7 Aralık 2015 Pazartesi

POLİTİKACI İLE SİYASETÇİ FARKI SİYASETCİLER DÜŞÜNEN İNSAN, POLİTİKACILAR ise KURŞUN ASKER İSTER

SİYASETÇİ POLİTİKACI FARKI
SİYASETCİLER DÜŞÜNEN İNSAN, POLİTİKACILAR ise KURŞUN ASKER İSTER
Politikacı ile siyasetçi birbirinden tamamen farklı iki kavramdır.
Ülkeler, siyaset insanlarıyla yücelirken, politikacılar yüzünden de tarumar olur.
Bir ülkede siyasetçi azaldıkça, politikacılar yaygınlaşıp, yönetimde yer buldukça sorunlar ve mutsuzluk da o ölçü de artmaktadır.
Kimilerince “#Politika, Latince bir kavramdır. Kavramın anlamı, Poli ve Tika kavramlarının birleşmesiyle oluşmuştur. Poli, çok anlamına gelir. Tika ise yüz anlamındadır.
Bu çerçevede, politikanın, çok yüzlülüğü, iki yüzlülüğü anlatmak için kullanılan bir kavram olduğunu görüyoruz. Bugün de politikacıların ikiyüzlülüklerine sahne olmuyor muyuz?
Politika kavramındaki çok yüzlülüğün bir de bilimsel tarafı vardır. Politikacılar, olaylara yaklaşırken bir yüzleriyle amaçlar ve hedefleri ortaya koyarken, diğer yüzleriyle de yöntemler ve taktikleri hesap ediyorlar. Bu nedenle politikacılar, birçok yöntemi ve taktiği kullanarak amaca ulaşmaya çalışıyorlar.
Nicollo #Machiavelli(Makyavel), siyaset ve ahlakı birbirinden kesin hatlarıyla ayırmış önemli siyaset bilimcilerden birisidir. Machiavelli’in “amaca ulaşmak için her araç meşrudur” sözü, devlet adamı ve politikacıların çok yüzlülüklerinin ifadesinden başka nedir? Siyaset Bilimci Doç. Dr. Birol Ertan acıkgazete"
Buna karşın kimileri de “Politika sözcüğü Latince değil Grekçedir. Grekçede ”πολίτἰκοζ” (politikos) iken Latinceye “politikus” olarak geçer ve nihayetinde Fransızcaya “politique” olarak girer. Politika sözcüğü Grekçedeki “polis-/polit-/poli-“ kökünden türemiştir. “polis-/polit-/poli-“ kökü şehir, devlet; yönetim metodu/yolu; vatandaşlık, hükümet gibi anlamlar taşımaktadır. “-ikos” ise hem ev hem de – ile ilgili, ilişkin anlamına gelir. Sonuç olarak politikos = yönetimle ilgili, yönetim yoluna ilişkin anlamlarını barındırır. Ozan KUBLAY”
Kimileri de bunu “Politika öyle bir #riyakarlıktır ki; KAFİRE camide namaz kıldırırken, MÜSLÜMANA kilisede mum yaktırır. Diye özetlemektedir. Gülsüm Erdemli"
#Politika ile #siyaset kavramı farklı dildeki kullanımı olsa bile, hayat, realite, politikacıların ÇOK YÜZLÜ uygulamaları ve tavırlarıyla anılmakta ve bilinmektedir.
Politikacılar, çok yüzlü olup, özellikle seçim süreçlerinde, her ne şekilde olursa olsun kazanmak uğruna, her yolu deneyebilmektedir. Her türlü değeri fütursuzca suiistimal edebilmektedir. Hatta bunu da sıkılmadan utanmadan itiraf edebilmektedir.
Bunun için, gerektiğinde, ötekileştirip, düşman yaratarak, bölen, kin ve nefret söylevleriyle vahşi tarafgirliğin ateşini artırıp yandaşlarını kenetleyerek, insanlığa ve toplumlara, ülkeye onulmaz zararlar verebilmektedir.
Üstelik politikacılardan var ediliş amacını unutanlar, malın tekasürün hamalı olanlar her rant kokusuna, AT SİNEKLERİ GİBİ ÜŞÜŞMEKTE, tüm ulvi değerlerini çoktan terk ettikleri gibi bir PARÇA için BİNLER TAKLA atıp emredercilik oynarlar.
Bir yerinden yakaladıkları RANTI da kendi benzeşleriyle, yalakalarıyla, kapalı devre yapıp, hamuduyla götürmenin kokuşmuşluğunu da solumaktadır.
Yalakalar, yalan söyleyenler, sözünde durmayanlar gibi, nabza göre şerbet sunan politikacılar; sadece kendilerini değil, toplumu da değerleri de fesada uğratanlardır. İflah olmaz virüstür. İki yüzlü değil, yüzsüzdürler.
Oysa, gemi su almaya başlayınca da ilk terk edenler de bu vefasızlardır. Fırsat kollayıp sırtından ilk hançeri vuranların başında yer alırlar. Kral ölünce de yaşasın yeni kral diye ilk çığlığı da atan onlardır.
Böylelerine, yalakalara, değer verip yandaş, yoldaş candaş yapanlara ya ne demeli! Farkları kalır mı?
“Bunlar önce sözde mücahitti, sonra müteahhit oldular. Şimdi de her şeye müsait oldular” ya da “okulda sosyalist, iş bulunca solcu, evlenince kapitalist olur” sözünün muhatabı olanlardan başka ne beklenebilir ki?
ZİRA, tekasür bataklığında debelenenler, var ediliş nedenini unutanlar, şeytanın ihvanı olanlar, malın efendisi süvarisi değil de hamalı olanlar adeta MALLAŞANLAR, hayır ve fedakarlıktan, iyilikten, yardımdan, insanlıktan, duyarlı olmaktan, HAK HUKUK, ADALETTEN, kısaca KURAN HAKİKATLERİNDEN bahsedildiğinde de TOPUKLARININ ÜZERİNDE DÖNER, ARSLANDAN ÜRKÜP KAÇAN YABAN EŞEKLERİ gibi, yüz çevirmekte, ya da kör sağır ve dilsizleşmektedir.
İktidar olmak ya da #ranta ulaşmak için her şey mubah anlayışıyla her tür iş ve işlemlere başvuranlardır.
Politikacılar, çok yüzlü olanlar, Vahşi Tarafgirliğin şampiyonudur.
Bu öyle bir hastalıktır ki, “Kendine taraftar olanı her kim, şeytan dahi olsa, melek görür, bağrına basar. Alim, hanif olanı ise, kendine taraftar olmadığı için, şeytan görüp, recm eder.” Bu nedenle politikacı olanlar, asla siyasetçi olamazlar.
Bu nedenle, politikacılar, taraftardan da öte kurşun asker olsun ister.
Öyle, özgür, düşünen, irdeleyen, daha ahseni üreten, eleştiren, hanif olan falan değil. Tam bir taraftar olsun, kurşun asker gibi hedefe kilitlensin ve ondan beklenen ne ise onu sorgusuz sualsiz, doğru yanlış demeden, hak hukuk gözetmeden, sorgulamadan tartışmadan yerine getirsin ister.
Vahşi tarafgirlik, kölelikten de bin beterken, bir de kurşun asker olanları düşünün!
Böyle politikacılar ve trolleri eliyle ülkeler POLİTIKACILAR CEHENNEMİNE dönmektedir.
Bunların al birini vur ötekine! Tencere dibin kara, seninki benden kara! anlayışıyla yaşayanların Sosyal Medyada #Twitter da politikacı ya da parti kelimelerine #palavraları, #yalanları, dün öyle bugün böyle vb hususları tıklayın, paylaşımları, videoları izleyin yeter.
Dün sayıp saydırdıkları, lanetler okuduklarıyla yarın iktidar uğruna, çıkarları hesabıyla birde bakmışsın ki, can ciğer yoldaş, candaş olmuş, el üstünde tutar olmaktadır.
Böyle mi olmalıydı? İnsanlık, erdem, fazilet, AHLAK ETİK, İLKELER vb değerler nerde kaldı?
Oysa, #SİYASET ise, seyislikle, terbiyeyle, DEĞİŞİM ve gelişimle, ahsenu amellerle, amenu ve amilussalihatla ilgilidir.
Siyaset, kendi dahil alemi değiştirme en güzele geliştirme, daha ahsen kılma sanatıdır. Bu nedenle, Siyaset, hanifliği, samimiyeti, basireti, feraseti, dirayeti gerektirip her durumda, güzel, doğru ve hak olandan yana olmaktır.
Bu nedenle, #siyaset, hanifliği, samimiyeti, basireti, feraseti, dirayeti gerektirip her durumda, güzel, doğru ve hak olandan yana olmaktır.
Siyasetçi, yaşamı, kitapları, evreni, insanı, toplumu doğru okuyup, ahsenu amelleri, amenu ve amilussalihatları, herdaim öncelleyip, insanlığın her alemde bahtiyarlığı için hayır ve fedakarlığın, ahsenu amellerin, gönül güzelliğinin örneği, öncüsü olmaktır.
Siyasetçi olmak, insanın var ediliş nedenini unutmayıp vicdanın sesini dinlemektir. Yaratılmış Kainat Kitabındaki veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlattığı Evrensel doğru ve ilkelere uymaktır.
Siyasetin hakim olduğu ülkelerde, amaç, her ne şekilde olursa olsun iktidar olmak veya kazanmak değildir. Sunulan düşüncelerin doğruluğunun anlaşılıp, beğenilip, ülke yararına görülüp tercih edilmesini sağlamaktır.
Bu amaçla, seçim süreçlerinde, ülke sorunları üzerinde, aynı ortamlarda, rakipleriyle bir araya gelerek, gazetecilerin sorularına cevap verip samimi düşüncelerini açıklıkla ortaya koyabilmektedir.
Savunduğu düşünce ve fikirlerinin, önerdiği çözümlerin tüm çıplaklığıyla halka sunulup, tüm ayrıntılarıyla öğrenmesini sağlamak, tartışılmasına imkan sunmak ve onların en doğruyu seçmesine fırsat vermektedir.
Bu nedenle, siyasetçilerin hakim olduğu ülkelerde, seçim kazananların vaatleriyle, uygulamalar arasında çoğunlukla farklılıklar olmaz. Güven bunalımı da aldatma da yaşanmaz.
Zira, kişilerden, partilerden öte, düşünce ve fikirler, proje ve programlar yarışır.
Bilge yönetimler, siyasetçi olan devlet insanları övenlerden daha çok, eleştirenleri her daim yanında tutanlardır. Ortak akıldan yararlananlardır.
• Onlar ki, sözü dinlerler ve ONUN EN GÜZELİNE UYARLAR. İşte onlar Allâh'ın kendilerini doğru yola ilettiği kimselerdir ve onlar ulul elbabtır. Ellezine yestemiunel kavle feyettebiune ahseneh, ulaikellezine hedahumullahu ve ulaike hum ulul elbâb. 39/18
HAK DOĞRU VE GÜZEL olanı benimsemekle, insan ve toplumların düzeltmesi ıslahı ve yücelmesi için emri bir maruf nehyi anil munker yapmayı ahlak haline getirenlerdir.
Örneğin #kitap der yaklaşık meallerde:
• De ki: "Benim salatım, nusuki, hayâtım ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi Allâh içindir." Kul inne salati ve nusuki ve mahyaye ve memati lillahi rabbil âlemîn. 6/162
• Böylece sizi VASAT BİR ÜMMET yaptık ki, insanlara şâhid olasınız. Erresul de size şâhid olsun. Ve kezalike cealnakmum UMMETEV VESETAL li tekunu şuhedae alen nasi ve yekuner rasulu aleykum şehida, 2/143
• Siz, insanlar için çıkarılmış EN HAYIRLI BİR ÜMMET oldunuz. MARUFU EMREDER, MUNKERDEN MEN EDERSİNİZ ve Allah'a inanırsınız. Kuntum hayra ummetin uhricet lin nasi te'murune bil ma'rufi ve tenhevne anil munkeri ve tu'minune billah. 3/110
• İçinizden hayra çağıran, MARUFU EMREDER, MUNKERDEN MEN EDEN bir topluluk olsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Veltekum minkum ummetuy yed'une ilel hayri ve ye'murune bil ma'rufi ve yenhevne anil munker, ve ulaike humul muflihûn 3/104
• Onlar, Allah'a ve âhiret gününe inanırlar, MARUFU EMREDER, MUNKERDEN MEN EDERLER; hayır işlerine koşarlar. İşte onlar iyilerdendir Yu'minune billahi vel yevmil ahiri ve ye'murune bil ma'rufi ve yenhevne anil munkeri ve yusariune fil hayrat, ve ulaike mines salihîn. 3/114
BİLGİ GÜÇTÜR
#BİLGİ olmadan GERÇEĞE ahsen FİKRE ve REFAHA ulaşılamaz.
#Bilgi, içselleştirilip özümlendiği, ahsen yolda kullanabildiği veya insan ve toplumların yaşamında etkili olduğu ölçüde bireysel toplumsal veya kurumsal #YETENEĞE, GÜCE dönüşüp başarı ve mutluluğa anahtarı olmaktadır.
Dünya, ülkeler bir anlamda aynı gemidedir. Gemide olup bitenler herkesi yakından ilgilendirmektedir. Birilerinin gemiyi delmesine ya da karaya oturtmasına yahut kötü yönetmesine asla seyirci kalınamaz. Duyarsızlık yaşayan ölü olmaktır. Her nedenle gemini yönetimi yani SİYASET de her bireyi ilgilendirmelidir. Seçtiği gibi yeri geldiğinde hesap sormayı, denetlemeyi de yapmallıdır.
Elbette, insan ve toplumlar, TERCIHLERIYLE şekillenmekte, kendi kitabını yazmakta KADERINI, kederini veya keremini belirlemekte ve CENNETI VE CEHENNEMINI de inşa etmektedir.
Herkes seçtiği yaşamın sonuçlarıyla her alemde de buluşur.
Her nedenle de İNSANA #SAY’I, #ÇALIŞMASI, #VESİLE ve #SEBEP OLDUKLARI VARDIR. 53/39-42, 79/35, 76/22, 4/32, 36/12, 3/195, 34/3, 10/61vb.
BATILDA, zulümde birlikte olmaktansa, ADALET uğrunda hak yolda TEK BAŞINA yaşamak elbette AHSENDİR. Rızayı ilahiye de vardırandır.
RIZAYI İLAHİYE vardırmayan
her tür ÇOKLUK kazanım
azap veren HAMALLIKTIR
Rabbin RIZASINA ilkesine aykırı tüm kazanımlar İZZET değil ZİLLETTİR
Rabbin RIZASI yolunda #feda edilemeyen DÜNYALIK, sözde her kazanım #HEBA olur
RABBİN RAZI OLDUĞU bir hayat başarıların en büyüğüdür.
ALLÂH onlardan #RÂZI OLMUŞTUR, onlar da O'NDAN RÂZI OLMUŞTUR. İşte büyük başarı, #FEVZULAZÎM BUDUR! RADIYELLAHU ANHUM VE RADU ANH, zalikel FEVZUL AZÎM 5/119, 98/8, 58/22, 9/100, 48/18 vb
Her konuda, araştırıp sorgulayıp zihni melekelerini gereğince kullanıp ölçüye ilkeye vurup en Doğruya, en HAKK olana en MÜKEMMELE doğru DEĞİŞİMDEN YANA olup Rabbilalemine, Kurana, Vicdana evrensel ilkelere her daim önem ve öncelik vererek, kim olursa olsun HAKKIN, HAKLININ YANINDA yer alanlardan, çok yüzlülükten, politikacılıktan uzak durup SEYİSLİKLE, SİYASETLE, bireysel ve toplumsal ıslahla değişimle AHSENU AMELLER üzere yaşayanlardan olma dileğiyle
muhabbetle,
27 EKİM 2015-17 MAYIS 2021




Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı