DÜŞÜNÜR; YAZAR, ÂLİM ve ÂRİF OLMAK

 DÜŞÜNÜR; YAZAR, ÂLİM ve ÂRİF OLMAK

İnsanı insan yapan düşünce, inanç, kabullenim ve yargıları ile EYLEMLERİDİR,

Araştırmak, düşünmek, sorgulamak gerçeklerle buluşmanın kapısıdır. Gerçekler ise, değişimin ve dönüşümüm başlangıcıdır. Her soru, sorgulama, ilmin kapısıdır.

İlim kısaca bilmektir.
Bilmek, herhangi bir şeyin mahiyet ve hakikatini kavrayıp idrak etmektir. İlim; ilgi ve alakaya, yoğunlaşmaya, önem ve öncelik vermeye, araştırmaya, sorgulamaya, tefekküre, tedebbüre, çalışmaya, yaşamaya, samimiyete vb nedenlere bağlı olarak kişilerde farklı gerçekleşmektedir.

İlim beş duyunun ötesinde akıl vb zihni melekeleri de gereğince kullanılarak, inceleme, araştırma, sorgulama, deneme, düşünme, tefekkür, tedebbür, tezekkür yapma vb tüm yollarla elde edilir.

Kitapta, alim, ilim, malum, alleme vb ayın lam mim kökünden, 90 türeviyle 854 yerde geçmektedir.

Yine okumak, anlamak, ibret almak, yaşamak ve anlatmak, anlamlarına vurgu yapan #IKRA KARAE, #TİLAVET, #ZİKİR, #MEKES, #TERTİL, #DERS, #HAMİL/AMİL #HATM, #HIFZ #VAAZ #SEMİA-dinleme #İTTİBA, #İTAAT, #SECDE #BEYAN, beliğ-#TEBLİĞ, #İNZAR vb KELİMELER türevleriyle yüzlerce ayette geçmektedir

ANLAMAKLA ilgili zihni melekelerin gereğince kullanılmasına havi #AKLETMEK, #TEFEKKÜR, #TEFAKKUH, #TEDEBBÜR #FEHM, #FIKH, #İDRAK, #ŞUUR, KALB, VİCDAN, LUBB, FUAD, SADR, NUHA, VA'Y, HİCR, #TE’VÎL, #TEFSİR gibi kelimeler türevleriyle birlikte #yüzlerce ayette geçmekte ve bunları yaparak anlayıp çıkarımda bulunmanın, ibret alıp yaşama yazmanın önemi vurgulanmaktadır.

Elbette, yüzeysel bilmek ile ayrıntısıyla ve her yönüyle bilmek farklı olup kitapta; İlmen bilmek, aynel bilmek ve hakkul yakın bilmek kavramlarıyla karşılanmıştır.

Kısaca: #İLMELYAKÎN, ilimle bilmek,
#AYNELYAKÎN, göz vb duyularla bilmek,
#HAKKULYAKÎN, yaşayarak her hali ile bilmektir.
Örneğin ateş, hakkında bilgisi olamayana bunu anlatırsın. İlmen izah edersin. Bu ilmenyakın dır. Ateşi gördüğünde, alevi, dumanı vb. Bu durumda, aynel yakın olur. Ateşi yaşadığında, elini yaktığında, vb. Artık hakkul yakın olmaya başlar.

Tüm #OKUMALARIN amacı, ilme, doğru manalara ulaşmak, kendin bilmek, #Alemin manasına ermek, yaşama yazmak, her dünyada #CENNETİ yaşamak ve #HAKK gönüle girmektir.

Elbette, bilenlerle bilmeyenler bir olmaz. Bildiğini yaşama yazanlarla, buna aykırı davrananlar da aynı olmaz. Hatta, bildiğini yaşamda HAYATIN normal akışında uygulayanlarla, her halde durumda, yaşamın tüm olumsuz hallerinde baskı, tehdit zorbalık vs olduğu durumlarda da bildiği üzere SÜREKLİ davrananlar da BİR OLMAZ.

Cehalet içinde olup, doğrusunu bilmesine, bildirilmesine yahut bilebilecek olmasına rağmen doğru olanın aksini şu veya bu nedenle yapanlar farklılaştığı gibi, BİLGİ ile olan ilişkisi, olumlu veya olumsuz yönde kullanması vb açılardan insanlık duruşuyla, YELPAZE misali zerreden şemse ESFELE SAFİLİNDEN ALAYI İLLİYYUNA kadar dağılmakta ve yer bulmaktadır.

Evet,
Düşünme yazma sanatının ilk adımıdır, #EmileChartier.

“Okumak bir insanı doldurur; konuşmak onu hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır” #FrancisBacon.

“Düşünmenin en iyi yolu, yazmaktır” #PascalQuignard

“Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır, #Platon.”

“Düşünmek haddizatında bir olumsuzlama kendine dayatılana direnmedir, #Adorno”

“Düşünmeye cesaret edemeyenler kendi iradelerinden vazgeçer, #AtasoyMüftüoğlu”

Nitekim, #DÜŞÜNMEK, tüm AKINTILARA karşı, SABIRLA daha iyisine ulaşıncaya kadar direnmek demektir.

“Aydın olarak görevim düşünmektir. Hiçbir engel tanımadan, tehlike karşısında bile kendime bir sınır koymadan, koydurtmadan düşünmek Jean Paul #Sartre”.

“Bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir, #GeorgeOrwell”

Bu bağlamda, İnsanlığın düşünce birikiminden yararlanmadan ahsen fikirler üretilemez. Bu nedenle, farklı fikirlerin varlığı, sorgulamayı, karşılaştırmayı, #muhakeme etmeyi tetikler, gerçeğe ulaşmanın yollarını açar. "Eleştiriler de fikirleri güzelleştirmeye çalışan bahçıvanlardır."

Gerçeği bulmak için engin deryalara açılmaktan dalmaktan muhalif ya da farklı fikirleri dinlemekten anlamaktan asla vazgeçilemez.

HzMuhammed 'e atfedilen "Çin’de de olsa ilmi arayınız. sözü unutulmamalıdır. İlmin bulunduğu kaba da bakılmaz

Her durumda, kişi ve olaylarla uğraşmak değil, İLKELERLE, FİKİRLERİ konuşmak, insanlığa yepyeni ufuklar açar. Yaşama değerler katar..
"Büyük beyinler fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler ise kişileri konuşur." #HymanRickover.

Her insan, fikirleriyle, yaptıklarıyla, eserleriyle, vesile ve sebep olduklarıyla o ölçüde anlam ve değer bulur.

Bu bağlamda, düşünmek, düşünceleri içselleştirmek, yaşama yazmak, yaşamda örnek olmak, ikram ettiği fikirleriyle, eylemleriyle gönüllerde yer bulmak DÜŞÜNÜR YAZAR olmaktır.

Yazarlık, rütbe, unvan, iş, meslek vs değildir. Alemi daha da güzelleştirmek için fedakarca yapılan dava, gönül, sevda ve aşktır.

Düşünür, yazar, alim ve arif olanlar, hayattan alemden aldıkları dersleri gerçekleri yaşama da yazan, evrensel ilkelerle satırlarda raks ettirdikleri hakikatleri gelecek nesillere de ikram eden cefakar, fedakar kahramanlardır.

Onlar önce kendilerini ıslah eden ve ulaştıkları hakikatleri ikram edenlerdir.

“İnsan her şeyden önce kendisi için yazmalıdır. İyi yazmanın biricik yolu budur.” der, #GustaveFlaubert.

“İnsan, içinde bir yabancıyı barındırır; yazmak, işte o yabancıya ulaşmaktır” #MargueriteDuras.

En büyük #bilgelik, kendine egemen olabilmektir der #Euripides.

Her tür ayartıyı, duygularını kontrol edebilenler, özgürleşir.

Dünyanın düzeninden çok, kendi arzularını değiştirmek; bilgeliktir, der #Descartes.

Esasen, kendini değiştiremeyenler de, hiç bir şeyi değiştiremez.

Duyarlı olmak, insanlığın dertleriyle dertlenmek insan olmaktır.

Araştırmak, düşünmek, çözümler üretmek, yazmak, yaşama indirgemek, DAVA İNSANI olmaktır.

Araştırmak, üretmek, gerçeğe ulaşmak, yazmak, paylaşmak, hayata yazmak, dava insanı olmanın ayrılmazıdır.

Her kim, ideali, duası, davası, iddiası, daveti, çağrısı ve bu yoldaki samimiyeti, var gücüyle, hatta bittim noktasına kadar tüm imkanlarıyla seferber olup, Yaratılmış Kainat Kitabındaki ve Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlattığı DOĞRU MANALARLA, EVRENSEL İLKELERLE, O İŞİN usul ve esasına, edep ve adabına uygun, azami güven ve ümitle, sabırla çalıştığı ölçüde her alemde, insan, toplum ve RAHMAN İNDİNDE de anlam ve değer bulur.

HAYATA yazmadan, #BEDEL ödemeden, FEDAKARLIK yapmadan DAVA İNSANI olunmaz. İDEALLERİN uğrunda HAYIR ve FEDAKARLIK yaptığı nispette DAVA İNSANI olunabilir.

Lakin, insan, sevdiklerini her ne ise,
Güzel ve Hak bir davaya verebiliyorsa, davasını tercih edebiliyorsa, önem ve öncelik verebiliyorsa, o zaman insan DAVA İNSANI olmaya başlamıştır.

Bu uğurda karşılaşacağı yoksulluk, darlık, sıkıntı ve SARSINTI karşısında, fitne, bela müsipet ortamında, hala DAVASINDA daim ise, o Muzaffer olmuştur.

Zira, FEDAKARLIK en sevdiklerini karşılıksız vermektir 3/92, 9/24.
Vermek değil, en sevdiklerini, sevdiklerinden sarsacak şekilde ikram etmektir. İNFAK YAPMADIKÇA elini taşın altına koymadıkça ASLA İYİLİĞE/ EL BİRRE ERİŞEMEZSİNİZ

#Örneğin Kitap yaklaşık meallerde der;

· Sevdiğinizden infak yapmadıkça, yapıncaya kadarda asla iyiliğe/ el birre erişemezsiniz. Ne İNFAK yaparsanız İnnellahe onubilir. Len tenaluL BİRRA hatta tunfiku mimma tuhibbun ve matunfiku min şey'infe innellahe bihi alîm. 3/92

· 9/24-De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabânız, kazandığınız mallar, düşmesinden korktuğunuz ticaret(iniz), hoşlandığınız konutlar, size Allah'tan, Elçisinden ve O'nun yolunda cihâd etmekten daha sevgili ise o halde Allâh emrini getirinceye kadar gözetleyin (başınıza gelecekleri göreceksiniz)! Allâh, yoldan çıkmış topluluğu (doğru) yola iletmez.

· 9/111 de yaklaşık mealen -Allâh, mü'minlerden canlarını vemallarını cennet kendilerinin olmak üzere satın almıştır/ İnnellaheştera minelmu'minine enfusehehum ve emvalehum bi enne lehumul cenneh… Dediği de buFedakarlıktır.

· Bir başka ayette, 2/214 de de “Onlara öyle yoksulluk, darlık, sıkıntı ve SARSINTI dokunmuştu ki, nihâyet erresulu ve onunla birlikte inananlar: "Allâh'ın yardımı ne zaman?" diyecek” kadar bittim noktasına varıncaya dek bu yolda tüm varlıklarını feda ettiği hususu vurgulanmaktadır.

Her nedenle, yazarlar, dava insanları “Gerçek entelektüel olanlar, hiç bir zümrenin emir kulu değildir, gerçek entelektüel bir devrin şuuru olmak zorundadır der #CemilMeriç.

#Fuzuli de der ki:
“ALİM ile sohbet etmek lal-ü mercan incidir,
CAHİL ile etme sohbet akıbet can incitir.

Herşey yolunda giderken iyi olmak yetmez!
Sorunlarda, sıkıntılı durumlarda, iblisin ayartısında,
umutların sarsıldığı, imanın gevrediği, #Yaşamınİnişlerinde de,
her halde de kuran ahlakıyla davranabilmek, AHSEN HAL ÜZERE olabilmek önemlidir ve erdemdir.

Menfaatlerin çatıştığı yerde, insanlar ayrışır, fazilet erdem ortaya çıkar. Zorluklar engeller yol ayrımıdır. AŞ-İŞ ile EŞ-EVLAT insanları ve düşünceleri törpüler değiştirir ya da yamultabilir. İblisin ayartısı Rızayı İlahiden uzaklaştırabilir.

Her nedenle, bilmek ya da bilgi yüklenmekle değil, NE YAPTIĞIMIZ ne için yaptığımız ÖNEMLİDİR

Bilgili olma gibi o bilgiyi yaşama yazma, uygulama yönünden de insanlar ayrışmaktadır. Bilgiyi uygulayıp yaşayanla, bilgi yüklü olmak farklıdır.

İnsan için bilmekten de öte, uygulamak daha da önemlidir.
Doğru mana, ilim, en kıymetli hazinedir, yaşama yazdıkça anlam ve değer katar.

Her yerde her halde, GÜZEL AHLAK ve EDEPLİ olup HAKKA uymadıkça, İLMİ, DOĞRU MANALARI yaşamda var etmedikçe, KİTAP YÜKLÜ olsa ne önemi var

BİLGİYE ULAŞMA ve YAŞAMA YAZMA açıdan da ayrışmaktadır.

#EHLELKİTAB 2/105, 2/109, 3/64, 3/65, 3/69, 3/70, 3/71, 3/72, 3/75, 3/98, 3/99, 3/110, 3/113, 3/199, 4/123, 4/153, 4/159, 4/171, 5/15, 5/19, 5/59, 5/65, 5/68, 5/77, 29/46, 33/26, 57/29, 59/2, 59/11, 98/1, 98/6.

#UTULKİTAB 2/101, 2/144, 2/145, 3/19, 3/20, 3/100, 3/186, 3/187, 4/47, 4/131, 5/5, 5/57, 9/29, 57/16, 74/31, 98/4.

#UTULİLME 16/27, 17/107, 22/54, 28/80, 29/49, 30/56, 34/6, 47/16, 58/11.

#ULULİLMİ 3/18

#ULULELBÂB 2/269, 3/7, 13/19, 14/52, 38/29, 39/9, 39/18 vb.

#ULİLELBÂB 3/190, 12/111, 38/43, 39/21, 40/54 vb

#ULİLEBSÂR 3/13, 24/44.

#ULİNNUHA 20/54, 20/128.

#KALBİNSELÎM 26/89, 37/84.

#VERRASİHUNE FİL İLMİ 3/7, 4/162.

#RABBANİYYİN 3/79
Vb.

Her ne olursa olsun, her şartta, herkese karşı,
Yaratılmış kâinattaki ve yazılı kitap Kuranı Kerim'deki evrensel doğruları dikkate alıp, vicdanın sesini dinleyip,
dosdoğru olan, yamulmayan, taviz vermeyen,
bu uğurda çile çeken, can veren veya bunları göze alan,
yani #HANİF OLANLARDIR.

Her nedenle, kalemini satanlar, davasını suistimal edenler, çıkarlarına, kazançlarına alet edenler DÜŞÜNÜR de olamaz. Ancak #yalaka olabilir.

#CemilMeriç'in "Kelam bütünüyle haysiyettir, der.

“Ahlaksız ilim adamının kalemi, zehirli ok gibidir.” #Zemahşerî

Haysiyetini, davasını, ilkelerini kaybedenler, YALAKALAR insan da kalamaz.

“Kitapsız alim olanın, emeksiz zengin olanın,
Sermayesi din olanın rehberi şeytandır.’ der Yunus Emre.

SULTAN sofrasından beslenen ALİMİN de sözüne İTİBAR edilmez. O Alim de kalamaz.

Herkes bilgi sahibi olabilir. Bilgiye uygun da yaşayabilir. Ancak ALİM olamaz.

Zor şartlar, bela, musibet ve fitne halleri ayrıştırır. Hayat tek düze değildir. İnişli ve çıkışlıdır. Olumlu ve olumsuzluklar YAŞAMIN vazgeçilmez halleridir. Marifet her halde, her durumda da AHSEN OLANI yaşamında var edebilmektir.

#ÂLİM olmak, ayrıntısıyla feraset ve basiretle bilmenin ötesinde; her durumda, hayatın normal olumlu akışında olduğu gibi zor şartlarda, baskı, zulüm vb olumsuz hallerde de canıyla malıyla hak yolda cehd edip İLMİYLE de amel ederek, her durumda, o işin usulüne esasına, edebine adabına uygun YAŞAMAKTIR

ÂLİMLER, kimsenin EMİR kulu olamaz. Olursa da ALİM olmaz.
Zulme duyarsız kalan İNSAN da kalamaz, ALİM de olamaz, ZALİM OLUR.

ELALEM değil RABBİLALEMİN ne der diye yaşayanlar her alemde BAHTİYAR olur

#ÂLİMLER,
Her ne olursa olsun, her şartta, herkese karşı,
Yaratılmış Kâinattaki veya yazılı kitap Kuranı Kerim'deki
EVRENSEL DOĞRULARI dikkate alıp,
VİCDANIN sesini dinleyip,
Hayır ve fedakarlık üzere yaşayan.
AHSENU AMEL ile her durumu AHSEN yapanlar,
DOSDOĞRU OLAN, yamulmayan, taviz vermeyenler,
bu yolda olmayı amaç edinenler olup HANİFTİR.
İBRAHİM Milletinden, İSANIN havarisinden,
MUSANIN yanından, MUHAMMED ashabından olup,
CENNET yolcusudur.

#ÂRİF olmak, ÂLİM olmaktan da öte, GÖNÜLLER kazanma, Rabbe varma, rızasında yoğrulma, mutakilikte kavrulma, mukarribinlikte yol alma, muhabbetullahta hemhal olma davasıdır.

Zira, düşünür de âlim de ârif te, ihlası muhabbetullahtaki aşkı sevdası ölçüsünde, var gücüyle, ümitle, sabırla salatla, fedakarlıkla, her zaman yaptıklarını yeterli bulmamakla birlikte daha güzel olana yönelir ve şükredip hamd etmeye OLGUNLAŞMAYA, salihat yapmaya, DEĞİŞİM ve dönüşüm yolunda yanmaya, pişmeye olmaya, OLDURMAYA devam edenlerdir.

Hakikat yolcuları, DÜŞÜNÜRLER; yazar, alim ve arif olanlar her hangi asırda, çağda, coğrafyada tarihte olursa olsun birbirinin tamamlayıcısı ve İHVANIDIR. Rasullerin o çağdaki #ASHABIDIR.

Zira, Alemdeki başta insan olmak üzere her varlıktaki ve her unsurdaki tüm özellikler #sebepsonuç ilişkisi de dahil tüm İLİM BİLGİ onu terbiye eden böyle donatan, tesviye eden, ikram eden RABBİLALEMİNİN; yazılı kitap, KURAN ve ZİKİR gibi #hediyesidir.

Düşünür, yazar, âlim ve ariflik yolunda olmak, ölünceye kadar HAK uğrunda vazgeçilmez bir sevda, aşktır. Bu yolda olanlar, şu bu nedenle ırak dursa, engellense, baskı zulüm görse bile gönüllerde, iç dünyasında eserler vermeye, biriktirmeye devam eder. Vakti gelince de paylasarak fikir dünyasında çağlayanlar gibi akar.

Unutulmamalıdır ki, ahsen yolda etkiler bırakan, değişim ve dönüşüm yapan GÖRÜŞLER, DÜŞÜNCELER, yazarlarından ayrı olarak yaşar. O yazılar, eserler, hayata anlam ve değer kattıkça da âlim de ârif te olup insanlık aleminde düşün dünyasında yer almaya devam eder.

Düşünceler, baskı ve zulümle yok edilemez. Tarih boyunca yapılan baskı ve zulümlerle düşünceler yok edilememiştir. Edilemez de.

Düşünceleri galebe çalmanın yolu ancak daha ahsen bir düşünceyle ve delile dayalı ikna eden düşünceyle gerçekleşebilir.

Fikirlerin kanatları vardır, kimse insanlara ulaşmasını engelleyemez, der #İbnRüşd.

Her nedenle, “Âlim, ölse de yaşar; cahil ise, yaşarken ölür.”der #HzAli

Zira, BİLGİ GÜÇTÜR #BİLGİ olmadan GERÇEĞE ahsen FİKRE ve REFAHA ulaşılamaz.

Bilinmelidir ki, insan, #bilmek veya bilgi yüklenmekten öte,
doğru manalara ulaşıp #yaşamakla, yaşadıklarıyla, amelleriyle
her Dünyada ve #Rahmanın indinde de #anlam ve #değer kazanmaktadır.

Kitapları, yazılı mushafı, yaratılan kainatı, insan ve toplumu, olay ve olguları, her unsuru OKUYUP doğru anlayıp Rabbilalemine, Kurana, vicdanın sesine uyup bu evrensel ilkeleri, her daim, her şartta, tüm ilişkilerde, her ortamda yaşama yazarak en güzele en doğruya, mükemmele doğru AHSEN YOLDA her gün gelişerek, ahlakını KURANLAŞTIRIP, AZİM BİR AHLÂK ÜZERE yaşayıp DÜŞÜNÜR, yazar, ALİM, ARİF ve #MUTTAKİLERDEN olup Rabbin Rızasına varanlardan olma dileğiyle,

Muhabbetle,

18 Haziran 2009 - 15 Haziran 2021