8 Şubat 2022 Salı

Mustafa İslamoğlu TV de, söyleşide “EN ÇOK PİŞMAN OLDUĞUM ŞEY BİR DÖNEMİMİ 70-80-90'lı yıllarımı İSLAMCI OLARAK GEÇİRMEK.”

 Mustafa İslamoğlu TV de, söyleşide


“EN ÇOK PİŞMAN OLDUĞUM ŞEY BİR DÖNEMİMİ 70-80-90'lı yıllarımı İSLAMCI OLARAK GEÇİRMEK.”

Rıza Tevfik Bölükbaşı’nın dediği gibi ekler
"BİR ÇÜRÜK İPLİĞE HÜLYA DİZMİŞİZ.”

**

**
Yazılı MEDYADA:

Yazar #Mustafaİslamoğlu, #KararTV'de #ElifÇakır ve #YıldırayOğur'un sorularını yanıtladı. Türkiye siyasetinde İslami hareketlerin yükselişi, iktidarda oluşu ve geldiği noktayı değerlendiren İslamoğlu, "tövbe etmeye çalışıyorum" dedi.

''En çok pişman olduğum şey bir dönemimi İslamcı olarak geçirmek, 84 milyonun sırtını sıvazlasak hüngür hüngür ağlarız. Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz'' ifadelerini kullanan İslamoğlu, Türkiye'de İslami hareketin yükselişine, iktidar oluşuna ve geldiği noktaya dair açıklamalar yaptı.

'İÇİMİZDEKİ CANAVARI GÖRDÜK'
İslamoğlu,

''Ben çok faydalı olduğunu düşünüyorum ne olmamamız ve ne yapmamamız gerektiği öğrendik, içimizdeki canavarı gördük. Çok yararlı oldu, manzarayı gördük, içimizde saklı olan dışımıza çıktı.
Şu geldiğim noktaya nasıl gelirdim yoksa, kendime inandırdığım bir yalandı bu. Yalanı görmüş olmamız bile kazanımdır.

Bunun maliyeti çok ağır ve daha da ağırlaşacak çünkü dibi görmedik daha.

Akli fren sistemleri iflas etmiştir. Bu trenin imdat freni yok maalesef üzülüyorum ama yok'' ifadelerini kullandı.

**

'DEİZMİN YAYGINLAŞMASI NORMAL'

Gençler arasında deizmin yaygınlaşmasını normal ve olumlu bir gelişme olarak gördüğünü belirten İslamoğlu,

''Zira ondan evvel inanıyormuş gibi yapma olayı felaketti. Hiçbir şeye inancı yok aslında ne kitabı ne dini ne imanı ama Allah'ı da, dini de, imanı da her şeye çaya çorbaya sıkan bir tip düşünün, bu kime yarar?

Dolayısıyla bu bir kazanım, sorgulayan bir akıl en büyük kazanımdır.
Gerçek acıtıcı olsa da iyidir.

Gerçeği görmüş olmanın bedeli varsa bu bedeli ödeyelim derim.

Ağırsa olsun, çünkü sonsuza kadar uyuyamayız. Uyku ne kadar derinse uyandırmanın sarsıntısı da o kadar büyük olmalı. Şu anda bir şok durumu yaşıyoruz'' dedi.

**

İslamoğlu sözlerine şunları ekledi:

''Ben kendi adıma tövbe etmeye çalışıyorum. Benim tövbe etmem tabi fiili oluyor.

Dün hata ettiğimiz noktaları tespit ediyorum, kendimi sorguluyorum, fikirlerimin kölesi değilim efendisiyim. Yanlış olanları düzelttiğim, yanlış olduğuna inandığım an onu doğrudan her araçla ulaştırabileceğim herkese ulaştırıyorum.
Bu benim tövbem, tövbe böyledir.

En çok pişman olduğum şey bir dönemimi İslamcı olarak geçirmek. Bu 70-80-90'lı dönemler, çünkü ben kökten geliyorum. Milli Türk Talebe Birliği, Akıncılar gibi.

Türkiye'nin düşünce dünyasına hatırı sayılır katkılarda bulunmuş bir dostla dertleştik. O da dokunsan ağlayacak gibiydi ben de öyleydim. Gerçi 84 milyonun sırtını sıvazlasak hüngür hüngür ağlarız.

Kulağına eğilip 'Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz' dedim. Kişi sınanmadığı günahın masumu değildir."

Mustafa İslamoğlu kimdir?
Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsü'nde ve Kahire El-Ezher Üniversitesi İslam hukuku fakültesinde okudu. El-Ezher'deki eğitimini tamamlamadan bıraktı.
İlk makaleleri 1980'de Milli Gazete'de, 1982-83 yılları arasında Yeni Devir gazetesinde yayımlandı.
Mustafa İslamoğlu'nun şiirlerinden oluşan ilk kitabı "Heyelan", 1987 yılında Aylık Dergi Yayınları tarafından yayımlandı.
1989 yılında ise İslâmî hareket önderleriyle yaptığı sohbetleri "Öncülerle Konuşmalar" adı altında kitaplaştırıldı.
1993 yılında İslâm düşüncesinin oluşum ve değişim sürecini ele alan "İman" adlı kitabını yazdı.
Anadolu'da Vakit, Selam, Ribat, Yeni Şafak, Meydan, Aylık Dergi, Özgün Duruş gibi gazete ve dergilerde yazıları yayımlandı.
Bir gazetede yayımlanan bir makale nedeniyle bir yıl;
Ankara'da özel bir mecliste sunduğu "Kürt sorununa İslâmî çözüm" başlıklı tebliğinden dolayı da bir buçuk yıl
olmak üzere toplam iki buçuk yıl hapse mahkum edildi.
Gölcük Cezaevi'nde başlayan mahkûmiyeti, Ankara Yarıaçık Cezaevi'nde tamamlandı.
1997 yılında Human Rights Watch Helmann-Hammet ödülünü aldı.
Kendi kurduğu ve "İslâmî İlimler Akademisi" adını verdiği okulunda tefsir usûlü dersleri verdi.

https://www.gazeteduvar.com.tr/mustafa-islamoglu-bir...

**

#KİM OLDUĞU hakkında farklı belgelerde başka bilgilere de ulaşılabilir

**
BUNUNLA BİRLİKTE
Söyleşinin Tamamını da #DİNLEMEK isabetlidir.

Zira birçok konuda fikirler serdetmiştir.

Türkiye'de Din ve Siyaset İlişkisi Mustafa İslamoğlu Anlatıyor
https://www.youtube.com/watch?v=0WQW1cLBAXQ

**

**

ALINTI yaptığı
'BİR ÇÜRÜK İPLİĞE #HÜLYA DİZMİŞİZ'
Sözü de

Abdulhamid Han devrildikten sonra pişman olan
#RızaTevfikBölükbaşı'nın yazdığı şiirden gelmektedir.

"Divane sen değil, meğer bizmişiz
Bir çürük ipliğe #hülya dizmişiz,
Sade deli değil, edepsizmişiz,
Tükürdük atalar kıblegahına!"

**

**

Bakınız:
Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisinde
#İSLAMCILIK kavramı
https://islamansiklopedisi.org.tr/islamcilik#1

**

**

Elbette, bunu paylaşmakla ELEŞTİRİLERİN YAPILACAĞI GERÇEĞİ de bilinmektedir.

**

LAKİN
Şahsiyetlerle uğraşıp
DÜŞÜNÜRÜN üstesinden gelmeye çalışmak cehalet,
fikirleri, ilkeleri konuşup irdelemek ise fazilettir, erdemdir

Düşüncenin üstesinden gelemeyen, DÜŞÜNENİN üstesinden gelmeye çalışır der, Paul Valery

“Büyük beyinler fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler ise kişileri konuşur.” #HymanRickover

“Geri zekalı insanlar; insanları, orta zekalı insanlar; olayları, ileri zekalı insanlar; fikirleri konuşur." Muhsin Mülayim

"Büyük beyinler fikirleri tartışır, orta halliler olayları, küçük beyinler ise insanları. -Eleanor Roosevelt

Her nedenle, kişi ve olaylarla uğraşmak, insana hiçbir şey katmadığı gibi, çok şeyleri de alıp götürür.

• ŞAHSİYETLERLE UĞRAŞMAK CEHALET,
FİKİRLERİ, İLKELERİ İRDELEMEK FAZİLETİR ERDEMDİR
https://www.facebook.com/photo?fbid=160854826056499&set=a.107800448028604
https://aaldemira.blogspot.com/.../sahsiyetleri-degil...

**

**
YİNE

#ELEŞTİRİLER fikirleri alemi, insanlığı güzelleştirmeye çalışan bahçıvanlardır.

#Eleştiriler, ÖVGÜYÜ de YERGİYİ de gereğince içinde barındırarak, fikirleri güzelleştirmeye çalışan BİLGİYE HAKİKATE ulaştıran gerçek DOSTLARDIR.

Övgü olumsuz yanlarını ihmal edip güzellikleri öne çıkarırken, YERGİ de ise, tam tersi olup güzellikler görmezden gelinip olumsuzluklar gündem yapılır. Övgüde de yergide de kısmen de olsa abartı da bulaşır.

Eleştiri, zayıf ve güçlü yönlerini, olumlu ve olumsuz taraflarını belirterek gerçek değerini yansıtma ve geliştirip ahsenleştirilmesi amacıyla yapılan en önemli yardımlardan biridir.

Eleştiri iyi ve kötü yönlerini delille ortaya koyması, HAK NAMINA ve her nedenle de güzelleştirme amacıyla yapılması nedeniyle tartışma ve cedelleşmeden de ayrılır.

Bu nedenle eleştiri (tenkit); değer verme, katkılarla kıymetlendirme çabasıdır.

Kendini bilen, Alemin manasına eren, eleştirilere önem veren RABBİLALEMİNİ, KURANI, vicdanın sesini, evrensel ilkeleri, yaşamda REHBER ÖLÇÜ İLKE HOCA MEHDİ NUR edinip ÖNEM ve ÖNCELİK vererek, kendini hesaba çekip hatalarını anlayıp arınıp hak doğru ve güzel olana yönelip Rabbin Rızasına varanlardan olma dileğiyle,

• ELEŞTİRİ ÖVGÜDEN de YERGİDEN de daha DEĞERLİDİR https://www.facebook.com/photo?fbid=126036586204990&set=a.107800448028604
https://aaldemira.blogspot.com/.../elestiri-ovguden-daha...

**

**


#DÜŞÜNMEK, tüm AKINTILARA karşı, SABIRLA daha iyisine ulaşıncaya kadar direnmek demektir.

“Bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir, #GeorgeOrwell

Bu bağlamda, düşünmek, düşünceleri içselleştirmek, yaşama yazmak, yaşamda örnek olmak, ikram ettiği fikirleriyle, eylemleriyle gönüllerde yer bulmak DÜŞÜNÜR YAZAR olmaktır.

Herkes bilgi sahibi olabilir. Bilgiye uygun da yaşayabilir. Ancak ALİM olamaz.

#ÂLİM olmak, ayrıntısıyla feraset ve basiretle bilmenin ötesinde; her durumda, hayatın normal olumlu akışında olduğu gibi zor şartlarda, baskı, zulüm vb olumsuz hallerde de canıyla malıyla hak yolda cehd edip İLMİYLE de amel ederek, her durumda, o işin usulüne esasına, edebine adabına uygun YAŞAMAKTIR

ÂLİMLER, kimsenin EMİR kulu olamaz. Olursa da ALİM olmaz.
Zulme duyarsız kalan İNSAN da kalamaz, ALİM de olamaz, ZALİM OLUR.

ELALEM değil RABBİLALEMİN ne der diye yaşayanlar her alemde BAHTİYAR olur

#ÂLİMLER,
Her ne olursa olsun, her şartta, herkese karşı,
Yaratılmış Kâinattaki veya yazılı kitap Kuranı Kerim'deki
EVRENSEL DOĞRULARI dikkate alıp,
VİCDANIN sesini dinleyip,
Hayır ve fedakarlık üzere yaşayan.
AHSENU AMEL ile her durumu AHSEN yapanlar,
DOSDOĞRU OLAN, yamulmayan, taviz vermeyenler,
bu yolda olmayı amaç edinenler olup HANİFTİR.
İBRAHİM Milletinden, İSANIN havarisinden,
MUSANIN yanından, MUHAMMED ashabından olup,
CENNET yolcusudur.

Hakikat yolcuları, DÜŞÜNÜRLER; yazar, ALİM VE ARİF olanlar herhangi asırda, çağda, coğrafyada tarihte olursa olsun birbirinin tamamlayıcısı ve İHVANIDIR. Rasullerin o çağdaki ASHABIDIR.

Bilinmelidir ki, insan, #bilmek veya bilgi yüklenmekten öte,
doğru manalara ulaşıp #yaşamakla, yaşadıklarıyla, amelleriyle
her Dünyada ve #Rahmanın indinde de #anlam ve #değer kazanmaktadır.

Kitapları, yazılı mushafı, yaratılan kainatı, insan ve toplumu, olay ve olguları, her unsuru OKUYUP doğru anlayıp Rabbilalemine, Kurana, vicdanın sesine uyup bu evrensel ilkeleri, her daim, her şartta, tüm ilişkilerde, her ortamda yaşama yazarak en güzele en doğruya, mükemmele doğru AHSEN YOLDA her gün gelişerek, ahlakını KURANLAŞTIRIP, AZİM BİR AHLÂK ÜZERE yaşayıp DÜŞÜNÜR, yazar, ALİM, ARİF ve #MUTTAKİLERDEN olup Rabbin Rızasına varanlardan olma dileğiyle,

• DÜŞÜNÜR; YAZAR, ÂLİM ve ÂRİF OLMAK https://www.facebook.com/photo?fbid=167989942009654&set=a.107800448028604
https://aaldemira.blogspot.com/.../dusunur-yazar-alim-ve...


**


**


BU BAĞLAMDA
Yaklaşılması ve FİKİRLERİN değerlendirmesinin esas olduğu bilinciyle
Muhabbetle





Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı