16 Ekim 2015 Cuma

MODERN ÇAĞIN BÜYÜCÜLERİ ve BÜYÜLERİ


MODERN ÇAĞIN BÜYÜCÜLERİ ve BÜYÜLERİ
İnsan ve toplumların zaaflarından, beklenti ve korkularından yararlanarak amacına ulaşmada, abartıp aldatıp etkileyip her yolu mubah sayıp çıkarlarına hizmet ettirenler, ALGI YÖNETİMİ YAPANLAR, bu çağın EN tehlikeli BÜYÜCÜSÜ VE SİHİRBAZLARIDIR.
“SİHİR; büyüleme, aldanma, aldanış olup, gerçeği olduğundan farklı, fahiş, aldatacak ve etkileyecek şekilde görme, gösterme ve yaşatmakdır 20/66, 7/116, 20/69, 10/81, 20/73 vb.”
Bu büyüler, bireysel olduğu gibi grupsal ya da toplumsal olabilmektedir.
Örneğin;
Portekiz'de Salazar’ın, “ Futbol olmasaydı Portekizi bu kadar kolay yönetemezdim”
Ya da İspanya Kralı Franko’nun “ Ben İspanya’yı 3F ile yönettim” açıklaması meşhurdur.
Ekonomik sosyal sıkıntılar içerisindeki bu ülkelerde 30, 40 yıl krallar diktatörler insanları nasıl uyutmuş ve uyuşturup büyüleyerek yönetebilmiştir.
Modern çağın büyüsü sihiri olarak da anılan bu 3F şunlardan oluşmaktadır:
FADO FANTAZİ- müzik, kadın, cinsellik vb.
FİESTA- eğlence, kutlama, dans, festival vb.
FUTBOL- boğa güreşi, futbol vb.
Nitekim insanları sürükleyen bu büyülerin ve benzerlerinin izdüşümü, müzik, eğlence, diziler, futbol, ülkemiz dahil her toplumda görülmektedir.
Yine, toplumları şu bu diye bölerek ötekileştirerek farklı, fahiş, aldatacak ve etkileyecek şekilde sunumlar yaparak sopa ve havuç kullanarak yandaşları sıkılaştırarak büyüleyip evirip çevirip konumlarını sağlamlaştıranlar unutulmamalıdır
Diğer taraftan, terör, beka, dış güçler, saldırılar vb sorunlar da etkileyip dilediğince evirip çevirmede büyüleyip yönetmede önemli araçlardandır.
Toplumsal farklılıkların kaşınması ve abartılıp aldatacak ve etkileyecek şekilde sunumu da tehlikeli unsurlardandır
Öte yandan Reklamlar da sadece olumlu yanlarını abartarak sunarak bu etkilemede büyülemede rol almaktadır.
.
ELBETTE
BÜYÜLENMİŞ, uyuşmuş, zihni melekeleri devre dışı kalmış, SÜRÜLEŞMİŞ bir toplum AKLIYLA alay edene bile her ne derse haktır diye adeta tapar !
Bu büyünün en önemli aracı ise, TELEVİZYONLAR MEDYA ve sosyal etkinlikler olmaktadır.
Bilginin, bilgilenmenin aracı olması gerekirken, TV ler, eğlence, müzik, futbol ve her tür dizilerle toplumun uyutulup büyülenmesinin arenasıdır.
Parti grup şu bu tek hatibin yer aldığı toplantılar da bu etkileme büyüleme araçlarındandır
.
ÇAĞIN EN TEHLİKELİ BÜYÜCÜLERİ
 Her şeyi MUBAH sayıp her yolu kullanan,
halkı dilediğine inandırıp evirip çevirip kurşun asker yapan
POLİTİKACI vb tiplerdir
 Cemaatler, gruplar vs şu veya bu yolla müridlerini, yoldaşlarını büyülemek, etkilemek için sen anlamazsınla başlayan ve efendilere bağlanmakla devam eden ve bizden daha doğrusu yoktur dedikleri süreçte her türlü unsuru kullanmakta ve insanları düşünsel iğdiş ederek muradına ulaşmaktadır.
 Böyle bir ortamda örgütler, hizipler vs de yoldaşlarını büyüleyerek, hatta canlı bomba haline getirerek korku ve vaadleriyle rollerini icra etmektedir.
 Algı yöneticileri propaganda uzmanları, reklam üreticileri de bu sistemin parçalarıdır.
 Gazeteci ya da hoca vb kimlikli olup çıkarları uğruna, algı yönetimin aracı olan tipler de bu alanın ayrılmazlarıdır
 Ya mahalle büyücüleri, hoca vb kisvelere bürünenler özellikle kadınlar ve umut ve beklentileri paraya tahvil ederek bu sahnede yerlerini almaktadır.
.
Kısaca, gerçeği olduğundan farklı, fahiş, aldatacak ve etkileyecek şekilde görme, gösterme anlatma vb yolla zaaflarından, beklenti ve korkularından yararlanarak çıkarlarına hizmet ettirenlerdir.
Amacına TUTKULARINA ulaşmak için
her şeyi MUBAH sayıp her yolu kullananlardır
.
ELBETTE
GERÇEĞİ HAKK olanı araştırıp PEŞİNE düşmeyenin,
YANILMASI, ALDATILMASI, ALDANMASI ve her Dünya da ZARAR görmesi KAÇINILMAZDIR
Yaratılmış Kainat Kitabındaki veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki ayetleri, ilkeleri, ölçüleri, değerleri daim yanılmaz HOCA YAPMAYANLAR, önem ve öncelik verdiklerinin esiri olmakta büyüsünde kalmaktadır.
Zamanla ayetlerden ilkelerinden daha çok önem ve öncelik verdikleri HER ŞEYİN BÜYÜSÜNDE debelenmekte ve bunlar da günahkar yalancı PERCEMİ OLUP, insanı peşi sıra sürüklemektedir.
OYSA, SİHİRDEN, büyülenmeden, modern çağın tüm KÖLELİKLERİNDEN ALDATMALARINDAN kurtulmanın tek ve yeğane yolu olan ARAŞTIRMAK, DÜŞÜNMEK, SORGULAMAK, ÖLÇÜYE İLKEYE vurmak, ortak akla, ŞURAYA yönelmek ferasetli basiretli olmak vb tüm zihni çalışmaları yapmak, yanılmayı, aldanıp zarar görmeyi, pişman olmayı önleyen en güçlü yol ve yöntemdir.
İnsanda var edilen, sahip olduğu akletmek, tefekkür-düşünme, tefakkuh-sorgulama ve tedebbür-ne anlattığını anlamaya çalışma vb ZİHNİ MELEKE ve YETİSİNİ gereğince kullananlar gerçeklerle karşılaşmakta ve bunca büyüye fahiş, aldatacak ve etkileyecek şekilde sunumlara rağmen özgürleşmektedir.
“Soru sormak düşüncenin zekâtıdır.” der #Heidegger. Aliya #İzzetbegoviç de: “Elimde olsa bütün İslâm ülkelerinde ortaokullardan başlamak üzere sorgulayıcı mantık dersi koyardım” der.
Zira, "Eleştirinin olmadığı yerde putçuluk başlar" Dr. #AliŞeriati. "Tenkit, yüksek bir medeniyetin işaretidir." J.S. #Phillimore. diye uyarmasına karşın, ne yazık ki, "İnsanların en zayıf tarafları; SORMADAN, ARAŞTIRMADAN, DÜŞÜNMEDEN, KAFALARINI PATLATMADAN inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir. Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre, işte bu BİLMEDEN İNANMAK için çırpınan kalabalıktır " der #SabahattinAli.
Bunun sonucu olarak da, “Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa; gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder der #GeorgeOrwell”.
Böyle olunca da, “Kritik ve analitik düşünmeyen toplumlar bilim üretemezler. Eleştirel güce, bilince sahip bir ufkumuz ve dilimiz yok. Eleştiri kültürü ölüyor, farklı düşünceler köreliyor #AMüftüoğlu,” diye feryat etmektedir.
Oysa, #FERASET, görünenin de arkasındaki görünmeyeni, şekilden ziyade manayı, teferruatı değil de özü bulup, ilkeyi, esası anlamak olan BASİRETİN, kapısıdır.
#BASİRET, varlık veya olayların ya da olguların, perde arkasını, arka planını, satır aralarını görmek, doğru ve hızlı değerlendirmek, iç yüzünü idrak etmek, akılla birlikte, gönül ve vicdanı da dikkate alarak isabetli sonuçlara ulaşmaktır. Doğru mana ve sonuca ulaştırandır.
OKUR olanlar, anlatılanı değil, onun da ötesini, anlatmak isteneni anlayanlardır.
Bu nedenle, okuyan, araştıran, sorgulayan, gerçeği gören ve gösteren ve bu gerçekleri yaşayanlardan olanlar BÜYÜDEN gerçeği olduğundan farklı, fahiş, aldatma ve etkileme şekilde görme ve gösterme veya yaşatma ya da yaşamaktan beri olmaktadır.
.
BUNUN İÇİN
Her konuda, her halde de
Kimden, ÖZELLİKLE politik vb tiplerden nasıl gelirse gelsin
“Düşünme, itaat et değil; düşün, sor, sorgula diyenlere kulak ver”ip
Baştan sona yüzlerce ayette
oku, araştır irdele, düşün, tedebbür yapıp arka planını araştır sorgula, ölçüye ilkeye vur diyen KURAN’IN ilkelerini gözeterek
Araştırıp sorgulama, hesap sorma, ölçüye ilkeye vurma
Vb her tür zihni çalışmaları yaparak
gerek evrendeki, gerekse yazılı kitaptaki ayetlerin doğru manalarına,
evrensel ilkelere ulaşıp
Kuranı ilmi hakikatleri içselleştirip
Her tür İÇSEL DIŞSAL tüm #KÖLELİKLERDEN esaret ve kötü tutkulardan,
Gereğin peşine düşüp aldanıp ALDATILMAKTAN KURTULUP
Bireysel ARINMAKLA birlikte toplumsal DEĞİŞİM için de çalışarak
muttakilerden RABBİN Rızasına varanlardan
her Dünyada sevdikleriyle cenneti yaşayanlardan olma dileğiyle
Muhabbetle,
-
-
BAKINIZ
-
-
12 Ağustos 2015 - 31 Mayıs 2023




Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı