29 Eylül 2015 Salı

İSLAM MUSLİM OLMAK

İSLAM MUSLİM OLMAK
İslam ne demek? İslam MÜSLİM olmak nedir?
Nasıl ne yapılınca, İslam olunur?
Mümin olmakla ne farkı var?
İslam olmak kurtuluş mudur?
İslam olmakla Cennete girilir mi? Mümin olmak yeterli midir? Yoksa başka ameller de gerekli midir?
Cennet kimlere ikram edilir?
A-İSLAM OLMAK NEDİR? NASIL NE YAPILINCA, İSLAM MÜSLİM OLUNUR?
SİLM (selm) kökünden türemiş olan İslâm’ın etimolojisini yapan ilk âlimlerden İbn Kuteybe kelimeyi “boyun eğmek ve iradî olarak uymak suretiyle barış ortamına girmek”, İbn Manzûr da “boyun eğmek ve itaat etmek” şeklinde açıklamış olup diğer kaynaklarda da, “sulh ve selâmet gayesiyle boyun eğmek, tâbi ve teslim olmak” mânaları öne çıkarılmıştır. TDV Ansiklopedisi.
Bu bağlamda, her insan, fıtratın da var edilen, insanlara yollarını aydınlatması ve doğruyu bulması için lütfettiği en büyük NUR olan VİCDANIN sesine uyup, önem verip RABBİLALEMİNE teslim olduğunda MÜSLİM dir.
İslam Muslim olmak, insanın yaşam biçiminin, düşünce inanç kabullenim ve yargıları ile eylemlerinin silm, selam, barış, esenlik içerisinde olup, tüm alemi kuşatan Rabbilalemine, ilkelerine uyumlaşmakla, uyum içerisinde olmakla sağlanmaktadır 30/30, vb.
Kendini tanıması, alemi bilmesi ve HAKK gönüle girmesiyle başarılmaktadır. Yazılı kitabi olanı ise Lailahe illallah üzere olmaktır 11/14, vb.
O halde #VİCDAN nedir, #RABBİLALEMİNE uymak, uyumlaşmaktan ne anlaşılmaktadır?
Her insan Fıtratında var edilen Vicdanının sesine uyduğunda İSLAM’dadır, selamdadır, kendiyle alemle barış içerisindedir.
#VİCDAN, her insanda var olan RABBİLALEMİNİN insanlara yollarını aydınlatması VE DOĞRUYU BULMASI için lütfettiği en büyük NURDUR.
Nitekim #Kitap yaklaşık meallerde:
• O halde, yüzünü (VEÇHİNİ) HANİF olarak DİNE cevir doğrult (EKİM et).
insanları üzerinde yaratmış(FATARA) olduğu Allah'ın fıtratına #(FİTRATELLAHİ).
Allah´ın yaratışında (HALKILLAH) değişiklik bulunmaz.
Bu DİNUL KAYYİMU kayyum bir dindir velâkin NÂSIN insanların ekserisi bilmezler.
Fe ekım vecheke lid DİNİ HANİFA, FİTRATELLAHİ LLETİ FETARAN nase aleyha, la tebdile li halkillah, zaliked DİNUL KAYYİMU ve lakinne ekseran nasi la ya'lemûn. 30/30

• “biz ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ.ve nahnu akrabu ileyhi min hablil verîd. 50/16 der.
Öyle ki, Kitapta anlatılan #Rasuller de, tarihteki varlığından öte EYLEMLERİYLE, AMELLERİYLE de HER İNSANIN ROL MODELİ OLUP VİCDANIN, #FİTRATELLAHİ deki yankılanan SESİDİR.
• Üstelik RASULLER, tüm insanlara gelmiştir. 34/28, 21/107, 7/158 vb
• Rasuller, BEYNE aranızda değil, FİKÜM İÇİNİZDE denilmektedir. 37/72, 3/101, 49/7, 2/151, 3/164, 26/18, 11/62, 5/20, 10/16 vb.
• Biz onların içine uyarıcılar göndermiştik. Ve le kad erselna FİHİM MUNZİRÎN. 37/72, 3/101, 49/7, 2/151, 3/164, 26/18, 11/62, 5/20, 10/16 vb.
• Kim RASULE itâ'at ederse Allah'a itâ'at etmiş olur. Mey yutiİR RASULE fe kad etaallah 4/80 vb"
birçok ayette de ALLAH ve RASULÜNE itaatten bahsedilir. 3/132, 4/13, 4/69, 64/12, 5/92, 48/17, 24/52, 33/71, 49/14 vb.
• Bu bağlamda da ALLAHIN RASULLERİ de MUHAMMED RASULALLAH da gönüllerde her daim yaşar,
Her nedenle, yazılı kitap gibi yaratılan Kainat Kitabını, insan toplum vb ayetleri okuyan evrensel düşünürler, bilim insanları da dahil olmak üzere bazıları da #FİTRATELLAHİ de, VİCDANI şöyle özetlemiştir.
#Vicdan, insanın içindeki Tanrı'dır. (VİCTOR HUGO)
• Vicdan, Tanrı’nın tatlı fısıltısıdır. (EDWARD YOUNG)
• Vicdan Cenab-ı Hakk'ın kalbimizdeki sesidir (Nurettin Topçu)
• Kalbimizde Allah’ın nuru vardır, onun adı da vicdandır.(Tolstoy)
• Vicdan ruhun tuhaf yeteneğidir ki ona dinsel içgüdü adı verilebilir. (Samuel Smiles)
• VİCDAN; insanın pusulasıdır. (Vincent Van Gogh)
• Kötülüğün yolu yakındır kolay ulaşılır ona. İyiliğin önüne ise alın teri ve VİCDANI koymuştur Tanrı. (Eflatun)
• Vicdanımız yanılmaz bir yargıçtır, biz onu öldürmedikçe. (Honore de BALZAC)
• Vicdan içinizden geçen 'başkası bakıyor olabilir' sesidir. (H. L. Mencken)
• Vicdan durmaz, konuşur. (Özdemir Asaf)
• En mükemmel adalet, vicdandır. (VİCTOR HUGO)
• Vicdan bütün ahlak yargıçlarının en iyisidir. O, RUHUN SESİDİR.(J.J Rousseau)
• Bir insanı üstün kıIan, onu kendi arzu ve ihtiraslarından kurtaran, sadece vicdanıdır. (SamueI SmiIes)
• İradene hakim ol fakat vicdanına esir ol. (Aristoteles)
• Nefsinin öğretmeni VİCDANININ öğrencisi ol. (Eflatun (Platon)
• VİCDAN; içimizde gizli bir kırbaç taşıyan cellattır. (Montaigne)
• Vicdanın sesi bütün kanunların üstündedir (MahatmaGandhi)
• Muallimim diyen olmak gerektir imanlı; edepli sonra liyakatli sonra VİCDANLI. Bu dördü olmadan olmaz: vazife çünkü büyük. Mehmet Akif Ersoy
Zira, Dünyanın her yerinde, her döneminde, her coğrafyasında ahseni takvim üzere yapılandırılan, ahseni ameller yapması ve gelişim için var edilen, her tür zihni melekelerle de donatılan HER İNSAN her içsel ve dışsal etkide veya istekte, VİCDANININ güzel olana, SILME, İSLAM’A çağrısını da İBLİSİNİN ayartısını da duyar. Yaptığı tercihlerle kitabını kendi yazmaktadır.
Üstelik her kez, başlangıçta bu sesler açısından da aynı durumdadır. İnsanın tercihi, önem ve öncelik verdikleriyle YAŞAMA YAZDIKLARIYLA kendi yaşamı şekillenmekte ve DİNİ DURUMU da belirginleşmektedir.
Zamanla, bu sesleri duyulmaz ya da etkisiz yapan da insandır. İBLİSİN sesine AYARTISINA uydukça, vicdanın sesi duyulmaz olurken, vicdanın sesine tabi olup Rabbin yolunda oldukça da iblisin sesi etkisizleşmeye başlar Öyle ki, iblise uya uya adeta İBLİSLEŞİR, İNSAN Şeytanlardan olur. Vicdanın sesine de uyarak haktan güzelden yana durup KURANA, Rabbilalemine uyduğu ölçüde de EVLİYAULLAH olmaktadır.
Her olay insana seçimler sunar. İnsan fravunlaşabilir, Musalaşabilir. Lehepleşir ya da Muhammed’e uyabilir. Yaşamını NAR da NUR da yapabilir. İSLAM da olur NAKÖR de.
İnsan yaptığı bu TERCIHLERLE şekillenmekte, KITABINI yazmakta KADERINI, kederini veya keremini belirlemekte ve Cenneti ve Cehennemini de INŞA etmekte ve seviyesini de belirlemektedir. 17/13, 76/3, 64/2, 18/29, 10/40, 41/46, 45/15, 17/15, 2/286, 91/7-10; 92/4-11; 95/4-6; 2/256, 10/99, 26/3-5; 88/21, 22; 36/17, 42/48, 81/27, 28; 13/11, 8/53 vb.
Örneğin #Kitap der yaklaşık meallerde;
• De ki: "Bu gerçek, HAKK Rabbinizdendir. Artık dileyen İMAN ETSİN, dileyen #İNKAR ETSİN Ve kulil hakku mir rabbikum fe men ŞAE fel yu'miv ve men ŞAE fel yekfur 18/29.
• Biz ona yolu gösterdik: Ya #ŞÜKREDİCİ- gerçekleri doğru anlayıp gereğini yapan- veya #NÂNKÖR- gerçeklere sırt dönen gizleyen, örten, aksini yapan- olur. İnna hedeynahussebile imma şakirav ve imma kefura. 76/3 vb.
Yazılı Kitap Kuranı Kerim gibi Yaratılan Kainat Kitabında, her maddede, zerrede, ayette, alemde var edilen evrensel ilkeler, değerler, ölçüler, kanunlar, kurallar vb her bir nur, Rabbilalemin olup, Lillahi Rabbilaleminin lütfudur, ikramıdır, sistemidir, düzenidir.
Nitekim Kitap der, yaklaşık meallerde:
• Fir'avn dedi ki: Rabulalemin nedir. Kale fir'avnu ve ma rabbulâlemîn. 26/23 vb 37/87.
• Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir. Eğer gerçekten inanan kimseler iseniz dedi. Kalerabbus semavati vel erdi ve ma beynehuma inkuntum mukinîn. 26/24
• Allâh O'dur ki arzı size durulacak yer, göğü de binâ yaptı; sizi şekillendirdi, şekillerinizi de güzel yaptı. Ve sizi güzel rızıklarla besledi. İşte Rabbiniz Allâh bu dur. Rabbulalemin Allâh, tebarekedir! Allahulleziceale lekumul erda kararav ves semae binaev ve savverakum fe ahsene suverakumve razekakum minet tayyibat, zalikumullahu rabbukum, fe tebarakellahu rabbul âlemîn. 40/64.
• Rabbiniz o Allah'tır ki; gökleri ve yeri altıgünde yarattı, sonra Arşa istivâ etti geceyi, durmadan onu kovalayan gündüzünüzerine bürüyüp örter. Güneşi, ayı ve yıldızları buyruğuna boyun eğmişvaziyette (yaratan O'dur). İyi bilin ki, yaratma ve emir O'nundur. Rabbulalemin Allâh, tebarekedir! İnnerabbekumullahullezi halekas semavati vel erda fi sitteti eyyamin summestevaalel arşi yuğşil leylen nehara yatlubuhu hasisev veş şemse vel kamera vennucume musehharatim bi emrih, ela lehul halku vel emr, tebarakellahu rabbul âlemîn.7/54
Lillahi Rabbilalemin, bu alemi yaratmış, terbiye etmiş, düzeni kurmuş, kanunları oluşturmuştur. Kitap, Kuran ve Zikri de ayrıca tanımlayıp 15/1, 27/1, 10/37, 10/61, 18/27, 56/77, 56/78, 15/9 vb bunları, Kitabı, Kuranı ve Zikri de lutfetmiştir.
• Şüphe yok ki #KİTABIN indirilişi, Rabbilalemin tarafındandır. Tenzilul kitabi la raybe fihi mir rabbil alemîn 32/2
• Bu #Kur'ân, Allah'tan olup başkası tarafından uydurulacak bir şey değildir. Ancak kendinden öncekinin TASDİKİ ve Kitabın #TEFSİRİ dır. Onda asla ŞÜPHE yoktur. Rabbilalemin tarafındandır. Ve ma kane hazel kur'anu ey yuftera min dunillahi ve lakin tasdikallezibeyne yedeyhi ve tefsilel kitabi la raybe fihi mir rabbil âlemîn. 10/37, 26/192, 69/43, 56/80 vb.
• ZİKRİ biz indirdik biz; ve O'nun koruyucusu da elbette biziz! İnna nahnu nezzelnez zikra ve inna lehu le hafizûn. 15/9.
ALEMİ OKUYANLAR DA,
• "Tabiat, Allah’ın yazdığı bir kitaptır." der, #Harvey.
#Goethe de, "Doğa, her yaprağında en derin yazılar olan biricik kitaptır." diye ses verir.
#Crabbe "Doğa, görülebilen düşüncedir." derken, #M.İkbal’de ‘Kainat Allah’ın davranışıdır. O’nun davranışı ile sözü-vahiy arasında çelişki olmaz" diyerek alemin de bir #kitap olduğuna vurgu yapar.
Kitapta da,
Göklerde ve yerde, #yaratılışınızda ve yaymakta olduğu canlılarda, gecenin ve gündüzün değişmesinde, rüzgârları estirmesinde vb birçok örnekler verilerek
3/190, 10/6, 10/67, 12/7, 15/75, 20/54, 20/128, 30/22, 30/23, 30/24, 30/37, 31/31, 32/26, 34/19, 39/42, 39/52, 42/33, 45/3, 45/4, 45/5, 45/13, 51/20 ve daha nicelerinde
aklını kullanan, düşünen, tefakkuk sorgulayanlar, tedebbür ne anlattığını anlamaya çalışanlar, sabreden, şükredenler vb yapanlar için #AYETLER olduğu anlatılmaktadır.
Eşya, olay ve olgular, insan ve toplum ile bunların özellikleri, davranışları araştırılıp okunarak ondaki davranış nedenleri vb hususlar bulunarak her dönemde geçerli evrensel ilkelere kanunlara ulaşılmaktadır.
Bunlar vazgeçilmez alemde var edilen Kanunlardır.
Alemdeki başta insan olmak üzere her varlıktaki ve her unsurdaki tüm özellikler İLİM BİLGİ onu terbiye eden böyle donatan, tesviye eden, ikram eden RABBİLALEMİNİN, yazılı kitap KURAN ZİKİR gibi #hediyesidir. İnsan bunu keşfedip, öğrenip, önemseyip #yaşama yazdığında bu HEDİYEYE SAYGIN davranıp Rabbilaleminle uyumlaşıp ISLAM olup GERÇEK ÖZGÜRLÜĞE ulaşıp gelişip her alemde mutlu ve bahtiyar olmakta, anlam ve değer bulmaktadır.
Elbette, Yaratılmış Kainat Kitabındaki insan, toplum, canlılar cansızlar, eşya, olay ve olgulardan oluşan kevni yaratılan ayetler gibi Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki yazılı ayetlerin anlattığı doğru manalar, kanunlar ilkeler KURAN'dır ve her alemi cennet yapan EVRENSEL İLKELER DERYASIDIR.
Bu bağlamda, kimi SIDK üzere, yaratılan Kainat Kitabına, ONDAKİ kanunlara, ilkelere, #FİTRATELLAHİ ye, #VİCDANININ sesine, tecrübeye uyarak yaşar, 39/32, 39/33 vb.
Kimi de BUNUNLA birlikte #HAK üzere Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlatmak istediği manalara, evrensel ilkelere ulaşarak önem ve öncelik verdiği ölçüde yaşamını ahlaklandırmaktadır. 10/94, 9/48, 35/24, 34/49, 28/48, 23/90, 22/54, 18/29, 15/64, 13/19, 13/1, 11/45, 10/76, 10/77 vb.
Bunlar, RABBİLALEMİNİN insanlara yollarını aydınlatması ve doğruyu bulması için lütfettiği karanlıklardan aydınlığa NUR a çıkaran ilkeleridir. / liyuhricekum minezzulumati ilennur. 14/1, 14/5, 33/43, 57/9, 65/11, 5/16, 2/257 vb.

Yaratılmış Kainat Kitabındaki insan, toplum, canlılar cansızlar, eşya, olay ve olgulardan oluşan kevni yaratılan ayetlerin veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki yazılı ayetlerin anlattığı DOĞRU MANALARA ÖNEM VE ÖNCELİK verme hassasiyetine bağlı olarak her insanın Dünyasındaki ALLAH anlayışı ve DİN TASAVVURU ile YAŞANTISI farklı oluşmaktadır

İŞTE HER KIM, FITRATALLAHİ’ de VİCDANIN sesine uyup, önem verip RABBİLALEMİNE alemdeki her bir unsurdaki ilkelere kanunlara sisteme teslim olduğunda #MÜSLİM dir.
Diğer bir ifadeyle, insanın yaşam biçiminin, düşünce inanç kabullenim ve yargıları ile eylemlerinde, vicdanın sesine uyarak silm, selam, barış, esenlik içerisinde olup, tüm alemi kuşatan Rabbilalemine, ilkelerine uyumlaşmakla, uyum içerisinde olmakla İSLAM #MÜSLİM olmaktadır. 30/30, vb. Yazılı kitabi olanı da Lailahe illallah üzere olmaktır 11/14, vb.
DİN, borç, borçluluk hissinin ilişkisinin oluşturduğu yaşam biçimidir, düşünce inanç kabullenim ve yargılar ile eylemleridir.
Bu bağlamda, her insan alemde sulh selam barış içerisinde yaşamakla ve yaşatmakla Allaha karşı da borçlu ve sorumlu olup bunu başardığı ölçüde islam #muslim olmaktadır.
Nitekim Kuran yeryüzünün, sulh selam islam BARIŞ YURDU olmasını, insanlığın özgürce, eşitlik ve adalet üzere yaşamasını ve ZULMÜN SALDIRGANLIĞIN misliyle denk dengeli etkin bir şekilde önlenmesini ve ETKISIZLEŞTIRILMESINI emreder.
Bu anlayış borç ve sorumluluk gereği
İnsan sayısınca ALLAH tasavvuru ve din anlayışı, yaşam biçimi vardır. Ancak, Allâh katında din ise, İslâmdır. İnned dine indellahil islam, 3/19,5/3, 3/85, 2/132, vb.
Nitekim, Rabbi ona: Eslim ol demişti, "Rabbilalemine teslim oldum." dedi İzkale lehu rabbuhu eslim kale eslemtu li rabbilâlemîn. 2/131, 2/132, 39/22, 6/125, 30/30
Allâh'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez, O'na teslim olmuştur ve O'na döndürüleceklerdir. E feğayra dinillahi yebğune ve lehu esleme men fis semavati vel ardi tav'av vekerhev ve ileyhi yurceûn.3/83 vb.
Nitekim, her RASUL; İbrahim, İsa, Musa, Muhammed ve diğerleri de İSLAMA çağırmaktadır 2/136, 2/133, 2/132, 2/128, 12/101, 3/67,3/84, 5/111, 21/108, 29/46, 30/53, 10/84, 15/2, 22/78, vb.
Örneğin; Kitap der, yaklaşık meallerde:
• Îsâ onlardan inkârı sezince: "Allâh yolunda kimler bana yardımcı olacak?"dedi. Havariler: "Biz, Allâhın yardımcılarıyız; Allah'a inandık, şâhid ol, biz MÜSLÜMANLARIZ dediler. Felemma ehasse isaminhumul kufra kale men ensari ilellah, kalel havariyyune nahnuensarullah, amenna billah, veşhed bi enna MUSLİMÛN. 3/52, 5/111 vb.
• Mûsâ dedi ki: "Ey kavmim, eğer Allâh'a inandıysanız, gerçekten müslüman insanlar iseniz o'na dayanın." Ve kale musa ya kavmi inkuntum amentum billahi fealleyhi tevekkelu in kuntum MUSLİMUN 10/84, vb.
İnsanın tercihi, önem ve öncelik verdikleriyle YAŞAMA YAZDIKLARIYLA kendi yaşamı şekillenmekte ve DİNİ DURUMU da belirginleşmektedir. İblisi ile vicdanının sesi arasındaki tercihleriyle insan yaşamını yazmakta ve İslam olup olmama yönünde ayrışmaktadır 72/14 vb
Zira, insan her içsel ve dışsal etkide veya istekte, bu iki sesi de duymaktadır, vicdanının güzel olana, SILME, İSLAMA çağrısını da iblisinin ayartısını da. Yaptığı bu TERCIHLERLE şekillenmekte, KITABINI yazmakta KADERINI, kederini veya keremini belirlemekte ve Cenneti ve Cehennemini de INŞA etmekte ve seviyesini de belirlemektedir. 17/13, 76/3, 64/2, 18/29, 10/40, 41/46, 45/15, 17/15, 2/286, 91/7-10; 92/4-11; 95/4-6; 2/256, 10/99, 26/3-5; 88/21, 22; 36/17, 42/48, 81/27, 28; 13/11, 8/53 vb.
İnsan; ahseni takvim/maddi ve manevi yönden sürekli gelişime uygun; var ediliş amacı olan ahsenu amelden 11/7, 18/7, 67/2 yana olduğunda; halifeliğin gereğini 2/30, 6/165, 10/14, 27/62, 35/39, 38/26 vb; kulluğu, arzu ve istekle, gönülden yaptığında 51/56, 2/21,2 3/32, 7/65, 23/23 vb #ALAYIİLLİYYİNE yücelirken 83/18; tersi durumda ise #ESFELESAFİLİNE düşmektedir. 95/5
Zamanla Vicdanın sesinden Rabbilaleminden, Kurandan ilkelerinden daha çok önem ve öncelik verdikleri HER ŞEY günahkar yalancı #PERCEM OLUP, insanı peşi sıra sürüklemektedir. 11/56, 96/15, 96/16, 55/41 vb
Kimi, müslim mümin muttaki olup Rabbini YAR edinip Kurana önem ve öncelik verip yaşayan Kuran olup evliyaullah olurken 7/3, 4/45, 10/62-63;
Kimileri de var edene Rabbilalemine ve var ediliş amacına tercihleriyle kör âmâ kalıp FE İZA HUVE HASÎMUN MUBÎN apaçık bir hasım olup 16/4, 36/77, KEFERELİKTE sürüklenerek, EVLİYAUŞ ŞEYTAN, şeytanın velileri, ŞEYTANİ VELİYYA, EVLİYAU'T-TAĞUT, EVLİYAUHUMUT TAĞUT da olabilmektedir. 4/119, 19/45, 3/155, 3/175, 7/27, 4/76, 16/63, 19/45, 18/50; 2/257, 4/76 vb.
İblisin ayartısına uyarak, iblisin şeytanlaşmasına yardım edenler, onu tamamlayanlar, İHVANEŞ ŞEYATÎN olup, isteyerek arzuyla TA’BUDİŞ ŞEYTAN şeytana kul köle olanlar, bu hal üzere yaşayanlar EVLİYAUŞ ŞEYTAN, şeytanın velileri, ŞEYTANİ VELİYYA olmaktadır. 4/119, 19/45, 3/155, 3/175, 7/27, 4/76, 16/63, 19/45, 18/50 vb.
Yine, tağutun yolunda bulunup, ona evliya olanlar da EVLİYAU'T-TAĞUT, EVLİYAUHUMUT TAĞUT olup, evliyaeş şeytanlardan olmakta ve onları AYDINLIKTAN KARANLIKLARA gömmektedir. 2/257, 4/76 vb.
Her insan, her ne nedenle, her halde de ne yaptıysa onunla karşılaşmaktadır.
HER KİM:
· Fıtratın da var edilen Vicdanın sesine önem verip Rabbilalemine teslim olduğunda MÜSLİM dir. 2/131, 2/132, 39/22, 6/125, 30/30 vb
· Rabbilalemine, ilkelerine akıl, kalb ve eylem bileşkesiyle güvenip ilim amel ve ihlasla yaşamına uyguladığında MÜMİN, 49/15, 8/2, 24/62, 2/285, 3/160, 4/94 vb
· Her daim Rabbilalemine, ilkelerine, #SIDK veya #HAK olarak ulaşan, candan, canandan her şeyden çok bu HUDEN, HEDİYE, HİDAYETe her daim önem ve öncelik verdiğini, her durumda #AhsenuAmeller işleyerek, SÜREKLİ hayır ve fedakarlık yaparak yaşamda da gerçekleştirdiğinde de MUTTAKİ, 39/33, 2/38, 2/177, 3/133, 3/76, 5/35, 5/100, 7/26, 9/4, 9/7, 9/24, 9/36, 9/111, 9/123 3/92, 16/128, 20/123, 24/52, 59/9, 64/16 92/5 vb.
· Her halden her daim Razı olup, Rabbilalemine, ilkelerine her daim uymanın ENKEMAL haline ulaştığında da MUKARREBUN da olursun 56/11-27, 56/88, 83/21-28 vb.
B-İSLAM OLMAKLA CENNETE GİRİLİR Mİ? YOKSA BAŞKA AMELLER DE GEREKLİ MİDİR? CENNET KİMLERE İKRAM EDİLİR?
İnsan tercihleriyle şekillenmekte ve Müslim, Mümin, Muttaki ve Mukarrebun olma yolculuğunda, amelleriyle, yaptıklarıyla, duruşu, konumu belirginleşip ayrışmaktadır.
İşte bu sıfatlardan, konumlardan MÜSLİM olmak ya da MÜMİN olmak her Dünyada #CENNETİ yaşamak için önemli konumlar olmakla birlikte #yeterli olmayıp AMENU VE AMİLUSSALİHATLAR fedakarlıklar da yapılması gerekmektedir.
Nitekim vicdanın sesine uyup Rabbilalemine teslim olmanın ötesinde, bu Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlattığı doğru manalara, ilkelere inanıp güvenip uygulayıp güvenilir olmakla her insan gibi müslim ve mumin olanlar da, hesaba mizana uğrar ve tarıları ağır gelirse ancak kurtuluşa kavuşup cennet ikram edilmektedir.
Örneğin Kitap der yaklaşık meallerde:
• O gün #TARTI tam doğrudur. Kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtulanlardır. Vel veznu yevmeizinil hakku fe men sekulet mevazinuhu fe ulaike humul MUFLİHÛN. 7/8
• Kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Fe men sekulet mevazinuhu fe ulaike humul MUFLİHÛN. 23/102
• Kimin tartıları ağır gelirse, O, memnun edici bir hayât içindedir Fe emma men sekulet mevazinuh. Fe huve fi îşetir radiyeh. 101/6 101/7 vb
• Artık o, memnun eden bir yaşam içindedir. Fehuve fi 'işetir radiyeh. 69/21
Buna karşılık müslim ve mümin olanlar ne zaman, bu ilkelere önem ve öncelik vererek yaşama yazıp bu yolda sadık olup canını bile feda edenler, fedakarlık, amenu ve amilussalihat yapanlar yani MUTTAKİLERDEN olanlara ise hesapsız CENNETLER VARDIR.
Örneğin kitap der:
• Muttakilere #cennet vardır. 3/133, 5/119, 44/56, 15/45, 16/31, 16/30, 7/128, 11/49, 28/83, 50/31 vb
• #SIDKI getirene ve onu doğrulayanlara gelince: İşte #MUTTAKİLER onlardır. Vellezi cae BİS SİDKİ VE SADDEKA BİHİ ULAİKE HUMUL #MUTTEKÛN. 39/33
• Hayır, kim sözünü yerine getirir ve #TAKVALI OLURSA, şüphesiz Allâh da #MUTTAKİLERİ sever. Bela men evfa bi ahdihi vetteka fe innellahe YUHİBBUL #MUTTEKÎN. 3/76, 9/4, 9/7 vb.
• Allâh buyurdu: "Bu, #SÂDIKLARA, doğruluklarının fayda sağlayacağı gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler vardır." Allâh onlardan râzı olmuştur, onlar da O'ndan râzı olmuşlardır. İşte büyük başarı budur! Kalellahu haza yevmu yenfeus SADIKÎNE SIDKUHUM, lehum cennatun tecri min tahtihel enharu halidine fiha ebeda, radiyellahu anhum ve radu anh, zalikel fevzul azîm. 5/119
• Ey inananlar, Allah'a #TAKVALI OLUN ve #SADIKLARLA beraber olun Ya eyyuhellezine amenuttekullahe ve kunu meas sadikîn 9/119
İslam olmak, selam yurduna CENNET yolana girmektir.
İman etmek ise İSLAM olmanın ötesinde Rabbilalemine, ilkelerine güvenip uygulayarak güvenilir olma yolunda durmaktır.
Mümin,
Rabbilalemine, ilkelerine akıl, gönül ve eylemle GÜVENİP GÜVENİLİR olmaktır
Bu nedenle #RogerGaraudy: Önemli olan imanı hakkında ne söylediği değil, bu imanın ona ne yaptığı onu ne hale getirdiğidir, der.
İMAN iğne deliğinden geçmek olsa, başkalarının, inandığını iddia edenlerin de onu BAŞARMASI ve O YOLDA olması gerekir.
Bu evrensel ilkeleri YAŞAMLAŞTIRDIĞI ölçüde #MÜMİN, yani güvenilen, emin olunan ve güven veren kişi olunmaktadır.
Gönülden isteyip te, DIŞ şartlar izin vermediği için bu ilkeleri hayatlaştıramamak bile bunu başarmak demektir.9/90-93 vb
#Muttakiler ise bu yolda iman etmiş olmanın ötesinde, AMENU VE AMİLUSSALİHATLAR fedakarlıklar yaparak yaşamıyla da iman ettiğini ispat ederek SADIKLARDAN olup doğrudan hesapsız cennete ulaşıp cennet ikram edilenlerdir.
Her dünyada CENNETİ yaşamak ya da cennete girmek için İSLAM olana da İMAN edene de bununla birlikte ahsenu amellerden AMELİSSALİHATLAR candan maldan her şeyden fedakarlıklar da yapması gerekmektedir.
#Şöyle ki:
1- İMAN ETMENİN YANI SIRA İMANLA BİRLİKTE AMELİSSALİHAT FEDAKARLIKLARIN YAPILMASI DA BİRLİKTE VURGULANIR
İnanıp salihatı- amenu ve amilussalihati yapanlar, CENNET halkıdır. SÜREKLİ CENNETTEDİR. Vellezine amenu ve amilussalihati ulaike ashabul cenneh, hum fiha halidûn 2/25, 2/82, 2/277, 3/57, 4/57, 4/122, 4/173, 5/9, 5/93, 7/42, 10/4, 10/9, 11/11, 11/23,13/29, 14/23, 18/30, 18/107, 19/96, 22/14, 22/23, 22/50, 22/56, 24/55, 26/227, 29/7, 29/9, 29/58, 30/15, 30/45, 31/8, 32/19, 34/4, 35/7, 38/24, 38/28, 41/8, 42/22, 42/23, 42/26, 45/21, 45/30, 47/2, 47/12, 48/29, 65/11, 84/25, 85/11, 95/6, 98/7, 103/3 vb.
Örneğin:
· İnanıp AMELUSSALİHAT yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine âit olduğunu MÜJDELE! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıkça: "Bu, daha önce de rızıklandığımız şeydir, (dünyâda iken de bu rızıktan yemiştik)" derler. (Cennetteki bu rızık), onlara, o(dedikleri)ne benzer verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır ve onlar orada ebedi kalacaklardır.Ve beşşirillezine amenu ve amilus salihati enne lehum cennatin tecri min tahtihel enhar, kullema ruziku minha min semeratir rizkan kalu hazellezi ruzikna min kablu ve utu bihi muteşabiha, ve lehum fiha ezvacum mutahheratuv ve hum fiha halidûn. 2/25
· İnanıp SALİHATI yapanlara gelince, onlar da CENNET HALKIDIR, orada sürekli kalacaklardır. Vellezineamenu ve amilus salihati ulaike ashabul cenneh, hum fiha halidûn.2/82
· Allâh, inanıp SALİHAT yapanlara va'detmiştir: MAĞFİRET ve büyük mükâfât onlarındır. Veadellahullezine amenu ve amilussalihati lehum MAĞFİRATUV ve ecrun azîm.5/9
· vb
O HALDE BU CENNETIN ANAHTARI OLAN #AMELUSSALIHAT NEDIR?
AMENU VE AMİLUS SALİHATİ, fedakarlık yaparak değiştiren, dönüştüren amellerdir. Kendini, başkalarını, insanlığı, alemi, Rabbilalemine, evrensel ilkelere, güzele, doğruya ve hakk olana dönüştüren, #ISLAH eden amellerdir. Asıl iyilik yani, EL #BİRR olan amellerdir.
Öyle ki, amenu ve amilussalihati yapmak, FEDAKARLIK gerektiren ve hak yolda, üstelik en sevdiklerinden, sarsacak şekilde Rabbin Rızası yolunda karşılıksız vermektir 3/92, 9/24, 2/207, 9/111, 2/165, 2/177, 33/23, 90/14, 90/11-13, 23/96, 41/34, 5/119, 33/24, 92/5, 6, 7, 39/33, 2/277,103/3, 98/7, 29/9, 2/82 vb.
Örneğin #KİTAP der yaklaşık meallerde:
· Sevdiğiniz şeylerden #infak yapmadıkça asla #ELBİRR’E iyiliğe eremezsiniz. Ne infak ederseniz Allâh onu bilir. Len tenaluL BİRRA hatta tunfiku mimma tuhibbun ve matunfiku min şey'infe innellahe bihi alîm. 3/92
• De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabânız, kazandığınız mallar, düşmesinden korktuğunuz ticaret(iniz), hoşlandığınız konutlar, size Allah'tan, Rasulünden ve O'nun yolunda cihâdetmekten DAHA SEVGİLİ İSE O HALDE Allâh emrini getirinceye kadar gözetleyin (başınıza gelecekleri göreceksiniz)! Allâh, yoldan çıkmış topluluğu (doğru) yola iletmez. /Kul in kane abaukum ve ebnaukum ve ihvanukum ve ezvacukum ve aşiratukum ve emvalu nikteraftumuha ve ticaratun tahşevne kesadeha ve mesakinu terdavneha ehabbe ileykum minallahi ve rasulihi ve cihadin fi sebilihi fe terabbesu hatta ye'tiyallahu bi emrih, vallahu la yehdil kavmel fasikîn. 9/24
• İnsanlardan öylesi var ki, kendisini Allâh'ın rızâsına satar. Allâh da kullar(ın)a çok şefkatlidir. Ve minen nasi mey yeşri NEFSEHUBTİĞAE MERDATİLLAH, vallahu raufum bil ibâd.2/207.
· Allâh, mü'minlerden canlarını ve mallarını #cennet kendilerinin olmak üzere #satın almıştır İnnellaheştera minel mu'minine enfusehehumve emvalehum bi enne lehumul cenneh… 9/111.
• -Allâh'ın rızâsını kazanmak ve ruhlarındaki(imâ)nı kökleştirmek için mallarını harcayanların durumu da tepe üzerinde bulunan bir bahçeye benzer ki, bol yağmur değince ürününü iki kat verdi. Yağmur değmeseydi bile çisinti olurdu. Allâh yaptıklarınızı görmektedir. Ve meselullezine yunfikune emvalehumub TİĞAE #MERDATİLLAHİ ve tesbitem min enfusihim ke meseli cennetim bi rabvetin esabeha vabilun fe atet ukuleha di'feyn, fe il lem yusibha vabilun fe tall, vallahu bima ta'melune basîr. 2/265
• -Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik, o(kimsenin iyiliği)dir ki, Allah'a, âhiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere inandı; sevdiği malını yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilencilere ve boyunduruk altında bulunan(köle ve esir)lere verdi; namazı kıldı, zekâtı verdi. Andlaşma yaptıkları zaman andlaşmalarını yerine getirenler; sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabredenler, işte doğru olanlar onlardır, (Allâh'ın azâbından) korunanlar da onlardır. Leysel birra en tuvellu vucuhekum kibelel meşriki vel mağribi ve lakinnel birra men amene billahi vel yevmil ahiri vel melaiketi vel kitabi ven nebiyyin, ve atel male ala hubbihi zevil kurba vel yetama vel mesakine vebnes sebili ves sailine ve fir rikab, ve ekames salate ve atez zekah, vel mufune bi ahdihim iza ahedu, ves sabirine fil be'sai ved darrai ve hînel be's, ulaikellezine sadeku, ve ulaike humul muttekûn. 2/177
· Mü'minlerden öyleleri var ki, var ediliş amacını yerine getirdi. Onlardan kimi Allah’a (canını malını cennet karlığı verme, ahsenu amelden yana olma, her hal ve şartta hanif durma) #ahdini yerine getirdi, kimi de bu yoldadır, sözlerini asla değiştirmemişlerdir. Minel mu'minine ricalun sadeku ma ahedullahealeyh, fe minhum men kada nahbehu ve minhum mey yenteziru ve ma beddelutebdila. 33/23
· AÇLIK GÜNÜNDE doyurmaktır 90/14
· Sarp yokuşa atılmaktır, boynu çözmektir. 90/11-13.
· Yine, rastladığı her kötülüğü de en güzel olanla karşılamaktır. 23/96, 41/34 vb.
• Allâh buyurdu: "Bu, #SÂDIKLARA, doğruluklarının fayda sağlayacağı gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları CENNETLER vardır." ALLÂH onlardan razı olmuştur, onlar da o'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük başarı budur! Kalellahu haza yevmu yenfeus SADIKÎNE SIDKUHUM, lehum cennatun tecri min tahtihel enharu halidine fiha ebeda, RADIYELLAHU ANHUM VE RADU ANH, zalikel FEVZUL AZÎM. 5/119
• Ki Allâh #SIDK üzere olanlara, SADIKLIĞINI, doğruluklarıyla mükâfâtladırsın, iki yüzlülere de dilerse azâbetsin; yahut tevbelerini kabul buyursun. Şüphesiz Allâh çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. Li yecziyellahus SADİKÎNE Bİ SİDKİHİM ve yuazzibel munafikîne in şae ev yetube aleyhim, innellahe kane ğafurar rahîma. 33/24
• Kim verir, takvalı davranırsa, en güzeli yaşamıyla güçlü şekilde DOĞRULARSA Ona en kolayı kolaylaştırırız Feemma men a'ta vetteka. Ve SADDEKA bilhusna Fesenuyessiruhu lilyusra. 92/5, 6, 7
• SIDKI getirene ve onu yaşantısıyla en güçlü DOĞRULAYANLARA gelince: İşte #MUTTAKİLER onlardır. Vellezi cae BİS SİDKİ VE SADDEKA BİHİ ULAİKE HUMUL #MUTTEKÛN. 39/33
• Onlar ki, inandılar #AMİLUS SALİHAT yaptılar, SALATI ikame ettiler, ZEKÂTI verdiler; işte onların ödülleri, Rableri yanındadır. ONLARA KORKU YOKTUR VE ONLAR ÜZÜLMEYECEKLERDİR. İnnellezine amenu ve amilus salihati ve ekamus salate ve atevuz zekate lehum ecruhum inde rabbihim, ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn. 2/277
• Ancak inanıp AMİLUS SALİHAT yapanlar, birbirlerine HAKKI tavsiye edenler ve birbirlerine SABRI tavsiye edenler ziyânda değillerdir. İllellezîne amenu ve amilus salihati ve tevasav bil hakki ve tevasav bis sabr 103/3
• İnanıp AMİLUS SALİAHAT yapanlar halkın #enhayırlısıdır. İnnellezîne amenu ve 'amilussalihati ulaike hum hayrulberiyyeh. 98/7.
• İnanıp SALİHAT yapanları, sâlihler arasına sokarız Vellezine amenu ve amilus salihati le nudhilennehum fis #SALİHÎN 29/9.
· İnanıp SALİHATI yapanlara gelince, onlar da CENNET HALKIDIR, orada sürekli kalacaklardır. Vellezineamenu ve amilus salihati ulaike ashabul cenneh, hum fiha halidûn.2/82
2-YİNE, BU İLKELERİ YAŞAMA YAZANLARA, UYGULAYANLARA ONLARA BİR #KORKU YOKTUR VE ONLAR #ÜZÜLMEYECEKLERDİR VE LA HAVFUN ALEYHİM VE LA HUM YAHZENÛN 46/13, 2/277, 6/48, 7/35, 2/38, 20/123, 10/62, 2/262, 2/274, 2/62, 5/69, 2/112 vb
Örneğin Kitap der yaklaşık meallerde:
• “Muhakkak ki onlar Rabbimiz Allah’tır deyip sonra onlar istikamet üzere olanlara artık korku yoktur. Ve onlar mahzun olmazlar, ÜZÜLMEYECEKLERDİR.”İnnellezîne kâlû rabbunâllâhu summestekâmû fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum YAHZENÛN 46/13
• Onlar ki, inanıp amelüssalihat yaptılar, salatı ikame ettiler, zekâtı ita ettiler; işte onların ödülleri, Rableri yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
İnnellezine amenu ve amilus salihati ve ekamus salate ve atevuz zekate lehum ecruhum inde rabbihim, ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn. 2/277
• Biz RASULLERİ sadece müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim inanır ve uslanırsa onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Ve ma nursilul murseline illa mubeşşirine ve munzirin, fe men amene ve asleha fe la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn. 6/48
• Ey Âdem oğulları, size kendi içinizden RASULLER size âyetlerimi anlattıkarı zaman korunup uslananlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Ya beni ademe imma ye'tiyennekum rusulum minkum yekussune aleykum ayati fe menitteka ve asleha fe la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn. 7/35
• “…Benden bir HİDÂYET geldiği zaman, kimler benim hidâyetime uyarsa artık ONLARA BİR KORKU YOKTUR VE ONLAR ÜZÜLMEYECEKLERDİR.” Kulnehbitu minha cemia, fe imma ye'tiyennekum minni HUDEN fe men tebia HUDAYE FE LA HAVFUN ALEYHİM VE LA HUM YAHZENÛN. 2/38
• “İmdi benden size bir HİDÂYET geldiği zaman kim benim hidâyetime uyarsa o, SAPMAZ VE SIKINTIYA DÜŞMEZ." Kalehbita minha cemiam ba'dukum li ba'din aduvv, fe imma ye'tiyennekum minni HUDEN fe menittebea HUDAYE FE LA YEDİLLU VE LA YEŞKA. Taha#20/123 vb.
• İyi bil ki, Allâh'ın velilerine korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. E la inne evliyaellahi la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn. 10/62
• Mallarını Allâh yolunda İNFAK ETTİTEN sonra İNFAKLARI ardından başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin, Rableri katında ödülleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Ellezine yunfikune emvalehum fi sebilillahi sümme la yutbiune ma enfeku mennev ve la ezel lehum ecruhum inde rabbihim, ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn. 2/262
• Mallarını gece gündüz, gizli ve açık Allâh yolunda İNFAK EDENLERİN ödülü Rableri yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Ellezine yunfikune emvalehum bil leyli ven nehari sirrav ve alaniyeten fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn. 2/274
• Şüphesiz inananlar; yahûdiler, hıristiyanlar ve sâbiiler(den) Allah'a ve âhiret gününe inanan ve amelissalihat yapanlara, Rableri katında mükâfât vardır; onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. İnnellezine amenu vellezine hadu ven nesara ves sabiine men amene billahi vel yevmil ahiri ve amile salihan fe lehum ecruhum inde rabbihim ,ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn. 2/62
• İnananlar, yahûdiler, sâbiiler ve hıristiyanlar(dan) Allah'a ve âhiret gününe inanan ve AMELİSSALİHAT yapanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. İnnellezine amenu vellezine hadu ves sabiune ven nesara men amene billahi vel yevmil ahiri ve amile salihan fe la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn. 5/69
• Hayır, kim işini muhsin yaparak özünü Allah'a teslim ederse, onun mükâfâtı, Rabbinin yanındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Bela men esleme vechehu lillahi ve huve muhsinun fe lehu ecruhu inde rabbih, ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn. 2/112
3- YAPTIKLARIYLA, ALLÂH onlardan #RÂZI OLMUŞTUR, onlar da O'NDAN RÂZI OLMUŞTUR. İşte büyük başarı, #FEVZULAZÎM BUDUR! RADIYELLAHU ANHUM VE RADU ANH, zalikel FEVZUL AZÎM ulaşmayı hedefleyenlerdir. 5/119, 98/8, 58/22, 9/100, 48/18 vb.
Örneğin #Kitap der yaklaşık meallerde:
• Allâh buyurdu: "Bu, #sâdıklara, doğruluklarının fayda sağlayacağı gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler vardır." ALLÂH ONLARDAN RÂZI OLMUŞTUR, ONLAR DA O'NDAN RÂZI OLMUŞLARDIR. İşte büyük başarı budur! Kalellahu haza yevmu yenfeus SADIKÎNe sidkuhum, lehum cennatun tecri min tahtihel enharu halidine fiha ebeda, RADIYELLAHU ANHUM VE RADU ANH, zalikel FEVZUL AZÎM. 5/119
• Rableri katında onların mükâfâtı altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları, Adn cennetleridir. ALLÂH ONLARDAN RÂZI OLMUŞ, ONLAR DA O'NDAN RÂZI OLMUŞLARDIR. Bu, Rabbine saygı gösterene mahsustur. Cezauhum 'inde rabbihim cennatu 'adnin tecrî min tahtihel'enharu halidîne fîha ebedâ, radiyallahu 'anhum ve radu 'anh, zalike limen haşiye rabbeh. 98/8
• Allah'a ve âhiret gününe inanan bir milletin babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabâları da olsa Allah'a ve Elçisine düşman olanlarla dostluk ettiğini görmezsin. Allâh onların kalblerine iman yazmış ve onları kendinden bir ruh ile (kalb nuru veya Kur'ân ile) desteklemiştir. Onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedi kalacaklardır. ALLÂH ONLARDAN RÂZI OLMUŞ, ONLAR DA O'NDAN RÂZI OLMUŞLARDIR. İşte onlar Allâh'ın hizbi (partisi)dir. Muhakkak ki başarıya ulaşacak olanlar, ALLÂH'IN HIZBIDIR. 58/22
• Muhâcirlerden ve Ensârdan (İslâm'a girmekte) ilk öne geçenler ile bunlara güzelce tabi olanlar... ALLÂH ONLARDAN RÂZI OLMUŞTUR, ONLAR DA O'NDAN RÂZI OLMUŞLARDIR. (Allâh) onlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır. İŞTE BÜYÜK KURTULUŞ BUDUR. Ves sabikunel evvelune minel muhacirine vel ensari vellezinettebeuhum bi ihsanir radiyallahu anhum ve radu anhu ve eadde lehum cennatin tecri tahtehel enharu halidine fiha ebeda, zalikel FEVZUL azîm 9/100
• Allâh şu mü'minlerden RÂZI OLMUŞTUR ki onlar, ağacın altında sana bi'at ediyorlardı, Allâh onların gönüllerinden geçeni bildiği için onların üzerine huzûr ve güven indirdi ve onlara yakın bir fetih verdi. 48/18.
4-Karşılaşılan, vaziyet edilen her halde her durumda da Rabbilalemine, Kurana evrensel ilkelerine önem ve öncelik vererek her hali ıslah edip ahsenleştirme yolunda, var gücüyle, sabırla salatla ümitle Rabbin İlkelerini, Kur'anı “İLİM, AMEL, İHLAS birlikteliğiyle FEDAKARLIK yaparak YAŞAYANLARDIR.
Örneğin Kitap der yaklaşık meallerde;
• Sevdiğinizden #infak yapmadıkça, yapıncaya kadarda asla iyiliğe/ el birre erişemezsiniz. Ne İNFAK yaparsanız İnnellahe onubilir. Len tenaluL BİRRA hatta tunfiku mimma tuhibbun ve matunfiku min şey'infe innellahe bihi alîm. 3/92
• Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabânız, kazandığınız mallar, düşmesinden korktuğunuz ticaret(iniz), hoşlandığınız konutlar, size Allah'tan, Elçisinden ve O'nun yolunda cihâd etmekten #DAHASEVGİLİ ise o halde Allâh emrini getirinceye kadar gözetleyin (başınıza gelecekleri göreceksiniz)! Allâh, yoldan çıkmış topluluğu (doğru) yola iletmez. 9/24
• Allâh, mü'minlerden canlarını ve mallarını cennet kendilerinin olmak üzere satın almıştır/ İnnellaheştera minelmu'minine enfusehehum ve emvalehum bi enne lehumul cenneh… Dediği de buFedakarlıktır. 9/111
• Onlara öyle yoksulluk, darlık, sıkıntı ve SARSINTI dokunmuştu ki, nihâyet ERRESULU ve onunla birlikte inananlar: "Allâh'ın yardımı ne zaman?" diyecek” kadar bittim noktasına varıncaya dek bu yolda tüm varlıklarını feda ettiği hususu vurgulanmaktadır. 2/214
• Müminlerden öyleleri var ki, var ediliş amacını yerine getirdi. Onlardan kimi Allah’a (canını malını cennet karlığı verme, ahsenu amelden yana olma, her hal ve şartta hanif durma) ahdini yerine getirdi, kimi de bu yoldadır, sözlerini asla değiştirmemişlerdir. Minel mu'minine ricalun sadeku ma ahedullahe aleyh, fe minhum men kada nahbe.hu ve minhum mey yenteziru ve ma beddelu tebdila. 33/23
• -İnsanlardan öylesi var ki, kendisini Allâh'ın rızâsın(ı kazanmay)a satar. Allâh da kullar(ın)a çok şefkatlidir. Ve minen nasi mey yeşri NEFSEHUBTİĞAE MERDATİLLAH, vallahu raufum bil ibâd.2/207
• -Allâh'ın rızâsını kazanmak ve ruhlarındaki(imâ)nı kökleştirmek için mallarını harcayanların durumu da tepe üzerinde bulunan bir bahçeye benzer ki, bol yağmur değince ürününü iki kat verdi. Yağmur değmeseydi bile çisinti olurdu. Allâh yaptıklarınızı görmektedir. Ve meselullezine yunfikune emvalehumub TİĞAE #MERDATİLLAHİ ve tesbitem min enfusihim ke meseli cennetim bi rabvetin esabeha vabilun fe atet ukuleha di'feyn, fe il lem yusibha vabilun fe tall, vallahu bima ta'melune basîr. 2/265
5- Her kim Allaha yardımcı olur, borç verir, yani iyilik, hayır fedakarlık vb ahsenu ameller YAPARSA, Allah ta ona yardım eder. 3/52, 47/7, 61/14, 22/40 vb.
Örneğin kitap der yaklaşık meallerde:
• Ey inananlar, eğer siz ALLÂHE YARDIM EDERSENİZ, -varediliş amacı yolunda olup ahsenu ameller için Kurana ilkelerine uygun çalışırsanız- size yardım eder; ayaklarınızı sağlam tutar /Yaeyyuhellezine amenu in #TENSURULLAHE yensurkum ve yusebbit akdamekum.47/7.
• ve le #YENSURANNELLAHU mey yensuruh, innellahe le kaviyyun azîz 22/40 vb.
• Fe lemma ehasse isa minhumul kufra kale men ensari ilellahi, kalel havariyyunenahnu #ENSARULLAH, amenna billah,veşhed bi enna muslimûn.3/52
• Ya eyyuhellezîne amenu kunu #ENSARALLAHİ kema kale 'isebnu meryemelilhavariyyîne men ensari ilellah, kalelhavariyyune nahnu ENSARULLAHİfeamenet taifetum mim beni israile ve keferat taifeh,feeyyednellezîne amenu 'ala 'aduvvihim feasbehu zahirîn. 61/14
ALLAH'A GÜZEL BİR BORÇ VERME
• Kimdir o adam ki, ALLAH'A GÜZEL BİR BORÇ VERSİN DE, Allâh da ona kat kat fazlasıyla (verdiğini) ödesin! Allâh (rızkı) kısar da, açar da. Hep O'na döndürüleceksiniz. Menzellezi yukridullahe kardan hasenen fe yudaifehu lehu ad'afen kesirah, vallahu yakbidu ve yebsutu ve ileyhi turceûn. 2/245
• Allâh, İsrâil oğullarından söz almıştı ve içlerinden on iki başkan göndermiştik. Allâh demişti ki: "Ben sizinle beraberim, eğer namazı kılar, zekâtı verirseniz; elçilerime inanır, onlara yardım eder ve ALLAH'A GÜZEL BORÇ VERİRSENİZ, elbette sizin günâhlarınızı örterim ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim nankörlük ederse, düz yoldan sapmış olur. Ve le kad ehazellahu misaka beni israil, ve beasna minhumusney aşera nekiba, ve kalellahu inni meakum, lein ekamtumus salate ve ateytumuz zekate ve amentum bi rusuli ve azzertumuhum ve akradtumullahe kardan hasenel le ukeffiranne ankum seyyiatikum ve le udhilennekum cennatin tecri min tahtihel enhar, fe men kefera ba'de zalike minkum fe kad dalle sevaes sebîl. 5/12
• Kimdir o, ALLAH'A GÜZEL BİR BORÇ VERECEK olan ki, Allâh da onun verdiğini kat kat artırsın ve onun için değerli bir mükâfât da versin? Men zellezi yukridullahe kardan hasenen feyuda'ifehu lehu ve lehu ecrun kerîm. 57/11
• Sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar ve ALLAH'A GÜZEL BORÇ VERENLER, işte onlara, (verdikleri), kat kat yapılır ve onlar için değerli bir mükâfât da vardır. İnnelmusaddikîne velmusaddikati ve akredullahe kardan hasenen yuda'afu lehum ve lehum ecrun kerîm 57/18
• Eğer ALLÂH'A GÜZEL BORÇ VERİRSENİZ, Allâh onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar. Allâh karşılık verendir, halimdir (hoşgörülüdür). İn tukridullahe kardan haseney yuda'ifhu lekum ve yağfir lekum, vallahu şekurun halîm. 64/17
• Rabbin senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde kalktığını; Seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor. Geceyi ve gündüzü takdir eden Allâh, sizin onu sayamayacağınızı (zamanı hesab edip gecenin belli sâ'atlerinde kalkamayacağınızı) bildiği için sizi affetti. Artık (belli bir sâ'at gözetmeden) Kur'ân'dan kolayınıza geleni okuyun (ne miktar kolayınıza gelirse o kadar gece namazı kılın, kendinizi zorlamayın.) Allâh, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allâh'ın lutfunu arayan başka kimseler ve Allâh yolunda savaşan daha başka insanlar bulunacağını bilmiştir. Onun için Kur'ân'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun. Namazı kılın, zekâtı verin ve ALLAH'A GÜZEL BİR BORÇ VERİN. Kendiniz için verdiğiniz hayırları, Allâh katında verdiğinizden daha hayırlı ve mükâfâtça daha büyük bulacaksınız. Allah'tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allâh, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. İnne rabbeke ya'lemu enneke tekumu edna min suluseyilleyli ve nisfehu ve sulusehu ve taifetum minellezîne me'ak, vallahu yukaddirulleyle vennehar, 'alime el len tuhsuhu fetabe 'aleykum fakrau ma teyessera minelkur'an, 'alime en seyekunu minkum merda ve aharune yadribune fil'ardi yebteğune min fadlillahi ve aharune yukatilune fi sebilillahi fakrau ma teyessere minhu ve ekîmussalate ve atuzzekate ve akridullahe kardan hasena, ve ma tukaddimu lienfusikum min hayrin teciduhu 'indallahi huve hayrev ve a'zame ecra, vestağfirullah, innallahe ğafurur rahîm. 73/20
6-Üstelik, AHSENU AMELLER, iyilikler, HASENELER, yapılan hayırlar, ŞEFAATÇİ olup kötülükleri #SEYYİATLARI giderir, örter, geçer, keffaret olur. İnnel #hasenati yuzhibnes #seyyiat 11/114, 29/7, 47/2, 46/16, 8/29, 25/70, 3/195, 5/65, 48/5 vb
Örneğin #Kitap der yaklaşık meallerde:
• Gündüzün iki tarafında (sabah, akşam) ve geceye yakın sâ'atlerde salatı ikame et; çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir öğüttür. Ve ekimis salate tarafeyin nehari ve zulefem minel leyl, innel hasenati yuzhibnes SEYYIAT zalike zikra liz zakirîn. 11/114
• İnanıp SALİHAT yapanların, mutlaka SEYYİATLARINI kötülüklerini örteceğiz ve onları, yaptıklarının en güzeliyle mükâfâtlandıracağız. Vellezine amenu ve amilus salihati le nukeffiranne anhum seyyiatihim ve le necziyennehum ahsenellezi kanu ya'melûn. 29/7
• İnanıp SALİHAT yapanların, Rableri tarafından Muhammed'e indirilen gerçeğe inananların da #SEYYİATLARINI örtmüş ve hallerini #düzeltmiştir. Vellezine amenu ve amilus salihati ve amenu bima nuzzile ala muhammediv ve huvel hakku mir rabbihim keffera anhum seyyiatihim ve asleha balehum. 47/2
• Onlar öyle kişilerdir ki, yaptıklarının en iyisini onlardan kabul ederiz ve onların KÖTÜLÜKLERINDEN geçeriz, cennet halkı arasındadırlar. Bu, (dünyâda) kendilerine söylenen doğru söz(ün gerçekleşmesi)dir. Ulaikellezine netekabbelu anhum ahsene ma amilu ve netecavezu an seyyiatihim fi ashabil cenneh, va'des SİDKİLLEZİ kanu yuadûn. 46/16
• Ey inananlar, Allah'a #TAKVALI olursanız ı O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir,SEYYİATLARINIZI kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir.Ya eyyuhellezine amenu in TETTEKULLAHE yec'al lekum furkanev ve yukeffir ankum seyyiatikum ve yağfir lekum vallahu zul fadlil azîm. 8/29
• Ancak tevbe edip inanan ve ameli salihat yapanlar, işte Allâh onların kötülüklerini iyiliklere değiştirecektir. Allâh çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.İlla men tabe ve amene ve amile amelen salihan fe ulaike yubeddilullahu SEYYIATIHIM hasenat, ve kanellahu ğafurar rahîma. 25/70
• Rableri onlara karşılık verdi: "Ben, sizden erkek kadın, hiçbir çalışanın işini zayi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkence edilenler, vuruşanlar ve öldürülenler... Elbette onların KÖTÜLÜKLERINI örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Yaptıklarına), Allâh katından bir karşılık olarak (onlara bu ni'metleri vereceğim). Karşılıkların en güzeli Allâh katındadır." Festecabe lehum rabbuhum enni la udi'u amele amilim minkum min zekerin ev unsa, ba'dukum min ba'd, fellezine haceru ve uhricu min diyarihim ve uzu fi sebili ve katelu ve kutilu le ukeffiranne anhum SEYYIATIHIM ve le udhilennehum cennatin tecri min tahtihel enhar, sevabem min indillah, vallahu indehu husnus sevâb. 3/195
• Eğer Kitap ehli inanıp (Allâh'ın azâbından) korunsalardı, onların KÖTÜLÜKLERINDEN geçerdik ve onları ni'meti bol cennetlere sokardıkVe lev enne ehlel kitabi amenu vettekav le kefferna anhum SEYYIATIHIM ve le edhalnahum cennatin 5/65
• O, imanlarına iman katıp ZİYADE etsinler ki inanan erkekleri ve inanan kadınları, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere soksun, onların KÖTÜLÜKLERINI de örtsün. Gerçekten bu, Allâh katında büyük bir başarıdır. li yezdadu imanem mea imanihim…Li yudhilel mu'minine vel mu'minati cennatin tecri min tahtihel enharu halidine fiha ve yukeffira anhum seyyiatihim, ve kane zalike indellahi fevzen azîma. 48/4-5
7-Nitekim, İSLAM OLANA CENNETLER VARDIR yollu bir düzenleme #OLMADIĞI gibi, iman edenlere de sadece iman ettiği için CENNET vaat EDİLMEMEKTEDİR.
Yukarda genişçe açıklandığı üzere İMAN edip aynı zamanda EYLEM AMEL de yapılması amilussalihatlar fedakarlıklar da gerçekleştirilmesi, eylemleriyle de şahitler edinmesi yani İMANIN ispat etmesi de şarttır.
Bu nedenle de, İMANLARINA İMAN ZİYADE edip kalitesini artırsınlar 48/4-5, İMAN EDENLER İMAN EDİN 4/136 vb ayetlerin yanı sıra, 89 yerde #EYİMANEDENLER diyerek, iman etmekle birlikte, Kuranın diğer hükümlerinin yanısıra Rabbin Rızasına varmak CENNETİ yaşamak için özenle YAPMALARI gereken eylemleri amelleri de sıralayıp öne çıkarıp belirtmektedir.
8-Kitapta, düşünce, inanaç, kabullenim ve yargıları ve eylemleriyle sonucu ALLAH'IN #SEVDİĞİNİ belirttikleri arasında, örneğin #MUTTAKİLER olmasına karşın #MÜSLIM ya da #MÜMİN sıfatları da #bulunmamaktadır.
Şöyle ki:
• ELMUTTAKIN, innellahe yuhibbul muttekîn. 3/76, 9/4, 9/7 vb.
• ESSABİRİN, vallahu yuhibbus sabirîn. 3/146 vb
• ELMUHSİNİN, vallahu yuhabbul muhsinîn. 2/195, 3/134, 3/148, 5/13, 5/93 vb.
• ELMUKSITIN, innallahe yuhibbul muksitîn 5/42, 49/9, 60/8 vb.
• ELMUTEVEKKİLİN, innellahe yuhibbul mutevekkilîn 3/159 vb
• ELMUTTAHIRIN, vallahu yuhibbul muttahhirîn. 9/108 vb
• ELMUTETAHHIRIN, yuhibbul mutetahhirîn. 2/222 vb
• YUKATİLUNE, İnnallahe yuhibbullezîne yukatilune fi sebilihi 61/4 vb
ELBETTE
Herkes seçtiği yaşamın bedeliyle karşılaşır.
Zira, insana çalışmasından vesile ve sebep olduklarından başkası yoktur. 53/39-42,79/35, 76/22, 4/32, 36/12, 3/195, 34/3, 10/61vb.
Kim, zerre ağırlığınca hayır ya da şer yapmışsa HER ALEMDE de onunla karşılaşmaktadır. 21/47, 7/8, 7/9, 23/102, 23/103,101/6, 101/7, 99/7, 99/8,101/8, 101/9, 18/104-108 vb.
Üstelik, “zerre miskal hayır ya da şer yapmışsa onu görür” 99/7, 99/8 vb . “Size kıl kadar zulüm haksızlık edilmez VE LA TUZLEMUNE FETİLA. 4/77, 4/49, 17/71 “ denilmektedir.
Vicdanın sesi yerine İblise ayartısına sürekli uyup bilmesine, bilebilecek durumda olmasına ya da bildirilmesine rağmen, inkar edip, kezzebe vb yapıp Rabbilalemine, KURANA, vicdanın sesine evrensel ilkelere aykırı yaşamı seçenler, KEFERE ve türevi olanlar bu HAK YOLUN dışında bulunanlar da her Dünyada tercihlerinin sonuçlarıyla buluşup acı bedeller ödemektedir. Onlar da amelleri ölçüsünde karşılık bulacak ve azapları da farklılaşmaktadır.
Elbette, herkesin tercihleriyle yaptıklarıyla ve sonuçlarıyla CENNETİ de cehennemi de hatta seviyesi de farklı olmaktadır. Nitekim Kitapta cennet ve cehennem türleri ve kavramları da farklı ve çeşitli olarak yer almaktadır.
BU ARADA öyle çalışmadan, emek vermeden, tercihini kullanmadan vesile ve sebep olmadan Rabbin Rızasına uygun ahsenu ameller yapmadan her kim olursa olsun birilerinin ARACILIK, TORPİL VS yapması #ŞEFAATÇİ vs olması da söz konusu da değildir.
Şefaat edecek olan TEK YETKİLİ Allah'ın, NASIL #ŞEFAAT VE YARDIM ETTİĞİNİ, edeceğini de KİTAPTA, ayrıntısıyla açıklamıştır. Şöyle ki:
• Her kim Allaha yardımcı olur, borç verir, yani iyilik, hayır fedakarlık vb ahsenu ameller yaparsa, Allah ta ona yardım eder. 3/52, 47/7, 61/14, 22/40 vb.
• Allah yapılan ameli salihatları CENNETE KADAR VARAN KARŞILIKLA bereketlendirerek, her alemde de #şefaat yapmaktadır.
• Allah, ahsen amelleri yapanların seyyiatlerini de, şefaat ederek keffaret sayıp, örtüp, tebdil edip gidermektedir.11/114, 29/7, 47/2, 46/16, 8/29, 25/70, 3/195, 5/65, 48/5 vb
• Her KİM Rabbilaleminle, ilkeleriyle uyumlaşıp, barış içinde yaşarsa onlara, #KORKU YOKTUR VE ONLAR #ÜZÜLMEYECEKLERDİR ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn 46/13, 2/277, 6/48, 7/35, 2/38, 20/123, 10/62, 2/262, 2/274, 2/62, 5/69, 2/112 vb
. Diğer vb ayetler.
İnsan, bilmek veya bilgi yüklenmekle değil, yaşamakla, yaşadıklarıyla, amelleriyle Rabbin indinde de anlam ve değer kazanmaktadır.
Her MUTTAKİ, müslim ve mümindir. Lakin her müslim MÜMİN olmadığı gibi her MÜMİN de MUTTAKİ değildir.
Muttakilik, her daim Rabbilalemine, KURANA, vicdanın sesine, evrensel ilkelere HER ŞEYDEN daha çok ÖNEM VE ÖNCELİK verip bu yolda canı cananı da dahil tüm imkanlarını sevdiklerini Rabbin Rızası yolunda feda edebilen, fedakarlık yapan, yapma yolunda olanlardır.
İnsanın bu DÜNYADA, tercihleriyle şekillendiği süreçte, Müslim, Mümin, Muttaki ve Mukarrebun olma yolculuğunda, ölüm gelmeden önce, vakit varken, DİRİLİP ARINIP tercihleriyle, amelleriyle, yaptıklarıyla amenu ve amilussaliahtlarla fedakarlıklarla MUTTAKİLERDEN Rabbin Rızasına varanlardan veya Rabbimizin şefaatiyle, bereketiyle, yardımıyla her alemini cennetleştirenlerden olma dileğiyle,
Muhabbetle,
8 Mayıs 2015-4 Mart 2021


Bu fotoğrafı çekene paylaşana gönderene teşekkürler



Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı