2 Ekim 2015 Cuma

TEKNOLOJİ VE İNSAN

İnsan teknolojiyi hayra da şerre de kullanabilmektedir. Şükredip hamd eden olduğu gibi, nankör de, zalim de olabilmektedir.

YARATILMIŞ Kâinat Kitabındaki tüm ayetleri anlamada, en önemli çalışmaların adı olan bilim ancak, ulaşabildiği kısmı hakkında başarabildiği ölçüde okumalar yapar.

Bu okumalardan elde ettiği sonuçları, evrensel kuralları, kanunları eşyaya uygulayarak TEKNOLOJİ ye ulaşır. Yaşamı kolaylaştıran, uçaktan gemiye, telefondan televizyona, kalemden kibrite tüm eşyayı sayabiliriz.

Bu okumalar sonucu var olan kanunları bulup, insanın hizmetine ve kullanımına teknoloji olarak sundukça, yaşamı kolaylaştırmakta, insanın gelişimi, refahı ve mutluluğu ziyadeleştirmektedir.

Yazılı Kitap Kuranı kerimdeki ayetlerin anlattiği evrensel ilkeler, KURAN da, insanı her daim mutlu eden ilkeler deryasıdır.

NE VAR Kİ, teknolojinin nasıl kullanılması gerektiği hususunda insanlık ayrışmaktadır.Kimi hayra, kimi de şerre yönelmektedir.

İnsanlığın ulaştığı bu güzellikler, yine bazı insanların ayartısına yenik düşmesi sonucu, gönüller A’MA/Körleşince, BEN ve bencillikle, insanlığın zararına kullanılabilmektedir.

Örneğin: Atom, enerjide insanlığa hizmet ederken, bomba yapılıp insanlığın ve alemin tahribinde de maalesef kullanılmaktadır. TV eğitim içinde uyuşturmak, köleleştirmek vb içinde araç olabilmektedir.

İnsan tercihleriyle yaşamı cennete de cehenneme de çevirebilmektedir.
Zira, insan her içsel ve dıssal etkide veya istekte, bu iki sesi de duymaktadır, Vicdanının güzel olana çağrısını da iblisinin ayartısını da. Yaptığı tercihlerle kitabını kendi yazmaktadır. Üstelik her kez, bu sesler açısından da aynı durumdadır. Zamanla, bu sesleri duyulmaz yapan da insandır.
Musa’laşabildiği gibi Fravunlaşabilmektedir.

Gönüller fethedilince, vicdanlar dirilince de düşünce, inanç, kabullenim ve yargılar her zaman değişebilir. Bu da, sevgi, alaka ve muhabbetle gercekleşebilir.
Yasaklar veya baskıyla hiçbir şey def edilemez.
Zorbalık, dayatma, geçici sonuçlar alsa da, kalıcı olarak değişimi gerçekleştiremez.
Zira, insan ancak İKNA ile kalıcı olarak değişebilir.

Ancak, tek ölçüsü daha fazla PARA, diğer bir deyimle KESRET, Ben'lik olandan, İNSANLIK için adım atması, AHSENU AMELLER den yana duruşu da beklenemez.

Bu Fravunlar, Zalimler ve zulüm ise, Dava insanlarınca, karanlığa ışık olup, örnek ve öncülük yapıp, toplumsal bilinci oluşturup, yönetim hakkına sahip çıkarak, gösterilecek HANİF duruşla engellenebilir ve değiştirilebilir.

Özgürlüğün, barışın, mutluluğun ve her ahsenu amelin de her alemde cennetle karşılanan bir bedeli vardır.

Hak davası olana, AHSENU AMELDEN yana duranlara, HANİF olanlara, bu yolda ses verenlere, elini taşın altına koyanlara,
Muhabbetle,

Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı