17 Ağustos 2021 Salı

KURAN ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK ve ADALETİN HAKİM KILINMASINI İSTER

 KURAN ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK ve ADALETİN HAKİM KILINMASINI İSTER

Özgürlük, eşitlik, adalet insan ve insanlığın gelişimi için vazgeçilmezdir.
ÖZGÜRLÜK, deneme, AHSENU AMELLER yapma ve GELİŞİM için insanın AYRILMAZIDIR.
İnsan ve toplumlar ne ölçüde özgürlükten, eşitlikten ve haktan, adaletten, hukukun üstünlüğünden, paylaşmaktan, her unsurun, her hakkın usul ve esasına uygun yerini bulmasından yana olup bunu yaşamda gerçekleştirdiği nispette de bahtiyar olmakta ve her Dünyada Cenneti yaşamaktadır
**
Tercih yapma yetisini kullanabilme aralığı ve becerisidir
İnsana yaratılıştan ÖZGÜRLÜK ve TERCİH YETİSİ ve her türlü zihni meleke ve donanım verildiği için tercihlerinin sonucuyla karşılaşmakta ve SORUMLULUK, ceza ve mükâfat da bulunmaktadır.
Özgürlük, insanlık, deneme ve gelişim için şart olup vazgeçilmezidir. 17/13, 76/3, 64/2, 18/29, 10/40, 41/46, 45/15, 17/15, 2/286, 91/7-10; 92/4-11; 95/4-6; 2/256, 10/99, 26/3-5; 88/21, 22; 36/17, 42/48, 81/27, 28; 13/11, 8/53 vb.
Örneğin; #Kitap der, yaklaşık meallerde:
• Biz ona yolu gösterdik: Ya şükredici veya kefura olur.İnna hedeynahussebile imma şakirav ve imma kefura. 76/3
• Her insanın tâirini boynuna bağladık, kıyâmet günü onun için, açılmış olarak bulacağı bir kitâp çıkarırız Ve kulle insanin elzemnahu tairahu fi unukih, ve nuhricu lehu yevmel kiyameti kitabey yelkahu menşûra. 17/13
• Sizi yaratan O'dur. Kiminiz kâfirdir, kiminiz mü'min. Allâh yaptıklarınızı görmektedir.Huvellezi halekakum feminkum kâfiruv ve minkum mu'min, vallahu bima ta'melune basîr. 64/2
• De ki: "Bu gerçek, Rabbinizdendir. Artık dileyen inansın, dileyen inkâr etsin." Çünkü biz zâlimlere öyle bir ateş hazırladık ki, çadırı onları kuşatmıştır. Eğer (susuzluktan) feryâd edip yardım isteseler erimiş mâden gibi yüzleri haşlayan bir su ile kendilerine yardım edilir! O ne kötü bir içecektir ve ne kötü bir dayanacak(koltuk)dur!Ve kulil hakku mir rabbikum fe men şae fel yu'miv ve men şae fel yekfur inna a'tedna liz zalimine naran ehata bihim suradikuha, ve iy yesteğisu yuğasu bi main kel muhli yeşvil vucuh, bi'seş şerab, ve saet murtefeka.18/29.
• Onlardan kimi, ona inanır, kimi de inanmaz. Rabbin bozguncuları çok iyi bilir.Ve minhum mey yu'minu bihi ve minhum mel la yu'minu bih, ve rabbuke a'lemu bil mufsidîn. 10/40
• Dinde zorlama yoktur. Doğruluk, sapıklıktan seçilip belli olmuştur. Kim tâğût inkâr edip Allah'a inanırsa, muhakkak ki o, kopmayan, sağlam bir kulpa yapışmıştır. Allâh işitendir, bilendir.La ikrahe fid dini kad tebeyyener ruşdu minel ğayy, fe mey yekfur bid tağuti ve yu'mim billahi fe kadistemseke bil urvetil vuska lenfisame leha, vallahu semiun alîm. 2/256
• Rabbin isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanırdı. O halde sen mi insanları inanmaları için zorlayacaksın?Ve lev şae rabbuke le amene men fil erdi kulluhum cemia, e fe ente tukrihun nase hatta yekunu mu'minîn. 10/99
• Dilesek onların üzerine gökten bir ayet indiririz de boyunları ona eğilir (inanırlar).İn neşe' nunezzil aleyhim mines semai ayeten fe zallet a'nakuhum leha hadiîn. 26/4
• O, âlemlere zikirdir.İn huve illa zikrul lil'alemîn. 81/27
• Bu böyledir, çünkü bir millet kendilerinde bulunanı değiştirmedikçe Allâh onlara verdiği ni'meti değiştirmez. Allâh işitendir, bilendir.Zalike bi ennellahe lem yeku muğayyiran ni'meten en'ameha ala kavmin hatta yuğayyiru ma bi enfusihim ve ennellahe semiun alîm. 8/53
• Kim salih ameller yaparsa yararı kendisinedir, kim de kötülük yaparsa zararı kendisinedir. Sonunda Rabbinize döndürüleceksiniz. Men amile salihan fe linefsih, ve men esae fe aleyha summe ila rabbikum turceûn. 45/15, 41/46 vb.
İnsanlık DÜŞÜNCE, İNANÇ ve #İFADEÖZGÜRLÜĞÜYLE gelişebilir. EN DOĞRUYA ULAŞABİLİR
Düşünceler ancak ÖZGÜR ORTAMLARDA hayat bulur, serpilip gelişir.
Özgürlük, sadece herhangi bir konuda tercih yetisinin kullanılması veya fikrin özgürce açıklanmasını değil
aynı zamanda düşünce inanç veya FİKİRLERİN açıklanMAmasını da içinde barındırır
İnsanı her alemde bahtiyar eden ÖZGÜRLÜK ise, yaratılmış ya da yazılmış kitaptaki evrensel ilke ve doğrularla uyumlu yaşamaktır.
ÖZGÜRLÜK
perdelerde takılmadan
VAR EDENE varmakla,
AHSEN olmakla
yudumlanır
ÖZGÜRLÜK,
Tüm köleliklerden kurtulup
Rahmana, Kurana Vicdana uygun yaşamaktır
ASIL ZAFER
her tür KÖLELİKTEN kurtulup, tüm benliğinle KURANA VİCDANA uygun ÖZGÜR yaşamaktır
Peki, İNSANCA, ÖZGÜR YAŞAMAK varken, #PUTLAR, kölelik niye?
ALLAH'TAN, #Kuran'dan ilkelerinden daha çok neye
SUREKLİ #önem ve #öncelik verdiğini sorgulayanlar şirk koştukları #PUTLARI anlar.
Bakınız:
Yine
RABBİLALEMİNİ, KURANI, evrensel ilkeleri, yaşamda REHBER ÖLÇÜ İLKE HOCA MEHDİ NUR edinip ÖNEM ve ÖNCELİK vermeyenler
Rabbilaleminden KURANDAN daha çok ÖNEM ve ÖNCELİK verdikleri
#SÜREKLİ YAPIP #ahlak huy haline getirdikleri HERŞEY
azapta ortak oldukları PUTLARI OLMAKTADIR.
#PUTLAR da devrilmedikçe,
#LailaheİLLALLAH yapılmadıkça
iç aleminde,
yaşamında yok edilmedikçe de,
ALLAHA sığınılamaz, RABBİLALEMİNE uyum da YAKINLIK da kurulamaz,
Rabbinin Rızasına varmak ta gerçekleşmez,
Bakınız:
• PUTLARI DEVİRİP ALLAHA ŞİRKTEN ARINMAK RIZASINA VARMAK https://www.facebook.com/groups/PutlariDeviripAllahaSirktenArinmakRizasinaVarmak/
**
Özgürlük, eşitlik ve adalet birbirinin ayrılmazıdır.
Eşitlikle adalet birbirinden farklıdır. Adalet, eşitliğin amacını da içinde barındırır.
#EŞİTLİK, müsâvat “bir şeyin iki tarafını aynı seviyeye getirme” vb anlamında olup aynı durumda, şartlarda, konumda olanların, aynı hak, yetki ve sorumluluklara sahip olmasıyla gerçekleşmektedir.
#HakEşitliği fırsat eşitliği vb türevleri sayılabilir.
Örneğin fırsat eşitliği, sunulan imkânlardan eşit biçimde, hak ve adalete uygun dengeli yararlanılmasıdır.
Yoksa, eşitlik, her şartta, her şeyin, her yönden aynı olması, aynı hak, yetki ve sorumluluklara sahip bulunması hiç değildir. 18/96, 32/18, 35/19-22, 49/10, 49/13 vb.
Yine, kimsenin tercihine bağlı olmayan unsurlardan, ırkından, cinsinden kavminden vb dolayı farklılığı ve üstünlüğünün olmaması eşitliğin temelidir.
Üstünlük ancak insanlıkta, takvada, RABBİLALEMİNE, evrensel ilkelere önem ve öncelik vermektedir.
Takvalı olmak, Yaratılmış Kainat Kitabındaki veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlattığı, doğru manaları, evrensel ilkeleri, değerleri YAŞAMDA öncelik yapmak, önemsemekle gerçekleşmektedir.
Bakınız:
• ÜSTÜNLÜK insanlıkta, iyilikte, TAKVADADIR
• ÜSTÜNLÜK İNSANLIKTA İYİLİKTE TAKVADADIR 61 https://www.facebook.com/groups/1509577942704634
#TAKVA İSE
Rabbilalemine, Kurana, vicdana, ilkelerine
sürekli ve en güçlü şekilde,
her şeyden daha çok ÖNEM ve ÖNCELİK verip
yaşamda ve sosyal hayatta da
bunları özenle her yönüyle ümitle sabırla salatla HASSASİYETLE uygulayanlar, MUTTAKİLERDİR
Bakınız:
**
Diğer taraftan aşağıda da açıklandığı üzere KIST ile ADL kavramları aynı ayette BİRLİKTE de geçmekte olup yaklaşık meallerde genelde adalet diye çevrilmekte ise de farklı manalar taşımaktadır.
#ADL ve #KIST aynı değildir. Özellikle bu iki kavramın aynı ayette geçtiği 2/282, 4/3, 4/135, 5/8, 6/152, 49/9 vb irdelenebilir.
Örneğin kitap der yaklaşık meallerde:
• Eğer inananlardan iki grup vuruşurlarsa onların arasını düzeltin; şâyet biri ötekine saldırırsa Allâh'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla vuruşun. (Allâh'ın buyruğuna) Dönerse artık adâletle onların arasını düzeltin ve dâimâ ADALETLE KISTAN yana olun. Çünkü Allâh, MUKSİTİN yapanları sever Ve in taifetani minel mu'mininaktetelu fe aslihu beynehuma, fe im beğat ihdahuma alel uhra fe katiluleti tebği hatta tefie ila emrillah, fe in faet fe aslihu beynehuma BİL #ADLİ ve #AKSİTU, innellahe yuhibbul MUKSİTÎN. 49/9
• Ey inananlar, Allâh için KİSTLE, hakkın yerini bulması için şâhidlik edenler olun. Bir topluluğa KARŞI DUYDUĞUNUZ KİN, SİZİ ADÂLETTEN SAPTIRMASIN. Âdil davranın, takvâya yakışan budur. Allah'tan korkun, kuşkusuz Allâh yaptıklarınızı haber almaktadır. Ya eyyuhellezine amenu kunu kavvamine lillahi şuhedae bil KİST ve la yecrimennekum şeneanu kavmin ala ella TA'DİLU, i'dilu, huve akrabu lit takva, vettekullah, innellahe habirum bi ma ta'melûn. 5/8
Unutulmamalıdır ki,
İnnellahe yuhibbul MUKSİTÎN. 49/9, 5/42, 60/8 vb
**
#ADALET; insan, hayvan, bitki ve eşyanın VAR EDİLİŞ AMACINA, KONUMUNA, hak ve hukukuna UYGUN VE DENGELİ olandır. ADL, adalet, adil, muadil vb, denk, dengeli olmaktır. Eşitlikten de farklıdır.
Bakınız: 82/7, 42/15, 6/70, 4/3, 4/129, 4/135, 5/8, 6/1, 6/150, 27/60, 7/159, 7/181, 6/152, 2/48, 2/123, 5/95, 65/2, 2/282, 4/58, 16/76, 16/90, 49/9, 6/115 vb
Bu bağlamda örneğin Kitap der, yaklaşık meallerde:
• Allâh, size emânetleri #EHLINE vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adâletle hükmetmenizi emreder. Allâh size böylece ne güzel öğüt veriyor. Doğrusu, Allâh işiten, görendir. İnnellahe ye'murukum en tueddul emanati ila ehliha ve iza hakemtum beynen nasi en tahkumu bil adl, innellahe niimma yeizukum bih, innellahe kane semiam basira. 4/58
• Ey inananlar, Allâh için KİSTLE, hakkın yerini bulması için şâhidlik edenler olun. Bir topluluğa KARŞI DUYDUĞUNUZ KİN, SİZİ ADÂLETTEN SAPTIRMASIN. Âdil davranın, takvâya yakışan budur. Allah'tan korkun, kuşkusuz Allâh yaptıklarınızı haber almaktadır. Ya eyyuhellezine amenu kunu kavvamine lillahi şuhedae bil KİST, ve la yecrimennekum şeneanu kavmin ala ella TA'DİLU, i'dilu, huve akrabu lit takva, vettekullah, innellahe habirum bi ma ta'melûn. 5/8
• Ey inananlar, Allâh için KİSTLE, hakkın yerini bulması için şâhidlik edenler olun. Kendinizin, ana babanızın ve yakınlarınızın ALEYHİNDE BİLE OLSA, zengin veya fakir de olsalar. Çünkü Allâh, ikisine de daha yakındır. Öyle ise keyfinize uyarak doğruluktan sapmayın. Eğer eğip bükerseniz, ya da doğruyu söylemezseniz, muhakkak ki Allâh yaptıklarınızı bilir. Ya eyyuhellezine amenu kunu kavvamine bil KİSTİ şuhedae lillahi ve lev ala enfusikum evil valideyni vel akrabin, iy yekun ğaniyyen ev fekiran fellahu evla bihima fe la tettebiul heva en ta'dilu, ve in telvu ev tu'ridu fe innellahe kane bi ma ta'melune habira. 4/135
DİĞER TARAFTAN
Kitapta iki yönde de yani HAKKA uygun ya da KÜFRE uygun halde de #ADL kullanılarak bu ADL kavramın UYGUN VE DENGELİ anlamına örneklik ve vurgu yapılmaktadır.
Bakınız:
• Yahut gökleri ve yeri kim yarattı? Size gökten su indirdi de onunla sizin bir ağacını dahi bitiremeyeceğiniz gönül açan bahçeler bitirdik. Allâh ile beraber başka bir tanrı mı var? Hayır, onlar YA'DİLÛN küfrüne uygun ve denk bir kavimdir. Emmen halekas semavati vel erda ve enzele lekum mines semai maa, fe embetna bihi hadaika zate behceh, ma kane lekum en tumbitu şeceraha, e ilahum meallah, bel hum kavmuy YA'DİLÛN. 27/60, 6/150 vb
• Yarattıklarımız içinde, doğrulukla hakka götüren ve hak ile YA'DİLÛN hakka uygun ve dengeli bir ümmet de vardır. Ve mimmen halakna ummetuy yehdune bil hakki ve bihi YA'DİLUN. 7/181, 7/159 vb
Elbette,
RABBİNİN KELİMESİ hem DOĞRULUK hem de ADÂLET bakımından tamamlanmıştır. O'nun KELİMELERİ değiştirilmez. O, işitendir, bilendir 6/115
Her kelime ve kavrama ve bu kavramların türevlerine dahi KURAN BÜTÜNLÜĞÜNDE, BAĞLAMIYLA birlikte, Rabbinin ne anlam yüklediği, tüm öğretilerinden veya bildiğimiz hatta değişerek gelen sözcük bilgilerinden ÖNEMLİ VE ÖNCELİKLİ dir.
• KURANIN TEMEL KAVRAMLARI
RABBİNİN KELİMELERİ
**
Kitapta geçen #KIST ise, sözlüklerde nasip, pay, hak edilmiş olan vb manalar verilmiş olup payın, hakkın, adaletin HER UNSURUN paylaştırılıp YERİNİ BULMASI, buldurulmasıdır. KIST, muksit, kast, kāsıt, muksitîn, kıstâs, taksit vb türevleri de bulunmaktadır.
Bakınız: 3/18, 3/21, 4/127, 4/135, 5/8, 5/42, 6/152, 7/29, 10/4, 10/47, 10/54, 11/85, 21/47, 55/9, 57/25, 17/35, 26/182, 4/3, 60/8, 49/9, 72/14, 72/15, 2/282, 33/5 vb.
Örneğin: Kitap der, yaklaşık meallerde;
• De ki: "Rabbim KIST ile, (adâletin, hakkın paylaştırılıp yerini bulmasını, hakkın hakim kılınmasını) emretti. Her mescidde yüzlerinizi O'na doğrultun ve dini yalnız kendisine has kılarak O'na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi yine O'na döneceksiniz." Kul emera rabbi BİL KİSTİ ve ekîmu vucuhekum inde kulli mescidiv ved'uhu muhlisine lehuddin, kema bedeekum teudûn. 7/29
• Ey inananlar, BİL KİSTİ tam yerine getirerek Allâh için şâhidlik edenler olun, kendinizin, ana babanızın ve yakınlarınızın aleyhinde bile olsa, (şâhidlik ettiğiniz kimseler) zengin veya fakir de olsalar (adâletten ayrılmayın). Çünkü Allâh, ikisine de daha yakındır (onları sizden çok kayırır). Öyle ise keyfinize uyarak doğruluktan sapmayın. Eğer (şâhidlik ederken dilinizi) eğip bükerseniz, ya da doğruyu söylemezseniz, muhakkak ki Allâh yaptıklarınızı bilir. Ya eyyuhellezine amenu kunu kavvamine BİL KİSTİ şuhedae lillahi ve lev ala enfusikum evil valideyni vel akrabin, iy yekun ğaniyyen ev fekiran fellahu evla bihima fe la tettebiul heva en ta'dilu, ve in telvu ev tu'ridu fe innellahe kane bi ma ta'melune habira. 4/135
Bakınız benzeri ayetler: 5/42, 42/15, 4/58, 5/8, 16/76, 16/90, 49/9, 7/181, 7/159, 4/135, 3/18, 3/21, 4/127, 4/135, 5/8, 5/42, 6/152, 7/29, 10/4, 10/54, 10/47, 11/85, 21/47, 55/9, 57/25, 17/35, 26/182, 4/3, 60/8, 49/9, 72/14, 2/282, 33/5 vb.
Bilinmelidr ki, adalet hak vb her unsur şayet yerini bulmuyorsa buldurulmuyorsa kişi ELKASİTUNE olunmaktadır.
Örneğin Kitap der Yaklaşık Meallerde:
• Ve biz, bizden müslümanlar da var ve bizden minnELKASİTUN da var. Kimler eslam olursa işte onlar raşit olmayı aramış, bulmuşlardır. Ve enna minnelmuslimune ve minnelKASİTUN, femen esleme feulaike teharrav raşeda. 72/14
• Yalana kulak verirler, harâm yerler. Sana gelirlerse ister aralarında hüküm ver ister onlardan yüz çevir; eğer onlardan yüz çevirirsen, sana hiçbir zarar veremezler. Ve eğer hüküm verirsen, aralarında kıst ile hüküm ver. Çünkü Allâh, MUKSİTUN yapanları sever. Semmaune lil kezibi ekkalune lis suht, fe in cauke fahkum beynehum ev a'rid anhum ve in tu'rid anhum fe ley yedurruke şey'a, ve in hakemte fahkum beynehum bil kist, innellahe yuhibbul muksitîn. 5/42
• Ve emmelKASİTUNE fekanu licehenneme hataba. El KASİTUNE OLANLAR ise cehenneme odun olmuşlardır." 72/15
Her nedenle ne yapıyorsa ADALETLE birlikte #KIST ile o işin usul ve esasına uyarak Rabbin Rızasına uygun maksadına varacak şekilde yerini buldurarak yapılması esastır.
Örneğin Hayır yapacaksa onun usulüne esasına uygun ve yerini buldurarak yapılması şarttır. Hak sahiplerine değil de ona buna yakınlara vs şu bu şirin görünmek için dağıtılırsa ASIL HAK SAHİPLERİNE haksızlık yapmış zulmetmiş de olunmakta ve yaşam da Cehenneme çevrilmektedir.
**
ÖZGÜRLÜK tercih yapma yetisinin kullanılma aralığıdır
HAK uygun ve dengeli YETKİDİR. Çoğulu da HUKUK’tur.
ADALET, uygun ve dengeli olandır.
KIST, paylaştırılıp, yerini bulması, buldurulmasıdır.
ZULÜM ise, uygun ve dengeli olanı bozmak yerinden etmektir.
**
#Zulüm ise, insanın ve diğer canlıların varediliş amacından, ahsenu amelden, yaşama hakkından ve konumundan, hak ve hukukundan, kendi veya başkası tarafından her ne şekil ve şartta ve yöntemde olursa olsun HAKSIZ mahrum bırakılması olup yerinden etmek, zorbalık, zora sokmak, haksızlıktır. 10/47, 10/54 vb.
Yaratılmış Kainat Kitabındaki veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlattığı EVRENSEL İLKELERE, VİCDANININ sesine aykırı olan, nerde, nasıl ve kendi dahil kime karşı yapılırsa yapılsın, ZULÜMDÜR.
Allah, zalimleri asla sevmez. 42/40, 3/57, 3/140 vb.
Bakınız:
**
Deneme, AHSENU AMEL yapma ve tekamül için yaratılan insan, bu denemede, EŞİT durumda olup ADALET ve EŞİTLİK üzere muamele edilmektedir. Gücünün üstünde bir yükle karşılaşmamaktadır. 2/286 vb.
ŞÖYLE Kİ,
Dünyanın her yerinde, her döneminde, her coğrafyasında ahseni takvim üzere yapılandırılan, ahseni ameller yapması ve gelişim için var edilen, her tür zihni melekelerle de donatılan HER İnsan TERCIHINE BIRAKILAN HER ALANDA her içsel ve dışsal etkide veya istekte, bu iki sesi de duymaktadır, Vicdanının güzel olana çağrısını da iblisinin ayartısını da. Yaptığı tercihlerle kitabını kendi yazmaktadır.
Üstelik her kez, bu sesler açısından da aynı durumdadır.
Zamanla, bu sesleri duyulmaz yapan da insandır.
İBLİSİN sesine uydukça, vicdanın sesi duyulmaz olurken, vicdanın sesine tabi oldukça da iblisin sesi etkisizleşmeye başlar Öyle ki, iblise uya uya adeta İBLİSLEŞİR, İNSAN Şeytanlardan olur.
Her olay insana seçimler sunar. İnsan fravunlaşabilir, Musalaşabilir. Lehepleşir ya da Muhammed’e uyabilir.
Yaşamını NAR da NUR da yapabilir.
İnsan yaptığı bu tercihleriyle şekillenmekte, amel kitabını yazmaktadır. 17/13, 76/3, 64/2, 18/29, 10/40, 41/46, 45/15, 17/15, 2/286, 91/7-10; 92/4-11; 95/4-6; 2/256, 10/99, 26/3-5; 88/21, 22; 36/17, 42/48, 81/27, 28; 13/11, 8/53 vb.
Bu, Evrensel İlkeler karşısındaki duruşuyla YELPAZE misali zerreden şemse ESFELE SAFİLİYNDEN ALAYI İLLİYYİNE kadar dağılmakta ve yer bulmaktadır.
Her insanın her alemdeki cenneti de cehennemi de farklılaşmaktadır
Tercih insanın!
• İNSAN TERCİHLERİYLE ŞEKİLLENİR AMEL KITABINI YAZAR, CENNETI VEYA CEHENNEMINI İNŞA EDER https://www.facebook.com/photo?fbid=124099029732079&set=a.107800448028604 https://aaldemira.blogspot.com/.../insan-tercihiyle...
• İNSAN TERCİHLERİYLE ŞEKİLLENİR Kitabını yazar, Cenneti veya Cehennemini 453 https://www.facebook.com/groups/InsanTercihiyleSekillenirKitabnYzrCennetiCehenem/
**
İnsanın ÖNCELİKLE kendine adil olması esastır.
İnsanın VAR EDİLİŞ AMACINA, KONUMUNA, hak ve hukukuna uygun ve dengeli davranması önemlidir.
Bakınız
• İNSANIN VAR EDİLİŞ NEDENİ 476 · https://www.facebook.com/groups/InsaninVarEdilisNedeni/
Bu ise, her tercihte, KURANA, VİCDANININ sesine uymakla, hakkın yerini bulması, buldurmasıyla gerçekleşebilir.
Bu konudaki her tehir, gecikme aykırı hal ya da ihmal de en büyük adaletsizliktir.
VİCDAN, her insanda var olan RABBİLALEMİNİN insanlara yollarını aydınlatması VE DOĞRUYU BULMASI için lütfettiği en büyük NURDUR. VİCDAN iyiyi kötüden, hayrı serden ayırmayı sağlayan yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçen ve yargılayan bir güçtür.
Bir anlamda, Victor Hugo’nun deyimiyle: “Vicdan tanrının insanın içindeki sesidir” "En mükemmel adalet, vicdandır."
Bakınız:
• VİCDANIN SESİNE UY ve YAŞA, CENNETE VARAN AHSEN YOLDASIN 2,2b https://www.facebook.com/groups/VicdaninSesineUyVeYasaCenneteVaranAhsenYoldasin
Yine,
Yaratılmış Kainat Kitabındaki insan, toplum, canlılar cansızlar, eşya, olay ve olgulardan oluşan kevni yaratılan ayetlerin veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki yazılı ayetlerin anlattığı DOĞRU MANALAR, kanunlar ilkeler KURAN'dır ve her alemi cennet yapan EVRENSEL İLKELER DERYASIDIR.
Alemde başta insan olmak üzere her varlıktaki ve her unsurdaki tüm özellikler #sebepsonuç ilişkisi de dahil tüm İLİM BİLGİ onu terbiye eden böyle donatan, tesviye eden, ikram eden RABBİLALEMİNİN, yazılı kitap, KURAN ve ZİKİR gibi #hediyesidir.
Bakınız:
• KİTAP KURAN OKUMAK NE DEMEKTİR 3.5b https://www.facebook.com/groups/KITAPKURANOKUMAKNEDEMEKTIR/
• KİTAPTAN MANA ÇIKARICI OLMAK 1.6b https://www.facebook.com/groups/kitaptanmanaikariciolmak
• KURAN MUTTAKİLER İÇİN HİDAYET REHBERİDİR 187 https://www.facebook.com/groups/KuranMuttakilerIcinHidayetRehberidir/
• KURAN ZİKİR NURUYLA DOĞRUL · 419 https://www.facebook.com/groups/KuranZikirNuruylaDirilDogrul/
• KURAN AZİM BİR AHLAK ÜZERE OLMAYI EMREDER · 498 https://www.facebook.com/groups/KURANGuzelBirAhlakUzereOlmayiEmreder/
• KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA ZULÜMATTAN NURA ÇIKMA MİNEZ ZULUMATİ İLEN NUR 164 https://www.facebook.com/groups/KaranliklardanAydinligaZulumattanNuraCikma/
**
Kendine ya da başkasına karşı yapılan her haksız, hukuksuz, adaletsiz işlem, tarafların olduğu gibi tüm toplumun da güven duygusunu zedeler. Adaletsizlikler yaşandıkça da güven yok olur. Güvensizlik ise, çözülüşün ve yıkılışın habercisidir.
Her olay insana, TOPLUMA seçimler sunar. Tercih yapma gücü, yetkisi, her türlü zihni melekeler ve donanım insanda var edilmiştir.
İnsan gibi, toplumlar da yaptığı tercihlerle, #kaderini, dolayısıyla kederini ya da keremini kendi yazmaktadır.
Herkes ve her toplum seçtiği yaşadığı hayatın bedeliyle sonuçlarıyla karşılaşır.
Zira, insana çalışmasından vesile ve sebep olduklarından başkası yoktur. 53/39-42,79/35, 76/22, 4/32, 36/12, 3/195, 34/3, 10/61vb.
Kim, zerre ağırlığınca hayır ya da şer yapmışsa HER ALEMDE de onunla karşılaşmaktadır. 21/47, 7/8, 7/9, 23/102, 23/103,101/6, 101/7, 99/7, 99/8,101/8, 101/9, 18/104-108 vb.
Gövdeyi oluşturan insanlar değişmedikçe toplum da, baştakiler de değişmez. Kendini değiştirmeyen toplumun değişmesini bekleyemez. Karanlığa ışık olmadıkça toplum da aydınlanmaz. Bir olmadıkça 11, 111 ve diğerleri de olmaz.
Bu bağlamda
#Örneğin Kitap der, yaklaşık meallerde
• Bu böyledir, çünkü bir kavim KENDİLERİNDE BULUNANI DEĞİŞTİRMEDİKÇE Allâh onlara verdiği ni'meti değiştirmez. Allâh işitendir, bilendir. Zalike bi ennellahe lem yeku muğayyiran ni'meten en'ameha ala kavmin hatta yuğayyiru ma bi enfusihim ve ennellahe semiun alîm. 8/53
Bakınız:
• TOPLUMLAR TERCİHLERİYLE KADERİNİ
dolayısıyla KEDERİNİ ya da KEREMİNİ KENDİ YAZMAKTADIR.
• TOPLUMLAR TERCİHLERİYLE KADERİNİ KEDERİNİ ya da KEREMİNİ KENDİ YAZMAKTADIR https://www.facebook.com/groups/ToplumlarTercihleriyleKaderiniKederiniKereminiKend
**
Bedel ödenmeden, fedakarlık yapılmadan, sunnetullaha uygun davranmadan, değişim ve gelişim olmaz.
Her daim haktan, haklıdan, HUKUKUN üstünlüğünden, eşitlikten sosyal adaletten yana durup zulümden beri kalıp ÖZGÜRLÜK EŞİTLİK ve ADALET ile KIST üzere HER işi usul ve esasına, Rabbin Rızasına uygun maksadına varacak şekilde yaparak her unsurun, her hakkın yerini bulmasını sağlayarak İNNELLAHE nin sevdiğini belirttiği MUKSİTÎN'lerden 49/9, 5/42, 60/8 vb olma dileğiyle,
Muhabbetle,
19 ARALIK 2001-17 AĞUSTOS 2021





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı