14 Haziran 2021 Pazartesi

ADALET VE YOLSUZLUK

 ADALET VE YOLSUZLUK


Adalet varsa yolsuzluk haksızlık, zulüm vb kötülükleri yapanlar hak ettiğini bulur.

Yolsuzluk haksızlık vb kötülükleri yapanlar yargılanıp ıslah edecek şekilde yaptırımla gecikmeksizin cezalandırılamıyorsa orada ADELETTEN HUKUKTAN bahsedilemez.

Adil bağımsız ve tarafsız ADALET VE HUKUK SİSTEMİ de yok demektir

ADALET her insana, hakime de hükmedene de, güçlüye de, masuma da, zanlıya da her zaman lazımdır.

Her ne olursa olsun, herkese karşı ADALET, HAK, HUKUK VAZGEÇİLMEZDİR. Zira; Adalet mülkün, yönetimin, idarenin, yaşamın da, alemin de temelidir.

Adalet, hak olana önem ve öncelik verip, her durumda hakkın gereğinin yapılması ve gerçekleştirilmesidir. Adalet Hakkın yerini bulmasıdır. Hak ve nesafete, evrensel ilkelere, vicdana uygun hal üzere olmaktır.

Adaletten sapıldığında, o ölçüde zulüm söz konusu olur. O denli de kendine, başkasına, topluma ve Rabbilalemine aykırı davranış gerçekleşmektedir.

Adaletten uzaklaşanlar yaptıkları her haksız hale, kılıf ve gerekçe bulabilmektedir. İblisin ayartısına teslim olmakta ve bataklıkta debelenmektedir.

Kendi yada yandaş candaş vb kişiler hakkındaki ortaya çıkan sızan iddiaları ya örtbas edilmektedir. Ya da ADALET sistemi etki altında bırakılarak farklı sonuçlara ulaşılmaktadır.

Şu bu İSTEYİNCE
#RAHİP #gazeteci şu bu o serbest olursa ADİL BAĞIMSIZ #ADALET olur mu?

YARGI KARAR İSTEDİĞİ gibi KARAR VERİNCE ALKIŞ,
farklı KARAR verince, yum gözünü VERYANSIN ET YAĞDIRIRSA,
bağımsız tarafsız ADİL KARAR ÇIKAR mı?

Üstelik, yüksek perdeden her yerde, hem de kesin ve herkesi bağlayan kararlar veren #AYM nin verdiği bazı kararlar için
" Verdiği karara uymuyorum, saygı da duymuyorum" denilirse, Adalete #güven kalır mı?

Üstelik #TUTUKLAMAK ESAS değil İSTİSNA ve geçici iken #ceza aracı olarak kullanılırsa!, deliller toplanıp karar verilmesine, kaçmayı önleyecek elektronik kelepçe vb yöntemler olmasına rağmen, onca aylar yıllar sonra pardon de! Serbestsin! uygulaması olursa adaletten bahsedilebilir mi?

Bu ise, toplumsal tüm değerleri aşındırmakta ve bozuluş hızlanmaktadır.

Gücün makamın cübbenin haklı olduğu sistemler çatırdar.

#Yolsuzluk vb iddiaları soruşturmayıp geçiştirmek bataklıkta debelenmektir

Her ne olursa olsun İnsan yaptıklarıyla buluşur.
Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner

Ayarını bozduğun #kantar bir gün gelir
onu da duyarsızları da #ÇARPAR

Elbette, tercih yetisiyle donatılmış insan, yaptığı tercihleriyle şekillenmekte, amel kitabını yazmakta, zerreden şemse ESFELE SAFİLİNDEN ALAYI İLLİYYUNA kadar dağılmakta, her alemdeki cennetini, cehennemini inşa etmekte ve seviyesini de belirlemektedir. 17/13, 76/3, 64/2, 18/29, 10/40, 41/46, 45/15, 17/15, 2/286, 91/7-10; 92/4-11; 95/4-6; 2/256, 10/99, 26/3-5; 88/21, 22; 36/17, 42/48, 81/27, 28; 13/11, 8/53 vb.

Bakınız:
• İNSAN TERCİHLERİYLE ŞEKİLLENİR AMEL KITABINI YAZAR, CENNETI VEYA CEHENNEMINI İNŞA EDER https://www.facebook.com/photo?fbid=124099029732079&set=a.107800448028604 https://aaldemira.blogspot.com/.../insan-tercihiyle...

BUNUNLA BİRLİKTE,
Öyle bir alemde yaşanılmaktadır ki, insan yaptıklarıyla, sonuçlarıyla her Dünyada, hem bu Dünya da, hem de Ahirde de buluşmaktadır.

Şöyle ki,

İnsan tercihleriyle şekillenmekte, yaptıklarıyla ve sonuçlarıyla, kötülüklerinin çirkinliği, kepazeliği, azabıyla,
• hem dünyada buluşmakta, 39/26, 22/9, 41/16, 13/34, 40/21, 65/9, 59/15, 64/5, 32/21, 8/14, 30/41, 43/48 vb.
• belki DÖNERLER diye de tattırılmakta 30/41, 32/21, 43/48, 7/168, 7/174, 43/28, 46/27
• hem AKİBETTE 40/21, 65/9,
• hem de AHİRETTE 39/26, 41/16, 13/34, 59/15, 64/5, 32/21, 16/94, 8/14 vb
buluşmakta ve ahirde de bu azap
• azabun ELİM 59/15, 64/5,
• azabun AZÎM16/94
• azaben NÂR. 8/14
• azabul AHİRATİ EKBER39/26, 32/21
• azabel HARÎK 22/9
• azabul AHİRATİ AHZA 41/16
• azabul AHİRATİ EŞAK13/34
nitelenip yaptıklarının cezasıyla karşılaşacağı UYARILMAKTADIR.
Kötülük yapanlara yaptıklarıyla, sonuçlarıyla HER DÜNYADA yani, dünyada azap, akıbette ve ahirde de azapla buluştuğuna dair ayetlerden yaklaşık meallerinden #örnekler:
• 39/26 Allâh, DÜNYÂ HAYÂTINDA ONLARA REZİLLİK TADDIRDI. ÂHİRET AZÂBI İSE DAHA BÜYÜKTÜR, keşke bilselerdi
Fe ezakahumullahul hizye fil hayatid dunya, ve LEAZABUL AHİRATİ EKBER, lev kanu ya'lemûn.
• 22/9 Allâh'ın yolundan şaşırtmak için boynunu öteye döndürerek (kabara kabara tartışmasını sürdürür), DÜNYÂDA ONUN İÇİN BİR KEPAZELİK VARDIR. Kıyâmet günü de ona yangın azâbını taddıracağız
Saniye itfihi li yudille an sebilillah, lehu fid dunya hizyuv ve nuzikuhu yevmel kiyameti AZABEL HARÎK.
• 41/16 Biz de onlara DÜNYÂ HAYÂTINDA REZİLLİK azâbını taddırmak için o uğursuz günlerde, üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. ÂHİRET AZÂBI İSE DAHA DA KEPAZE edicidir. Onlara hiç yardım edilmeyecektir.
Fe erselna aleyhim rihan sarsaran fi eyyamin nehisatil li nuzikahum azabel HİZYİ fil HAYATİD DUNYA, ve leazabul AHİRATİ ahza, ve hum la yunsarûn.
• 13/34 DÜNYÂ HAYÂTINDA onlar için azâb vardır, ÂHİRET AZÂBI İSE daha zordur. Onları Allâh(ın azâbın)dan koruyacak kimse de yoktur.
Lehum AZABUN fil HAYATİD DUNYA ve le AZABUL AHİRATİ EŞAK, ve ma lehum minellahi miv vâk.
• 40/21 (Onlar) Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden önce gelenlerin SONUNUN nasıl olduğunu görsünler. Onlar kuvvet ve yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha üstün idiler. Fakat Allâh, onları GÜNÂHLARI YÜZÜNDEN YAKALADI. Onları Allâh'a karşı koruyan olmadı.
E ve lem yesiru fil erdi fe yenzuru keyfe kane AKİBETULLEZİNE kanu min kablihim, kanu hum eşedde minhum kuvvetev ve asaran fil erdi fe ehazehumullahu bi zunubihim ve ma kane lehum minellahi miv vâk.
• 65/9 İŞİNİN VEBÂLİNİ TADDI. İşinin sonucu da tüm bir ziyan idi.
FEZAKAT VEBALE emriha ve kane 'AKİBETU emriha HUSRA.
• 59/15 (Onların durumu), kendilerinden az önce, YAPTIKLARININ VEBÂLİNİ TATMIŞ olan, âhirette de kendileri için acı bir azâb bulunan kimselerin durumu gibidir.
Kemeselillezîne min kablihim kariben ZAKU VEBALE EMRİHİM ve lehum 'AZABUN ELÎM.
• 64/5 Daha önce inkâr etmiş olanların haberi size gelmedi mi? (Onlar), İŞLERİNİN VEBÂLİNİ TADDILAR ve onlar için acı bir azâb da vardır.
Elem ye'tikum nebeullezîne keferu min kablu fezaku vebale emrihim ve lehum 'AZABUN ELÎM.
• 32/21 Belki DÖN(ÜP YOLA GEL)İRLER diye, MUTLAKA ONLARA O BÜYÜK AZÂBDAN AYRI OLARAK, daha yakın azâbı da taddıracağız
Ve le nuzikanehum minel azabil edna dunel AZABİL EKBERİ leallehum yarciûn.
• 16/94 Yeminlerinizi aranızı bozan bir şey yapmayın, sonra sağlam basmış olan ayak, kayar ve Allâh'ın yoluna engel olduğunuzdan dolayı KÖTÜLÜĞÜ(N CEZÂSINI) TADARSINIZ VE BÜYÜK BİR AZÂBA UĞRARSINIZ.
Ve la tettehizu eymanekum dehalem beynekum fe tezille kademum ba'de subutiha VE TEZUKUS SUE bima sadedtum an sebilillah, ve lekum AZABUM AZÎM.
• 8/14 İşte siz şimdi tadın onu; (ayrıca) KÂFİRLER İÇİN ATEŞ AZÂBI DA VARDIR!"
Zalikum fe zukuhu ve enne lil kâfirine AZABEN NÂR
• 42/48 Eğer yüz çevirirlerse (üzülme); biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen, yalnız duyurmaktır. Biz insana, bizden bir rahmet taddırdığımız zaman ona sevinir. AMA ELLERİNİN (YAPIP) ÖNE SÜRDÜĞÜ İŞLERDEN DOLAYI BAŞLARINA BİR KÖTÜLÜK GELİRSE, insan hemen nankör olur
• Fe in a'radu fema erselnake aleyhim hafiza, in aleyke illel belağ, ve inna iza ezaknel insane minna rahmeten feriha biha, ve in tusibhum seyyietum bima kaddemet eydihim fe innel insane kefûr.

DÜNYADAKİ AZABIN AMACI CEZADAN ÖTE, İSLAH OLURLAR DÖNERLER, YOLA GELİRLER DİYE #TATDIRILMAKTADIR

İslah olurlar dönerler, yola gelirler diye tatdırıldığına dair ayetlerden yaklaşık S ATEŞ meallerinden örnekler:
• 30/41 İnsanların elleriyle kazandıkları (günâhları) yüzünden, karada ve denizde fesat çıktı. BELKİ DÖNERLER DİYE, (Allâh) onlara, YAPTIKLARININ BİR KISMINI TADDIRIYOR.
Zaheral fesadu fil berri vel bahri bima kesebet eydin nasi li YUZİKAHUM BA'DALLEZİ AMİLU leallehum yarciûn.
• 32/21 Belki DÖN(ÜP YOLA GEL)İRLER diye, MUTLAKA ONLARA O BÜYÜK AZÂBDAN AYRI OLARAK, daha yakın azâbı da taddıracağız.
Ve le nuzikanehum minel azabil edna dunel azabil ekberi leallehum yarciûn.
• 43/48 Onlara gösterdiğimiz her mu'cize, mutlaka kızkardeşinden (ötekinden) büyüktü. BELKİ DÖNERLER DİYE onları (kıtlık, tûfân, çekirge gibi türlü) azâb(lar) ile cezâlandırdık.Ve ma nurihim min ayetin illa hiye ekberu min uhtiha, ve ehaznahum bil azabi leallehum yarciûn.
• 7/168 Onları yeryüzünde topluluklara ayırdık. Onlardan kimi iyi kişilerdi, kimi de alçak! BELKİ DÖNERLER DİYE onları iyiliklerle de, kötülüklerle de sınadık.
Ve katta'nahum fil erdi umema, minhumus salihune ve minhum dune zalike ve belevnahum bil hasenati ves seyyiati leallehum yarciûn.
• 7/174 İşte biz, âyetleri böyle açıklıyoruz, artık HERHALDE DÖNER(YOLA GELİR)LER.
Ve kezalike nufessilul ayati ve leallehum yarciun.
• 43/28 Ve bu sözü ardında kalıcı bir söz yaptı ki (insanlar Allah'a kulluğa) DÖNSÜNLER.
Ve cealeha kelimetem bakiyeten fi akibihi leallehum yarciûn.
• 46/27 Andolsun, biz çevrenizdeki kentleri de yok ettik ve BELKİ (KÜFÜRLERİNDEN) DÖNERLER DİYE âyetleri tekrar tekrar açıkladık
Ve le kad ehlekna ma havlekum minel kura ve sarrafnel ayati leallehum yarciûn.

KIL KADAR ZULÜM HAKSIZLIK EDİLMEZ

• 4/49 Şu kendilerini övüp yüceltenleri görmedin mi? Hayır, ancak Allâh dilediğini yüceltir, onlara KIL KADAR ZULMEDİLMEZ.
E lem tera ilellezine yuzekkune enfusehum, belillahu yuzekki mey yeşau VE LA YUZLEMUNE FETİLA.
• 4/77 Kendilerine: "Ellerinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekâtı verin!" denilenleri görmedin mi? Kendilerine savaş yazılınca hemen içlerinden bir grup, insanlardan, Allah'tan korkar gibi hattâ daha fazla korkmaya başladılar: "Rabbimiz, niçin bize savaş yazdın? Bizi yakın bir süreye kadar ertelesen (savaş emrini bir süre geciktirsen) olmaz mıydı?" dediler. De ki: "dünyâ geçimi azdır, korunan için âhiret daha iyidir. SİZE KIL KADAR ZULÜM HAKSIZLIK EDİLMEZ."
E lem tera ilellezine kile lehum kuffu eydiyekum ve ekîmus salete ve atuz zekah, fe lemma kutibe aleyhimul kitalu iza ferikum minhum yahşevnen nase ke haşyetillahi ev eşedde haşyeh, ve kalu rabbena lime ketebte aleynel kital, lev la ehhartena ila ecelin karib, kul metaud dunya kalil, vel ahiratu hayrul li menitteka, VE LA TUZLEMUNE FETİLA.
• 17/71 Her milleti, imâmıyla (eylemlerini saptayan defteriyle veya izlediği önderiyle) çağırdığımız gün, kimlerin Kitabı sağından verilirse işte onlar, Kitaplarını okurlar VE EN UFAK BİR ZULME HAKSIZLIĞA UĞRATILMAZLAR.
Yevme ned'u kulle unasim bi imamihim fe men utiye kitabehu bi yeminihi fe ulaike yakraune kitabehum VE LA YUZLEMUNE FETÎLA.

HER KİM ZERRE MİSKAL HAYIR YA DA ŞER YAPMIŞSA ONU GÖRÜR

Kim, zerre ağırlığınca hayır ya da şer yapmışsa onunla karşılaşmaktadır. 21/47, 7/8, 7/9, 23/102, 23/103,101/6, 101/7, 99/7, 99/8,101/8, 101/9, 18/104-108 vb

Örneğin kitap der yaklaşık meallerde:
• 99/7 Fe mey YA'MEL MİSKALE ZERRATİN HAYRAY YERAH.
S. Ateş Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür.
• 99/8 Ve mey ya'mel miskale zerratin şerray yerah.
S. Ateş Ve kim zerre ağırlığınca şer yapmışsa onu görür.

ADALET, HUKUK HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ
adil tarafsız ve bağımsız yargı
herkese her zaman lazımdır.

ZULÜM vb her tür KÖTÜLÜKLER sadece birilerine değil, tüm TOPLUMA yapılan VADELİ HAKSIZ bir saldırıdır. Sustukça, #masum'un yanında yer almadıkça, sıranın ona da gelmesi hızlanır ve #zulüm yaygınlaşır

#ZULME, KÖTÜLÜKLERE ses çıkarmamak, yarın bana, sana ona da yapılmasına PEŞİN #icazet VERMEKTİR

Duyarsızlaşıp, HAK olana sahip çıkmayanlar HAKSIZLIĞA mahkum olur

Duyarlı olup #tepki vermediği her #kötülüğün #vebalinden de kurtulamaz

Zira; her haksız, hukuksuz, adaletsiz işlem, tarafların olduğu gibi tüm toplumun da güven duygusunu zedeler. Adaletsizlikler yaşandıkça da güven yok olur. Güvensizlik ise, çözülüşün ve yıkılışın habercisidir.

Oysa, #İnsanlık duyarlı olmakla başlar.

İnsan her tür #kötülüğe,
karşı çıktığı ölçüde #sorumluluktan kurtulur

Her olay insana, TOPLUMA seçimler sunar. Tercihi yapma gücü, yetkisi ve donanımı insanda var edilmiştir. İnsan gibi, toplumlarda yaptığı tercihlerle, kaderini, dolayısıyla kederini ya da keremini kendi yazmaktadır.

TOPLUMLAR TERCİHLERİYLE KADERİNİ dolayısıyla KEDERİNİ ya da KEREMİNİ KENDİ YAZMAKTADIR.
https://www.facebook.com/photo?fbid=154444786697503&set=a.107800448028604

Gövdeyi oluşturan insanlar değişmedikçe toplum da, baştakiler de değişmez. 8/53, 13/11 Kendini değiştirmeyen toplumun değişmesini bekleyemez. Karanlığa ışık olmadıkça toplum da aydınlanmaz. Bir olmadıkça 11, 111 ve diğerleri de olmaz.

Unutma, ADALET, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ve VİCDAN vazgeçilmez tek LİMANDIR.

BİREYSEL arınmakla birlikte TOPLUMSAL #değişim için çalışmakla DUYARLI olup herkese her durumda her halde de haktan adaletten yana olmakla AHSEN olunur.

Her daim DUYARLI olup her tür kötülüğe, haksızlığa zulme karşı durup HAKKTAN, haklıdan, ADALETTEN yana olup HANİF duranlardan Rabbilalemine, Kurana ilkelere vicdana, ADALETE önem ve öncelik verip karanlığa ışık olup kendini de toplumu da değiştirenlerden muttaki olup Rabbin Rızasına varanlardan olma dileğiyle,

Muhabbetle

25 Aralık 2013 - 2 Haziran 2021 





Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı