistemin de gereğidir. 3/110, 2/143, 3/104, 3/114, 9/71 vb
SİVİL İTAATSİZLİK: SUSMA, SIRA SUSANLARA, BENCİLLERE DE GELİR 199 https://www.facebook.com/groups/521876648014781
Her daim DUYARLI olup her tür kötülüğe, haksızlığa zulme karşı durup HAKKTAN, haklıdan, adaletten yana olup HANİF duranlardan Rabbilalemine, Kurana ilkelere vicdana, adalete önem ve öncelik verip karanlığa ışık olup kendini de toplumu da değiştirenlerden muttaki olup Rabbin Rızasına varanlardan olma dileğiyle,
Muhabbetle
9 Ekim 2015 - 23 Ekim 2021



#rumeysaberinsen

“asistan doktor”

“Dr. Rümeysa Berin Şen”




 


Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı