25 Kasım 2015 Çarşamba

ANNELERİ BEBEKLERİNDEN AYRI DÜŞÜRENLER UTANSIN

Anneleri, bebeklerin en çok ihtiyaç hissettiği ve süt emme döneminde dahi  uzun sure bebeğinden ayrı kalıp çalışmak zorunda bırakan sistemler, düzenler ve bunu hala değiştirmeyen yönetenler utansın.

Gelecek nesillerin madden manen ruhen en kemalde insan olarak yetişmesi için yarım ücretle belli yaşlara kadar çalışmama ya da tam ücretle kısmi çalışma ve/veya çalışma yerinde veya yanında kreş, bakıcı ve benzeri yöntemlerle o oranda her açıdan dinç ve dingil anne ile bebeğini birarada ve birlikte yaşatmaya çalışan ülkeler ve yöntemler aleme ders vermektedir. 

Zira, ANNELİK, RABBİLALEMİN var olan muazzam sevgisinin, ŞEFKATE bürünmüş cilvesinin tezahürüdür.
Şefkat, sevginin bir türevi olup, karşılıksız sevgi, koruma, kollama, verme ve fedakarlık gibi hislerle yoğrulmuş en seçkin türüdür.
Şefkat, öyle bir karşılıksız sevginin fedakarlıkla imtizacıdır ki, özellikle ana olanında daha yoğun yaşanılması nedeniyle CENNET FEDAKARLIĞIN AYAKLARININ ALTINDADIR söyleviyle taçlanmaktadır.

Açken bile bulduğu birlokmayı tokup diyerek evladına huzurla yedirmeyi sağlayan, her türlü olumsuzluğuna rağmen onu bağrına basan, saldıranlara karşı yavrusu için kendini ölümüne ortaya koyan, siper eden hatta orantısız saldırganlara karşı saldırıya geçendir.

Kısaca şefkat, canını cananına feda ettirecek kadar güclü karşılıksız sevgidir. 2/207, 9/128 vb.
Şefkat ile tecelli eden cilvenin ASIL kaynağındaki muhabbetin, sevginin sonsuzluğunu ve ihtişamını anlamaya, Muhabbetullaha secde etmeye bir vesiledir.

Bu nedenle, Şefkat, bebeğin her daim hissetmesi ve yudumlaması gereken vazgeçilmezidir.
İnsanın insan olma yolundaki en önemli dünyasıdır.
Tüm hislerinin özüdür.
Tüm insanı vasıflarının harcıdır.
 
Böyle iken, şefkatin en hass olanına, en muhtaç olan ve süt emme döneminde bulunan yavrusundan, çalışmak zorunda olması nedeniyle anayı, uzun sure ayrı düşüren, gelecek nesilleri bu şefkat kucağından mahrum bırakan sistemler, düzenler, yönetenler utansın.

Bunları değiştireceğim diyerek onlarca yıldır bekleyenler, oyalayanlar al’lansın.

Özellikle, bebekli annelerin, yarım gün ya da öğle tatili olmaksızın kısaltılan surelerle vb birçok usulle BU SORUNU çözerek, her yönden sağlam sağlıklı gelecek nesiller oluşmasını sağlayacak değişimlerin en kısa surede gerçekleşmesi suretiyle, adil sistemlerin oluşması dileğiyle,

Muhabbetle,
Bebeklerin gözüyle,

"Bir sabah daha gözümü açmadan annemi arıyorum, kokusunu alamıyorum. Ellerimle yokluyorum bulamıyorum.Gözlerimi aralayıp bakıyorum ama göremiyorum. Anlıyorum ki annem yok ve ben başka bir yerdeyim."
"HAYDİ ANNE ÇIK GEL BEKLİYORUM SENİ " den bir kesit
Mustafa Eren Akçağlar
http://www.hanimlar.com/makale/ailem/anne-ise-gitme"

Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı