5 Ocak 2023 Perşembe

BISMILLAHIR RAHMANIR RAHÎM. Rahman Rahim Allah’ın İsmiyle

 BISMILLAHIR RAHMANIR RAHÎM.

Rahman Rahim Allah’ın İsmiyle 27/30 vb
Bu, ALLAH İÇİN LİLLAHİ RABBİLALEMİN İÇİN YAŞAMAKTIR
Her iyi, güzel, hayırlı, ahsen konuda;
ALLAH için AL, ALLAH için VER, ALLAH için YAP, ALLAH için YAŞA, ALLAH için ÖLMEK demektir. 6/162, 2/165, 9/24, 2/207, 49/15 vb
Allah için demek her şeyin en güzel iyi doğru yani AHSEN olanını ONUN RIZASINA KURANA ilme, vicdana ilkelerine uygun olarak almak, vermek, yapmak vs demektir.
Kurana ilkelerine uygun yaşamakla, davranmakla bu mümkün olmaktadır.
ZİRA, Yaratılmış Kainat Kitabındaki insan, toplum, canlılar cansızlar, eşya, olay ve olgulardan oluşan kevni yaratılan ayetlerin veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki yazılı ayetlerin anlattığı DOĞRU MANALAR, kanunlar ilkeler KURAN'dır ve her alemi cennet yapan EVRENSEL İLKELER DERYASIDIR.
Alemde başta insan olmak üzere her varlıktaki ve her unsurdaki tüm özellikler #sebepsonuç ilişkisi de dahil tüm #İLİM #BİLGİ #KANUNLAR onu terbiye eden böyle donatan, tesviye eden, ikram eden RABBİLALEMİNİN, yazılı KİTAP, KURAN ve ZİKİR gibi #hediyesidir.
Hak yolda ahsen bir işte, davada, karşılaşılan tüm zorluklar sıkıntılar, olumsuzluklar karşısında da, bu yolda her hali ahsenleştirinceye kadar var gücüyle, ümitle, sabırla, salatla RABBİNİN ilke ve ölçülerini gözeterek çalışmaktır.
Böylece, hem EUZU Rabbine ilkelerine sığınılmış hem de BİSMİLLAHİ’Yİ ve BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM’İ söylemenin ötesinde yaşama yazmış uygulamış olunmaktadır.
Nitekim Kitap der yaklaşık meallerde:
· 11/41 "Haydi, gemiye binin, dedi. Onun akıp gitmesi de durması da Allâh'ın adıyledir. Rabbim, elbette bağışlayandır, esirgeyendir!"
Ve kalerkebu fiha BİSMİLLAHİmecraha ve mursaha, inne rabbi le ğafurur rahîm.
· 27/30 "O Süleyman'dandır ve Rahmân ve RahimAllâh'ın adıyladır. İnnehu min suleymane ve innehu BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHÎM.
KISACA
• Lillahi Rabbilalem için yaşamak, insanın var ediliş amacı neyse onun gereğini yapmakla başarılır.
NİTEKİM
Bu alemde misafir edilen insan, kulluğun gereği, DENEME, TEKAMÜL ve AHSENU AMEL yapmak için yaratılmıştır 11/7, 18/7, 67/2, 51/56 2/21, 23/32, 7/65, 23/23 vb.
#Kulluk yapmak, insanın #gönülden #isteyerek itaat etmesi, her halde de Rabilalemine ilkelerine her şeyden daha #güçlü ve daha çok #önem ve #öncelik verip var ediliş amacı olan, her durumda her hali ahsenleştirmekle; AHSENU AMELLER, HASENE ile Amenu ve AMİLUSSALİHATLAR yapmakla gerçekleşmektedir.
BU BAĞLAMDA
Kitap der yaklaşık meallerde
• Deki Benim salatım, nusuk-ibadetim, hayatım ve ölümüm Lillahi Rabbilalemin içindir Kul inne salati ve nusuki ve mahyaye ve memati lillahi rabbil alemin. 6/162 vb
Bunun için
• İkra' bismi rabbikellezi halak 96/1
Halk eden Rabbinin ismiyle ikra yap.
Şayet Rabbinin ismine tutunarak yapışarak gereğine uygun davranır, İKRA yaparsan, okuyup anlayıp düşünüp dersler çıkarıp yaşarsan Rabbin de seni yeni bir AHLAKA ulaştırıp yaratır yapılandırır.
#ELALEM değil RABBİLALEMİN ne der diye yaşayanlar her alemde BAHTİYAR olur.
Her nedenle Mümin, #ELALEM değil Rabbilalemin ne der diye yaşayabilendir.
Hesabi değil HASBİ OLUNMALIDIR
#HASBÎ OLMAK
Hiçbir maddi karşılık beklemeden, çıkarsız, beklentisiz, içten, özden gönülden LİLLAH için almak vermek ve hayat sürmektir. 2/165, 9/24, 2/207, 3/92, 49/15 vb
Bu nedenle Kitap der yaklaşık meallerde
• İnsanlardan kimi, Allah'tan başka eşler tutar, ALLÂH'I SEVER GIBI onları severler. İMAN EDENLER İSE EŞEDDİ yani en çok ve engüçlü şekilde her şeyden önemli ve öncelikli ALLÂH'I #SEVERLER. Zulmedenler, azâbı gördükleri zaman bütün kuvvetin Allah'a âid olduğunu ve Allâh'ın azâbının çetin olduğunu anlayacaklarını keşke bilselerdi!
Ve minen nasi mey yettehizu min dunillahi endadey yuhibbunehum ke #HUBBILLAH, vellezine amenu EŞEDDU HUBBEL LILLAH, velev yerallezine zalemu iz yeravnel azabe ennel kuvvete lillahi cemiav ve ennellahe şedidul azâb. 2/165
• De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabânız, kazandığınız mallar, düşmesinden korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız konutlar, size Allah'tan, Rasulünden ve O'nun yolunda cihâdetmekten DAHA SEVGİLİ İSE O HALDE Allâh emrini getirinceye kadar gözetleyin ! Allâh, yoldan çıkmış topluluğu yola iletmez.
Kul in kane abaukum ve ebnaukum ve ihvanukum ve ezvacukum ve aşiratukum ve emvalu nikteraftumuha ve ticaratun tahşevne kesadeha ve mesakinu terdavneha ehabbe ileykum minallahi ve rasulihi ve cihadin fi sebilihi fe terabbesu hatta ye'tiyallahu bi emrih, vallahu la yehdil kavmel fasikîn. 9/24
• SEVDİĞİNİZ şeylerden infâk etmedikçe asla #Birr'e nail olamazsınız. bir şey infâk ettiğiniz zaman muhakkak ki Allah, onu en iyi bilendir.
Len tenalul BİRRA hatta tunfiku mimma TUHİBBUN, ve ma tunfiku min şey'in fe innellahe bihi alîm. 3/92
• İnsanlardan öylesi var ki, kendisini Allâh'ın rızâsına #satar. Allâh da kullara çok şefkatlidir.
Ve minen nasi mey yeşri NEFSEHUBTİĞAE MERDATİLLAH, vallahu raufum bil ibâd.2/207
• Sonra bunun ardından yine kalbleriniz katılaştı; şimdi onlar, taş gibi, hattâ daha da katıdır. Çünkü öyle taş var ki, içinden ırmaklar fışkırır; öylesi var ki, çatlar da bağrından su kaynar, öylesi de var ki, ALLÂH HAŞYETİNDEN AŞAĞI DÜŞER. Allâh, yaptıklarınızı bilmez değildir.
Sümme kaset KULUBUKUM mim ba'di zalike fe hiye kel hicarati ev eşeddu kasveh, ve inne minel hicarati lema yetefecceru minhul enhar, ve inne minha lema yeşşekkaku fe yahrucu minhul ma', ve inne minha lema yehbitu min haşyetillah, ve mallahu bi ğafilin amma ta'melûn. 2/74
• Mü'minler onlardır ki Allâh'a ve Rasulune inandılar, sonra ŞÜPHE etmediler şüpheli davranmadılar; Allâh yolunda SEBİLİLLAHTA mallarıyle, canlarıyle CEHD edip cihâd ettiler. İşte doğru SADIK olanlar onlardır
İnnemel mu'minunellezine amenu billahi ve rasulihi summe lem YERTABU ve CAHEDU bi emvalihim ve enfusihim fi SEBİLİLLAH, ulaike humus SADİKÛN. 49/15
Sadece İYİ GÜNDE değil
her halde de FİTNE BELA MUSİBETTE bile
HAKTAN, İYİLİKTEN, VİCDANDAN yana olabildiği ölçüde AHSEN İNSAN olup Allah için yaşamalıdır.
Marifet HER HALDE de ahsen yaşamaktır. Her hali durumu ahsenleştirip var ediliş amacına hizmet ederek AHİRE de ulaşan eserler, ahsenu ameller yaparak Rabbin Rızasına varıp bu HAN dan PAK bir amel kitabıyla geçip gitmektir. 11/7, 18/7, 67/2, 51/56, 2/21, 23/32, 7/65, 23/23 vb.
AHSEN insan, her içsel ya da dışsal etki istek ve tepkide iblisin AYARTISINI ve DUYGULARINI kontrol edebilen ve her halde de Rabbilalemini Kuranı, ilkelerini gözetip her şeyden daha güçlü önem ve öncelik vererek Allah için ahsenu ameller yapabilendir.
ALLAH, kitap, KURAN, zikir, vicdan, ilim, ahlak, evrensel ilkeler, iyilik, insanlık gibi değerleri #KIBLE edip yaşamın merkezine koyarak #KABE yapıp bunların etrafında #TAVAF edip AHSENU AMELLER yapıp, her hali ahsen yapmalıdır.
· İnanıp salihatı yapanlar, Onlar CENNET halkıdır. SÜREKLİ CENNETTEDİR.
Vellezine amenu ve amilussalihati ulaike ashabul cenneh, hum fiha halidûn. 2/25, 2/82, 2/277, 3/57,4/57, 4/122, 4/173, 5/9, 5/93, 7/42, 10/4, 10/9, 11/11, 11/23, 13/29, 14/23,18/30, 18/107, 19/96, 22/14, 22/23, 22/50, 22/56, 24/55, 26/227, 29/7, 29/9, 29/58, 30/15, 30/45, 31/8,32/19, 34/4, 35/7, 38/24, 38/28, 41/8, 42/22, 42/23, 42/26, 45/21, 45/30, 47/2, 47/12, 48/29, 65/11, 84/25,85/11, 95/6, 98/7, 103/3 vb.
ÖNEMLİ OLAN TAKVALI OLMAKTIR. Yaratılmış Kainat Kitabındaki veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki ayetlerin anlattığı, ilkeleri, değerleri YAŞAMDA öncelik yapmak, önemsemekle YAŞAMA YAZMAKLA gerçekleşmektedir.
Rabbilalemine, Yaratılmış Kainat Kitabındaki insan, toplum, canlılar cansızlar, eşya, olay ve olgulardan oluşan kevni yaratılan ayetlerin veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki yazılı ayetlerin anlattığı DOĞRU MANALARA evrensel ilkelere, #SIDK veya #HAK olarak ulaşan, candan, canandan her şeyden çok bu HUDEN, HEDİYE, HİDAYETe her daim her şeyden daha çok ve daha güçlü ÖNEM VE ÖNCELİK verdiğini, her durumda #AhsenuAmeller işleyerek, hayır ve fedakarlık yaparak yaşamda da gerçekleştirenlerdir. 39/33, 5/119, 46/16, 33/24; 2/177, 3/76, 5/35, 5/100; 9/24, 2/165; 9/36, 9/123, 16/128; 9/111, 24/52, 59/9, 64/16; 3/76, 9/4, 9/7; vb.
Bu nedenle MUTTAKİLERE CENNET VARDIR denilmektedir. 3/133, 15/45, 16/31, 50/31, 26/90, 78/31, 16/30, 25/15, 47/15, 13/35, 39/20, 39/73, 68/34, 7/128, 11/49, 28/83, 43/35, 38/49, 77/41, 54/54, 52/17, 51/15, 44/51 vb
Rabbilalemine ilkelerine uyanlara #KORKU YOKTUR VE ONLAR #ÜZÜLMEYECEKLERDİR VE LA HAVFUN ALEYHİM VE LA HUM YAHZENÛN 2/38, 2/62, 2/112, 2/262, 2/274, 2/277, 5/69, 7/35, 10/62, 20/123, 46/13 vb
RABBİN RAZI OLDUĞU bir hayat başarıların en büyüğüdür.
ALLÂH onlardan #RÂZI OLMUŞTUR, onlar da O'NDAN RÂZI OLMUŞTUR. İşte büyük başarı, #FEVZULAZÎM BUDUR! RADIYELLAHU ANHUM VE RADU ANH, zalikel FEVZUL AZÎM 5/119, 98/8, 58/22, 9/100, 48/18 vb
Bu konuda #SözlerRisalesi isimli eserde, şu alıntıda konu farklı yönden açıklanmaktadır
“Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim, şu mübarek kelime İslâm nişanı olduğu gibi bütün mevcudatın lisan-ı haliyle vird-i zebanıdır.
Bismillah ne büyük tükenmez bir kuvvet, ne çok bitmez bir bereket olduğunu anlamak istersen şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle.
Şöyle ki:
Bedevî Arap çöllerinde seyahat eden adama gerektir ki bir kabile reisinin ismini alsın ve himayesine girsin, tâ şakîlerin şerrinden kurtulup hâcatını tedarik edebilsin. Yoksa tek başıyla hadsiz düşman ve ihtiyacatına karşı perişan olacaktır.
İşte böyle bir seyahat için iki adam sahraya çıkıp gidiyorlar. Onlardan birisi mütevazi idi, diğeri mağrur. Mütevazii, bir reisin ismini aldı. Mağrur, almadı. Alanı, her yerde selâmetle gezdi. Bir kātıu’t-tarîke rast gelse der: “Ben, filan reisin ismiyle gezerim.” Şakî def’olur, ilişemez. Bir çadıra girse o nam ile hürmet görür. Öteki mağrur, bütün seyahatinde öyle belalar çeker ki tarif edilmez. Daima titrer, daima dilencilik ederdi. Hem zelil hem rezil oldu.
İşte ey mağrur nefsim, sen o seyyahsın. Şu Dünya ise bir çöldür. Aczin ve fakrın hadsizdir. Düşmanın, hâcatın nihayetsizdir. Madem öyledir, şu sahranın Mâlik-i Ebedî’si ve Hâkim-i Ezelî’sinin ismini al. Tâ bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hâdisatın karşısında titremeden kurtulasın.
Evet, bu kelime öyle mübarek bir definedir ki senin nihayetsiz aczin ve fakrın, seni nihayetsiz kudrete, rahmete rabtedip Kadîr-i Rahîm’in dergâhında aczi, fakrı en makbul bir şefaatçi yapar.
Evet, bu kelime ile hareket eden, o adama benzer ki askere kaydolur, devlet namına hareket eder. Hiçbir kimseden pervası kalmaz. Kanun namına, devlet namına der, her işi yapar, her şeye karşı dayanır.
Başta demiştik: Bütün mevcudat, lisan-ı hal ile Bismillah der. Öyle mi?
Evet, nasıl ki görsen, bir tek adam geldi, bütün şehir ahalisini cebren bir yere sevk etti ve cebren işlerde çalıştırdı. Yakînen bilirsin; o adam kendi namıyla, kendi kuvvetiyle hareket etmiyor. Belki o, bir askerdir, devlet namına hareket eder, bir padişah kuvvetine istinad eder.
Öyle de her şey, Cenab-ı Hakk’ın namına hareket eder ki zerrecikler gibi tohumlar, çekirdekler başlarında koca ağaçları taşıyor, dağ gibi yükleri kaldırıyorlar.
Demek her bir ağaç, Bismillah der. Hazine-i rahmet meyvelerinden ellerini dolduruyor, bizlere tablacılık ediyor.
Her bir bostan, Bismillah der. Matbaha-i kudretten bir kazan olur ki çeşit çeşit, pek çok muhtelif leziz taamlar, içinde beraber pişiriliyor.
Her bir inek, deve, koyun, keçi gibi mübarek hayvanlar Bismillah der. Rahmet feyzinden birer süt çeşmesi olur. Bizlere Rezzak namına en latîf, en nazif, âb-ı hayat gibi bir gıdayı takdim ediyorlar.
Her bir nebat ve ağaç ve otların ipek gibi yumuşak kök ve damarları, Bismillah der. Sert olan taş ve toprağı deler, geçer. Allah namına, Rahman namına der, her şey ona musahhar olur. Evet, havada dalların intişarı ve meyve vermesi gibi o sert taş ve topraktaki köklerin kemal-i suhuletle intişar etmesi ve yer altında yemiş vermesi hem şiddet-i hararete karşı aylarca nazik, yeşil yaprakların yaş kalması, tabiiyyunun ağzına şiddetle tokat vuruyor. Kör olası gözüne parmağını sokuyor ve diyor ki:
En güvendiğin salabet ve hararet dahi emir tahtında hareket ediyorlar ki, o ipek gibi yumuşak damarlar, birer asâ-yı Musa (as) gibi فَقُلْنَا اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْحَجَرَ 2/60. emrine imtisal ederek taşları şakkeder. Ve o sigara kâğıdı gibi ince nâzenin yapraklar, birer aza-yı İbrahim (as) gibi ateş saçan hararete karşı يَا نَارُ كُونٖى بَرْدًا وَ سَلَامًا âyetini 21/69 okuyorlar.
Madem her şey manen #Bismillah der. Allah namına Allah’ın nimetlerini getirip bizlere veriyorlar. Biz dahi Bismillah demeliyiz. Allah namına vermeliyiz, Allah namına almalıyız. Öyle ise Allah namına vermeyen gafil insanlardan almamalıyız.
Sual: Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiyat veriyoruz. Acaba asıl mal sahibi olan Allah, ne fiyat istiyor?
Elcevap: Evet, o Mün’im-i Hakiki, bizden o kıymettar nimetlere, mallara bedel istediği fiyat ise üç şeydir.
Biri zikir, biri şükür, biri fikirdir.
Başta Bismillah zikirdir.
Âhirde Elhamdülillah şükürdür.
Ortada, bu kıymettar hârika-i sanat olan nimetler Ehad-i Samed’in mu’cize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek fikirdir.
Bir padişahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini tanımamak ne derece belâhet ise öyle de zahirî mün’imleri medih ve muhabbet edip Mün’im-i Hakiki’yi unutmak, ondan bin derece daha belâhettir.
Ey nefis, böyle ebleh olmamak istersen Allah namına ver, Allah namına al, Allah namına başla, Allah namına işle. Vesselâm.”
.
Her nedenle
İNSAN, her; iyi, güzel, hayırlı, ahsen konuda BİSMİLLAH ve BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM ile Allah adına deyip rızasını hedefleyerek başlayıp,
alakası, emeği, samimiyeti, ihlas ve gayreti, çalışması, ÖNEM VE ÖNCELİĞİ ölçüsünde doğru manalara, KURANA ZİKRE ulaşıp bilgilenip
ELALEM DEĞİL RABBİLALEMİN NE DER diye ALLAH için RIZASINA ilkelerine uygun yaşayarak ilim amel ihlasla ve akıl gönül eylem birlikteliğiyle YAŞAMA YAZDIĞI nispette de azim ahlaka kavuşup, gelişip, alayı iliyyinde yol alıp MUTTAKİ olup Rabbin Rızasına varıp her Dünyada da SEVDİKLERİYLE Cenneti yaşayanlardan olma dileğiyle
Muhabbetle,
*
*
AYRINTISI için bakınız
--
--
--
--
--
--
--
--
--
--
--
--
--



Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı