4 Ekim 2015 Pazar

RAMAZAN ve SAVM, SİYAM, ORUÇ HER HALDE DE MUTTAKİ OLMAYI AHLAK HALİNE GETİRME EĞİTİMİDİR

·         RAMAZAN ve SAVM, SİYAM, ORUÇ HER HALDE DE MUTTAKİ OLMAYI AHLAK HALİNE GETİRME EĞİTİMİDİR

İnsan, DENEME, AHSENU AMEL yapma ve TEKAMÜL için 11/7, 18/7, 67/2 yaratılırken; Dünya metaına karşı duyulan iştahasına, aşırı düşkünlüğe /hubbuş şehevati ye sınır getirilmemiştir. 3/14, 28/60, 28/61, 42/36, 9/38, 11/15, 18/46, 57/20, 10/23 vb. Hayvanlar, yaşam için ihtiyaç duyduğu şeylere karşı ilgisi sınırlanmış, tekamül etmiş halde yaratılmıştır.
İnsan, her durumda da, olumlu ya da olumsuz hallerde de, var ediliş amacı olan ahsenu amelden 11/7, 18/7, 67/2 yana olduğunda, ALAYI İLLİYYİNE yücelirken 83/18; tersi durumda, dünya metaına, aşırı düşkünlüğü, vettebeuş şehevati’yi öncellediğinde 4/27, 19/59 ise ESFELE SAFİLİNE düşmektedir. 95/5
Bu nedenle yaşamında fitne bela ve musibetlerle denenmekte, zorluklar, sıkıntılar karşısında gösterdiği metanet, sabır, ümit vb çabasıyla da gelişmekte, tekamül etmekte ve ahsenu ameller yaptıkça da yücelmektedir.

#I-ŞEHRU RAMAZAN
İşte #Ramazan, insanın bu sureçte HAK yolda, karşılaştığı her tür zorluk, sıkıntı vb hallerdir. Bu bağlamda ramazan, isteyerek veya istemeden kalınan, açlıktan, susuzluktan da öte, her tür sıkıntı, üzüntü, tasa, bitkin düşme, kavrulma, yanma vb her tür maddi ve manevi sıkıntıların yaşandığı dönemdir.
#RMD (رَمَض) kelime olarak; çile, sıkıntı, dert, acı, ızdırap, felâket, üzüntü; tehlike, endişe, kaygı, huzursuzluk, rahatsızlık, yanmak, kavrulmak, ateşin yakıcılığı, güneşin yakıcılığı, günahların yakıldığı, salihat ile giderildiği vb anlamlara geldiği belirtilmekte veya “kılıcı veya ok demirini inceltip keskinleştirmek için iki yalçın taş arasına koyup dövmek” anlamındaki ramd masdarından türediği de ileri sürülmüştür TDV A". denilmektedir.
Bu kavram Türkçe de #DAT harfinin okunuşu d- z arası bir ses olması sonucu RAMAZAN olarak kullanıla gelmiştir. Buna karşın zel harfıyle yazılan 3/41 de ZEKERİYYA kıssasında İŞARET anlamında kullanılan RMz kelimesi varsa da bilindik oruçla bağı kurulan ramazan kelimesiyle alakası yoktur.
#ŞEHR (شهر) Belli, aşikâr, belirgin, apaçık, belli olmak, vb bir SÜREÇTİR. Başlangıç ve bitişi olan bir kesittir.
ŞEHRU RAMAZANLAR, yılda bir defa yaşanılan takvim ayı olmaktan öte olup,
Hakk yolda her tür maddi ve manevi sıkıntıların, çilelerin İSTEYEREK ya da İSTEMEDEN yaşandığı süreçtir.
Kim, ŞEHRU RAMAZANA ŞAHİT olursa, doğru anlayıp yaşarsa, oruç savm siyam tutmalıdır.
Şahit olmak görmekten öte, gereğince doğru anlayıp içselleştirmektir. Şehadet ise her durumda şahitliğe uygun ve gerekli hal içinde olmaktır. Şehit ise, bu yolda her tür fedakarlığı yapabilmektir.
Böylece her tür sorun, sıkıntı, olumsuzlukta, iblise, içsel ve dışsal her tür AYARTIYA karşın, kendini tutarak, terbiye ederek, Rabbin Rızasını, ilkelerini gözetip, önemseyip öncelleyip, Kuranı içselleştirilip Muttakiliği ahlak haline gelmesini sağlamalıdır.
“Oruç kelimesi, sözlükte “bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak” anlamına gelen Arapça savmın (sıyâm) Farsça karşılığı olan rûze kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. TDV” Yine, #SAVM kelimesi, “yemeyi, içmeyi, konuşmayı ve cinsel ilişkiyi bırakmak” demektir. Sözcük ilk olarak, “atın yemeden-içmeden ayakta durması, kişinin hareketsizce dikilmesi, rüzgârın esmemesi, güneşin tam tepeye dikilmesi” anlamlarında kullanılmıştır.TK, Lisanul Arap"
#ORUÇ savm, siyam savmen, tüm olumsuz hal ve durumlarda da, #MUTTAKİ olma mücadelesi, TAVRI ve eğitimidir.
Oruç, muttakiliği ahlak haline getirmiyorsa O yapılan SAVM SİYAM ORUÇ değildir.
İnsan iblisin #ayartısını ve sınırsız her yöndeki #duygularını kontrol edip ahsen olana yöneldikçe Rabbilalemine, Kurana, vicdanın sesine, evrensel ilkelere önem ve öncelik verdikçe de MUTTAKİLEŞMEKTEDİR.
İnsan, kötülüğü de EN GÜZEL OLANLA karşıladıkça, DEF ETTİKÇE islah edip değişimi başlattıkça da olgunlaşmakta ve Güzel İNSAN olmaktadır. 23/96, 41/34 vb.
Yeme içme diye anılan ORUCU tutmak kolaydır. Asıl olan haset, kin nefret, öfke şiddet, cinayet ve her tür kötülüğe karşı da ORUÇLU durabilmektir.
Aksi halde, HAK HUKUK yemekle, Kurani Ahlaka aykırı davranmakla, kötülüklere bulaşmakla sadece ORUÇ değil İNSANLIK da AHLAK ta, AKİBETİ de AHİRETİ de BOZULUR
Her HALDE de, SAVM SİYAM ORUÇLU bulunup, MUTTAKİ olamalıdır.
#Ramazanın #orucun amaç ve hedefi,
Kuranı, evrensel ilkeleri, insanlığı, iyilikten hayırdan fedakarlıktan yana olmayı, kötülüğe karşı durmayı içselleştirip her durumda da #MUTTAKİ olmayı ahlak haline getirmektir.
Her nedenle, EŞŞEHRA bu surece, RAMAZANLARA şahit olanlar #oruç'lu hal üzere davranırsa, doğru manalarla #Kuran'la buluşur ve yaşama yazdıkça da #muttaki olup ebeden bahtiyar olmaktadır 2/185

İNSAN İKİ ŞEKİLDE RAMAZANLA KARŞILAŞILMAKTADIR.
#1-#İsteyerek Ramazanı Yaşamak
Rabbinin rızası yolunda, tekamül etmek ve en zirve ahlaka ulaşmak için isteyerek aç susuz vb yoksunluklarla sıkıntılarla belli süre bilinen Ramazan ayında olduğu üzere yaşamaktadır. Ahsen kişiliğe Rızayı İlahiye ulaşmak, isteyerek arınmak, yücelmek için belli sıkıntılara, yoksunluklara, fedakarlıklara girerek yapılabilmektedir.
Zira insan, kendini yeterli ZENGİN gördükçe azar, azgınlaşır. Çoğu zamanda, refah içinde, iyi günde sürekli yaşam sürdüğünde, bu nimetleri vereni unutur. İhmal eder. Sıkıntılardan kurtulunca da çabuk Rabbini unutur azar, azgınlaşır.
Bu hallere düşmemek ve her daim varedeni hatırlamak, nimetlerin kıymetini unutmamak, iblisi ayartıyı kontrol altında tutabilmek için, Ramazan gelmeden de kendi iradesiyle kendine ramazanlar oluşturmalı ve her durumda da iyi ve kötü günlerde de muttaki olmayı başarma eğitimi de yapmalıdır.
Nitekim kitap der, yaklaşık meallerde:
· Hayır, (Rabbinin bu kadar iyiliğine rağmen yine)İNSAN AZAR; KENDİNİ ZENGİN YETERLİ GÖRDÜĞÜ İÇİN
Kella innel'insane leyatğa. Er raehusnağna.96/6-7
· Kim de cimrilik eder, KENDİNİ ZENGİN VE YETERLİ görürse,
Ve emma mem bahile vestağna. 92/8
· Sizi karada ve denizde yürüten O'dur. Gemide olduğunuz zaman(ı düşünün): Gemiler, içinde bulunanları hoş bir rüzgârla alıp götürdüğü, ve (yolcular) bununla sevindikleri sırada, birden gemiye, şiddetli bir kasırga gelip de, her yerden gelen dalgalar onları sardığı ve artık kendilerinin tamamen kuşatıldıklarını (bir daha kurtulamayacaklarını) sandıkları zaman, dini, yalnız Allah'a hâlis kılarak O'na şöyle yalvarmağa başlarlar:"Andolsun, eğer bizi bundan kurtarırsan, şükredenlerden olacağız."10/22
Ama (Allâh) ONLARI KURTARINCA HEMEN YERYÜZÜNDE HAKSIZ YERETAŞKINLIK YAPARLAR. Ey insanlar, taşkınlığınız kendi aleyhinizedir. Sadece şu yakın (geçici) hayâtın zevkinden ibârettir. Sonra dönüşünüz bizedir; size bütün yaptıklarınızı haber veririz. 10/23
· Kazandıkları, kendilerinden hiçbir şeyi savamadı.
Fe ma ağna anhum ma kanu yeksibûn.15/84
· Onlardan öncekiler de bunu demişlerdi. Ama kazandıkları şeyler, kendilerine hiçbir yarar sağlamadı. Kad kalehellezine minkablihim fe ma ağna anhum ma kanu yeksibûn. 39/50
· Size verdiğimiz rızkın temizlerinden yeyin, ama bu hususta TAŞKINLIK ETMEYİN; sonra gazabım üzerinize iner, kimin üstüne gazabım inerseo, düşmüş(mahvolmuş)tur
Kulu min tayyibati ma razaknakum ve latatğav fihi fe yehille aleykum ğadabi, ve mey yahlil aleyhi ğadabi fe kad heva.20/81
· Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler? Onlar, bunlardan daha çok, daha kuvvetli ve yer yüzündeki eserleri bakımından daha sağlam idiler.AMA KAZANDIKLARI, KENDİLERİNE HİÇBİR YARAR SAĞLAMADI.
E fe lem yesiru fil erdi fe yenzuru keyfekane akibetullezine min kablihim, kanu eksera minhum ve eşedde kuvvetev veasaran fil erdi fe ma ağna anhum ma kanu yeksibûn. 40/82
· Onlara size vermediğimiz servet ve kuvveti vermiştik, onlara kulaklar, gözler ve gönüller yaratmıştık. Fakat ne kulakları, ne gözleri ne de gönülleri kendilerine bir yarar sağladı. Zira (düşünüp ibretalmıyorlar, tersine) bile bile ALLÂH'IN ÂYETLERİNİ İNKÂR EDİYORLARDI. Ve alayedip durdukları şey, kendilerini kuşatıverdi.
Ve le kad mekkennahum fima im mekkennakumfihi ve cealna lehum sem'av ve ebsarav ve efideh, fe ma ağna anhum sem'uhum vela ebsaruhum ve la efidetuhum min şey'in iz kanu yechadune bi ayatillahi vehaka bihim ma kanu bihi yestehziûn. 46/26
· Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar, kendi kendilerine zulmediyorlardı. Rabbinin emri geldiği zaman, ALLAH'TAN BAŞKA YALVARDIKLARI TANRILARI, kendilerinden hiçbir şeyi savamadı ve onların ziyanlarını artırmaktan başka birişe yaramadı!
Ve ma zalemnahum ve lakin zalemu enfusehumfe ma ağnet anhum alihetuhumulti yed'une min dunillahi min şey'il lemma caeemru rabbik, ve ma zaduhum ğayra tetbîb. 11/101
· Andolsun Allâh size birçok yerlerde, Huneyn gününde de yardım etmişti. Hani (o gün) çokluğunuz sizi BÖBÜRLENDİRMİŞTİ. Fakat size hiçbir yarar da sağlamamıştı. Bütün genişliğine rağmen yeryüzü başınıza dar gelmişti, nihâyet bozularak arkanızı dönmüş (kaçmağa başlamış)tınız.
Le kad nasarakumullahu fi mevatinekesirativ ve yevme huneynin iz a'cebetkum kesratukum fe lem tuğni ankum şey'evve dakat aleykumul erdu bi ma rahubet summe velleytum mudbirîn. 9/25

#2-#İstemeden Ramazanı Yaşamak
Bir de istemeden, denenmek, tekamül etmek için sunnetullah gereği, maddi ve manevi her tür sorunla, sıkıntıyla, FİTNE, BELA ve MUSİBET ile karşılaşılmaktadır 2/214, 2/155, 29/2, 29/3,9/126, 3/186, 21/35, 47/31 vb.
İyi günde olduğu gibi, kötü günde de iblise, içsel ve dışsal her tür ayartıya karşın, kendini #tutarak, vicdanın sesine kulak verip, KURAN'a, Rızayı İlahiye uygun hal içinde olabilmeyi başarmak elzemdir.
Her sıkıntı, sorun, dert vb hal insan için bir RAMAZAN surecidir. Her RAMAZANDA da Rabbilaleminin ilkelerine, sınırlarına uymak, insani ve ahlakı hasletleri muhafaza ederek sabırla, ümitle mücadele etmek, nefsini ayartıları dizginleyip ahsen yolda daim olma hali, insana yakışan ve beklenendir.
Hata, günah, kusur işlediğinde de, arınmak için, pişman olmak, özür, onarmak, öngörülen cezaları, SIYAM ORUCU da yaşayıp hayır ve fedakarlıklar yaparak ahsen yönde olabilmek de önemlidir.
Nitekim Kitap der yaklaşık meallerde :
· Yoksa siz, sizden önce geçenlerin durumu başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluk ve sıkıntı dokunmuştu, öyle sarsılmışlardı ki, nihâyet ERRESULU ve onunla birlikte inananlar:"Allâh'ın yardımı ne zaman?" diyecek olmuşlardı. İyi bilinki, Allâh'ın yardımı yakındır. Em hasibtumen tedhulul cennete ve lemma ye'tikum meselullezinehalev min kablikum, messethumul be'sau ved darrau ve zulzilu hatta yekulerrasulu vellezine amenumeahu meta nasrullah, ela inne nasrallahi karîb 2/214.
· Andolsun, sizi korku, açlık, mallar(ınız)dan canlar(ınız)dan veürünler(iniz)den eksiltmek gibi şeylerle deneriz; sabredenleri müjdele. Ve le neBLUvennekum bi şey'im minel havfi velcui ve naksim minel emvali vel enfusi ves semerat, ve beşşiris sabirîn.2/155
· Mallarınız ve canlarınız hususunda deneneceksiniz; sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden ve ortak koşanlardan çok incitici (sözler)duyacaksınız. Ama sabreder, korunursanız; işte bunlar, yapmağa değer işlerdendir. Le tublevunne fiemvalikum ve enfusikum ve le tesmeunne minellezine utul kitabe min kablikum veminellezine eşraku ezen kesira, ve in tasbiru ve tetteku fe inne zalike minazmil umûr. 3/186
· Andolsun biz sizi deneyeceğiz ki içinizden cihâd edenleri sabredenleri bilelim ve söylediğiniz sözlerin sınayalım. Ve le neBLUvennekum hatta na'lemel mucahidineminkum vessabirine ve nebluve ahbarakum. 47/31
· Her nefis, ölümü tadacaktır. Biz sizi FİTNELEMEK için şerrede hayra da müBTELÂ kılıyoruz. Ve bize döndürüleceksiniz. Kullu nefsinzaikatul mevt, ve neblukum biş şerri vel hayri fitneh, ve ileyna turceûn. 21/35.
· İnsanlar yalnız "inandık" demekle, hiç sınanmadan/FİTNELENMEDENbırakılacaklarını mı sandılar? E hasiben nasu ey yutraku ey yekulu amenna ve hum layuftenûn. 29/2
· Biz, onlardan ÖNCEKİLERİNİ FİTNELEDİK. Elbette Allâh doğrularıbilecek, yalancıları bilecektir. Ve le kad fetennellezine min kablihim fe leya'lemennellahullezine sadeku ve le ya'lemennel kazibîn. 29/3
· Kendilerinin her yıl bir iki defa FİTNELENDİKLERİNİ görmüyorlar mı? Yine de tevbe etmiyor, öğüt almıyorlar. E vela yeravne ennehum yuftenune fi kulli amim merraten ev merrateyni summe layetubune ve la hum yezzekkerûn. 9/126.
· Bir FİTNEDEN sakının ki, aranızdan yalnız haksızlık edenlere erişmekle kalmaz. Bilinki Allâh'ın azâbı çetindir. Vettekufitnetel la tusibennellezine zalemu minkum hassah, va'lemu ennellahe şedidulikâb. 8/25 .
· Böylece biz onların kimini kimi ile FİTNELEDİK ki: "Allâh, aramızdan şunlara mı lutfu lâyık gördü?" desinler. Allâh, şükredenleri daha iyi bilmez mi? Ve kezalikefetenna ba'dahum bi ba'dil li yekulu e haulai mennellahu aleyhim mim beynina, eleysellahu bi a'leme biş şakirîn. 6/53.
· Bilin ki mallarınız ve evlâdlarınız birer FİTNEDIR. Allah'a gelince büyük mükâfât, o'nun yanındadır. Va'lemuennema emvalukum ve evladukum fitnetuv ve ennellahe indehu ecrun azîm. 8/28.
· Mallarınız ve evlâdlarınız bir FİTNEDIR,(Allâh, onlarla sizi imtihan etmektedir). Allâh ise, işte büyük ödül O'nun yanındadır İnnema emvalukum ve evladukum fitneh, vallahu 'indehu ecrun 'azîm.64/15.
· İçlerinden öylesi var ki: "Bana izin ver, beni FİTNEYE düşürme" der. İyi bilin ki, onlar zaten FİTNEYE düşmüşlerdir. Cehennem de kâfirleri kuşatacaktır. Ve minhum meyyekulu'zel li ve la teftinni, e la fil fitneti sekatu, ve inne cehenneme lemuhitatum bil kâfirîn. 9/49.
· İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize du'â eder. Sonra, ona bizden bir ni'met verdiğimiz vakit; "Bu, (benim) bilgi(m) sayesinde bana verildi" der. Hayır, o bir FİTNEDİR, fakat çokları bilmiyorlar.Fe iza messel insane durrun deana summe izahavvelnahu ni'metem minna kale innema utituhu ala ilm, bel hiye fitnetuv velakinne ekserahum la ya'lemûn. 39/49.
· İnsanlardan kimi de Allah'a bir kenardan, ibâdet eder. Eğer kendisine bir hayır gelirse onunla huzûra kavuşur ve eğer başına bir FİTNE isabet edince yüz üstü döner. O, dünyâyı da, âhireti de kaybetmiştir. İşte apaçık ziyan budur. Ve minen nasimey ya'budullahe ala harf, fe in esabehu hayrunitmeenne bih, ve in esabethufitnetuninkalebe ala vechih, hasirad dunya vel ahirah, zalike huvel husranulmubîn. 22/11.
· Senden önce gönderdiğimiz bütün elçiler de yemek yerler, çarşılarda gezerlerdi. Biz sizi birbiriniz için bir FİTNE yaptık. Sabrediyor musunuz? Rabbin, görendir. Ve ma erselna kableke minel murseline illa innehum leye'kulunet taame ve yemşune fil esvak ve cealna ba'dakum li ba'din fitneh, etasbirune ve kane rabbuke besira. 25/20.
· Kız kardeşin yürüyordu. diyordu: “Size, ona kefil olacak birisine delil olayım mı Böylece seni, annene döndürdük. Onun, gözü aydın olsun ve mahzun olmasın diye. Ve birisini öldürmüştün. O zaman seni, gamdan kurtarmıştık. Ve seni, FİTNELERLE FİTLENEDİK. Böylece Medyen halkı içinde senelerce kaldın. Sonra kaderin gereği geldin ya Musa!”İz temşi uhtuke fe tekulu hel edullukum 'ala mey yekfuluh, fe raca'nakeila ummike key tekarra aynuha ve la tahzen, ve katelte nefsen fe necceynakeminel ğammi ve fetennake futune, fe lebiste sinine fi ehli medyene summe ci'teala kaderiy ya musa. 20/40.
· Ki onları, onunla FİTNELENDİRELİM. Kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse (Rabbi) onu, alt eden bir azâba sokar. LİNEFTİNEHUM fih, ve men yu'rid 'an zikri rabbihi yeslukhu 'azaben sa'ada.72/17.


#II-ORUÇ SAVM SİYAM KAVRAMI VE GEÇTİĞİ AYETLER
Ramazanları, her tür sıkıntı, üzüntü, tasa, bitkin düşme, kavrulma, yanma, sapma, azma, hata günah işleme vb her tür maddi ve manevi sıkıntıları isteyerekya da istemeden EŞŞEHRA şahit olanlar, YAŞAYANLAR oruç tutmalıdır.
#SAVM kelimesine sözlüklerde: Sakınmak, korunmak, uzak durmak, menetmek, el çekmek, hareket etmemek, terk etmek, tüm fena hallerden sakınmak, sakinlik gibi anlamlar verilmiştir.
Kitapta 13 yerde geçmekte olan ORUÇ; özellikle SAVM, SIYAM-ESSIYAM ve SAVMEN olmak üzere değişik formlarda kullanılmıştır. Bu kavramların her birinin de anlamca farklılkları nüanslarının olması da kaçınılmazdır.
ORUÇ SAVM SİYAM ESSİYAM VE SAVMEN VB FORMLARININ GEÇTİĞİ YERLER
2/185-Ramazana şahit olan ORUÇ tutsun فَلْيَصُمْهُ
2/184-Başka günlere tehir ORUÇ ve fidye doyurup تَصُومُوا
33/35-ORUÇ tutan erkek ve kadınlar وَالصَّائِمٖينَ وَالصَّائِمَاتِ
**
19/26-Meryem’in ORUÇU ve susması صَوْمً
**
2/183-ORUÇ öncekilere de size de yazıldı الصِّيَامُ
2/187- Siyame ilel leyli geceye kadar ORUÇ الصِّيَامَ
**
2/196-Hac traş ihlali sadaka kurban 3 ü hacta 10 ORUÇ فَصِيَامُ
4/92-Hataen öldürme, diyet, köle شَهْرَيْنِ 2 ay ORUÇ فَصِيَامُ
5/89-Yemini bozma,10 fakiri doyur, bir köle azadı 3 gün ORUÇ فَصِيَامُ
58/4-Ziharda bir köle azadı, شَهْرَيْنِ 2 ay ORUÇ, 60 fakir فَصِيَامُ
5/95-İhramda avlanma yasağı kurban doyurmak dengi ORUÇ صِيَامًا

ORUÇ DİYE ANILAN KAVRAMIN KULLANIMLARI VEANLAM FARKLARI
1-SAVM KULLANIMI
KİTAP der yaklaşık meallerde kısaca:
· Ramazanlara, EŞŞEHRA şahit olanlar oruçlu geçirsin.
Fe men ŞEHİDEminkumuş ŞEHRA FELYESUMH (فَلْيَصُمْهُ) 2/185.
Ramazan ayı, insanlara yol gösteren, hidâyeti, doğruyu ve yanlışı ayırdedip açıklayan Kur'ân'ın indirildiği aydır. İçinizden kim o aya yetişirse oruç tutsun. Kim hasta olur, yahut seferde bulunursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutsun. Allâh sizin için kolaylık ister, güçlük istemez. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allâh'ı tekbir etmenizi ister. Şükredesiniz diye (size bu kolaylığı gösterir).
Şehru RAMEDANELLEZİ UNZİLE fihilkur'anu hudel lin nasi ve beyyinatim minel huda vel furkan, fe men ŞEHİDE minkumuş ŞEHRA FELYESUMH, ve men kane meridan ev ala seferin fe iddetum min eyyamin uhar, yuridullahubikumul yusra ve la yuridu bi kumul usr, ve li tukmilul iddete ve litukebbirullahe ala ma hedakum ve leallekum teşkurûn 2/185.

2- SIYAM ESSIYAM KULLANIMI
AYRICA, sapma, azma, hata günah işleme vb her tür maddi ve manevi sıkıntılara örnek olarak sayılan hallerde de ARINMA YOLU olarak SİYAM formuyla ( فَصِيَام) oruçlu olunması istenir.
· Hacdaki menasiklere aykırılıkta ( فَصِيَام) feSIYAMU selaseti eyyaminfil hacci ve seb'atin iza raca'tum, tilke AŞERATUN kamileh 2/196,
· İhramlı iken avlanmada ( فَصِيَام) SİYAM 5/95,
· Yemin bozmada fe (فَصِيَام) SİYAMU selasetieyyam 5/89,
· Hataen cinayet işlemede fe ( فَصِيَام) SİYAMU şehrayni mutetabiayn 4/92,
· Zıhar olayında ( فَصِيَام) feSİYAMU şehreynimutetabi'ayni 58/3-4
· Vb
İşte bu vb olaylarda, Rabbilalemine, Kurana, vicdana, evrensel ilkelerine, ahlakı Kurana aykırı hal yaşayanlara, bu ilkelere önem ve öncelik vermeyi ihmal edenlere, bu halden kurtulup islah olup tekrar MUTTAKİ olmayı, muttakilerin önem ve öncelik verme ahlakına ulaşma eğitimi sağlanarak ayette örnek olarak verilen fedakarlıklar, savm siyam vb yaptırılarak arındırılmaktadır.
Yine, Allâh, sizin kendinize YAZIK ETMEKTE olduğunuzu bildi ve “İLA EL LEYLİYE” kadar ESSIYAME tamamlamaktan bahseden ayette de, (الصِّيَامَ الصِّيَامِ) el takısıyla ES SİYAM oruç emredilmiştir 2/187. Oruç ES SİYAM size de yazıldı ayetinde de bu form kullanılmıştır 2/183.
KİTAP der yaklaşık meallerde:
· Oruç gecesi, NİSAYA yaklaşmak helâl kılındı. Onlar sizin elbisenizdir, siz de onların elbisesisiniz. Allâh, sizin kendinize YAZIKETMEKTE olduğunuzu bildi de tevbenizi kabul edip sizi affetti. Artık şimdi onlara yaklaşın ve Allâh'ın sizin için yaz(ıp takdir etmiş ol)duğunu arayın; şafağın beyaz ipliği siyah iplikten ayırdelinceye kadar yeyin, için; sonra tâ gece oluncaya dek orucu tamamlayın; mescidlerde ibâdete çekilmiş iken kadınlara yaklaşmayın. Bunlar, Allâh'ın(yasak) sınırlarıdır, bunlara yaklaşmayın. Allâh, insanlara âyetlerini böylea çıklar ki #MUTTAKİ OLUNSUN.
Uhille lekum leyletES SİYAMİr rafesu ila nisaikum, hunne LİBASUL lekum ve entum libasul lehunn, alimellahu ennekum kuntum TAHTANUNE enfusekumfe tabe aleykum ve afa ankum, fel ane BAŞİRUHUNNE vebteğu ma ketebellahu lekum, ve KULU VEŞRABU hattayetebeyyene lekumul haytul ebyadu minel haytil esvedi MİNEL FECRİ summe etimmUS SİYAME İLEL LEYL
ve LA TUBAŞİRUHUNNE ve entum AKİFUNEfil mesacid, tilke hududullahi fe la takrabuha, kezalike yubeyyinullahu ayatihilin nasi leallehum YETTEKÛN. 2/187
· Ey inananlar, sizden öncekilere yazıldığı gibi #MUTTAKİ olmanız için sizin üzerinize de oruç yazıldı; Yaeyyuhellezine amenu kutibe aleykumUS SİYAMU kema KUTİBE alellezine min kablikumleallekum tettekûn. 2/183

3-SAVMEN KULLANIMI
Öte yandan, Meryemle ilgili susma kimseyle konuşmama ayetinde ise, (صَوْمًا)
oruç SAVMEN formu geçmektedir 19/26.
RAMAZANLARI, sıkıntı ve hüznü Rabbine arz edip, ŞEKVADA bulunmadan hareket etmeli; MERYEM misali de, sorunların çözümünü, ORUCU SAVMENi dillendirmeden, Rabbin Rızasınına uygun, en ahsen yol ve yöntemle yaşayarak başarmalıdır 19/26.
Kelimelerle değil de hayata eylemlerle yazma, işaretle konuşma hususu Zekeriye Rasul konusunda da geçmektedir 3/41.
#KİTAP der yaklaşık meallerde:
· "Ye, iç, gözün aydın olsun! Eğer insanlardan birini görürsen: "Ben Rahmân için (susma) oruc adadım, bugün hiçbir insanla KONUŞMAYACAĞIM" de."
Fekuli veşrabi ve karri ayna, fe imma terayinne minel beşeri ehaden fe KULİ inni nezertu lir rahmani SAVMEN fe len UKELLİMELyevme insiyya 19/26.
· Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah'a arz ederim ve Allâh tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim." dedi. Kale innema eşku BESSİ VE HUZNİ ilellahi ve a'lemu minellahi ma la ta'lemûn. 12/86
· Rabbim, o halde bana bir alâmet ver!" dedi. (Allâh) buyurdu ki: "Senin alâmetin üç gün insanlarla İŞÂRETTEN BAŞKA TÜRLÜ KONUŞAMAMANDIR; Rabbini çok an, akşam sabah (O'nu) tesbih et!"
Kale rabbic'al li ayeh, kale ayetuke ella tukellimen nase selasete eyyamin illa ramza, vezkur rabbekekesirav ve sebbih bil aşiyyi vel ibkâr. 3/41

#III- ORUCUN SAVM SİYAMIN FARZ DEĞİLDE #KETEBE EDİLMESİ
Muttaki olmak elbet bedel ister. Fedakarlık gerektirir. Amenu veamilussaliatları yapmayı bekler. Bu nedenle ORUC SAVM SİYAM ferada farz değil de KETEBE üzerinize yazılmış, yani, daha zor, zahmetli, meşakkatli olduğu belirtilmiştir.2/183.
#Kitap der yaklaşık meallerde:
· Ey inananlar, sizden öncekilere yazıldığı gibi MUTTAKİ OLMANIZ için sizin üzerinize de oruç SİYAM yazıldı; Yaeyyuhellezine amenu kutibe aleykumUS SİYAMU kema KUTİBE alellezine MİN KABLİKUM leallekum tettekûn.2/183
KUTİBE ALEYKUM ile anılan eylemler hoşuna gitmese de emredilen, insanları zorlayan, FEDAKARLIK gerektiren ve içlerinden pek azının yapmaya yanaştığı yada gereğince yapabildiği hallerdir. 2/183, 2/178, 2/180, 2/216, 2/246, 3/154, 4/66, 4/77 vb.
#Örneğin: Yaklaşık meallerde:
. HOŞUNUZA GİTMESE DE kıtal SİZE KUTİBE EDİLDİ. Bazen hoşlanmadığınız bir şey, hakkınızda iyi olabilir ve hoşlandığınız bir şey de hakkınızda kötü olabilir. Allâh bilir, siz bilmezsiniz. Kutibe aleykumul kitalu ve huve kurhul lekum, ve asa en tekrahu şey'ev ve huve hayrul lekum, ve asa en tuhibbu şey'ev ve huve şerrul lekum, vallahu ya'lemu ve entum la ta'lemûn. 2/216
· Eğer onlara: "Kendi nefsinizi öldürün, ya da yurtlarınızdan çıkın!" diye KUTİBE yazmış olsaydık, İÇLERİNDEN PEK AZI HARİÇ, BUNU YAPMAZLARDI. Ama kendilerine öğütleneni yapsalardı, elbette kendileri için daha iyi ve daha sağlam olurdu. Ve lev enna ketebna aleyhim eniktulu enfusekum evihrucu min diyarikum ma fealuhu illa kalilum minhum, ve lev ennehum fealu ma yuazune bihi lekane hayran lehum ve eşedde tesbita. 4/66
. Ey inananlar, sizden öncekilere KUTİBE yazıldığı gibi MUTTAKİ OLMANIZ için sizin üzerinize de SİYAM oruç KUTİBE yazıldı Ya eyyuhellezine amenu KUTİBE ALEYKUMUS SİYAMU kema KUTİBE alellezine min kablikum leallekum TETTEKÛN. 2/183
Buna karşın FERADA FARZ ile anılan emirler, eylemler ayetler ise, KUTİBEALEYKÜM e göre zorlamayan, kolayca yapılabilen hasen olan, hayır ve hasenat nitelikli eylem ve durumlardır. 2/197, 28/85, 33/38, 66/2, 2/237, 33/50, 24/1, 2/236, 4/7, 4/118, 2/68,4/24, 4/11, 9/60 vb.
Örneğin: Yaklaşık meallerde:
. Allâh size, YEMİNLERİNİZİ ÇÖZMEYİ FEREDA KILMIŞTIR. Allâh sizin sâhibinizdir. O bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir. Kad FEREDALLAHU lekum tehillete eymanikum, vallahu mevlakum, ve huvel'alîmulhakîm. 66/2
. Henüz dokunmadan, ya da farz olanı farz haline getirmeden kadınları boşarsanız size bir günâh yoktur. Ancak onları faydalandırın. Eli geniş olan, kendi gücü nisbetinde, eli dar olan da kendi kaderince güzel bir şekilde faydalandırmalıdır. Bu, iyilik edenlerin üzerine bir borçtur. La cunaha aleykum in tallaktumun nisae ma lem temessuhunne ev TEFRİDU lehunne FERİDATEV ve mettiuhunn, alel musii kaderuhu ve alel muktiri kaderuh, metaam bil ma'rufi hakkan alel muhsinîn. 2/236
Bu nedenle, KUTİBE ALEYKUM ile anılan ameller, bu bağlamda Ramazanlar, savm, SİYAM oruç fedakarlık gerektirmesi sonucu insanı MUTTAKİ yapan, hatta Mukarrebun kılan hallerdir.

#IV- ORUCUN SAVM SİYAMIN MİNKABLİKÜM SİZDEN ÖNCEKİLERE DE SONRAKİLERE DE YAZILMIŞ OLMASI
İnsan, DENEME, TEKAMÜL ve AHSENU AMEL yapmak için yaratılmıştır 11/7, 18/7, 67/2. Bu nedenle yaşamında fitne bela ve musibetlerle denenmekte, zorluklar, sıkıntılar karşısında gösterdiği metanet, sabır, ümit vb çabasıyla da tekamül etmekte ve ahsenu ameller yaptıkça da yücelmektedir. Ramazan da, insanın bu sureçte karşılaştığı her tür zorluk, sıkıntı vb haller olup her insanın yaşamında da gerçekleşmektedir.
SUNNETULLAHTA bir değişiklik bulamazsınız. Her insan MÜSLİM GAYRİ MÜSLİM ne olursa olsun, bu süreçlerden geçmekte, Ramazanlarla karşılaşmaktadır. 17/77, 33/38, 33/62, 35/43, 40/85, 48/23 vb.
ÜSTELİK, size, sizden öncekilere, sizden sonrakilere ve her insana, her insanın yaşamına, hayatının #öncesinde ve sonrasında da ramazanlarda ORUÇLU olmak ketebe edilmiş, emredilmiştir.
Kitap der yaklaşık meallerde:
. Ey inananlar, sizden öncekilere yazıldığı gibi MUTTAKİ OLMANIZ için sizin üzerinize de oruç SİYAM yazıldı; Ya eyyuhellezine amenu kutibe aleykumUS SİYAMU kema kutibe alellezine MİN KABLİKUM leallekum tettekûn. 2/183
Bu sunnetullah gereği de her insanın, MÜSLİM GAYRİ MÜSLİM ne olursa olsun yaşamında iman etmeden önce de iman ettikten sonra da, her halde Ramazanların olması nedeniyle de ORUÇ KETEBE EDİLMİŞTİR.
İnsanlık var oldukça, Ramazanlar var olacak ve oruçlar dayaşanılmaya devam edecektir.

#V-ORUCUN SAVM SİYAMIN AMACI MUTTAKİ OLMAK
Her sıkıntı, sorun, dert vb hal insan için bir RAMAZAN sürecidir. Her RAMAZANDA da Rabbilaleminin ilkelerine, sınırlarına uymak, insani ve ahlakı hasletleri muhafaza ederek sabırla, ümitle mücadele etmek, nefsini ayartıları dizginleyip ahsen yolda daim olmak da bir ORUÇTUR.
Her nedenle, ORUÇ, açlıktan, susuzluktan, lüzümsuz konuşmaktan vb öte olup, her tür sıkıntıda, sorunda da RIZAYI İLAHİYE uygun hal içerisinde olma eylemidir 2/183, 2/185.
Savm, siyam essiyam, savmen vb 9 formda13 yerde geçmekte olan ORUÇ, Allah yolunda KARŞILAŞILAN sorun, sıkıntı ve ZORLUKLARDA veya AZGINLAŞMA, yoldan çıkma halinde yahut İSTEYEREK mahrum kalmada, yani her ramazanda da, her tür ayartıya karşın, sabırla, salatla, şükürle, hamdla, daha güzel olana ulaşıncaya kadar direnerek dayanarak AHSENU AMELA yapmanın, Rabbilalemine, ilkelerine önem ve öncelik vermenin, yani TAKVANIN, MUTTAKİ olmanın/leallekumtettekûn olmanın yoludur 2/183 vb.
#Oruç, her tür AYARTIYA, olumsuzluğa karşı HAKTAN yana olma MÜCADELESİDİR.
#ORUÇ tüm olumsuz hal ve durumlarda da, #MUTTAKİ olma, Rabbin Rızasını, ilkelerini, önemseyip öncelleme TAVRI ve eğitimidir.
#Ramazan, #oruç bir haldir, araçtır, fırsattır; amaç ve hedef ise, Kuranın, evrensel ilkelerin içselleştirilip #MUTTAKİ olmayı ahlak haline getirmektir.
Oruç, MUTTAKİ olmayı ve MUTTAKİLİĞİ ahlak haline getirmiyorsa, GÖNÜLLER YIKIP, KALBLER KIRIYORSA, açlığa, yoksulluğa, kötülüklere, zulme tüm olumsuzluklara duyarsız kalıyorsa, hasılı ahlakını KURAN yapıp yaşamda da yansıtmıyorsa, O yapılan SAVM SİYAM ORUÇ değildir 2/183, 68/4.
Manasından uzak tutulan ORUÇ, sadece açlık ve susuzluk çekmektir.
MUTTAKİ olmaya, Rabbin Rızasına ulaşmaya, AHSEN ahlaka varmaya NİYETİ yoksa bu yolda değişmiyorsa #oruc üzere davranmıyorsa güzel AHLAKI göstermiyorsa, insanlıktan yana olmuyorsa yanına sadece açlık susuzluk kalır!
ORUÇ, SAVM SİYAM; her tür SIKINTIDA, olumsuz durumda, hayatın İNİŞLERİNDE de, RIZAYI İLAHİYE uygun hal içerisinde olma AHLAKINA ulaşmaktır 2/183.
.
Sadece bilinen RAMAZAN AYINDA değil, HER ZAMAN da, iyi günde kötü günde, özellikle her sıkıntıda, sorunda, olumsuz halde tüm ramazanlarda da ORUÇLU olup yani, iblise, içsel ve dışsal her tür ayartıya karşın, KENDİNİ TUTARAK, vicdanın sesine kulak verip, KURAN'a, Rızayı İlahiye uygun hal içinde yaşamalıdır.
Yememe içmeme orucu tutmak belki kolaydır. Asıl olan haset, kin nefret, öfke şiddet, cinayet ve her tür kötülüğe, AYARTIYA karşı da ORUÇLU, yani HAKTAN YANA durabilmektir.
HAK HUKUK yemekle, kötülüğe, olumsuz her hale duyarsız kalmakla, oruç da, İNSANLIK da bozulur.
Her durumda da, İYİ günde KÖTÜ günde de ORUÇLU davranıp, MUTTAKİ olunmalıdır.
Arınmak, tevbe edip pişman olup, özür dileme, onarma, diyetini ödeme, hayır ve fedakarlık yaparak hatalardan günahlardan da arınıp, ahsen yolda ilerlemek ve muttaki olmaya çalışmaktır.
MUTTAKİ olmak, önem ve öncelik vermektir.
Rabbilalemine, Yaratılmış Kainat Kitabındaki veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlattığı doğru manalara, evrensel ilkelere, #SIDK veya #HAK olarak ulaşan, candan, canandan her şeyden çok bu HUDEN, HEDİYE, HİDAYETe her daim önem ve öncelik verdiğini, her durumda #AhsenuAmeller işleyerek, hayır ve fedakarlık yaparak yaşamda da gerçekleştirenlerdir. 39/33, 2/38, 2/177, 3/133, 3/76, 5/35, 5/100, 7/26, 9/4, 9/7, 9/24, 9/36, 9/111, 9/123 3/92, 16/128, 20/123, 24/52, 59/9, 64/16 92/5 vb.
Kısaca Ahlakını Kuran yapanlardır.
#Örneğin kitap der:
• Muttakilere #cennet vardır. 3/133, 5/119, 44/56, 15/45, 16/31, 16/30, 7/128, 11/49, 28/83, 50/31 vb
• #SIDKI getirene ve onu doğrulayanlara gelince: İşte #MUTTAKİLER onlardır. Vellezi cae BİS SİDKİ VE SADDEKA BİHİ ULAİKE HUMUL #MUTTEKÛN. 39/33
• Hayır, kim sözünü yerine getirir ve #TAKVALI OLURSA, şüphesiz Allâh da #MUTTAKİLERİ sever. Bela men evfa bi ahdihi vetteka fe innellahe YUHİBBUL #MUTTEKÎN. 3/76, 9/4, 9/7 vb.
• Allâh buyurdu: "Bu, #SÂDIKLARA, doğruluklarının fayda sağlayacağı gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler vardır." Allâh onlardan râzı olmuştur, onlar da O'ndan râzı olmuşlardır. İşte büyük başarı budur! Kalellahu haza yevmu yenfeus SADIKÎNE SIDKUHUM, lehum cennatun tecri min tahtihel enharu halidine fiha ebeda, radiyellahu anhum ve radu anh, zalikel fevzul azîm. 5/119
• Ey inananlar, Allah'a #TAKVALI OLUN ve #SADIKLARLA beraber olun Ya eyyuhellezine amenuttekullahe ve kunu meas sadikîn 9/119
ALLÂH onlardan #RÂZI OLMUŞTUR, onlar da O'NDAN RÂZI OLMUŞTUR. İşte büyük başarı, #FEVZULAZÎM BUDUR! RADIYELLAHU ANHUM VE RADU ANH, zalikel FEVZUL AZÎM ulaşmayı hedefleyenlerdir. 5/119, 98/8, 58/22, 9/100, 48/18 vb.

#VI- ORUÇ SAVM SİYAM AHLAKI
ORUC SAVM, özellikle sıkıntıların, sorunların, çilelerin yaşanıldığı, KARŞILAŞILDIĞI dönemler, Ramazanlar başta olmak üzere HER DURUMDA da, iblise, içsel ve dışsal her tür ayartıya karşın, kendini tutarak, vicdanın sesine kulak verip, KURAN'a, Rızayı İlahiye uygun hal içinde olmaktır.
Oruç, her tür sıkıntıda, sorunda, mahrum kalma durumunda, sabırla, salatla, şükürle, hamdla, daha güzel olana ulaşıncaya kadar direnerek dayanarak, ahsenu amela yapmanın, Rabbilalemine, Kurana, ilkelerine her durumda önem ve öncelik vermenin, yani takvanın, muttaki olmanın/leallekum tettekûnolma yoludur 2/183.
Bu nedenle
· Oruç ferada farz değil de ketebe üzerinize yazılmış, yani, daha zor, zahmetli, meşakkatli olduğu belirtilmiştir. 2/183.
· ORUÇ SİZDEN ÖNCEKİLERE her insana, her halinede YAZILMIŞTIR. 2/183, 58/4.
. Orucun Ramazanların EYYAMEN MA’DUDAT sayılı gelip geçici olduğu vurgulanarak teşvik ve motive edilmiştir. 2/183, 2/184, 2/185, 3/24 vb.
· ORUÇ, SAVM SİYAMIN, ahsen hal üzere İSTİKRARLI MUTMAİN olup, MUTTAKİLİKTE YOĞUNLAŞINCAYA, bunu ahlak haline getirinceye kadar devamı etmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sümme etimmus siyame ilel leyli 2/183,2/187, 58/4 vb.
· ORUCUN TEHİRİ, ERTELENMESİ halinde de bilahare EYYAMİNUHAR ahir dönemde TAKAT GETİRENLER ÜZERİNE ayrıca FİDYETUN TAAMU MİSKİN miskini doyurma fidyesi bedelini de yaparak İDDDETİN TAMAMLANMASI, yani ORUÇTAN beklenen gerekli olgunluğa, muttakiliğe ulaşılması istenmiştir. Fe men kaneminkum meridan ev ala seferin fe iddetum min eyyamin uhar, 2/184, 2/183, 2/185vb.
Ramazanlara şahit olup oruçlu yaşayanlar gibi yaşamı sorunsuz, sıkıntısız olsa da kendini terbiye etme, arınma ve yücelme amacıyla da kendi iradesiyle Ramazanlar oluşturmalı, nefsini terbiye edip Rızayı İlahi yolunda fedakarlığa, hayra, çalışmaya, cehde, cihada yönelip ahsen işlerde öncü ve örnek olup oruç savm siyam tutmalıdır.
Bu yolda, iftarları da İMKANLARI da fakir, miskin, aç, yoksul güçsüzlerle PAYLAŞILMALIDIR. Tüm maddi manevi YOKSUNLUKLARI, ŞER olanıda GİDERME yolunda olunmalı ve her hali durumu ahsen yapmalıdır.
Muttakiliği ahlaklaştırma yolunda olanlar, RAMAZANLARI, sıkıntı ve hüznü Rabbine arz edip, şekvada bulunmadan hareket etmeli; MERYEM misali de, sorunlarını, ORUCU SAVMENi dillendirmeden, en ahsen yol ve yöntemle çözümü, Rabbin Rızasını uygun, yaşamlarındaki hal ve eylemleriyle, duruşlarıyla başarmalıdır 19/26.
Zira Rahmanın kulları, her ne yaparlarsa, neden niçinini öğrenip, Rahmanın muradını öncelleyip, şekliyle, ruhuyla, manasıyla, maksadıyla, en mükemmel olanı usul ve esasına, adap ve edebine uygun yapmaya çalışanlardır 25/63 vb.
Rahmanın kulları şu ilkeyi yaşam felsefesi yapanlardır: De ki: "Benim salatım, nusuki, hayâtım ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi Allâh içindir." Kul inne salati ve nusuki ve mahyaye ve memati lillahirabbil âlemîn. 6/162

#VII-SİYAMIN LEYLE KADAR DEVAM ETMESİ
Öyle ki, SİYAMIN, orucun AKŞAMA IŞÂ/AŞIYYENE kadar değil 43/36,43/36, 3/41, 6/52, 18/28, 38/18, 38/31, 40/55, 19/11, 19/62, 30/18, 40/46,79/46, 12/16,
taa bu halden sıkıntılardan kurtulup, ahsen hal üzere YOĞUNLAŞINCAYA, OLGUNLUĞA erinceye istikrarlı MUTMAİN olup, gücü yetinceye, ilel LEYLE kadar devam etmesi istenmektedir.
Sümme etimmus SİYAME ilel LEYLİ 2/187 vb.
Aynı zaman da öyle bir oruç siyam gerçekleşmeli ki, bunu yeme içme misali, kolay ve zorlukla da olsa güç toplayıp sabırla yapanlar, yaşamlarında #FECR, siyahtan beyaza, daha güzel yani ahsen olana geçişi başarmalı, içselleştirilip farkedilmelidir.
Ve kulu veşrabu hatta yetebeyyene lekumulhaytul ebyadu minel haytil esvedi minel FECRİ 2/187 vb.
Her işin, üretimin, NİSANIN olumlu ve olumsuz yanlarını görüp, müspet yaklaşıp, olumlu yönlerini öne çıkarıp, kolay yanından sabırla, salatla ümitle çalışılmalıdır. Zararlarını, olumsuz yönlerini de dikkate alarak hayır yönünde değişim için cehd edip sorunların üstesinden gelinmelidir. Elde edilenlerle birlikte her hal, insanların libası, kazanımları, kürküdür. Zor yanlarını gözünde devleştirip o sorundan, çözümden kaçınıp yenik düşmemelidir. Böyle yapanlar nefsine de kısmetine de zulmetmiş olur.
Oruç savm siyam sırasında, #İTİKAFI, #AKİF OLMAYI, yani arınıp DEĞER VERDİĞİYLE UYUMLAŞMAYI yaşamın içinde olayların arasında da gerçekleştirmelidir.
Bu bağlamda, insan her bulunduğu yeri, yanı, yönü, topluluğu, kurumu, kuruluşu sistemi, düzeni, hali, durumu da, ayetlerin anlattığı EVRENSEL İLKELERE ahsen hale dönüştüren, amenu ve amilussalihatlar, hayır ve fedakarlıklar ile cehd eden, infak yapan-değişimini istediği yolda duyarlı olup buna uygun duygu, düşünce ve çaba içinde olup, MESCİDELLAHİ-HAK doğru ve güzel olanda bütünleşilen, AKİFUNE olunan, DEĞER VERDİĞİYLE UYUMLAŞILAN konumlar yapmalıdır. 9/19; 2/115; 55/17, 70/40, 73/9; 72/18, 2/114 vb.
Bunlar yapılırken, asla iş vb menfaatler kişisel çıkarlar karıştırılmamalıdır.
#HUDUDALLAHİ’ye önem ve öncelik vermek elzemdir. Aksi halde, kişiyi ZALİM yapar. 2/229, 21/64, 60/9,2/231, 65/1, 29/49, 2/254. 3/94 vb. Hatta, nefsine ihanetten TAHTANUNE ENFUSEKUM dan, 2/187, 4/105, 4/107 vb daha da kötü ZALİM NEFS haline düşürür. 2/231, 65/1vb.
Bu nedenle 2/187`de de HUDUDALLAHİyi aşmayı bırakın #YAKLAŞMAYIN der. “Tilke HUDUDALLAHİ felaTAKREBUHA”
Allâh, insanlara âyetlerini böyle açıklar ki MUTTAKİ OLSUNLAR.
Kezalikeyubeyyinullahu ayatihi lin nasi leallehum YETTEKÛN.2/187

#VIII- RAMAZANLARIN, EYYAMEM MA'DUDAT GELİP GEÇİCİ ÖZELLİĞİ
Hayat, İnsanın HAMKEN, YANMA, PİŞME, OLMA, OLGUNLAŞMA yani AHSENU AMELLER YAPMA sürecidir.
Bu ise, KURANA, vicdana, evrensel değerlere ulaşıp güncele aktardığı, yaşama geçirdiği ölçüde hayattaki bu olgunlaşma sürecinde yücelmekte, olgunluğun zirvesine doğru yol almaktadır.
Bu değişim ve gelişim, kimi için ANDIR, kimisi için ZAMANDIR.
Ramazan, insanın karşılaştığı her tür zorluk, sıkıntı vb her tür maddi ve manevi sıkıntıların yaşandığı dönemdir. RAMAZANLAR, yılda bir defa yaşanılan takvim ayı olmaktan öte olup, Hakk yolda her tür maddi ve manevi sıkıntıların, çilelerin bilinen ramazan ayında olduğu gibi İSTEYEREK ya da hayatta İSTEMEDEN yaşandığı insanı kavuran imanını gevreten sıkıntı sorun dert vb hallerin yaşandığı sureçtir.
Bu süreçler de sınırlıdır, gelip geçicidir. Hayat inişler ve çıkışlarla doludur.
NİTEKİM #Kitapta yaklaşık meallerde:
Eğer size bir yara dokunduysa, o topluluğa da benzeri bir yara dokunmuştu. OGÜNLER... ONLARI BİZ İNSANLAR ARASINDA ÇEVİRİP DURURUZ (kâh bir kavme, kâhötekine gâlibiyet veririz; bazen bir topluma iyi veya kötü günler gösteririz, bazan ötekine). Allâh inananları ortaya çıkarmak, sizden şehidler edinmek için(zamanı kâh lehinize, kâh aleyhinize çevirmektedir). Allâh, zâlimleri sevmez. İy yemseskum karhun fe kad messel kavme karhum misluh, ve tilkel eyyamunudaviluha beynen nas, ve li ya'lemellahullezine amenu ve yettehize minkum şuheda', vallahu la yuhibbuz zalimîn. 3/140,
RAMAZANLARIN sınırlı olduğu Eyyamem Ma'dudat gelip geçici özelliği vurgulanmaktadır 2/183, 2/184, 2/185, 3/24 vb.
Böyle durumlarda, insanın en zayıf olduğu sıkıntılı, sorunlu vb hallerde de, muttakiliğin gereğine uygun hal içinde olmaya, oruclu davranmaya özen gösterilmesi vurgulanmaktadır.
#VIII- RAMAZANLARDA, ORUÇ SAVM SİYAMIN EYYAMEN UHARA TEHİR EDİLMESİ
Ramazanlarda, eşşehra şahit olmasına rağmen, EYYAMEN MADUDATA, bu surecte HASTA veya YOLCULUKTA seferde olup oruç tutmayanlar, başka günlere EYYAMEN UHARA tehir edenlerin bu SAVM, SİYAM oruç iddetini tamamlaması gerekir.
Ayrıca TAKATİ #olanların, vaktinde ORUCA uygun davranmayıp başka günlere EYYAMENUHARA tehir edenlerin; tavında, zamanında yapamadıkları orucu SAVMI FİDYE ödeyerek, açları, fakirleri MİSKİNİ doyurarak da tamamlaması elzemdir. 2/184, 2/185 vb. YUTİKUNEHU takat kavramı, 2/249, 2/286, 3/180 de de geçmektedir
#Sefer ve Hasta olma hali:
· -FE MEN KANE MİNKUM MERİDAN MRD 10 turev kullanımıyla 24 yerde geçmekte olup, Maddi veya manevi hasta olmakta dahil kendini orucun gerektirdiği hal üzere olmaya, hayır ve fedakarlık yapmaya, şu veya bu nedenle HAZIR hissetmemek de dahil o süreçte ORUÇLA karşılık veremeyenler,
· -EV ALA SEFERİN SFR 12 yerde geçmekte olup, Bilinen seferde dahil, orucun gerektirdiği hal üzere olmaktan, hayır ve fedakarlık yapacak halden, ORUÇLA karşılık verecek ruh halinden, ortamdan, MOTİVASYONDAN uzakta olanlardır.
Her şekilde daha sonra, İDDDETİN TAMAMLANMASI ile ORUÇTAN beklenen gerekli olgunluğa, muttakiliğe ulaşılması istenmiştir.
İDDETİN TAMAMLANMASI, ORUCUN savm siyamın gerektirdiği olgunluğa ulaşılması için isteyerek ya da istemeden DAHA ÖNCE YAPAMADIĞI ya da TAM YAPAMADIĞI, ramazanları ve orucu, sayı, adetten de öte, MANASIYLA, RUHUYLA, AMACIYLA daha sonra da olsa yaşayarak MUTTAKİLİĞE ulaşabilmek ve Muttakiliği de ahlak haline getirebilmektir 2/183, 2/184,2/185 vb.
Bunun için, demirin tavında dövüldüğü zamanları geçirenlere, EYYAMİN UHAR ahir zamanlarda orucu, iddeti tamamlarken orucun manasına ruhuna, amacına, muttakiliğe ulaşabilmesi için aynı zamanda ayrıca FİDYETUN TAAMU MİSKİN miskini doyurma fidyesi de vardır 2/184 vb.

#IX- #RAMAZANLARDA ORUÇ SAVM SİYAMLI OLUP KURANIN İNDİĞİ KADİR ANLARINA, GECESİNE ULAŞMAK VE AKİFUNE OLUP MUTTAKİ YAŞAMAK
Ramazanlarda, oruçta aç susuz kalmak vs Allaha ulaşmaz. ANCAK TAKVANIZ, insanlığınız, ilkelere önem ve öncelik vermeniz ulaşmaktadır.
KİTAP der yaklaşık meallerde:
· “Onların etleri ve kanları Allah'a ulaşmaz. Fakat SİZİN TAKVÂNIZ O'NA ULAŞIR.
Leyyenalellahe luhumuha ve la dimauha ve lakiy yenaluhut TAKVA minkum 22/37 vb.”
Ramazanlar başta olmak üzere HER DURUMDA iyi günde kötü günde de, iblise, içsel ve dışsal her tür ayartıya karşın, kendini tutarak, Vicdanın sesine kulak verip, insanlıktan, ahsen tavırdan yana olup Rızayı İlahiye uygun hal içinde yani oruç, savm siyam üzerine olunmalıdır.
Böyle yapıldığında ramazanlar, her tür sıkıntılar, ORUÇ’la ahsen tavırla karşılandığında, o Ramazanlar KİTABIN değil, ayetlerin anlattığı doğru manaların #Kuran ın indiği, Kuranla, evrensel ilkelerle, aradığı mutlu çözümlerle buluştuğu anlar, zamanlar olmaktadır.
ŞEHRU RAMEDANELLEZİ UNZİLE FİHİL KUR'ANU 2/185.
#Kadir anları, geceleri gerçekleşmektedir 97/1-5.
Zira RAMAZANLARA, sorunlara, sıkıntılara, SAVM SİYAM oruçla karşılık verildiğinde, sabırla, salatla, fedakarlıkla, özveriyle çözüm arandığıanlar, günler, geceler, her bir iş için, her bir konu için, her bir yaşam kesiti için gerekli olan doğru manalar KURAN, insanın dünyasına, kalbinin derinliklerine, aklının merkezine, yaşamın içine iner. Melekelerine işler, motive eder, ruhunu kaplar, yaşamını nurlandırır 97/1-5.
İnsanın yaşamını cennetleştiren, Yaratılmış ve Yazılmış Kitaptan çıkarılan evrensel manalar, ilkeler, aradığı #çözümler, doğru manalar Kurandır. Kuranın indiği, onunla buluştuğu anlar, geceler kadirdir, kıymetlidir. Kuranın bulunduğu, Kuranın gündem yapıldığı gece değerlidir. Kuranla geçirilen gün azametlidir. Kuranın insana indiği, insanın dünyasına ölçüt olduğu gece kadirdir, kıymetlidir, güçlüdür Böylece, Kuranın bulunduğu, Kuranın gündem yapıldığı #KADİR ANLARI, GECELERİ gerçekleşmektedir 97/1-5.
İTİKAFI AKİFUNE, AKİF olmayı yaşamda da, olayların arasında da yaparak, bulunduğu yeri, yanı, yönü, topluluğu, kurumu, kuruluşu, sistemi, düzeni, hali, durumu da #MESCİDELLAHİ-HAK doğru ve güzel olanda bütünleşilen, DEĞER VERDİĞİYLE UYUMLAŞILAN konumlara dönüştürmelidir. 2/184
Yaratılmış Kainat Kitabındaki veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki evrensel ilkeleri anlayıp yaşayanlar, her alemde onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Örneğin Kitap der:
ONLARA #KORKU YOKTUR VE ONLAR #ÜZÜLMEYECEKLERDİR VE LA HAVFUN ALEYHİM VE LA HUM YAHZENÛN 46/13, 2/277, 6/48, 7/35, 2/38, 20/123, 10/62, 2/262, 2/274, 2/62, 5/69, 2/112 vb
RABBİLALEMİNİN insanlara yollarını aydınlatması ve doğruyu bulması için lütfettiği insanları karanlıklardan aydınlığa NUR'a çıkarandır / liyuhricekum minezzulumati ilennur. 14/1, 14/5, 33/43,57/9, 65/11, 5/16, 2/257,
KURAN, yaşamı mutlu kılan her alemi cennetleştiren Evrensel ilkeler olmakla birlikte İNSAN ise, alakası, bu ilkelere verdiği ÖNEM VE ÖNCELİĞİ ölçüsünde ahlaklanmaktadır.

#X- #SONUÇ
İnsan, DENEMEve AHSENU AMEL yapma ve TEKAMÜL için 11/7, 18/7, 67/2 yaratılmıştır. Bu nedenle de Dünya metaına karşı duyulan iştahasına, aşırı düşkünlüğe /hubbuş şehevati ye sınır getirilmemiştir. 3/14, 28/60, 28/61, 42/36, 9/38, 11/15, 18/46, 57/20, 10/23vb.
Zorluklar, sıkıntılar, ihtiyaçlar gelişmenin de medeniyetin de hocasıdır. Bu nedenle yaşamında fitne bela ve musibetlerle denenmekte, zorluklar, sıkıntılar karşısında gösterdiği metanet, sabır, ümit vb çabasıyla da gelişmekte, tekamül etmekte ve ahsenu ameller yaptıkça da yücelmektedir.
İnsan, her durumda da, olumlu ya da olumsuz hallerde de, var ediliş amacı olan ahsenu amelden 11/7, 18/7, 67/2 yana olduğunda, ALAYI İLLİYYİNE yücelirken 83/18; tersi durumda 4/27, 19/59 ise ESFELE SAFİLİYNE düşmektedir. 95/5
#Ramazan, insanın bu sureçte HAK yolda, yaşamda karşılaştığı her tür zorluk, sıkıntı vb hallerdir. Bu bağlamda ramazan, isteyerek bilinen aylarda şu günlerde yaşandığı gibi veya istemeden kalınan, açlıktan, susuzluktan da öte, her tür sıkıntı, üzüntü, tasa, bitkin düşme, kavrulma, yanma vb her tür maddi ve manevi sıkıntıların yaşandığı dönemdir.
Kim, ŞEHRU RAMAZANA ŞAHİT olursa, o sureci yaşarsa, #oruç #savm #siyam üzere olmalıdır.
#ORUÇ savm siyam tüm olumsuz hal ve durumlarda da, içsel dışsal tüm ayartılara İBLİSE karşı kendini tutarak, terbiye ederek, Rabbilalemine, vicdanın sesine, evrensel ilkelere uyup fedakarca Rızayı İlahiye uyumlu yaşamaktır.
Her nedenle, #EŞŞEHRA bu surece, RAMAZANLARA şahit olanlar #oruç'lu hal üzere davranırsa, aradığı çözümlerle, cennet yapan ahlakla olgunlukla, doğru manalarla #Kuran'la buluşur ve yaşama yazdıkça da #muttaki olup ebeden bahtiyar olmaktadır 2/185
#Ramazanın, #orucun amaç ve hedefi, Kuranı, evrensel ilkeleri içselleştirip #MUTTAKİ olmayı ahlak haline getirmektir. Her alemde de cenneti yaşamaktır.
Her anına, her meselesine, Yaratılmış Kainat Kitabından ve Yazılı Kitaptan çıkarılan ve aradığı ahsen çözümler olan doğru manaları, KURAN’ı, evrensel ilkeleri, vicdanın sesini, yaşamında önem ve öncelik verip uygulayarak,
İsteyerek veya istemeden karşılaştığı #RAMAZAN süreçlerini hayatın iniş ve çıkışlarını da, hayırla, fedakarlıklarla, ahsenu amellerle, oruçla, SAVM SİYAM ile karşılayarak,
tüm sorunları aşıp, hayatını KURANLA nurlaştıranlardan,
her anını #kadir anı gecesi yapanlardan,
#MUTTAKİ olup Rızayı İlahiye varanlardan
her Alemde sevdikleriyle #Cenneti yaşayanlardan olma dileğiyle,
Muhabbetle

28 Haziran 2015-12 Nisan 2021























Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı