28 Mart 2013 Perşembe

DUA KAVRAMI


 
Kuranı Kerimde Furkan Suresinin en son ayetinde 25/77 de yer alan:
25/77 قُلْ مَا يَعْبَٶُا بِكُمْ رَبّٖى لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَامًا
Kul ma ya'beu bi kum rabbi lev la duaukum fe kad kezzebtum fe sevfe yekunu lizama.
De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! …

Duanız olmazsa değeriniz yok, duanız varsa değeriniz var. Peki dua ne demek,  ne anlamda kullanılmış, duadan ne anlamalıyız.

16 Mart 2013 Cumartesi

NASR SURESİ



NASR SURESİ

1-SA - Allâh'ın yardımı ve fetih geldiği,
2-SA - Ve insanların dalga dalga Allâh'ın dinine girdiklerini gördüğün zaman
3-SA- Rabbini överek tesbih et, O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeyi kabul edendir.

2/38 "Hepiniz oradan inin," dedik, "Yalnız (iyi bilin ki) size benden bir hidâyet geldiği zaman, kimler benim hidâyetime uyarsa artık onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Allah’ın EN BÜYÜK yardımı, desteği,  hidayet kaynağı ve rehberi olan Kurandır. Kuranın rehberliğidir.Kuranın ölçüleridir.Kuranın ilkeleridir.
Bu yardımı da, 8/10 Yardım, yalnız Allâh katındandır. Allâh dâimâ üstün, hüküm ve hikmet sâhibidir. 15/21   Hiçbir şey yoktur ki onun hazineleri, bizim yanımızda olmasın, ama biz onu, bilinen bir ölçü/kural ile indiririz. Diye ilan eder.
Bu kural ve ölçü ise; layık olmaktır, çalışmaktır, tüm imkanlarını seferber etmektir, bittim noktasına gelinceye kadar vermektir, gayret etmektir. Zira, 53/39-İnsana çalışmasından başka bir şey yoktur. 13/11-Bir millet kendi durumlarını değiştirmedikçe Allâh onların durumlarını değiştirmez. İlkesi koyulmuştur.
Üstelik Allahın kanununda, sunnetullahta değişiklik bulunmamaktadır.
·      35/43-Allâh'ın yasasında bir değişme bulamazsın; Allâh'ın yasasında bir sapma bulamazsın.
·      48/23-Bu, Allâh'ın öteden beri süregelen yasasıdır. Allâh'ın yasasında bir değişme bulamazsın
·      40/85 Allâh'ın kulları hakkında eskiden beri yürürlükte olan yasası budur.
·      33/62-Allâh'ın yasasında değiştirme bulamazsın.
·      6/34-Allâh'ın kelimelerini değiştirebilecek kimse yoktur
·      10/64-Allâh'ın kelimeleri değişmez
Nitekim, Peygamber ve arkadaşları da bunu yapmıştır. Allah’ın Resûlü kendi evinde, Safa tepesinde, Ukaz’da, Kâbe’nin içinde, İbni Erkam’ın evinde, pazarda, panayırda, deve güreşlerinin yapıldığı yerlerde, şiir müsabakalarının yapıldığı meydanlarda, taşradan gelen kervanların arasında, insanların toplandığı çadırların içinde. Eşine anlatıyor, akrabalarına anlatıyor, ticaret için gelenlere anlatıyor, Mekkeli müşriklere anlatıyor, anlatıyor.(A Küçük)”. Ya biz. Günümüz insanı ne yapıyor, aynaya bakmak yeter.
Öyle ki, 
·     

8 Mart 2013 Cuma

TEBBET SURESİ


TEBBET SURESİ

1-SA/Ebu Leheb'in iki eli kurusun (yok olsun o); zaten yok oldu ya.
2-SA/Ne malı, ne de kazandığı onu (Allâh'ın kahrından) kurtaramadı.
3-SA/Alevli bir ateşe girecektir (o).
4-SA/Karısı da, odun hamalı olarak.
5-SA/Boynunda hurma lifinden bir ip olacaktır.

Lehep, tüm çirkinliğin, kötülüğün, vicdansızlığın sembol adıdır. Lehep mal, mülk, makam ve benzeri kazanımlar için yaşamaktır, Allah yerine bunlara kul olmaktır, dünyalıkları amaç ve öncelik yapmaktır.

LEHEP OLMAK, iyi, güzel adil olmak yerine her ne olursa olsun, helal haram demeden hak hukuk gözetmeden mal, mülk, makam vb metaı amaç ve öncelik yapıp, bunlar için gösterilen hırstır, ateştir, kulluktur, köleliktir, kendine, Allah’a ve Kuran’a düşmanlıktır.

İlk ayette, tebbet/kurusun, boşa çıksın, heba olsun denilen ebu lehebin elinin/ydy ne olduğu hususu, 2. ayette ne malı, ne de kazandığı ifadesiyle, gücü, iktidarı, kudreti, bunun kaynağı olan malı, mülkü, sistemi, düzeni, şirketleri, teşkilatı, elemanları, adamları, uşakları, oğulları, kısaca ekonomik, sosyal, siyasal güç, kudret, nüfus ve otoritesi olduğu ve lehepleşenleri de kurtaramadığı açıklanmıştır.
Zira, hangi kavme bir vahiy gelse; o toplumun ileri gelenleri, önde gidenleri, liderleri, önderleri, iktidarda

1 Mart 2013 Cuma

VERME/İNFAK VE İHTİYAÇ SAHİPLERİ

İNFAK VE İHTİYAÇ SAHİPLERİ

GİRİŞ
İnsan; içlerinden seçilen Peygamberler ve gönderilen kitaplarlarla uyarılarak, gerekli akıl, düşünme vb kabiliyetlerle en mükemmel yaratılıp bu Sarayda, belirlenmiş bir sure, nasıl bir insan olduğu, ne ölçüde erdemleşebildiği, ahseni takvim olduğu veya esfeli safiline düşebildiği, Rabbine ne kadar güvendiği/imanettiği, kulluk yaptığı, ahsenu amelden yana olduğu kendisine de gösterilmek üzere değişik şartlarda, olaylarda, mekan ve imkanlarda, icsel ve dışşal, ins ve cin/ görünür görünmez şeytan/ayartılarla BELA ve FİTNE ile imtihan edilerek misafir edilmekte ve suresi dolanlar da ahir yaşam tarafına alınmaktadır.
Bu hakikatler ile insanın nasıl yaşaması gerektiği ilke ve ölçüleri, gönderilen kitaplarda hiçbir şey noksan bırakılmadan, anlasınlar diye kolaylaştırılıp, her türlü misalle, döndürüp döndürüp apaçık beyan edilmiş; uyarılarla, dünya ve ahiretteki azapla, karşılıklarla, ceza ve mükafatla, cennet ve cehennemle desteklenmiştir.
İnsanın yaşam sürecinde önemli bir ayıraç ve imtihan vesilesi olan genel anlamıyla İnfak ve İhtiyaç Sahipleri konusunun gereğince değerlendirilmesi açısından, dünya hayatının, mülkün, insanın, insana sunulanların, ihtiyaç sahiplerinin, verme eylemlerinin vb konuların öncelikle bir bütünlük içerisinde ikra yapılması yani Kuranın okunup, anlayıp, düşünüp, ibretler çıkarılıp, yaşanılması ve anlatılması hususunun gerektiği düşünülmektedir. Bu nedenle, konuyla ilgili ayetler ve açıklamalar aşağıdaki bölümlerde düşünenlere sunulmuştur.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı