9 Temmuz 2021 Cuma

ŞAHİT, ŞEHADET ve ŞEHİT OLMAK

 ŞAHİT, ŞEHADET ve ŞEHİT OLMAK

İnsan ve toplumlar tercihleriyle şekillenir.
Herkes seçtiği yaşamın sonuçlarıyla buluşur.
Kimi var ediliş amacını ahsenu ameller yapma görevini yaparak her Dünyada anlam ve değer bulur.
Bu bağlamda
• Mü'minlerden öyleleri, öyle işleri vardır ki, var ediliş amacını yerine getirdi. Onlardan kimi Allah’a (canını malını cennet karlığı verme, ahsenu amelden yana olma, her hal ve şartta hanif durma) ahdini yerine getirdi, kimi de bu yoldadır, sözlerini asla değiştirmemişlerdir. Minel mu'minine ricalun sadeku ma ahedullahe aleyh, fe minhum men kada nahbehu ve minhum mey yenteziru ve ma beddelu tebdila. 33/23
Bu yolda şnsanlar tercihlerine, yaptıklarına bağlı olarak da şu veya bu sıfatla yad edilmektedir.
İnsan, toplum ve kültürler, kullana gelinen, kelime ve kavramlara da anlam yükleyerek, şu veya bu nedenle anlamları ve kullanım yerlerini, kapsamını vs genişletip daraltmaktadır.
Buna karşılık, Yazılı Kitap Kuranı Kerimde kullanılan HER KELİME VE KAVRAMA VE BU KAVRAMLARIN TÜREVLERİNE dahi KURAN bütünlüğünde, BAĞLAMIYLA birlikte, Rabbinin ne anlam yüklediği, tüm öğretilerinden veya bildiğimiz hatta değişerek gelen sözcük bilgilerinden ÖNEMLİ VE ÖNCELİKLİ dir
Şe he de (şin, he, dal) kökünden türeyen ŞÂHİD çoğulu ŞÜHÛD; ŞEHÎD çoğulu ŞÜHEDÂ ve ŞEHÂDET vb 54 türevleriyle birlikte 160 yerde geçmektedir. Hasenat ya da http://corpus.quran.com/qurandictionary.jsp?q=%24hd
Bu üç kavramın KURANDAKİ anlamı ve farkı kısaca özetlenirse:
Kitapta ŞÂHİT, ŞEHÂDET ve ŞEHİT ile türevleri de geçmektedir.
I-#ŞAHİT OLMAK,
Her hangi bir konuda doğruyu BİLİP, BİLDİĞİ doğru manaları da her ne olursa olsun, vicdanın sesini dinleyip, her şartta yaşayıp herkese karşı DOSTDOĞRU ortaya koyup, yamulmayan, taviz vermeyenlerdir.
HAKKİKATE ulaşıp, bunu içselleştirip, yaşamında, HER DURUMDA sözle eylemle her haliyle var edenler o HAKİKATİN ŞAHİTLERİDİR.
Bunun aksini yapanlar da o ölçüde yalanın şahitleridir.
#YALANŞAHİDLİK 6/150, 2/204. 9/107, 3/70, 63/1, 59/11, 41/22 vb anlatılmaktadır.
Bu bağlamda, KURANI, evrensel doğruları, VİCDANIN sesini HAK DOĞRU ve GÜZEL OLANI içselleştirip, kendi yaşamınızda var edenler, YAŞAMA yazdıklarının da o ölçüde, ŞAHİTLERİDİR.
Sözüyle eylemleriyle bir olmakla, hayatını, bildiklerine ŞAHİT kılmakla, ŞAHİTLİK gerçekleşmektedir.
ALLAH da şahittir. Kitapta
• Şahit olarak Allah yeter. Ve kefa billahi şehida. 48/28, 17/96, 13/43, 10/29, 4/166, 4/79 vb
II-#ŞEHADET ETMEK
Şayet bu HAKİKATLERİN başkalarına da ulaşması İNSANLIĞIN AHSEN yolda DEĞİŞİMİ yolunda çalışmakta ise, o ölçüde ŞAHİTLİĞİ ŞEHADET seviyesine taşımaktadır.
III- #ŞEHİT OLMAK
Şahit olmayı veya şehadet etmeyi, hakikati içselleştirmeyi, yaşama ve aleme yazmayı, tüm #ZOR ŞARTLARA rağmen FEDAKARLIKLA ve İSTİKRARLI yapmakla gerçekleşmektedir.
Bu yoldaki duruşuyla ahlakıyla, canını versin ya da vermesin, fiziken ÖLMESE de her şartta ŞAHİTLİĞİ ve ŞEHADETİ de, FEDAKARLIKLA, İSTİKRARLI gereğince yapmakla ŞEHİT seviyesine ÇIKILMAKTADIR.
Bu nedenle, ŞEHİTLİK ölümle ilgili olmaktan öte olduğu için ALLAH hakkında da #ŞEHİDELLAHU kavramı kullanılmaktadır. 3/18.
• ŞEHİDELLAHU ennehu la ilahe illa huve vel melaiketu ve ulul ilmi kaimem bil kıst, la ilahe illa huvel azizul hakîm. 3/18.
Diğer bir ifadeyle, her ne olursa olsun, şahitliği de şehadeti de yapmakta İSTİKRARLI ve KARARLI olmak ve fedakarlık yapmak ŞEHİTLİĞİN olmazsa olmazıdır.
Elbette hak yolda şahit olup şehadet edip gerektiğinde fedakarlığın en zor olanını canını bile bu yolda verenler de ŞEHİT olmaktadır.
ŞEHİTLER
Onlar MUTTAKİLERDİR, Rabbilalemine, Yaratılmış Kainat Kitabındaki veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlattığı evrensel ilkelere, sıdk veya hak olarak ulaşan, candan, canandan her şeyden çok bu HUDEN, HEDİYE, HİDAYETe her daim ÖNEM VE ÖNCELİK verdiğini, fedakarlık yaparak yaşamda da gerçekleştirenlerdir . 39/33, 5/119, 46/16, 33/24; 2/177, 3/76, 5/35, 5/100; 9/24, 2/165; 9/36, 9/123, 16/128; 9/111, 24/52, 59/9, 64/16; 3/76, 9/4, 9/7; vb.
Onlar, AMENU VE AMİLUS SALİHATİ, yani kendini, başkalarını, insanlığı, Rabbilalemine, evrensel ilkelere, güzele, doğruya ve hakk olana doğru dönüştüren, geliştiren, İSLAH eden amelleri yapanlardır. 2/25, 2/82, 2/277, 3/57, 4/57 vb.
Onlar, ALLAHE yardımcılar olanlardır. 47/7, 3/52, 61/14 vb.
Onlar, ALLÂH onlardan râzı olmuş, onlar da O'NDAN râzı olmuş, yani Rabbilalemine, ilkelerine her daim uyanlardır. 58/22, 9/100, 5/119, 98/8 vb
Bu nedenle her dünyada Cenneti yaşayan, ahirde de hesapsız cennetle karşılananlardır. 16/30, 13/35, 25/15, 47/15, 77/41, 54/54, 52/17, 51/15, 15/45, 16/31,19/85, 44/51 vb.
#KİTAPTAN bu kavramlara dair örnek ayetler:
1- ŞAHİT KAVRAMI
Kitap der, yaklaşık meallerde:
• İstiyoruz ki, ondan yiyelim, kalblerimiz iyice yatışsın, senin bize doğru söylediğini bilelim ve buna bizzat ŞAHİD olalım." dediler Kalu nuridu en ne'kule minha ve tatmeinne kulubuna ve na'leme en kad sadaktena ve nekune aleyha MİNEŞ ŞAHİDÎN. 5/113
• Hayır, dedi, Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları yaratmıştır. Ben de buna ŞÂHİDLİK edenlerdenim." Kale ber rabbukum rabbus semavati vel erdillezi fetarahunne ve ene ala zalikum mineş ŞAHİDÎN.21/56
• Rabbimiz, senin indirdiğine İMAN ettik, RASULE İTTİBA ETTİK, bizi ŞÂHİDLERLE beraber YAZ! Rabbena amenna bi ma enzelte vettebaner rasule FEKTUBNA MEAŞ ŞAHİDÎN 3/53.
• Mûsâ'ya o işi yaptığımız vakit sen batı tarafında değildin, ŞAHİDLERDEN de değildin. Ve ma kunte bi canibil ğarbiyyi iz kadayna ila musel emra ve ma kunte mineş şahidîn. 28/44
• Rasule indirileni dinledikleri zaman, tanıdıkları gerçekten dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Derler ki: "Rabbimiz, inandık, bizi ŞÂHİDLERLE beraber yaz!" Ve iza semiu ma unzile iler rasuli tera a'yunehum tefidu mined dem'i mimma arafu minel hakk, yekulune rabbena amenna FEKTUBNA MEAŞ ŞAHİDÎN. 5/83.
Allah da ŞAHİT OLUR.
ŞAHİT olarak Allah yeter. Ve kefa billahi şehida. 48/28, 17/96, 13/43, 10/29, 4/166, 4/79 vb
2-ŞEHADET KAVRAMI
Kitap der, yaklaşık meallerde
• Yoksa siz, İbrâhim, İsmâ'il, İshak, Ya'kub ve sıbt(torun kabile)lerin, yahûdi, yahut hıristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz?" De ki: "Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allâh mı?" Allâh tarafından verilen, O'nun yanındaki ŞEHADETİ gizleyenden daha zâlim kim olabilir? Allâh yaptıklarınızdan gâfil değildir. Em tekulune inne ibrahime ve ismaile ve ishaka ve ya'kube vel esbata kanu huden ev nesara, kul e entum a'lemu emillah, ve men azlemu mimmen keteme ŞEHADETEN indehu minellah, ve mallahu bi ğafilin amma ta'melûn. 2/140
• Ve eğer seferde olur da yazacak birini bulamazsanız, alınan rehinler (yeter). Birbirinize güvenirseniz, kendisine güvenilen kimse emânetini ödesin, Rabbi olan Allah’a karşı takva sahibi olsun. ŞEHADETİ GİZLEMEYİN, onu gizleyenin kalbi günâhkârdır. Allâh, yaptıklarınızı bilir. Ve in kuntum ala seferiv ve lem tecidu katiben ferihanum makbudah, fe in emine ba'dukum ba'dan felyueddillezi'tumine emanetehu vel yettekillahe rabbeh, VE LA TEKTUMUŞ ŞEHADEH, ve mey yektumha fe innehu asimun kalbuh, vallahu bi ma ta'melune alîm. 2/283.
• Namuslu kadınları zinâ ile suçlayıp da sonra dört ŞUHEDA getirmeyenlere seksen değnek vurun ve artık onların ŞEHADETİNİ asla kabul etmeyin. Onlar yoldan çıkmış kimselerdir. Vellezine yermunel muhsanati summe lem ye'tu bi erbeati ŞUHEDAE fecliduhum semanine celdetev ve la takbelu lehum ŞEHADETEN ebeda, ve ulaike humul fasikûn. 24/4.
• De ki: " ŞEHADET bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki: "Benimle sizin aranızda Allâh ŞEHİTTİR. Bu Kur'ân bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım. Kul eyyu şey'in ekberu şehadeh, kulillahu şehidum beyni ve beynekum ve uhiye ileyye hazel kur'anu li unzirakum bihi ve mem belağ, e innekum le teşhedune enne meallahi aliheten uhra, kul la eşhed, kul innema huve ilahuv vahiduv ve inneni berium mimma tuşrikûn. 6/19.
3- ŞUHEDA ŞEHİDLER
Kitap der, yaklaşık meallerde:
• Kim ALLAH'A ve RASULE itâ'at ederse işte onlar, Allâh'ın ni'met verdiği NEBİLER, SIDDİKLAR, ŞUHEDA ŞEHİDLER VE SÂLİHLERLE beraberdir. Onlar da ne güzel RAFİKADIR. Ve mey yutiillahe ver RASULE fe ulaike meallezine en'amellahu aleyhim minen nebiyyine ves siddikîne veş ŞUHEDAİ ves salihîn, ve hasune ulaike rafika. 4/69.
• ALLAH'A VE RESULLERİNE inananlar (yok mu) işte Rableri yanında, SIDDİKLER ve ŞUHEDA ŞEHİDLER onlardır. Onların mükâfâtları ve nurları vardır. İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlar(a gelince), onlar da cehennem halkıdır. Vellezîne amenu billahi ve rusulihi ulaike humussiddikune VEŞŞUHEDAU'İNDE rabbihim lehum ecruhum ve nuruhum, vellezîne keferu ve kezzebu biayatina ulaike ashabulcahîm. 57/19.
• Böylece sizi vasat bir ümmet yaptık ki, insanlara ŞUHEDAE olasınız. Resul de size ŞEHİDA olsun. Biz, RESULE uyanı, ökçesi üzerinde geriye dönenden ayıralım diye, eskiden yöneldiğin Ka'be'yi kıble yaptık. Bu, Allâh'ın yol gösterdiği kimselerden başkasına elbette ağır gelir. Allâh sizin imanınızı zayi edecek değildir. Şüphesiz Allâh, insanlara şefkatli, merhametlidir. Ve kezalike cealnakmum ummetev vesetal li tekunu ŞUHEDAE alen nasi ve yekuner rasulu aleykum ŞEHİDA, ve ma cealnel kibletelleti kunte aleyha illa li na'leme mey yettebiur rasule mimmey yenkalibu ala akibeyh, ve in kanet le kebiraten illa alellezine hedellah, ve ma kanellahu li yudi'a imanekum, innellahe bin nasi le raufur rahîm 2/143.
• Allâh uğrunda, O'na yaraşır biçimde cihâd edin. O, sizi seçti ve dinde size bir güçlük yüklemedi; babanız İbrâhim'in dini(ne uyun). O bundan önce de, bunda da size müslümanlar" adını verdi ki, Elçi size ŞEHİDEN olsun, siz de insanlara ŞUHEDA olasınız. Haydi ekîmus salate ve atuz zekate ve Allah'a sarılın; sâhibiniz O'dur. Ne güzel sâhip ve ne güzel yardımcıdır Ve cahidu fillahi hakka cihadih, huvectebukum ve ma ceale aleykum fid dini min harac, millete ebikum ibrahim, huve semmakumul muslimine min kablu ve fi haza li yekuner rasulu ŞEHİDEN aleykum ve tekunu ŞUHEDAE alen nas, fe ekîmus salate ve atuz zekate va'tesimu billah, huve mevlakum, fe ni'mel mevla ve ni'men nesîr. 22/78
• Muhakkak ki Tevrat’ı Biz indirdik, onda hidayet ve nur vardır. Kendileri İslâm olmuş NEBİLER , yahudilere, onunla hükmeder. Rabbanîler ve Ahbar olanlar da (zahidler, yahudi âlimler, hahamlar) Allah’ın Kitab’ından korumakla görevli oldukları ile hüküm verirler ve onlar, onun üzerine ŞUHEDA oldular. Artık insanlardan korkmayın, Ben’den korkun ve Benim âyetlerimi az bir değere satmayın. Ve kim, Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse, o taktirde işte onlar, onlar kâfirlerdir.İnna enzelnet tevrate fiha hudev ve nur, yahkumu bihen nebiyyunellezine eslemu lillezine hadu ver rabbaniyyune vel ahbaru bimestuhfizu min kitabillahi ve kanu aleyhi ŞUHEDA', fe la tahşevun nase vahşevni ve la teşteru bi ayati semenen kalila, ve mel lem yahkum bi ma enzelellahu fe ulaike humul kâfirûn. 5/44.
• Eğer size bir yara dokunduysa, o topluluğa da benzeri bir yara dokunmuştu. O günleri biz insanlar arasında çevirip dururuz Allâh inananları ortaya çıkarmak, sizden ŞUHEDA ŞEHİDLER edinmek içindir. Allâh, zâlimleri sevmez. İy yemseskum karhun fe kad messel kavme karhum misluh, ve tilkel eyyamu nudaviluha beynen nas, ve li ya'lemellahullezine amenu ve yettehize minkum ŞUHEDA', vallahu la yuhibbuz zalimin 3/140.
• Yer, Rabbinin nuru ile parlamış, Kitâp konmuş, NEBİLER ve ŞUHEDA şehidler getirilmiş ve aralarında adâletle hükmedilmiştir. Onlara asla haksızlık edilmez. Ve eşrakatil erdu bi nuri rabbiha ve vudial kitabu ve cie bin nebiyyine veş ŞUHEDAİ ve kudiye beynehum bil hakki ve hum la yuzlemûn. 39/69.
• (Yûsuf): "O benden murâd almak istedi!" dedi. Kadının âilesinden bir ŞEHİDE ŞAHİDUM: "Eğer Yûsuf'un gömleği önden yırtılmışsa kadın doğrudur, o yalancılardandır." Kale hiye ravedetni an nefsi ve ŞEHİDE ŞAHİDUM min ehliha, in kane kamisuhu kudde min kubulin fe sadekat ve huve minel kazibîn. 12/26
• Babanıza dönün, deyin ki: "Ey babamız, oğlun hırsızlık etti! Biz ancak bildiğimize ŞEHİDNA ettik (tasın, onun yükünden çıktığını gördük, ötesini bilmiyoruz), Biz gizliyi bilenler değiliz. İrciu illa ebikum fe kulu ya ebana innebneke serak, ve ma ŞEHİDNA illa bima alimna ve ma kunna lilğaybi hafizîn. 12/81.
• Ey inananlar, adâleti/KİSTİ tam yerine getirerek Allâh için ŞUHEDAE olun, kendinizin, ana babanızın ve yakınlarınızın aleyhinde bile olsa, zengin veya fakir de olsalar. Çünkü Allâh, ikisine de daha yakındır. Öyle ise keyfinize uyarak doğruluktan sapmayın. Eğer eğip bükerseniz, ya da doğruyu söylemezseniz, muhakkak ki Allâh yaptıklarınızı bilir. Ya eyyuhellezine amenu kunu kavvamine bil kisti ŞUHEDAE LİLLAHİ ve lev ala enfusikum evil valideyni vel akrabin, iy yekun ğaniyyen ev fekiran fellahu evla bihima fe la tettebiul heva en ta'dilu, ve in telvu ev tu'ridu fe innellahe kane bi ma ta'melune habira. 4/135
• Ey inananlar, Allâh için adâletle/KİSTLE ŞUHEDAE olun. Bir topluluğa karşı duyduğunuz kin, sizi adâletten saptırmasın. Âdil davranın, takvâya yakışan budur. Allah'tan korkun, kuşkusuz Allâh yaptıklarınızı haber almaktadır. Ya eyyuhellezine amenu kunu kavvamine LİLLAHİ ŞUHEDAE bil kist, ve la yecrimennekum şeneanu kavmin ala ella ta'dilu, i'dilu, huve akrabu lit takva, vettekullah, innellahe habirum bi ma ta'melûn. 5/8
• Nihâyet oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları işler hakkında ALEYHLERİNE ŞEHİDLİK ettiler. Hatta iza ma cauha ŞEHİDE, aleyhim sem'uhum ve ebsaruhum ve culuduhum bima 41/20
• Derilerine: "Niçin ALEYHİMİZE ŞEHİDLİK ETTİNİZ?" dediler. (Derileri): "Her şeyi konuşturan Allâh bizi konuşturdu. İlk defa sizi O yaratmıştı, işte O'na döndürülüyorsunuz." dediler. Ve kalu li culudihim lime ŞEHİDTUM aleyna, kalu entaknellahullezi entaka kulle şey'iv ve huve halekakum evvele merrativ ve ileyhi turceûn. 41/21.
• Ey cin ve insan topluluğu, içinizden, size âyetlerimi anlatan ve bugününüzle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran elçiler gelmedi mi?" "Kendi ALEYHİMİZE ŞEHİDİZ." dediler. Dünyâ hayâtı onları aldattı ve kendilerinin kâfir olduklarına şâhidlik ettiler. Ya ma'şeral cinni vel insi e lem ye'tikum rusulum minkum yekussune aleykum ayati ve yunzirunekum likae yevmikum haza, kalu ŞEHİDNA ala enfusina ve ğarrathumul hayatud dunya ve şehidu ala enfusihim ennehum kanu kâfirîn. 6/130.
• De ki: "Ey Kitap ehli, ŞUHEDA olduğunuz halde, niçin Allâh'ın yolunu eğri göstermeğe yeltenerek, inanmak isteyenleri Allâh YOLUNDAN ÇEVİRMEĞE ÇALIŞIYORSUNUZ? Allâh yaptıklarınızdan habersiz değildir. Kul ya ehlel kitabi lime tesuddune an sebilillahi men amene tebğuneha ivecev ve entum ŞUHEDA', vemallahu bi ğafilin amma ta'melûn. 3/99, 3/70 vb.
• Ve deveden iki, sığırdan iki. De ki: "İki erkeği mi harâm etti, iki dişiyi mi, yoksa iki dişinin Rahimlerinde bulunan(yavru)ları mı? Yoksa Allâh'ın size böyle vasiyyet ettiğine ŞUHEDA mi oldunuz?" Öyle bilmeden insanları saptırmak için Allah'a karşı yalan uydurandan daha zâlim kim olabilir? Allâh o zâlim topluluğu doğru yola iletmez. Ve minel ibilisneyni ve minel bekarisneyn, kul azzekerayni harrame emil unseyeyni emmeştemelet aleyhi erhamul unseyeyn, em kuntum ŞUHEDAE iz vessakumullahu bi haza, fe men azlemu mimmeniftera alellahi kezibel li yudillen nase bi ğayri ilm, innellahe la yehdil kavmez zalimîn. 6/144.
• Namuslu kadınları zinâ ile suçlayıp da sonra dört ŞUHEDA getirmeyenlere seksen değnek vurun ve artık onların ŞEHADETİNİ asla kabul etmeyin. Onlar yoldan çıkmış kimselerdir. Vellezine yermunel muhsanati summe lem ye'tu bi erbeati ŞUHEDAE fecliduhum semanine celdetev ve la takbelu lehum ŞEHADETEN ebeda, ve ulaike humul fasikûn. 24/4.
• Ona dört ŞUHEDA getirmeleri gerekmez miydi? Mâdem ki ŞUHEDA getirmediler, o halde onlar Allâh yanında yalancıların tâ kendileridir. Lev la cau aleyhi bi erbeati ŞUHEDA', fe iz lem ye'tu biş ŞUHEDAİ fe ulaike indellahi humul kazibûn.24/13
• Allah'a and içerek birbirlerini: "Biz, gece ona ve âilesine baskın yap(ıp onları öldür)elim sonra velisine: 'Âilesinin öldürülüşünde ŞEHİD OLMADIĞIMIZI bizim doğru olduğumuzu' söyleyelim" dediler. Kalu tekasemu billahi le nubeyyitennehu ve ehlehu summe le nekullenne li veliyyihi MA ŞEHİDNA mehlike ehlihi ve inna le sadikîn. 27/49, 6/150, 2/204 vb.
ALLAH da ŞEHİTTİR.
#ŞEHİDELLAHU, Muhakkak ki O'ndan başka ilâh yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de adaletle/KİSTLE kâim oldular ki, O'ndan başka ilâh yoktur, Azîz'dir, Hakîm'dir. ŞEHİDELLAHU ennehu la ilahe illa huve vel melaiketu ve ulul ilmi kaimem bil kıst, la ilahe illa huvel azizul hakîm. 3/18.
IV- #SONUÇ OLARAK
Her nedenle de Allah yolunda ŞUHEDA ŞEHİDLER, yaptıklarıyla FEDAKARLIKLARIYLA her daim örnek olup, ölümsüzleşmektedir.
Kitap der, yaklaşık meallerde:
• Yer, Rabbinin nuru ile parlamış, Kitâp konmuş, NEBİLER ve ŞUHEDA şâhidler getirilmiş ve aralarında adâletle hükmedilmiştir. Onlara asla haksızlık edilmez. Ve eşrakatil erdu bi nuri rabbiha ve vudial kitabu ve cie bin nebiyyine veş ŞUHEDAİ ve kudiye beynehum bil hakki ve hum la yuzlemûn. 39/69.
• Allâh yolunda KUTİLE edilenleri (öldürülmekte dahil, bu yolda var gücüyle çalışıp etkisiz, çaresiz duruma düşürülenleri) "EMVAT-MEVT OLMUŞ(ölüm de dahil, bu yolda katkı sunamaz, üretemez hale gelmiş) demeyin; hayır, onlar diridirler, ama siz farkında olmazsınız. Ve la tekulu li mey YUKTELU Fİ SEBİLİLLAHİ EMVAT, bel ahyauv ve lakil la teş'urûn. 2/154.
• Allâh yolunda KUTİLE olanları (ölmekte dahil, bu yolda var gücüyle çalışıp etkisiz, çaresiz duruma düşenleri) MEVT(ölüm de dahil, bu yolda katkı sunamaz, üretemez hale gelmiş) sanma; hayır, diridirler, Rableri katında rızıklanmaktadırlar Ve la tahsebennellezine KUTİLU Fİ SEBİLİLLAHİ EMVATE, bel ahyaun inde rabbihim yurzekûn 3/169.
• Allâh, kendi yolunda KUTİLE olanların(ölmekte dahil, bu yolda var gücüyle çalışıp etkisiz, çaresiz duruma düşenleri) yaptıkları İŞLERİ ZAYİ ETMEYECEKTİR. vellezine kutilu fi sebilillahi fe ley yudille a'malehum. 47/4.
• Eğer Allâh yolunda KUTİLTUM(ölmekte dahil, bu yolda var gücüyle çalışıp etkisiz, çaresiz duruma düşer, düşürülür) ya da mevt olursa, Allâh'ın mağfiret ve rahmeti, onların topladıklarından daha hayırlıdır. Ve lein KUTİLTUM Fİ SEBİLİLLAHİ ev muttum le mağfiratum minellahi ve rahmetun hayrum mimma yecmeûn. 3/157.
• Allâh'ın, keremiyle kendilerine verdiklerinden sevinçli olarak, arkalarından henüz kendilerine yetişemeyenlere de KORKU OLMADIĞINA, ONLARIN DA ÜZÜNTÜYE UĞRAMAYACAKLARINA SEVİNİRLER. Ferihîne bi ma atahumullahu min fadlihi ve yestebşirune billezine lem yelhaku bihim min halfihim ella havfun aleyhim ve la hum yahzenûn. 3/170.
• Allâh'ın ni'metine, lutfuna ve Allâh'ın mü'minlerin ECRİNİ ZAYİ ETMEYECEĞİNE sevinirler.Yestebşirune bi ni'metim minellahi ve fadliv ve ennellahe la yudi'u ecral mu'minîn. 3/171.
• Allâh yolunda göç edip sonra KUTİLE olanları (ölmekte dahil, bu yolda var gücüyle çalışıp etkisiz, çaresiz duruma düşenleri) veya MEVT OLANLARA, ALLÂH ONLARI EN GÜZEL BİR RIZIKLA besleyecektir. Doğrusu Allâh, rızık verenlerin en iyisidir.Vellezine haceru fi sebilillahi summe kutilu ev matu le yerzukanne humullahu rizkan hasena, ve innellahe lehuve hayrur razikîn. 22/58.
• Fel yukatil fi sebilillahillezine yeşrunel hayated dünya bil ahirah, ve mey yukatil fi sebilillahi fe yuktel ev yağlib, fe sevfe nu'tihi ecran azîma. 4/74 ve benzeri
ELBETTE, İnsan, DENEME, TEKAMÜL ve AHSENU AMEL yapmak için yaratılmıştır 11/7, 18/7, 67/2 vb.
Şayet insan; ahseni takvim/maddi ve manevi yönden sürekli gelişime uygun; var ediliş amacı olan ahsenu amelden 11/7, 18/7, 67/2 yana olduğunda; halifeliğin gereğini 2/30, 6/165, 10/14, 27/62, 35/39, 38/26 vb; kulluğu, arzu ve istekle, gönülden yaptığında 51/56; ALAYI İLLİİNE yücelirken 83/18; tersi durumda ise ESFELE SAFİLİNE düşmektedir. 95/5
Allâh, mü'minlerden canlarını ve mallarını cennet kendilerinin olmak üzere satın almıştır/ İnnellaheştera minel mu'minine enfusehehum ve emvalehum bi enne lehumul cenneh… 9/111.
Bu nedenle, fedakarlık cennete giden yoldur. Hem de her dünyada CENNETİ İNŞA EDER.
Yaşamıyla, eserleriyle, yaptıklarıyla, #şahit ve #şehadetini İSTİKRARLI ve SÜREKLİ FEDAKARCA yaparak #ŞEHİT seviyesine vardırarak, müslimin, müminin, sabirin, muhsinin, muksıtın, mutevekkilin, muttahırun, mutetahhırun, muttaki ve mukarrebun olma yolculuğunda alayı illiyyine, en zirveye doğru yol alanlardan, hizbullah, ululelbab ve evliyaullah duruşuyla, Kuran ahlakıyla Rızayı İlahiye ulaşanlardan olma dileğiyle,
Muhabbetle
31 Ağustos 2014- 9 temmuz 2021





Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı