26 Ocak 2016 Salı

ELEŞTİRİ ÖVGÜDEN de YERGİDEN de daha DEĞERLİDİR

ELEŞTİRİ ÖVGÜDEN de YERGİDEN de daha DEĞERLİDİR
İnsan, kendin bilmekle, Alemin manasına ermekle ve HAKK gönüle girmekle yücelir.
Bu süreçte iltifat-övgü da eleştiri de yergi de önemlidir.
Övgü olumsuz yanlarını ihmal edip güzellikleri öne çıkarırken, YERGİ de ise, tam tersi olup güzellikler görmezden gelinip olumsuzluklar gündem yapılır. Övgüde de yergide de kısmen de olsa abartı da bulaşır.
Eleştiri ise övgünün yanısıra, olumsuzlukları da ortaya koyup, daha güzel olması için öneriler de sunarak arındırmak suretiyle daha da güzelleştirme ve ahsen yapma gayretkeşliği vardır.
Eleştiri, zayıf ve güçlü yönlerini, olumlu ve olumsuz taraflarını belirterek gerçek değerini yansıtma ve geliştirip ahsenleştirilmesi amacıyla yapılan en önemli yardımlardan biridir.
Bu nedenle eleştiri (tenkit); değer verme, katkılarla kıymetlendirme çabasıdır.
“Aslı Yunanca "Kritikos" kelimesinden gelen "Critic" (hükmetme) karşılığı olarak dilimizde kullandığımız "tenkit" kelimesi "nakd" kökünden türemiştir. "Nakd", bir şeyi satın alırken verilen akçe, kıymet ölçüsüdür ve tenkit, o şeyi kıymetlendirme anlamını taşır. (F. A. Tansel, İyi ve Doğru Yazma Usûlleri, Cilt: I-II, s. 192)”
Arap dili ve edebiyatında eleştiri karşılığında daha çok nakd, bazan da intikād, tenakkud kelimeleri kullanılır. Bu kavramlar “madeni paranın gerçeğini sahtesinden ayırmak, sözün güzel ve kusurlu yanlarını ortaya koyup açıklamak” gibi mânalara gelir (Lisânü’l-ʿArab, “nḳd” md. TDV )
Eleştiri tenkid, kusurlu olana duyarlı davranıp ahsen yolla doğrusunun ve hatasız olanın ortaya çıkması yönünde bir düzeltme yardım ve katkısıdır.
#Marifet iltifata, övgüye tabidir. İltifat, övgü, takdir, beğeni vb marifetlerin güzelliklerin devamında ve artmasında etkilidir. #Yergi kötülemek ise tam tersi sonuçlar vermekte ve yetenekleri köreltmektedir. Şevkini, arzu ve isteğini kırmaktadır.
Bu bağlamda iyiliğe hayra vesile veya şefaat eden sebep olana da ondan bir pay vardır. Kötülüğe vesile sebep olan şefaat edene de bunun sorumluluğundan pay vardır. Örneğin #Kitap der yaklaşık meallerde:
· Kim Hasenata #ŞEFAAT EDERSE, onun da o işten bir payı olur. Kim #SEYYİATAŞEFAAT EDERSE, onun da o işten bir payı olur. Allâh her şeyi gözetip karşılığını verendir. Mey yeşfa'şefaaten haseneteyyekul lehu nesıbum minha, ve mey yeşfa'şefaaten seyyietey yekul lehu kiflumminha, ve kanellahu ala kulli şey'im mukıta. 4/85
Her nedenle #ELEŞTİRİLER fikirleri alemi, insanlığı güzelleştirmeye çalışan bahçıvanlardır.
Eleştirmek zor bir iştir. Her şeyden önce konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmayı gerektirmektedir.
Zira, daha güzel olması için size öneriler, yeni fikirler sunmak vardır.
Ayrıca, #ELEŞTİRİ de, güzel yanları kadar, olumsuzlukları da ortaya koyup, daha güzel olması için öneriler sunmanın yanı sıra farkında olsun ya da olmasın eleştirenden eleştirene akan bir emek, bilgi, ilgi ve sevgi vardır.
Sizin yanlışlarınızı size fark ettirmek vardır.
Söyle bakınız: Yolunuzdaki bir uçurumu haber vermek, sokmaya hazırlanmış bir yılandan haberdar edilmek, kurulan tuzakları öğrenmek vb olumsuzlukların hatırlatılması sizi ne kadar mutlu ve kazançlı eder. Aynen, eleştiri de böyledir. Hem de daha da güzeldir.
Bununla birlikte her ne olursa olsun, incelemek, araştırmak, sorgulamak gerçeğe açılan kapılardır.
Hele bu haber niteliğinde ise, BİLGİYE ulaşmadan üzerinde değerlendirmeden kaçınılmalıdır. Nitekim Kitap uyarır:
• Ey iman edenler, herhangi bir fâsık size bir #haber getirecek olursa, onu iyice tahkik edin, doğruluğunu araştırın. Yoksa gerçeği bilmeyerek, birtakım kimselere karşı fenalık edip sonra yaptığınıza pişman olursunuz Ya eyyuhellezine amenu in caekum fasikum bi nebein fe tebeyyenu en tusibu kavmem bi cehaletin fe tusbihu ala ma fealtum nadimîn 49/10
#Eleştiriler, ÖVGÜYÜ de YERGİYİ de gereğince içinde barındırarak, fikirleri güzelleştirmeye çalışan BİLGİYE HAKİKATE ulaştıran gerçek DOSTLARDIR.
Eleştiri iyi ve kötü yönlerini delille ortaya koyması, HAK NAMINA ve her nedenle de güzelleştirme amacıyla yapılması nedeniyle tartışma ve cedelleşmeden de ayrılır.
Eleştiride cedelleşmeden öte, zikre en güzele ulaşma amacıyla kötü yönleri kadar iyi yönler de ortaya konulmaktadır.
TARTIŞMA CEDELLEŞME, iddianın üstün gelmesi, kibir, ENE vb zaaflara düşme halleri sonucu iyi ve kötü yönde, yöntemle de yapılabilmektedir.
Nitekim Kitap delilsiz ve hasım gibi yapılan tartışmayı #cedelleşmeyi kınar:
• Kendilerine gelmiş hiçbir DELIL olmadan Allâh'ın âyetleri hakkında tartışanlar CEDELLEŞENLER var ya, onların göğüslerinde, (hiçbir zaman) erişemeyecekleri bir büyüklük KİBİR taslamaktan başka bir şey yoktur. Sen Allah'a sığın, çünkü işiten, gören O'dur. İnnellezine yucadilune fi ayatillahi bi ğayri sultanin etahum in fi sudurihim illa kibrum ma hum bi baliğih, festeiz billah, innehu huves semiul besîr. 40/56
• Onlar ki kendilerine gelmiş bir delil olmadan Allâh'ın âyetleri hakkında CEDELLEŞENLERİN (Bu hareketleri) Gerek Allâh yanında, gerek inananlar yanında (onlara karşı) ne büyük bir kızgınlık (doğurur)! İşte Allâh, her kibirli zorbanın kalbini böyle mühürler." Ellezine yucadilune fi ayatillahi bi ğayri sultanin etahum, kebura makten indellahi ve indellezine amenu, kezalike yatbeullahu ala kulli kalbi mutekebbirin cebbâr. 40/35
• Baksana, Allâh'ın âyetleri hakkında tartışanlar,CEDELLEŞENLER nasıl (Hak'tan) çevriliyorlar? E lem tera ilellezine yucadilune fi ayatillah, enna yusrafûn. 40/69
• Ki âyetlerimiz hakkında tartışanlar CEDELLEŞENLER, kendileri için kaçacak bir yer olmadığını bilsinler. Ve ya'lemellezine yucadilune fi ayatina, ma lehum mim mehîs. 42/35
• İnsanlardan kimi bilmeden, ne bir yol göstereni, ne de aydınlatıcı bir Kitabı olmadan, Allâh hakkında CEDELLEŞİR. Ve minen nasi mey yucadilu fillahi bi ğayri ilmiv ve la hudev ve la kitabim munîr. 22/8
• İnsanlardan kimi, Allâh hakkında bilmeden CEDELLEŞİR ve her kaba (şarlatan) şeytâna uyar. Ve minen nasi mey yucadilu fillahi bi ğayri ilmiv ve yettebiu kulle şeytanim merîd. 22/3
• Biz rasulleri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkâr edenler, hakkı bâtılla gidermek için mücâdele ediyorlar. (Onlar), âyetlerimle ve uyarıldıkları şeylerle alay ettiler.
Ve ma nursilul murseline illa mubeşşirine ve munzirin, ve yucadilullezine keferu bil batili li yudhidu bihil hakka vettehazu ayati ve ma unziru huzuva. 18/56
Bununla birlikte tartışma yapılma durumunda kalınır ya da bu hale düşünürse, HAK YOLDA VE #GÜZELLİKLE ve usul ve esasına uyarak hakkı bulmak için yapılan CEDELLEŞMEYİ ise ONAMAKTADIR. Örneğin Kitap der yaklaşık meallerde:
• Allâh, kocası hakkında seninle tartışan ve Allâh'a şikâyette bulunan kadının sözünü işitti. Allâh, ikinizin birbirinizle konuşmanızı işitir. Çünkü Allâh işitendir, görendir Kad semi'allahu kavlelleti tucadiluke fi zevciha ve teşteki ilellahi vallahu yesme'u tehavurekuma, innallahe semium basîr. 58/1
• Hikmetle ve güzel vaazla Rabbinin yoluna çağır ve onlarla en güzel biçimde cedelleş tartış. Kuşkusuz Rabbin, işte yolundan sapanları en iyi bilen O'dur ve O, yola gelenleri de en iyi bilendir. Ud'u ila sebili rabbike bil hikmeti vel mev'izatil haseneti ve cadilhum billeti hiye ahsen, inne rabbeke huve a'lemu bi men dalle an sebilihi ve huve a'lemu bil muhtedîn. 16/125
• Kitâp ehliyle, -haksızlık edenleri dışında- en güzel tarzda tartışın ve deyin ki: "Bize indirilene de size indirilene de inandık. Tanrımız ve tanrınız birdir, biz de O'na teslim olanlarız." Ve la tucadilu ehlel kitabi illa billeti hiye AHSEN, illellezine zalemu minhum ve kulu amenna billezi unzile ileyna ve unzile ileykum ve ilahuna ve ilahukum vahiduv ve nahnu lehu muslimûn. 29/46
Bu nedenle DELİL, SULTAN vb kanıtlar sunarak konunun, ZİKRE en mükemmele ulaşmasına KATKI verme ve kibirden, galip gelmeden iblisin ayartısından vb tüm çirkinliklerden uzak durmayı da barındıran #FİKİRMÜZAKERE etme ZİKRE ulaşma çalışması AHSEN OLANDIR. Fikir müzakere edelim demek yaygınlaştırılmalıdır.
BİLGİ GÜÇTÜR
#BİLGİ olmadan GERÇEĞE ahsen FİKRE ve REFAHA ulaşılamaz
Bu bağlamda, Yaratılmış Kainat Kitabındaki insan, toplum, canlılar cansızlar, eşya, olay ve olgulardan oluşan kevni yaratılan ayetler veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki yazılı ayetlerin anlattığı doğru manalar, kanunlar ilkeler KURAN'dır ve her alemi cennet yapan EVRENSEL İLKELER DERYASIDIR.
#KURAN, bu amaçla en mükemmel REHBER, HEDİYE VE HİDAYET kaynağıdır.
İnsana:
· yaratılmış KAİNAT kitabındaki, insan, toplum, eşya, olay ve olguları
· ya da yazılı kitap mushaf Kuranı Kerimdeki #ayetleri,
· aklı, kalbi ve zihni olarak her türlü AYARTILARDAN uzaklaşarak, tüm benliğiyle DOĞRULARA teslim olmak amacıyla
· #ikra-karea, #tilavet #zikr #mekes, #tertil, #ders, #hamil/amil #hatm, #hıfz #vaaz #semia-dinleme #ittiba, #itaat, #secde, #beyan, beliğ-#tebliğ, #inzar vb üzere OKUMAYI;
· zihni tüm melekelerini gereğince kullanarak #akletmek, #düşünmek, #sorgulamak, #tedebbür #tezekkür #fehm, #fıkh, #idrak, #şuur, kalb, vicdan, lubb, fuad, sadr, nuha, va'y, hicr, #te’vîl, #tefsir vb üzere DÜŞÜNME çalışmalarını yapmak suretiyle,
· anlamını, satır aralarını, arka planını, temel ilkelerini, anlatmak istediklerini, DOĞRU MANALARI, EVRENSEL İLKELERİ gereğince ANLAYIP
· yani kitaplardan #KURANA en mükemmel zirve evrensel manaya #ZİKRE ulaşıp
· içselleştirip hayatını buna göre yapılandırarak tedbir almak, değişmek, #yaşamak, hayatta #örnek olup #anlatmak ve tebliğ etmeyi, sağlarken
Ve böylece bireysel ve toplumsal olarak ARINIP YÜCELMEYİ gerçekleştirir.
YİNE, KURAN MÜKEMMEL BİR #ELEŞTİRİ KİTABIDIR.
İnsana, insanı her türlü örnekle anlatırken, zaaflarını, hatalarını, olumsuz yönlerini nedenlerini ortaya koyar ve ahsen değişim için olması gerekenlerle birlikte çözümler de sunar.
Kimsenin hatırını gözetmeden yapıla gelen insan ve toplumların her tür kötülüklerini, hatalarını eleştirip ARINDIRIR.
OLUMSUZLUĞUN nedenlerini anlatır, çözümler sunar. Rehber ve NUR olur.
Hatta, RASULLER üzerinden onların da BEŞER tarafı ortaya konularak eleştiriye tabi tutulur. Kimlerince #Zelle diye de anılan davranışları eleştirilir.
Bu örneklikler üzerinden insanlığın yapageldiği ve yapma eğilimi gösterdiği halleri ortaya konulup hataya düşmeden uyarılıp arınmaları da sağlanır.
Örneğin #Kitap der yaklaşık meallerde:
• Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekün iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mümin olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?10/99.
• Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldiyse, haydi (yapabilirsen) yerin içine (inebileceğin) bir delik, ya da göğe (çıkabileceğin) bir merdiven ara ki onlara bir mu'cize getiresin! Allâh, dileseydi, elbette onları hidâyet üzerinde toplardı, o halde CÂHILLERDEN olma! Ve in kane kebura aleyke i'raduhum fe inisteta'te en tebteğiye nefekan fil ardi ev sullemen fis semai fe te'tiyehum bi ayeh, ve lev şaellahu le cemeahum alel huda fe la tekunenne minel CAHILÎN. 6/35.
• Ey Muhammed! Mümin olmuyorlar diye âdeta kendini helak edeceksin! 26/3.
• Yeryüzünde ağır bas(ıp küfrün belini iyice kır)ıncaya kadar hiçbir peygambere esirler sâhibi olmak yakışmaz. Siz, geçici dünyâ malını istiyorsunuz, Allâh ise (sizin için) âhireti istiyor. Allâh dâimâ üstün, hüküm ve hikmet sâhibidirMa kane li #NEBIYYIN ey yekune lehu esra hatta yushine fil ard, turidune aradad dunya vallahu yuridul ahirah, vallahu azizun hakîm. 8/67
Bu arada, tüm insanlığın da yapageldiği ve yapmaları muhtemel helleri ortaya konularak nedenleri ve çözümleri sunularak arı dru kalıp ya da arınarak her dünyada cenneti yaşamaları öğütlenir.
Örneğin Kitap der yaklaşık meallerde:
• Ey inananlar, Allâh için adâletle şâhidlik edenler olun. Bir topluluğa karşı duyduğunuz kin, SIZI ADÂLETTEN SAPTIRMASIN. Âdil davranın, takvâya yakışan budur. Allah'tan korkun, kuşkusuz Allâh yaptıklarınızı haber almaktadır. Ya eyyuhellezine amenu kunu kavvamine lillahi şuhedae bil kist, ve la yecrimennekum şeneanu kavmin ala ella ta'dilu, i'dilu, huve akrabu lit takva, vettekullah, innellahe habirum bi ma ta'melûn. 5/8
• Siz Kitabı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuzE te'murunen nase bil birri ve tensevne enfusekum ve entum tetlunel kitab, e fe la ta'kilûn2/44
• Kitabın tümü bu bağlamda örnek ve rehberdir.
İNSAN, alakası, emeği, samimiyeti, ihlas ve gayreti, çalışması, bu ilkelere verdiği ÖNEM VE ÖNCELİĞİ ölçüsünde AYETLERİN ANLATTIĞI doğru manalara, evrensel ilkelere ulaşmakta bilgilenmekte ve YAŞAMA YAZDIĞI nispette de ahlaklanmakta, gelişmekte, müreffeh olup yücelmekte ve her alemde de cenneti yaşamaktadır.
İnsan, hatalarını anladıkça, arındıkça, hak doğru ve güzel olana yöneldikçe de yücelmeye devam etmektedir.
Bu nedenle, #BİLGE İNSANLAR, akıllı YÖNETİMLER her daim övenlerden daha çok, eleştirenleri yanında tutanlardır.
GÖNÜL İNSANLARI övgülere değil, eleştirilere, katkılara daha çok değer verenlerdir.
Her nedenle de, KURAN her insan, toplum ve tüm sistemler KURANI İLKELERİNİ baştacı YAPMAKLA her dünyada cenneti yaşayabilir.
Elbette, #okumak, sadece yazılı kitap Kuranı Kerimi değil, Yazılı Ayetlerin yanı sıra Yaratılan Kainat Kitabını, insan, toplum, diğer canlılar cansızları, eşyayı, olay ve olguları da okuyup, araştırıp incelemek, anlattığı manalara, ilkelere, kanunlara ulaşmak,
o kanunları yani KURANI dikkate alarak insan ve toplumların kendini tanıyarak olumsuz hallerinden uzaklaşıp olması gerekene yönelerek yücelmesini sağlamaktır.
Nitekim, sözde #İslamülkeleri, bu OKUMALARI İHMAL ettikleri günden beri cehaletin, geri kalmışlığın cenderesinde #kıvranmakta, bu kitapları okuyanların doğru manalara, ilkelere, kanunlara ulaşanların bunu yaşama taşıyanların gerisinde NAL TOPLAMAKTA ve o cehaletin cenderesinde kıvranmaktadır.
Kendini bilen, Alemin manasına eren, eleştirilere önem veren RABBİLALEMİNİ, KURANI, vicdanın sesini, evrensel ilkeleri, yaşamda REHBER ÖLÇÜ İLKE HOCA MEHDİ NUR edinip ÖNEM ve ÖNCELİK vererek, kendini hesaba çekip hatalarını anlayıp arınıp hak doğru ve güzel olana yönelip Rabbin Rızasına varanlardan olma dileğiyle,
Muhabbetle
13 Ekim 2014 – 6 Nisan 2021



Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı