1 Kasım 2022 Salı

CEHENNEM TERCİHLERİNİZİN YAPTIKLARINIZIN SONUCUDUR

 CEHENNEM TERCİHLERİNİZİN YAPTIKLARINIZIN SONUCUDUR

#CEHENNEM
KURAN İLİM ve VİCDANIN sesi yerine, Rızayı İlahiye AYKIRI TERCİHLERİN
İBLİSE ayartıya uyup YAPTIKLARININ
her Dünyada TECELLİSİ ve SONUCUDUR
#CEHENNEM Rabbilalemine alemdeki ilkelerine AYKIRI her düşünce, inanç, kabullenim ve yargılar ile EYLEMLERİN,
Rızayı İlahiye aksi, UYGUNSUZ halin, her tür kötülüğün,
Vicdanın sesi yerine iblise ayartıya uymanın,
AHSEN her halden ıraklığın,
zaruri; fiziki veya ruhsal ihtiyaçlarının ve meşru, helal ve haklı; istek arzu, talep vb beklentilerinin karşılanmaması
ölçüsünde ve sonucunda
ANDA, AKIBETTE ve AHİRDE yaşanılan olumsuzluğun #tecellisi ve KARŞILIĞIDIR
ELBETTE
Yaratılmış Kainat Kitabındaki insan, toplum, canlılar cansızlar, eşya, olay ve olgulardan oluşan kevni yaratılan ayetlerin veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki yazılı ayetlerin anlattığı DOĞRU MANALAR, kanunlar ilkeler KURAN'dır ve her alemi cennet yapan EVRENSEL İLKELER DERYASIDIR.
Alemde başta insan olmak üzere her varlıktaki ve her unsurdaki tüm özellikler #sebepsonuç ilişkisi ile iyilik hayır ve fedakarlık yapana, ahsenu ameller gerçekleştirenlere bitim noktasında sunulan #yardımlar da dahil tüm #İLİM #BİLGİ #KANUNLAR onu terbiye eden böyle donatan, tesviye eden, ikram eden RABBİLALEMİNİN, yazılı KİTAP, KURAN ve ZİKİR gibi #hediyesidir.
İnsan bu ilkelerden uzak düştükçe, AYARTIYA kötü tutkulara ESİR oldukça da o konuda cehalet bataklığında debelenip her Dünya da CEHENNEMİ yaşayıp acı bedeller ödenmektedir.
Tercih yapıp yönelip uğruna bedeller ödediği amaçlar, hedefler, değer verdiği unsurlar #PERÇEMİ NASİYESİ olmaktadır
İnsanın amacı, davası; ALLAH, kitap, KURAN, ZİKİR, vicdan, ilim, ahlak, iyilik, insanlık vb evrensel ilkelere uygun olup Rabbin Rızasına varmak olmalıdır
AKSİ HALDE her DÜNYADA acı bedeller ödemektedir.
İnsan yaptığı TERCIHLERIYLE uğruna bedeller ödediği PERÇEMIYLE şekillenmekte, amel kitabını yazmakta ve her Dünyadaki Cennetini ya da Cehennemini ve seviyesini de belirlemektedir.
Dünyanın her yerinde, her döneminde, her coğrafyasında HER İnsan her içsel ve dışsal etkide, istekte ve TEPKİDE, bu iki sesi de duymaktadır, VİCDANININ güzel olana çağrısını da İBLİSİNİN ayartısını da. Yaptığı tercihlerle kitabını kendi yazmaktadır. Üstelik her kez, bu sesler açısından da aynı durumdadır.
Her olay insana seçimler sunar. İnsan fravunlaşabilir, Musalaşabilir.
Yaşamını NAR da NUR da yapabilir.
İnsan yaptığı bu tercihleriyle şekillenmekte, amel kitabını yazmaktadır. 17/13, 76/3, 64/2, 18/29, 10/40, 41/46, 45/15, 17/15, 2/286, 91/7-10; 92/4-11; 95/4-6; 2/256, 10/99, 26/3-5; 88/21, 22; 36/17, 42/48, 81/27, 28; 13/11, 8/53 vb.
Bu, Evrensel İlkeler karşısındaki duruşuyla her insanın her alemdeki cenneti de cehennemi de farklılaşmaktadır
İŞTE TAM BU NOKTADA, TERCİH YAPIP YÖNELDİĞİ AMAÇLAR, HEDEFLER, DEĞER VERDİĞİ UNSURLAR İNSANIN PERÇEMİDİR 11/56.
Rabbinin ilkeleri, vicdanın sesi yerine, iblisin ayartısını tercih edip iblisin ayartısını kontrol etmeyip teslim olursa, yani ÖLÇÜ ILKE dinlemeden uygularsa, PERÇEMI günah yönünde aktifleşmektedir.
Rabbinin ölçülerini ÖTELEYİP tercih ettiği, teslim olduğu bu AYARTIYI hedefi, gerçekleştirmek için harekete geçmekte, eyleme dönüşmektedir.
Böylece amaçları, GÜNAHKAR #PERÇEM yani, #HATİEHPERÇEM OLMAKTADIR.
Bu durum, ZAMANLA öyle yaygın hal alır ki, sürekli tekrarlanır ve sonunda insanda HUY kötü ahlak haline gelir.
Rabbilaleminin ilkelerine sırt döner, umursamaz, yanlışta inat eder. Ölçü ilke dinlemez. Hak hukuk anlamaz. Varsa yoksa nefsi ve çıkarı olur.
Yaşamda bu evrensel insani ahsen ilkelere aykırı davranarak adeta haliyle de Alemdeki güzellikleri, Kuran Hakikatlerini yalanlayan, var ediliş nedenini KEZZEBE yapan KİŞİLİK oluşur.
Böylece amaçları, HATİEH PERÇEM-günahkar perçemden, #HATİEHKEZZEBEPERÇEME-yalancı günahkar perçeme dönüşür.
Bu hal üzere devam ettiği süreçte, akledip aklını başına alıp tevbe etmediği takdirde de ölesiye, ölünceye kadar da bu hal üzere olur. Kendini bu uğurda tüketir. Her dünyasını da telef eder. Aleme, insanlığa verdiği zararların kötülüklerin acı bedellerini de her alemde yaşar.
**
**
CENNETTE YAŞAMAK VARKEN CEHENNEMDE YAŞAMAYI SEÇMENİN NEDENİ
#CENNET Rızayı İlahiye vardıran, ahsen düşünce inanç kabullenim ve yargılar ile EYLEMLERİN neticesine bağlanmış
alemde var edilen ilkelere kanunlara uygunluğun #tecellisi ve her Dünyada da KARŞILIĞIDIR
#Cennet ahsen istek arzu, talep vb beklentilerle HELAL dairesinde buluşma hali ve yaşantısıdır.
Helal ve meşru halde yaşamak varken insan iblise ayartıya uyar duygularını kontrol edemeyip tutkulara yönelip esir olduğunda da cennetten kovulur, uzaklaşır ve cehennemde yaşamaya başlar
Kitap uyarır:
ŞU AĞACA YAKLAŞMAYIN/ VE LA TAKRABA HAZİHİŞ ŞECERATE yoksa zalimlerden olursunuz! der 2/35, 7/19,14/26, 17/60 vb
#ŞECERE, tutkulardır. Tutkuların, aynı ağaç gibi köklenmesi, dal budak salması, insanı kuşatmasıdır.
İhtiraslar, habis TUTKULAR bozar, azgınlaştırır.
İhtiras, kötü TUTKULAR
insanı bozan,
ölçü ilke tanımaz yapan şedid ateştir
NARDIR
Tutkuların esiri olundukça
amaca ulaşma yolunda
her şeyi mubah sayar
Yaşam kolaylaştıran ahsenu ameller yapması nedeniyle hizmetine verilen unsurları araç olarak gördüğünde, bunların kıymetini bilip gereğince yararlandığında hayat cennetleşmektedir.
İnsan, şu bu, her tür unsura olan TUTKUYU yendiğinde, alem cennetleşir
Buna karşın, Dünya da var oluş nedenini unuttuğunda, yaşamı kolaylaştıran unsurları, malı, mülkü, makamı vb şeyleri araç değil de yaşam amacı yaptığında, bunlar için yaşamaya başladığında ise tutkularla tanışmaktadır.
Tutkularla yaşamaya başladığında artık tüm değerler aşınmaktadır. Tutkular insanı yönetmektedir. Varsa yoksa tutkular başroldedir. Her şeyden önemli ve önceliklidir.
Elindekilerin, çevresindekilerin değerini göremeyip körleşmekte, var oluş amacını unutmakta, tutkulara takılıp kalmakta, ÂMÂ/Kör olmaktadır 17/72.
Bu süreçte, gönül, kalb, vicdan körleşir. Akıl fuat basar semi perdelenir. Duyduğu ve uyduğu tek ses iblisin ayartısıdır 7/20 vb.
BAĞIMLILIK öyle bir hal ki, TUTKULARDAN,
TUTULDUĞUNDAN başkasını göremez
Habis TUTKULAR köleleştirir ve VİCDANIN sesini duyulmaz yapar.
Artık yasak ta olsa tek HEDEF vardır. Helal haram demeden hak hukuk gözetmeden tutkulara ulaşmak, kendi ALDATICI çıkarlarına hamallık, kölelik yapmaktır.
Böyle olunca da sonuçta Yasak AĞACA yaklaşılmakta ve DOKUNULUP hatta yenilmektedir. Esiri olunmaktadır
Kötü #tutkular, #TEKASÜR hastalığı,
KASA, MASA NİSA peşlerinde,
ŞEHVET ŞÖHRET RÜŞVET bataklıklarında,
POLİTİKACI-BÜROKRAT-İŞADAMI üçgeninde yolsuzluklarda,
debelendirip, her alemde de süründürür.
İnsan, KURANDAN, ilkelerden uzaklaştıkça habis TUTKULARIN oyuncağı olur.
ALLAH'TAN, #Kuran'dan ilkelerinden daha çok neye, kime
SUREKLİ #önem ve #öncelik verilirse şirk koştukları #PUTLARI olmaktadır.
Peşinden koştuklarını, ALLAH'TAN Kuran'dan daha çok önem ve öncelik verdiklerini unsurlar, ölesiye ölünceye kadar ardında sürüklendikleri GÜNAHKAR YALANCI PERÇEMLERİYLE olur.11/56, 96/15, 96/16, 55/41 vb
Nitekim Kitap der yakaşık meallerde:
· Hayır, eğer bundan vazgeçmezse PERÇEMDEN yakalarız, Kella leil lem yentehilenesfe'am biNNASİYEH. 96/15
· O YALANCI, GÜNÂHKÂR PERÇEM Nasiyetin KEZİBETİN HATİEH 96/16
ÖRNEĞİN, yaşamı kolaylaştıran malın efendisi değil de esiri olursa, adeta mallaşırsa, mal onu değil de o malı tamamlarsa, süvarisi değil de esiri, hamalı olursa, mala hizmet etmeye kalkarsa malla bütünleşirse, ŞERDE İHVAN, 17/27 İHVANEŞ ŞEYATÎN olmakta ve her alemde azabı yaşamaktadır.
Bu hal huy haline gelirse, sonunda 19/44, 36/60 TA’BUDİŞ ŞEYTAN yapmaktadır. Nihayetinde de Şeytanlaşmış insan olmaktadır.
Şecere/Tutkular insanı yer bitirir. Yedikleri de, elde ettikleri de sevindirmez. Kendisine yeterli fayda vermez. Hep dahası vardır. Zakkum gibidir. ŞECERETÜZ ZAKKUM yani fayda vermeyen tutkulardır 37/62-68, 56/52-56, 44/43-50 vb. Yaşamı cehenneme çevirir.
Şecere/tutkularla yaşadığı sürece, her ne olursa olsun, cehimdeki bu hali hiç değişmez. Şecere/Tutkular cehimdir. #Cehimin temelidir, aslıdır, merkezidir 37/64.
Böylece, ŞU habis, melun şecere AĞACA YAKLAŞMAYIN 2/35, 7/19, 14/26, 17/60 vb. uyarısını kale almayan insan, bu tutkular sonucu, zalim olmaktadır.
İlke, ölçü, değer, yok olmaktadır.
Rabbilaleminin ilkeleri, hak, hukuk, adalet, insanlık, vicdan es geçilmekte, duyulmaz yapılmakta ve görüntü planına atılmaktadır.
Zulüm tüm çirkinliğiyle insanı kaplamaktadır.
Bu çirkinliği örtmek, gizlemek için cennet yaprakları #maske elbise yapılmaktadır.
Dinsel veya toplumda geçerli veyahut kabul gören her değer perde olarak, örtü şeklinde bu çirkinlikleri kapatmak için kullanılabilmektedir 7/22 vb.
Kâinatta AHSENU AMEL YAPMASI için insana hizmet eder şekilde yaratılmış unsurlar, araç iken AMAÇ haline getirilip, TUTKULAŞIRSA, O ÖLÇÜDE, bunların kulu kölesi olup özgürlüğünü yitirir.
Uğruna ölesiye ölünceye kadar koşuşturduğu para, mal mülk ve makam vb EN’ ler için köleleşir. Kazanmak için HER ŞEYİ MUBAH sayar. Böylece. ESFELE SAFİLİNE YUVARLANIR.
**
**
TEKASÜR BATAKLIĞINDA DEBELENMEK YAMULTUR
#Kötüyü, günahı tercih etmek, gerçekte Rabbilaleminin #CENNETI yaşatan ilkelerine arkasını dönmek, aksini yapmaktır. Bunu sürekli yapıp ahlak haline getirdi mi o ölçüde de azapla buluşup adeta cehennemi yaşamaktadır.
Tüm #kötülükler, VİCDANIN sesi yerine iblisin AYARTISINA uyup DUYGULARI kontrol edemeyince gerçekleşir.
İblisi, ayartıyı, duyguları KONTROL edemezse, onlar YÖNETİR ve esir alr. Her tür suç ve günah ile kötülükler işlenir. Gereksiz yere gönüller kırılır. Aleme negatif enerji yayılır. Her DÜNYASINI DA CEHENNEME çevirir.
İBLİSİ ayartısını KONTROL edip VİCDANIN sesine uyarsa alemle, evrensel ilkelerle, Kuranla, Rabbilaleminle ahsenleşip #OLGUNLAŞIR, iyi insan olur. Gönüller kazanır. Örnek olur. Değişime ve hayra güzelliğe vesile olup alemi de ahsenleştirir.
İnsan İBLİSİN AYARTISINA ya da VİCDANININ SESİNE uyup uymamakla tercihini yaparak bu alemdeki denenmesini tamamlamaktadır.
Ya ahsenu ameller işleyerek en güzele ZİKRE ulaşarak gelişmekte, aleme pozitif enerji sunmakta, ahsen amellerle ALAYI İLLİYYUNA yücelmekte 83/18 ya da seyyiatlarla kötülüklerle ESFELİ SAFİLİNE yuvarlanmaktadır. 95/5
**
BU BAĞLAMDA, İnsanın ahseni takvim üzere dizayn ediip DENEME TEKAMÜ GELİŞİM ahsenu ameller yapması için var edilmesi nedeniyle, MANEN RUHEN olduğu gibi, MADDEN de GELİŞME, ARTIRMA, ÇOĞALTMA, ÜRETME vb yönü bulunmaktadır.
Üretme, çoğaltma, yayılmada¸
sayısal artma üretme olarak #ZERAA, 16/11,14/37, 13/4, 48/29, 56/64 vb
kaliteli nitelikli artma yayılma olarak da #BESSE 31/10, 45/4, 42/29, 4/1 vb
kavramı ve türevleri kullanılmaktadır.
#KİTAPTA, her unsurda, her alanda ÇOKLUK, artma, artırma, çoğunluk işlevi ise TEKASÜR/KESRET, ZİYADE VE RİBA olarak üç kavramla karşılanmıştır.
#ZİYADE, kaliteyi, niteliği esas alan artma, çokluk, çoğaltmadır.
*İlmimi Ziyade Et /ve kur rabbi zidni ilma 20/114 veya
*imanın/zadethum imanev 8/2, 9/124;
*azabın ziyadeleşmesi vb.
Hatta, bu kavram toplumda bilinçli veya bilinçsiz yemekten sonra ZİYADE OLSUN denilerek de kullanıla gelmiştir.
#TEKASÜR/KESRET ise; kaliteyi, niteliği dikkate almayan çokluktur, çoğunluktur, sayısal fazlalıktır, çoğaltmadır.
6/116, 2/100, 2/243, 3/119, 5/59 başta olmak üzere ve benzeri 81 diğer ayetlerde
“ÇOĞUNA UYARSAN/ÇOKLARI” vb derken de
bu yani sayısal niteliksiz çokları, çoğunluğu, fazlalığı, çoğaltmayı ifade eden TEKASÜR/KESRET kavram ve türevleri kullanılmaktadır.
#Tekasür/kesret, madden, manen, şeklen, ruhen, gelişme içinde ve gelişme yönelik ahseni takvim üzere yaratılan insanın, var oluş amacına AMA kör kalıp, yaşamı kolaylaştıran eşyayı, unsurları, malı, mülkü, makamı, nasıl olursa olsun, HELAL HARAM demeden, HAK HUKUK gözetmeden elde etmeyi, tüm EN LERİN SAHİBİ olmayı yaşam amacı haline getirmektir. Kaliteye niteliğe önem vermemektir. Sayısal, fiziksel vb çokluktur 102/1-2.
TEKASÜR/KESRET HASTALIĞI, insanı, kendisine insana hizmet eden malın makamın vb tüm unsurların efendisi, süvarisi iken, hizmetçisi, KÖLESİ, TUTSAĞI, TUTKUNU yapmaktadır.
TEKASÜR Her ne olursa olsun
HELAL HARAM HAK HUKUK demeden
ÇOĞALTMA ve EN’LERE ulaşma,
ÇOKLUK, ÇOĞUNLUK
TUTKUSU HIRSI YAMULTUR
#CEHİM'DE #HUTAME'DE yaşatır
#TekasürSuresi'nde de vurgulandığı üzere #çokluk yarışı, çoğaltma hırsı, en’lere ulaşma tutkusu, lüks ve gösterişe, makam ve mevkiye düşkünlük, kazanma ve sahip olma zaafı, bunlarla övünme, toplumda yer bulma, statü kazanma, güçlü olduğunu sanma hastalığı ölesiye, ölünceye, mezarlara varıncaya kadar var gücüyle oyalar.
Adeta büyüler. Uyutur. Zevk verir. Kölesi yapar. İnsanı yaşam amacından uzaklaştırır. Kurana erdeme, her Dünyada anlam ve değer katan ilkelere önem ve öncelik vermekten alıkoyar. Davasını unutturur.
Bu durum ölesiye, tüm benliğiyle, acımasız bir rekabetle, tüm değerleri ve ölçüleri öldüren ve yok sayan bir oburlukla sürer ki ölünceye kadar da artarak devam eder.
Oysa taleplerini, ihtiyaçlarını makul, sınırlı ve gereğince tutarsa, kaliteli olanı, ziyadeyi helal ve temiz olanı ararsa ve başkalarının hakkını da vererek arınırsa bu sayısal, niteliksiz, helal haram demeden, olsun da nasıl olursa olsun ÇOĞALTMA HASTALIĞINDAN, YARIŞINDAN da kurtulur.
Aksi halde, biriktirme, yığma hastalığında, birbirinizi geçmek ve üstünlük sağlamak ve yığdıklarını korumak ve kaybetmemek için ölesiye uğraşır durur.
İNSANI kanaat, TEKASÜR BATAKLIĞINDA debeleneni de kara toprak DOYURUR
Dünya malı ile imtihan edilen kişinin gözünü ya kanaat, ya da kara toprak doyurur." der #SadiŞirazi
#Kanaat, VAR OLANIN KIYMETİNİ BİLMEK ve ümitle daha iyisi için usul ve esasına hak ve hukuka helal ve harama dikkat ederek çalışmaya daha ahseni üretmeye, paylaşmaya devam etmektir.
Zira, #Kanaat; sözlükte elde bulunanla yetinmek, kısmetine/hakkına razı olmak, başkasının elindekine göz dikmemek, tamahkâr/açgözlü olmamak gibi anlamlara gelir. (Mehmet Doğan, Büyük Türkçe Sözlük, İz Yay., İstanbul 1996, s. 594)
#KANAAT ebedi ZENGİNLİKTİR
#HIRS ise sefalet, hüsran ve HASARETTİR
Hayır, bu durum kabul edilemez bir haldir. Çok geçmeden görürsünüz. Alametlerini yaşarsınız. Düşünürseniz, Kuranla yoğrulursanız, yanlışlığı bilirsiniz.
Üstelik aynel yakın görür, anlarsınız.
Kimi hemen, kimi daha geç #CEHIMI görür, yaşar, anlar.
Zira insanı yaratan, onu dizayn eden bu kanunu koymuş. Amaçları unutan, araçları amaç edinir, bu araçların, malın, mülkün, makamın, şöhretim en’lerin esiri olur. Ölesiye, tüm meleke ve imkanlarıyla ölünceye kadar bu ateşin içerisinde kıvranır.
Öyle ki, bu yolu seçen insanlar cehimi, cehennemi, acıyı, feryadı, yürekleri yakan ateşi yaşamalarına ragmen bu bataklıkta debelenir durur. Kuranın rehberliğine önem vermedikleri için de dirilemez.
Bir taraftan, daha çok, en çok tutkusuyla asıldıkça, diğer taraftan da kaybetmemek için ne gerekiyorsa yaptıkça ve bu uğurda doyumsuzluğun getirdiği sınır ve ölçü tanımayan davranış ve yöntemler sonucu kuşatılmışlık nedeniyle yaşadığı çoğaltma hastalığı ve #ateşi artarak devam eder.
Kitapta #Firavun üzerinden de örnek verilir.
40 Mümin 45 ve 46- Allâh onu, onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu ve Fir'avn âilesini, azâbın en kötüsü kuşattı: Ateş! Sabah akşam ona sunulurlar. Kıyamet koptuğu gün de: "Firavun ailesini azabın en çetinine sokun!" (denilir).
Firavun ve fravunun yanında etrafında yer alan yandaş candaş yoldaş vb tüm unsurlardan oluşan ailesi, uğruna ne zulümler yaptığı sarayında, saltanatında sürekli korku içinde kalarak adeta her gün, sabah akşam ateşte yandığı gibi tekasür girdabında yüzenler, her zulmü yapanlar, uğruna ölesiye koştukları sahte amaçları, aracılığıyla ateşi, #cehimi yaşar,
Sonra da size verilen tüm nimetlerden, aç gözlülüğünüzü tatmin etmek için toplayıp yığdıklarınızdan, diğer hak sahibi yoksul, yoksun insanlarla paylaşmadıklarınızdan, bunları çoğaltmak için yaptığınız tezgahtan, uğrana feda ettiğiniz ilkelerden, ihmal ettiğiniz Kuran ilkelerinden, unuttuğunuz yaratılış amacından ve elden ayaktan tutun tüm halden de hesaba çekileceksiniz.
• Sonra o gün, ni'metten SORULACAKSINIZ. Summe le tus'elunne yevmeizin anin ne'îm. 102/8
Dünyada azap tatmakla kalmayıp ahirette de ebedi cehenneme yuvarlanıp azabın en çetinini yaşamaktadır.
RIZAYI İLAHİYE vardırmayan
her tür ÇOKLUK kazanım
azap veren HAMALLIKTIR
Kanuna uydurmakla hiçbir hal #HELAL olmaz
RIZAYI İLAHİYE VİCDANA ADALETE İNSAFA uymakla olur
Hala akledilmeyecek mi? Ölüm gelmeden düşünüp arınıp dirilmeyecek mi?
**
OYSA #KİTAP uyarır, ŞU habis, melun şecere AĞACA YAKLAŞMAYIN 2/35, 7/19, 14/26, 17/60 vb. uyarısını kale almayan insan, maddeye, şekle daha çok önem ve öncelik vermesi nedeniyle ESFELE SAFİLİNE doğru yuvarlanmaktadır 95/5.
Şecere/Tutkular insanı yer bitirir. Yedikleri de, elde ettikleri de sevindirmez. Kendisine yeterli fayda vermez. Hep dahası vardır. Zakkum gibidir. ŞECERETÜZ ZAKKUM yani fayda vermeyen tutkulardır 37/62-68, 56/52-56, 44/43-50 vb. Yaşamı cehenneme çevirir.
Öyle ki; var oluş amacına ne ölçüde AMA/kör bakarsa, yaşamı kolaylaştıran eşyanın, unsurların, malın efendisi değil de esiri olursa, adeta mallaşırsa, mal onu değil de o malı tamamlarsa, süvarisi değil de esiri, hamalı olursa, mala hizmet etmeye kalkarsa, malla bütünleşirse, o ölçüde,
ŞERDE İHVAN /İHVANEŞ ŞEYATÎN 17/27 den,
velayuşrik bi ibadeti rabbihi ehada/ ONLARI ŞERİK EDİNMEYE 18/110 ve
TA’BUDİŞ ŞEYTAN’a tapmaya 19/44, 36/60,
HASABU CEHENNEM odunu olmaya 21/98 varmakta,
ve CEHİMİ de yaşamaktadır 102/6.
Diğer taraftan çoğaltma tutkusunun verdiği çirkinleşmeyi, yaşadığı cehennemi örtmek ve tekasür bataklığında doyma bilmez iştihasına daha çok variyat ekleyebilmek amacıyla tüm güzel, iyi, hayır ve fedakarlık gibi cennet kavramlarını da dilinde, şeklen üçüncü insanlara karşı #ELBİSE yapmaktadır. 7/22, 20/121 vb.
El #Füccar olup, tapındığın kesret/tekasüre kendini hapsedip, mana aleminde davası olmadığından #SİCCİNDE boğulmaktadır 83/7.
Böylece, tekasür bataklığında var gücüyle ölesiye, ölünceye kadar debelenip, elde ettiklerini de yeterli bulmadığından, #HUTAME de bağlı kalmaktadır 104/6-9.
**
Oysa, Dünya onun olsa
ele geçirse
hükmetse
Rabbin Rızasına varMAdıkça ne yazar!
Rabbin RIZASINA ilkesine aykırı tüm kazanımlar İZZET değil ZİLLETTİR
KASA, MASA, NİSA, ŞÖHRET vb tutkulardan arındığı ölçüde İNSANİLEŞİR
İblise, azgın TUTKUNLARINA köle olmaktan kurtulmalı ki, İNSAN kalınabilsin!
ELALEM değil RABBİLALEMİN ne der diye yaşayanlar her alemde BAHTİYAR olur.
Modern çağın tüm KÖLELİKLERİNDEN kurtulmakla
ARAŞTIRIP, DÜŞÜNMEK ve SORGULAMAKLA
tutkuları duygularını, kontrol edip yönetmekle,
her ayartıya karşın Rabbilalemine, Kurana, VİCDANIN SESİNE uymakla GERÇEK özgürlüğe ulaşılır
Gelin, Her Dünyayı cehenneme çeviren şu habis, melun şecere ağaca/ tutkulara yaklaşmaktan TEKASÜR BATAKLIĞINDA debelenmekten CEHENNEMDEN uzak durup helal temiz ve meşru olanıyla yetinip çalışıp hak hukuk adalet vb değerleri gözetip Rabbilalemine, Kurana Vicdana uyup ahsenu ameller yaparak muttakilerden olup Rabbin Rızasına varanlardan olma dileğiyle,
Muhabbetle
*
*
AYRINTISI İÇİN BAKINIZ
• İNSAN TERCİHLERİYLE ŞEKİLLENİR AMEL KITABINI YAZAR, CENNETI VEYA CEHENNEMINI İNŞA EDER https://www.facebook.com/photo?fbid=124099029732079&set=a.107800448028604 https://aaldemira.blogspot.com/.../insan-tercihiyle...
İNSAN TERCİHLERİYLE ŞEKİLLENİR Kitabını yazar, Cenneti veya Cehennemini 453 https://www.facebook.com/groups/InsanTercihiyleSekillenirKitabnYzrCennetiCehenem/
-----
------
• YASAK AĞAÇ HAZİHİŞ ŞECERATE KÖTÜ TUTKULARA SAKIN YAKLAŞMA! 769 https://www.facebook.com/groups/YasakAgacHazihisSecerateKotuTutkularaSakinYaklasma
-----
• TEKASÜR BATAKLIĞINDA DEBELENMEK:YAMULTUR 589 https://www.facebook.com/groups/TekasurBatakligindaDebelenmekYamultur/
-----
• ALLAH'I İLKELERİNİ UNUTARAK DAVRANMAK CEHALET OLUP TÜM KÖTÜLÜKLERİN DE KAYNAGIDIR https://www.facebook.com/photo/?fbid=323257213149592&set=a.107800448028604 https://aaldemira.blogspot.com/.../allahi-ilkelerini...
-----
-----
• ESAS, YALNIZLIK, HÜSRAN ZULÜMAT ve CEHENNEM;
Sözde #ALLAH’SIZ,
İMANSIZ, #KURAN’SIZ, VİCDANSIZ,
SEVGİSİZ, ADALETSİZ ve AHLAKSIZ YAŞAMAKTIR
-----
• KURAN, İLİM, AHLAK VİCDAN ve ADALETİN kuşatmadığı her yaşantıda #CEHALET vb tüm kötülükler akar
------
• CEHALET'İN kuşattığı HAYATLARDA
ötekileştirme, kin, nefret, intikam, yalan, dolan, aldatma, tecavüz, şiddet vb ZULÜM ile tüm KÖTÜLÜKLER SEL OLUR
KAN GÖZYAŞI ve AĞITLAR SÜREKLİ yaşanır
-----
-----
----
----

Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı