21 Ekim 2021 Perşembe

KİM İSLAM ? HANGİ KİTABA UYMAKTA ?

 KİM İSLAM ?

HANGİ KİTABA UYMAKTA ?

Kim İSLAM, sözle İslam’ım Müslim’im diyen mi? Yoksa bu kavramlar gereği #silm, selam, barış, esenlik içerisinde olup, tüm alemi kuşatan Rabbilalemine, ilkelerine vicdanın sesine, hak hukuk adalete, insani evrensel değerlere uygun yaşayan mı?

Her insan, fıtratın da var edilen, insanlara yollarını aydınlatması ve doğruyu bulması için lütfettiği en büyük NUR olan VİCDANIN sesine uyup, önem verip RABBİLALEMİNE teslim olduğunda MÜSLİM dir.

İslam #Muslim olmak, insanın yaşam biçiminin, düşünce inanç kabullenim ve yargıları ile eylemlerinin #silm, selam, barış, esenlik içerisinde olup, tüm alemi kuşatan Rabbilalemine, ilkelerine uyumlaşmakla, uyum içerisinde olmakla sağlanmaktadır 30/30, vb.

Kendini tanıması, alemi bilmesi ve HAKK gönüle girmesiyle başarılmaktadır. Yazılı kitabi olanı ise Lailahe illallah üzere olmaktır 11/14, vb. Bakınız:

• İSLAM MUSLİM OLMAK https://www.facebook.com/photo?fbid=125380046270644&set=a.107800448028604 https://aaldemira.blogspot.com/.../islam-muslim-olmak...

İSLAM MUSLİM OLMAK· 1.8b https://www.facebook.com/groups/IslamMuslimOlmak/

Elbette İSLAM OLMAKLA #İMAN ETMEK FARKLIDIR

#İman, güvenmek ve güvenilen olmaktır. Bu iddianın, akıl, kalp ve eylem bileşkesi ile ispatı esastır.

#Mümin olmak Rabbine, Kurana, ilkelerine güvendiğini, Rabbinin de kendisine güveneceği niteliğe sahip olup alemin de güven duyduğu kişilerden olduğunu hususunu, düşünce, inanç, kabullenim ve yargıları ile fedakarlıkla ahsenu amelleriyle, eylemleriyle de göstermesi, yaşaması gerekmektedir.

Mümin,
#Rabbilalemine, Kurana, ilkelerine akıl, gönül ve eylemle GÜVENİP GÜVENİLİR olandır.

İnsan, Rabbine ilkelerine güvenip güven verip güvenilir olmayı; her şarta, #olumsuz durumlarda da fitne bela musibet hallerinde de Allah yolunda olmayı, bu hal üzere hayır ve fedakarlık yapabilmeyi, yaşantısıyla gerçekleştirmelidir.

Mümin, #ELALEM değil Rabbilalemin ne der diye yaşayabilendir.

Bakınız:

• İMAN ETMEK MÜMİN OLMAK
https://www.facebook.com/photo?fbid=204241875051127&set=a.107800448028604
https://aaldemira.blogspot.com/.../mumin-olmak-nedir...

İMAN ETMEK MÜMİN OLMAK 827 https://www.facebook.com/groups/imanetmekmuminolmak

**

Sözde farklı DİNDEN SAYILAN hatta #GEVUR diye nitelenen kişi şirket kurum devlet vb aşağıdaki örnekleri inceleyiniz. Kim MÜSLİM düşününüz?

Bu örnekler de saymakla bitmez.

I-"HONDA, İKİ YIL ÖNCE İNGİLTERE VE TÜRKİYE’DEKİ FABRİKALARINI KAPATMA KARARI ALDI. Honda’nın Türkiye fabrikası Gebze Çayırova’da bulunuyor ve sadece Civic modellerini üretiyordu. Ve kapatma tarihi olan 2021 yılı eylül ayı geldi çattı. Honda Türkiye, Salı akşamı battan son aracını indirdi, sistemini kapattı.

KIDEM + 8 MAAŞ
Honda Türkiye bugün yani 30 Eylül 2021 itibariyle 1200 çalışanının kıdem tazminatlarını hesaplarına yatırdı. Ayrıca işçileri çıkardığı için #8 maaş tutarındaki ihbar tazminatlarını yatırdı.

Bir CUMHURİYET ALTINI+1 MAAŞ
Ama Honda bunlarla sınırlı kalmadı. Yine tüm çalışanlarına veda münasebetiyle birer Cumhuriyet altını hediye etti. Cumhuriyet altınları özel yaptırılan hatıra kutularının içine konuldu. Rapor, devamsızlık gibi durumları bulunmayan bütün personele ayrıca 1’er maaş #performans primi verdi.

10 YILDAN FAZLA İSE 48 MAAŞ
Honda’nın güzelliği, yönetiminin adamlığı bunlarla sınırlı değil. Daha önce “çılgın kapanış” adı altında tüm çalışanlarına #kapanıştazminatı vereceğini duyuran Honda, 10 yılını doldurmayanlara 40, 10 yıldan fazla çalışanlara ise 48 maaş vereceğini duyurmuştu. Honda bu konudaki sözünü de tuttu. Çalışanlara kapanış tazminatını da ödedi. Haberlerden"

**

II- "ALMAN ŞİRKET TAZMİNATINI ALMADAN SIRRA KADEM BASAN TÜRK'Ü TAM 15 YIL ARIYOR ve sonunda K. Maraş'ın bir köyünde buluyor ve faiziyle birlikte #yüklüce bir parayı -tazminat alacağını- adamın hesabına havale ediyorlar.

Peki bizdeki durum nedir? O tazminatı istendiği halde vermemek için hile, hurda herşeyi çeviriyoruz. Her yıl işe girdi çıktı göstermeler, ipe un sermeler..

Eee zihniyet farkı aşikar değil mi? Kağıt üstünde biz daha iyiyiz demeye devam... Fatih Aktaş aktarımı”

**

III- DÜNYANIN EN "FAKİR" DEVLET ADAMI OLAN #URUGUAY CUMHURBAŞKANI #JOSEMUJICA ŞÖYLE DİYOR:

“Ben insanların geceleri yatacak bir saçak altı bile bulamadıkları bir dünyada, başkalarının 500 metrekarelik malikanelerde yaşamasını anlamıyorum. Evsizler için ev, suyu olmayanlar için su lazım, ekmek lazım. Sen böyle bir dünyada özel uçağım olsun, oraya buraya gideyim diyorsun. Eğer herkes daha fazlasını isterse, bir gün kimseye bir şey kalmayacak.

Eski ruhani tanrımızı kendi ellerimizle kurban ettik ve artık market alışveriş tanrısının tapınağındayız. Bu yeni tanrı; ekonomimizi, politikamızı, alışkanlıklarımızı, yaşamlarımızı düzenliyor ve bizlere faiz oranları ve kredi kartları ile mutluluğun yeni adresini veriyor. Öyle anlaşılıyor ki bizler, yalnız tüketme için yaratılıyoruz ve artık tüketemediğimiz zaman derin hayal kırıklığına uğrayarak kendimizi yok ediyoruz.”

“Bana fakir denmesi yanlış, ben tutumlu bir insanım.

Asıl fakirler sürekli yaşamdan talepleri olan ve elde ettikleriyle yetinmeyen insanlardır.

Ben elimde hafif bir bavulla dolaşıyorum. Bu bana istediğim yaşamı sürdürmek için yeterli zamanı veriyor. Asıl özgürlük yaşamak için kazandığın zamandır.”

Bu bir özgürlük meselesi. Çok fazla mülke sahip değilseniz kendinizi hayatınız boyunca köle gibi çalışmak zorunda hissetmezsiniz ve böylece kendiniz için çok daha fazla zamanınız olur.”

Mujica'nın ve 12 bin dolara denk gelen aylık maaşının yüzde 90’ını bağışlaması, "dünyanın en yoksul devlet başkanı" olarak nitelenmesine neden oldu. Mujica bağışlarını, yoksulların ve küçük girişimcilerin faydalanabileceği kurumlara yapıyor. Bağışlardan sonra elinde kalan maaşı, Uruguay’daki aylık ortalama maaş olan 775 dolara denk düşüyor. O dönemde 1800 dolar olan mal varlığı, Volkswagen’in 1987 model bir Beetle modeliyle eş değerdedir.

Uruguay devletinin liderlerine tahsis ettiği lüks konutta yaşamaktan kaçınmış, toprak bir yoldan ulaşılabilen kohne çiftlik evinde kalmayıve yalın yaşam tarzı tercih etmiş, karısıyla birlikte işlerini kendileri görüyor, tarlada çalışıyor, çiçek yetiştiriyorlar. Evin dışında çamaşır kurutuluyor. Evin suyu bahçede etrafını otlarla kaplı bir kuyudan geliyor. Güvenliği sadece iki polis memuru ve üç bacaklı Manuela adlı köpek sağlıyor.

IV-"ABD DE BEYAZ EV WHİTE HOUSE DA BAŞKAN OLARAK GÖREV YAPANLAR, KİRA DIŞINDA KENDİLERİNİN VE KİŞİSEL MİSAFİRLERİNİN BÜTÜN MASRAFLARINI KENDİSİ KARŞILAMAK DURUMUNDADIR."

"Sadece resmi devlet konuklarının ağırlanma masrafını Amerikan vergi mükellefleri öder."

"Geri kalan kişisel mutfak giderleri, hizmet ve malzemelerin ücreti Başkan ve ailesine aittir. Başkan takım elbiselerinin kuru temizleme ücretini kendisi ödemek zorundadır. Kaybolan düğmesinin yerine alınacak yenisinin de, ayakkabılarının boya ve cilasının da… Konutun başkan ve ailesinin kaldıkları kısmındaki temizlikçi, garson ve hizmetçilerin çalıştıkları süredeki saat ücretini de başkan öder. Kısacası, kira ve elektrik faturası dışında kendileri için harcanan her kuruşu devlete ödemek zorundadırlar.

Üstelik de, başkanlar ve ailelerine verilen hizmet 5 yıldızlı otel kalitesinde olduğu gibi başkanın bunlar için ödeyeceği para da 5 yıldızlı otel fiyatları düzeyindedir. Devlet konutu diye cüzi ücretlendirme yapılmaz." Bakınız: http://amerikabulteni.com/.../bir-demokraside-devlet.../

**

Daha niceleri say say bitmez.

Bu ahlak haline dönüşmüştür.

**

V-GELİŞMİŞ ÜLKELERİN DEVLET DÜZENİNE, YARGI SİSTEMİNE, YÖNETİMDE GÖREV ALANLARINA, BAŞKANLARINA VB HALLERİNE BAKIN YETER.

Elbette, hukukun üstünlüğü, adalet, kanun önünde eşitlik, adaletin hakkın yerini bulması vb ilkeler bir toplumlar için vazgeçilmez esaslardır.

Toplumsal yapıların, sistem ve düzenlerin, insanlığın BOZULUŞU da GELİŞİMİ de BİRLE BAŞLAR. Bir şeycikten bir şey olmaz deme, her şey birle başlar.

Kötü örnekler, bozuluşu hızlandırırken, AHSEN ÖRNEKLER ise, gelişimi tetikler. Bozuluş hızlıdır. Gelişim ise, ağır ve uzun bir süreçtir.

Üstelik, teşkilatlanmış toplumsal gücün adı olan DEVLET,
hukukun üstünlüğü, hak, adalet, kanun önünde eşitlik, adaletin hakkın yerini bulması vb EVRENSEL İLKELERE, uyduğu ölçüde, ÜLKEYE ESENLİK KATAN GÖRKEMLİ BİR ÇINAR GİBİDİR.

Şayet ÇINAR, içten, dıştan, ayrıcalık, torpil şu veya bu nedenle ÇÜRÜR, KOKUŞURSA, O ülkede, gölge de, barış da, değerler de, hak hukuk adalet de, ekmek ve özgürlük de kalmaz.
Emaneti ehline vermek, adaleti hakim kılmak toplumsal düzenin, mutlu ve huzurlu yaşamın vazgeçilmezleridir.

Her işin usul ve esasına uygun yapılması, ancak o işin ehline yani liyakat ve ehliyet sahibine verilmekle gerçekleşir. Ehliyetli, o işte ehil, uzman, ayrıntılarına da hakim, en üstün, usta olmakla birlikte liyakatlı yani ahlaklı ve güvenilir olması da elzemdir.

Emanetler ehline verilmezse, adalet, liyakat ve ehliyet esas alınmazsa, huzursuzluk, mutsuzluk olur. Torpil, rüşvet, yalan, dolan yağcılık yandaşcılık virüs gibi her yeri sarar. Haksızlık içten içe kemirir. Güvensizlik yayılır. Tüm sistem çatırdar. Sosyal depremler, acılar, kıyamet vb çalkantılar kaçınılmaz olur.

Bu nedenle, örnek ve benzeri nice olaylarda olduğu üzere, bu ilkeleri rehber edinen diyarlarda, ülkelerinde, KİM, NECİ OLURSA OLSUN, kanunlar her kişiye de sektirmeden uygulanmaktadır. Hukukun üstünlüğü, adalet, kanun önünde eşitlik, adaletin hakkın yerini bulması vb ilkelerden asla taviz verilmemektedir.

Bunun teminatı da, savcılar, adalet sistemi, toplum, medya sivil toplum örgütleri, halkın sağ duyusu ve tepkisidir. Vicdanlarının haykırışıdır. Asla duyarsız kalmayan, susmayan, bu yolda bedel ödemeyi göze alan, bu evrensel ilkeler uğruna mücadele etme bilinci ve refleksi vardır. Başka ülkelerde ne oluyor, ne yapılıyordan daha çok kendi ülkesinde, kapısının önünü temiz tutma önceliklidir.

Her tür azgınlığa karşı, insan ve toplumun #DUYARSIZLIĞI ölümüdür.

Üstelik böyle ihmal ya da hata halinde, o yetkililer de tüm toplumdan özür dilemekte veya istifa etmektedir.

Şayet böyle davranmadığı durumlarda da, istisnalar olsa da, o toplumlar bu kişileri affetmemekte ve her gördükleri yerde sırtını dönerek ve çeşitli şekillerde ta ki özür dileyinceye kadar tepki koymaktadır.

Bu hal istisnalar olsa da, toplumsal bir kültür halinde eğitimde ve hayatta yaşamaktadır.

**

Bu ahlak, #KURAN’IN, #İSLAM’IN evrensel ilkelerinin özeti ve emridir.

• KURAN AZİM BİR AHLAK ÜZERE OLMAYI EMREDER https://www.facebook.com/photo?fbid=108169847991664&set=a.107800448028604 https://aaldemira.blogspot.com/.../ahlaki-kuranlastirmak...

KURAN AZİM BİR AHLAK ÜZERE OLMAYI EMREDER · 498 https://www.facebook.com/groups/KURANGuzelBirAhlakUzereOlmayiEmreder/

YİNE

• KURAN ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK ve ADALETİN HAKİM KILINMASINI İSTER https://www.facebook.com/photo/?fbid=211575194317795&set=a.107800448028604 https://aaldemira.blogspot.com/.../kuran-ozgurluk-esitlik...

KURAN ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK ve ADALETİN HAKİM KILINMASINI İSTER 726 https://www.facebook.com/groups/KuranOzgurlukEsitlikVeAdaletinHakimKilinmasiniIste/

**

Dünyanın her yerinde, her döneminde, her coğrafyasında ahseni takvim üzere yapılandırılan, ahseni ameller yapması ve gelişim için var edilen, her tür zihni melekelerle de donatılan HER İnsan TERCIHINE BIRAKILAN HER ALANDA her içsel ve dışsal etkide veya istekte, bu iki sesi de duymaktadır, Vicdanının güzel olana çağrısını da iblisinin ayartısını da. Yaptığı tercihlerle kitabını kendi yazmaktadır.

Üstelik her kez, bu sesler açısından da aynı durumdadır.
Zamanla, bu sesleri duyulmaz yapan da insandır.
İBLİSİN sesine uydukça, vicdanın sesi duyulmaz olurken, vicdanın sesine tabi oldukça da iblisin sesi etkisizleşmeye başlar Öyle ki, iblise uya uya adeta İBLİSLEŞİR, İNSAN Şeytanlardan olur.

Her olay insana seçimler sunar. İnsan fravunlaşabilir, Musalaşabilir. Lehepleşir ya da Muhammed’e uyabilir.
Yaşamını NAR da NUR da yapabilir.

İnsan yaptığı bu tercihleriyle şekillenmekte, amel kitabını yazmaktadır. 17/13, 76/3, 64/2, 18/29, 10/40, 41/46, 45/15, 17/15, 2/286, 91/7-10; 92/4-11; 95/4-6; 2/256, 10/99, 26/3-5; 88/21, 22; 36/17, 42/48, 81/27, 28; 13/11, 8/53 vb.

Bu, Evrensel İlkeler karşısındaki duruşuyla YELPAZE misali zerreden şemse ESFELE SAFİLİYNDEN ALAYI İLLİYYİNE kadar dağılmakta ve yer bulmaktadır.

Her insanın her alemdeki cenneti de cehennemi de farklılaşmaktadır
Tercih insanın!

• İNSAN TERCİHLERİYLE ŞEKİLLENİR AMEL KITABINI YAZAR, CENNETI VEYA CEHENNEMINI İNŞA EDER https://www.facebook.com/photo?fbid=124099029732079&set=a.107800448028604 https://aaldemira.blogspot.com/.../insan-tercihiyle...

İNSAN TERCİHLERİYLE ŞEKİLLENİR Kitabını yazar, Cenneti veya Cehennemini 453 https://www.facebook.com/groups/InsanTercihiyleSekillenirKitabnYzrCennetiCehenem/

**

Her olay insana, TOPLUMA seçimler sunar. Tercih yapma gücü, yetkisi, her türlü zihni melekeler ve donanım insanda var edilmiştir.

İnsan gibi, toplumlar da yaptığı tercihlerle, #kaderini, dolayısıyla kederini ya da keremini kendi yazmaktadır.

Herkes ve her toplum seçtiği yaşadığı hayatın bedeliyle sonuçlarıyla karşılaşır.

Zira, insana çalışmasından vesile ve sebep olduklarından başkası yoktur. 53/39-42,79/35, 76/22, 4/32, 36/12, 3/195, 34/3, 10/61vb.

Kim, zerre ağırlığınca hayır ya da şer yapmışsa HER ALEMDE de onunla karşılaşmaktadır. 21/47, 7/8, 7/9, 23/102, 23/103,101/6, 101/7, 99/7, 99/8,101/8, 101/9, 18/104-108 vb.

Gövdeyi oluşturan insanlar değişmedikçe toplum da, baştakiler de değişmez. Kendini değiştirmeyen toplumun değişmesini bekleyemez. Karanlığa ışık olmadıkça toplum da aydınlanmaz. Bir olmadıkça 11, 111 ve diğerleri de olmaz.

Bu bağlamda
#Örneğin Kitap der, yaklaşık meallerde

• Bu böyledir, çünkü bir kavim KENDİLERİNDE BULUNANI DEĞİŞTİRMEDİKÇE Allâh onlara verdiği ni'meti değiştirmez. Allâh işitendir, bilendir. Zalike bi ennellahe lem yeku muğayyiran ni'meten en'ameha ala kavmin hatta yuğayyiru ma bi enfusihim ve ennellahe semiun alîm. 8/53

ve niceleri

• TOPLUMLAR TERCİHLERİYLE KADERİNİ
dolayısıyla KEDERİNİ ya da KEREMİNİ KENDİ YAZMAKTADIR.
https://www.facebook.com/photo?fbid=154444786697503&set=a.107800448028604
https://aaldemira.blogspot.com/.../toplumlar...

TOPLUMLAR TERCİHLERİYLE KADERİNİ KEDERİNİ ya da KEREMİNİ KENDİ YAZMAKTADIR https://www.facebook.com/groups/ToplumlarTercihleriyleKaderiniKederiniKereminiKend

**

Ne yazık ki, İSLAM diyarında bu hal İLKELER hayatta değil anlatılarda yazılı metinlerde yer almaktadır.

M Akif #ERSOY’UN dediği gibi, “İşleri var dinimiz gibi, dinleri var işimiz gibi.”

#NEDERSİNİZ?
• Yaşadığınız ülkelerde de #adalet var mı?
• Kanun önünde herkes #eşittir ilkesi hayatta da geçerli mi?
• Ülkenizde de #HAKİMLER VAR dedirtile biliyor mu?
• Hukuk ve #hukukunüstünlüğü mü yoksa üstünlerin hukuku mu geçerli?
• Toplumunuz da duyarlı mı?
• vs vs...

PEKİ, #DEĞİŞİM için #ÇÖZÜM nedir?

Öğütten öte örnek olmakla başlayalım.
• ÖĞÜTDEN DE ÖTE YAŞAMDA ÖRNEK OLMAK ÖNEMLİDİR https://www.facebook.com/photo?fbid=117562247052424&set=a.107800448028604 https://aaldemira.blogspot.com/.../ogut-degil-ornek-olmak...

ÖĞÜTTEN DE ÖTE YAŞAMDA ÖRNEK OLMAK ÖNEMLİDİR 183 https://www.facebook.com/groups/OgutDegilYasamdaOrnekOlmakOnemlidir/?source=unknown

BU YOLDA olma dileğiyle
Muhabbetle

31 Temmuz 2014, 28 Ekim 2014 – 3 Ekim 2021




Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı