7 Nisan 2022 Perşembe

GELİŞİMİN VE MÜREFFEH OLMANIN AMENTÜSÜ

 GELİŞİMİN VE MÜREFFEH OLMANIN AMENTÜSÜ

Ülkeler düşünce inanç ifade etme ve teşebbüs özgürlüğüyle değişir, gelişir ve müreffeh olur.
Aksi halde cehalet, zulüm ve geri kalmışlık bataklığında debelenir.
Bu yoldaki örneklerden bir tanesini okuyup irdeleyip düşünelim
“İLK #ŞEKER FABRİKASININ HİKAYESİ
Trenden Ankara İstasyonu'na, sırtında bir heybe, beyaz seyrek sakallı, yetmiş yaşında #Uşaklı bir köylü indi. Rastladığı ilk üniformalıya;
- Gazi Paşayı görmek istiyorum! dedi.
Adam demiryolcuydu. Direksiyon binasını gösterdi;
- Şu binaya gelir, herkesle konuşurdu ama şimdi Cumhurbaşkanı oldu. Gelir mi, konuşur mu, konuştururlar mı bilmem?
Zorlukla Özel Kalem Müdürü Hayati Bey'in yanına girdi.
Neden geldiğini kısaca anlattı.
Gazi bugün gelecekti. Hayati Bey bu yaman köylüyü Gazi ile konuşturmaya karar verdi. Bir de kahve ikram etti.
Gazi öğleden sonra geldi. Bekleyen çoktu.
Hayati Bey hepsini atlatıp yaşlı köylüyü içeri soktu. Gazi köylüyü ayakta karşıladı. Oturttu.
- Buyur Nuri Efendi!
- Teşekkür ederim Gazi Paşam.
Ben Uşak'ın Kalfa Köyü'ndenim.
Babamdan helva ile haşhaş yağı imalathanesi kaldı.
Askerliğimi İstanbul'da yaptım.
Gözümü, kulağımı açtım. İstanbul'da çok şey öğrendim.
Avrupa'dan mektup zarfı içinde pancar tohumu getirttim.
Bu tohumları köyümdeki toprağıma ektim.
Pancar elde ettim.
Pancarları rendeleyip kaynattım.
Pekmez yaptım.
Şeker elde ettim.
Onunla köpük helvası imal ettim.
Pancardan şeker yapabileceğimize inandım.
Mehmet Hacim Bey'in önderliğinde elli bir kişi birleştik, "Terakki-yi Ziraat Anonim Şirketi"ni kurduk.
600.000 lira sermayemiz var.
Paşam, bize el ver, şeker fabrikamızı kuralım!
Köylü ister pancar yetiştirir, ister fabrikada çalışır.
Karnı doyar, yüzü güler.
Biz de, belki, biraz para ve sevap kazanırız.
Uşak şenlenir.
El verir misin?
Cumhurbaşkanı yerinden fırladı, Nuri Efendi'yi sevgiyle, saygıyla kucakladı;
- Hepiniz var olun! Türkiye'yi bu azim, bu istek, bu şevk kurtaracak!
Ben seni şimdi bir yaverle Başbakan'a göndereceğim.
O da seni, belki, bir - iki bakan ile konuşturur.
Hepsine bana anlattıklarını iyice anlat.
Bir sorun olursa aldırma, bana gel.
Kapım her zaman sana açık olacaktır..
Nuri Efendi'yi yanaklarından öptü.
Heybeli köylü, Türkiye'nin ilk şeker fabrikası kurucularından, ünlü Nuri ŞEKER olacaktı..
Bu şeker fabrikalarının alayını sattık,
Şimdi GDO'lu mısır şurubuna talim...
Selim Gülgeç”
**
**
Elbette, #okumak, sadece yazılı kitap Kuranı Kerimi değil, Yaratılan Kainat kitabını, insan, toplum, diğer canlılar cansızları, eşyayı, olay ve olguları da okuyup, araştırıp incelemek, anlattığı manalara, ilkelere, kanunlara ulaşmak,
o kanunları dikkate alarak insan ve toplumların kendini tanıyarak ahsenu ameller yaparak Rızasına varıp yücelmesini sağlamak,
alemde var edilen kanunlara ulaşıp eşyaya uygulayarak teknik ve teknoloji üreterek insanlığın hizmetine de sunmaktır.
ZİRA, Yaratılmış Kainat Kitabındaki insan, toplum, canlılar cansızlar, eşya, olay ve olgulardan oluşan kevni yaratılan ayetlerin veya Yazılı Kitap Kuranı Kerimdeki yazılı ayetlerin anlattığı DOĞRU MANALAR, kanunlar ilkeler KURAN'dır ve her alemi cennet yapan EVRENSEL İLKELER DERYASIDIR.
Alemde başta insan olmak üzere her varlıktaki ve her unsurdaki tüm özellikler #sebepsonuç ilişkisi ile iyilik hayır ve fedakarlık yapana, ahsenu ameller gerçekleştirenlere bitim noktasında sunulan #yardımlar da dahil tüm #İLİM #BİLGİ #KANUNLAR onu terbiye eden böyle donatan, tesviye eden, ikram eden RABBİLALEMİNİN, yazılı KİTAP, KURAN ve ZİKİR gibi #hediyesidir
Her nedenle İNSAN, alakası, emeği, samimiyeti, ihlas ve gayreti, çalışması, bu ilkelere verdiği ÖNEM VE ÖNCELİĞİ ölçüsünde doğru manalara, evrensel ilkelere, kanunlara, teknik ve teknolojiye ulaşmakta bilgilenmekte ve YAŞAMA YAZDIĞI nispette de ahlaklanmakta, gelişmekte, müreffeh olup yücelmekte ve her alemde de cenneti yaşamaktadır.
Sözde #İslamülkeleri, bu OKUMALARI İHMAL ettikleri günden beri cehaletin, geri kalmışlığın cenderesinde #kıvranmakta, bu kitapları okuyanların doğru manalara, ilkelere, kanunlara ulaşanların bunu yaşama taşıyanların gerisinde NAL TOPLAMAKTADIR.
**
**
#ÖZGÜRLÜK, insanın doğruya gerçeğe ulaşması, deneme, gelişim ve ahsen ameller yapması için vazgeçilmezdir.
ÜSTELİK Rabbilalemin insana ÖZGÜRLÜK ve TERCİH yapma yetisi ve hakkı vermişken hele düşünce inanc ve ifade etme hak ve özgürlüğünün yasaklanması asla kabul edilemez!
İfade etme hakkı, o düşünce ve inancın hiç bir korku, engel, yaptırım vb baskılar olmaksızın açıklanmasıyla birlikte sadece başkasına zarar vermeden, başkasının hakkını ihlal etmeden de yaşama ve uygulama yetkisini de kapsar.
Aksi halde bu gerçeklerden uzak düştüğü ölçüde de her alemde acı bedeller ödemektedir. Seçtiği tercih ettiği yaşamın sonuçlarıyla buluşmaktadır. Tercih insanındır.
**
**
Her olay insana, TOPLUMA seçimler sunar. Tercih yapma gücü, yetkisi, her türlü zihni melekeler ve donanım insanda var edilmiştir.
İnsan gibi, toplumlar da yaptığı tercihlerle, #kaderini, dolayısıyla kederini ya da keremini kendi yazmaktadır.
Herkes ve her toplum seçtiği yaşadığı hayatın bedeliyle sonuçlarıyla karşılaşır.
Zira, insana çalışmasından vesile ve sebep olduklarından başkası yoktur. 53/39-42,79/35, 76/22, 4/32, 36/12, 3/195, 34/3, 10/61vb.
Değişim isteyen önce KENDİNDEN BAŞLAMALIDIR.
Kendini değiştirmeyen toplumun değişmesini bekleyemez 8/53, 13/11 vb.
Karanlığa ışık olmadıkça toplum da aydınlanmaz.
Bir olmadıkça 11, 111 ve diğerleri de olmaz.
Balık baştan kokmaz gövdeden kokar, baştan da koktuğu anlaşılır. Toplumu oluşturan insanlar değişmedikçe, toplumda, baştakiler de sistem de değişmez 8/53, 13/11 vb.
Bedel ödenmeden, fedakarlık yapılmadan, sunnetullaha uygun davranmadan, değişim ve gelişim olmaz. Rızayı İlahi de kazanılmaz.
• TOPLUMLAR TERCİHLERİYLE KADERİNİ
dolayısıyla KEDERİNİ ya da KEREMİNİ KENDİ YAZMAKTADIR.
**
**
Her nedenle insan ve toplumlar, tercihine BIRAKILAN alanda yaptıkları TERCIHLERLE ŞEKILLENMEKTE, kendi kitabını yazmakta KADERINI, kederini veya keremini belirlemekte ve CENNETI VE CEHENNEMINI de INŞA ETMEKTE ve seviyesini de belirlemektedir. 17/13, 76/3, 64/2, 18/29, 10/40, 41/46, 45/15, 17/15, 2/286, 91/7-10; 92/4-11; 95/4-6; 2/256, 10/99, 26/3-5; 88/21, 22; 36/17, 42/48, 81/27, 28; 13/11, 8/53 vb.
Tercihine BIRAKILMAYAN hususlarda da insan ve toplumlar karşılaştıkları, yaşamak durumunda kaldığı olay ve olgular, fitne bela musibet karşısındaki yine duruşlarıyla, tavır ve tercihleriyle ayrışmakta ve şekillenmektedir.
Bu, Evrensel İlkeler karşısındaki duruşuyla YELPAZE misali zerreden şemse ESFELE SAFİLİYNDEN ALAYI İLLİYYİNE kadar dağılmakta ve yer bulmaktadır.
Her insanın her alemdeki cenneti de cehennemi de farklılaşmaktadır
Tercih insanın!
• İNSAN TERCİHLERİYLE ŞEKİLLENİR AMEL KITABINI YAZAR, CENNETI VEYA CEHENNEMINI İNŞA EDER https://www.facebook.com/photo?fbid=124099029732079&set=a.107800448028604 https://aaldemira.blogspot.com/.../insan-tercihiyle...
**
**
BİLGİ GÜÇTÜR
#BİLGİ olmadan GERÇEĞE ahsen FİKRE ve REFAHA ulaşılamaz
Bilgi, insanlıkla özdeş olup tüm insanlığın her dönemde üzerine ekleyerek geliştirip zenginleştirdiği paha biçilmez birikimidir.
Elbette, bilenlerle bilmeyenler bir olmaz 39/9 vb. Bildiğini yaşama yazmak, insanlık, hayır ve iyilik yönünde kullanmak veya buna aykırı davranmak da aynı olmaz.
Doğru mana, #ilim, en kıymetli hazinedir, yaşama yazdıkça anlam ve değer katar.
İnsanlığın düşünce birikiminden yararlanmadan ahsen fikirler üretilemez. Bu nedenle, farklı fikirlerin varlığı, sorgulamayı, karşılaştırmayı, #muhakeme etmeyi tetikler, gerçeğe ulaşmanın yollarını açar. "Eleştiriler de fikirleri güzelleştirmeye çalışan bahçıvanlardır."
Gerçeği bulmak için engin deryalara açılmaktan dalmaktan muhalif ya da farklı fikirleri dinlemekten anlamaktan asla vazgeçilemez.
Bilgi sahibi olmak, emek ister, araştırmak ister. Okumak ister. Konuyla ilgili düşünceleri ön yargısız anlamak ister. Düşünmek, irdelemek ister. Hatta, yaşayarak yaşama yazıp tecrübe edinmek ister.
**
**
Araştırmak, irdelemek, sorgulamak, düşünmek vb ZİHNİ ÇALIŞMALARI yapmak, ölçüye evrensel ilkelere vurmak gerçeklerle karşılaşmanın yoludur.
Bunları yapmadan DOĞRU BİLGİ olmadan GERÇEĞE de AHSEN fikre de ulaşılamaz.
Modern çağın tüm KÖLELİKLERİNDEN kurtulmanın tek ve yegâne yolu olan ARAŞTIRMAK, DÜŞÜNMEK, SORGULAMAK vb zihni çabaları yapmak DEĞİŞİMİN başlangıcıdır. Dertlendiğiniz her şey çözümün de habercisidir.
**
**
Araştırmak, üretmek, gerçeğe BİLGİYE, TEKNOLOJİYE ulaşmak, paylaşmak, hayata yazmak, dava insanı olmanın, BİLGELİĞİN ayrılmazıdır.
**
**
Bilgi olmadan AHSEN FİKİR sahibi olunmaz.
Her insan ilgi ve alakası, önem ve öncelik verdiklerine paralel olarak değişik konularda bilgi ve birikim sahibi olmaktadır. Bakmak ve görmek farkı kaçınılmazdır.
Her hangi bir konuda, o konu hakkında birikimi olan kişilerin, özgür ortamda var güçleriyle konu hakkında farklı fikirlerini ortaya koyabilmeleri O DENLİ ortak akla ulaşılmasını sağlamaktadır.
Bu nedenle, özellikle bilge karar alıcılar, ortak akla, farklı fikirlere, muhalif düşüncelere, eleştirilere gereğince değer verdiği ölçüde her alandaki sorunlar ve çözümler konusunda başarılı olmaktadır.
**
**
Ne zaman ki, insan ve toplumlar
şekle, posta, cübbeye, kürke, makama, mala mülke, çokluğa vs değil
ESASA, MANAYA, BİLGİYE, BİLİME, FİKRE, ORTAK AKLA,
Rabbilalemine, ALEMDEKİ ve KİTAPTAKİ evrensel ilkelerine,
ÖNEM VE ÖNCELİK VERİP
buna uygun sistemler kurar,
düşünce inanç ifade etme ve #teşebbüs özgürlüğünü
tüm kurum ve kurallarıyla var ederse,
o zaman insan ve toplumlar o ölçüde gelişir ve müreffeh olur.
Bu yolda olma dileğiyle
Muhabbetle





Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı