2 Mart 2014 Pazar

54 KAMER SURESİ

 rtfSelectedTabRef*55*55*55*054.055*Kamer 1-55**1*90*tumSure*rtfSelectedTabRef
 rtfBulunanSayi*55*rtfBulunanSayi
 rtfSndPly*54.1*

ARAPÇASI OKUNUŞU YAKLAŞIK MEALİ


(٥٤-١)
اِقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَانْشَقَّ الْقَمَرُ

54.1 - Igterabetis sâatu venşaggal gamer.

S ATEŞ - O sâ'at yaklaştı, ay yarıldı.

 rtfSndPly*54.2*
(٥٤-٢)
54.2*************
وَاِنْ يَرَوْا اٰيَةً يُعْرِضُوا وَيَقُولُوا سِحْرٌ مُسْتَمِرٌّ

54.2 - Ve iyyerav âyetey yuğridû ve yegûlû sıhrum mustemirr.

54.2 - Bir mu'cize görecek olsalar yüz çevirirler ve "Süregelen bir büyüdür" derler.

 rtfSndPly*54.3*
(٥٤-٣)
54.3*************
وَكَذَّبُوا وَاتَّبَعُوا اَهْوَاءَهُمْ وَكُلُّ اَمْرٍ مُسْتَقِرٌّ

54.3 - Ve kezzebû vettebeû ehvâehum ve kullu emrim mustegırr.

54.3 - Yalanladılar, nefislerinin heveslerine uydular. Halbuki her iş, yerini bulacaktır (Allâh'ın kararına kimse engel olamaz).

 rtfSndPly*54.4*
(٥٤-٤)
54.4*************
وَلَقَدْ جَاءَهُمْ مِنَ الْاَنْبَاءِ مَا فٖيهِ مُزْدَجَرٌ

54.4 - Ve legad câehum minel embâi mâ fîhi muzdecer.

54.4 - Andolsun, onlara, (bâtılda kalmalarını) önleyecek (ibret verici olayları anlatan) haberler geldi.

 rtfSndPly*54.5*
(٥٤-٥)
54.5*************
حِكْمَةٌ بَالِغَةٌ فَمَا تُغْنِ النُّذُرُ

54.5 - Hıkmetum bâliğatun femâ tuğnin nuzur.

54.5 - Bunlar üstün hikmettir! Ama uyarılar fayda vermiyor.

 rtfSndPly*54.6*
(٥٤-٦)
54.6*************
فَتَوَلَّ عَنْهُمْ يَوْمَ يَدْعُ الدَّاعِ اِلٰى شَیْءٍ نُكُرٍ

54.6 - Fetevelle anhum, yevme yed'ud dâı ilâ şey'in nukur.

54.6 - Öyleyse sen de onlardan yüz çevir; o çağırıcının görülmemiş, tanınmamış bir şeye çağıracağı gün,

 rtfSndPly*54.7*
(٥٤-٧)
54.7*************
خُشَّعًا اَبْصَارُهُمْ يَخْرُجُونَ مِنَ الْاَجْدَاثِ كَاَنَّهُمْ جَرَادٌ مُنْتَشِرٌ

54.7 - Huşşean ebsâruhum yahrucûne minel ecdâsi keennehum cerâdum munteşir.

54.7 - Gözleri düşkün düşkün (zillet ve dehşet içinde) kabirlerden çıkarlar; tıpkı yayılan çekirgeler gibidirler.

 rtfSndPly*54.8*
(٥٤-٨)
54.8*************
مُهْطِعٖينَ اِلَى الدَّاعِ يَقُولُ الْكَافِرُونَ هٰذَا يَوْمٌ عَسِرٌ

54.8 - Muhtıîne ileddâğ, yegûlul kâfirûne hâzâ yevmun asir.

54.8 - Boyunlarını, çağırana doğru uzatmış koşarlarken, kâfirler: "Bu çetin bir gündür!" derler.

 rtfSndPly*54.9*
(٥٤-٩)
54.9*************
كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ فَكَذَّبُوا عَبْدَنَا وَقَالُوا مَجْنُونٌ وَازْدُجِرَ

54.9 - Kezzebet gablehum gavmu nûhın fekezzebû abdenâ ve gâlû mecnûnuv vezducir.

54.9 - Onlardan önce Nûh'un kavmi de yalanlamıştı. Kulumuzu yalanladılar ve: "Cinlenmiştir" dediler. Ve o(na çeşitli eziyetler yapılarak tebliğden) menedildi.

 rtfSndPly*54.10*
(٥٤-١٠)
54.10*************
فَدَعَا رَبَّهُ اَنّٖى مَغْلُوبٌ فَانْتَصِرْ

54.10 - Fedeâ rabbehû ennî mağlûbun fentesır.

54.10 - Bunun üzerine Rabbine: "Ben yenik düştüm, yardım et!" diye yalvardı.

 rtfSndPly*54.11*
(٥٤-١١)
54.11*************
فَفَتَحْنَا اَبْوَابَ السَّمَاءِ بِمَاءٍ مُنْهَمِرٍ

54.11 - Fefetahnâ ebvâbes semâi bimâim munhemir.

54.11 - Biz de boşalan bir su ile göğün kapılarını açtık.

 rtfSndPly*54.12*
(٥٤-١٢)
54.12*************
وَفَجَّرْنَا الْاَرْضَ عُيُونًا فَالْتَقَى الْمَاءُ عَلٰى اَمْرٍ قَدْ قُدِرَ

54.12 - Ve feccernel arda uyûnen feltegal mâu alâ emrin gad gudir.

54.12 - Yeri kaynaklar halinde fışkırttık, (göğün ve yerin) su(ları) takdir edilmiş bir işin olması için birleşti.

 rtfSndPly*54.13*
(٥٤-١٣)
54.13*************
وَحَمَلْنَاهُ عَلٰى ذَاتِ اَلْوَاحٍ وَدُسُرٍ

54.13 - Ve hamelnâhu alâ zâti elvâhıv ve dusur.

54.13 - Nûh'u da tahtalar ve çiviler(le yapılmış gemi) üzerinde taşıdık.

 rtfSndPly*54.14*
(٥٤-١٤)
54.14*************
تَجْرٖى بِاَعْيُنِنَا جَزَاءً لِمَنْ كَانَ كُفِرَ

54.14 - Tecrî biağyuninâ, cezâel limen kâne kufir.

54.14 - (Kendisine karşı) Nankörlük edilen (kulumuz)a (bizden) bir mükâfât olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

 rtfSndPly*54.15*
(٥٤-١٥)
54.15*************
وَلَقَدْ تَرَكْنَاهَا اٰيَةً فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ

54.15 - Ve legad teraknâhâ âyeten fehel mim muddekir.

54.15 - Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?

 rtfSndPly*54.16*
(٥٤-١٦)
54.16*************
فَكَيْفَ كَانَ عَذَابٖى وَنُذُرِ

54.16 - Fekeyfe kâne azâbî ve nuzur.

54.16 - Benim azâbım ve uyarılarım nasılmış (görsünler diye).

 rtfSndPly*54.17*
(٥٤-١٧)
54.17*************
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْاٰنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ

54.17 - Ve legad yessernel gur'âne lizzikri fehel mim muddekir.

54.17 - Andolsun biz, Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

 rtfSndPly*54.18*
(٥٤-١٨)
54.18*************
كَذَّبَتْ عَادٌ فَكَيْفَ كَانَ عَذَابٖى وَنُذُرِ

54.18 - Kezzebet âdun fekeyfe kâne azâbî ve nuzur.

54.18 - 'Âd da yalanladı, ama azâbım ve uyarılarım nasıl oldu?

 rtfSndPly*54.19*
(٥٤-١٩)
54.19*************
اِنَّا اَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رٖيحًا صَرْصَرًا فٖى يَوْمِ نَحْسٍ مُسْتَمِرٍّ

54.19 - İnnâ erselnâ aleyhim rîhan sarsaran fî yevmi nahsim mustemirr.

54.19 - Biz onların üstüne uğursuz mu uğursuz bir günde uğultulu bir kasırga saldık.

 rtfSndPly*54.20*
(٥٤-٢٠)
54.20*************
تَنْزِعُ النَّاسَ كَاَنَّهُمْ اَعْجَازُ نَخْلٍ مُنْقَعِرٍ

54.20 - Tenziun nâse keennehum ağcâzu nahlim mungaır.

54.20 - İnsanları sanki köklerinden sökülmüş hurma kütükleri imişler gibi koparıp deviriyordu.

 rtfSndPly*54.21*
(٥٤-٢١)
54.21*************
فَكَيْفَ كَانَ عَذَابٖى وَنُذُرِ

54.21 - Fekeyfe kâne azâbî ve nuzur.

54.21 - Benim azâbım ve uyarılarım nasıl oldu?

 rtfSndPly*54.22*
(٥٤-٢٢)
54.22*************
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْاٰنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ

54.22 - Ve legad yessernel gur'âne lizzikri fehel mim muddekir.

54.22 - Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

 rtfSndPly*54.23*
(٥٤-٢٣)
54.23*************
كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِالنُّذُرِ

54.23 - Kezzebet semûdu bin nuzur.

54.23 - Semûd da uyarıları yalandı:

 rtfSndPly*54.24*
(٥٤-٢٤)
54.24*************
فَقَالُوا اَبَشَرًا مِنَّا وَاحِدًا نَتَّبِعُهُ اِنَّا اِذًا لَفٖى ضَلَالٍ وَسُعُرٍ

54.24 - Fegâlû ebeşeram minnâ vâhıden nettebiuhû innâ izel lefî dalâliv ve suur.

54.24 - Bizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz dediler.

 rtfSndPly*54.25*
(٥٤-٢٥)
54.25*************
ءَاُلْقِىَ الذِّكْرُ عَلَيْهِ مِنْ بَيْنِنَا بَلْ هُوَ كَذَّابٌ اَشِرٌ

54.25 - Eulgıyez zikru aleyhi mim beyninâ bel huve kezzâbun eşir.

54.25 - Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı küstahın biridir!

 rtfSndPly*54.26*
(٥٤-٢٦)
54.26*************
سَيَعْلَمُونَ غَدًا مَنِ الْكَذَّابُ الْاَشِرُ

54.26 - Seyağlemûne ğadem menil kezzâbul eşir.

54.26 - (Sâlih'e dedik ki): Yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler.

 rtfSndPly*54.27*
(٥٤-٢٧)
54.27*************
اِنَّا مُرْسِلُوا النَّاقَةِ فِتْنَةً لَهُمْ فَارْتَقِبْهُمْ وَاصْطَبِرْ

54.27 - İnnâ mursilun nâgati fitnetel lehum fertegıbhum vastabir.

54.27 - Biz onlara, kendilerini sınamak için dişi deveyi göndereceğiz. Hele sen onları gözetle, sabret.

 rtfSndPly*54.28*
(٥٤-٢٨)
54.28*************
وَنَبِّئْهُمْ اَنَّ الْمَاءَ قِسْمَةٌ بَيْنَهُمْ كُلُّ شِرْبٍ مُحْتَضَرٌ

54.28 - Ve nebbié'hum ennel mâe gısmetun beynehum, kullu şirbim muhtedar.

54.28 - Onlara, suyun aralarında paylaştırılacağını, (bir gün devenin, bir gün de kendilerinin su içme nöbeti olacağını) haber ver; içme sırası kiminse o gelip suyunu alsın.

 rtfSndPly*54.29*
(٥٤-٢٩)
54.29*************
فَنَادَوْا صَاحِبَهُمْ فَتَعَاطٰى فَعَقَرَ

54.29 - Fenâdev sâhıbehum feteâtâ feagar.

54.29 - Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çekip (deveyi) kesti.

 rtfSndPly*54.30*
(٥٤-٣٠)
54.30*************
فَكَيْفَ كَانَ عَذَابٖى وَنُذُرِ

54.30 - Fekeyfe kâne azâbî ve nuzur.

54.30 - Ama azâbım ve uyarılarım nasıl oldu?

 rtfSndPly*54.31*
(٥٤-٣١)
54.31*************
اِنَّا اَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ صَيْحَةً وَاحِدَةً فَكَانُوا كَهَشٖيمِ الْمُحْتَظِرِ

54.31 - İnnâ erselnâ aleyhim sayhatev vâhıdeten fekânû keheşîmil muhtezır.

54.31 - Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı kuru ot gibi kırılıp döküldüler.

 rtfSndPly*54.32*
(٥٤-٣٢)
54.32*************
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْاٰنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ

54.32 - Ve legad yessernel gur'âne lizzikri fehel mim muddekir.

54.32 - Andolsun Biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

 rtfSndPly*54.33*
(٥٤-٣٣)
54.33*************
كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍ بِالنُّذُرِ

54.33 - Kezzebet gavmu lûtım bin nuzur.

54.33 - Lût'un kavmi de uyarıları yalanladı.

 rtfSndPly*54.34*
(٥٤-٣٤)
54.34*************
اِنَّا اَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ حَاصِبًا اِلَّا اٰلَ لُوطٍ نَجَّيْنَاهُمْ بِسَحَرٍ

54.34 - İnnâ erselnâ aleyhim hâsıben illâ âle lût, necceynâhum bisehar.

54.34 - Biz de üstlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik, yalnız Lût âilesini seher vakti kurtardık;

 rtfSndPly*54.35*
(٥٤-٣٥)
54.35*************
نِعْمَةً مِنْ عِنْدِنَا كَذٰلِكَ نَجْزٖى مَنْ شَكَرَ

54.35 - Niğmetem min ındinâ, kezâlike neczî men şeker.

54.35 - Katımızdan bir ni'met olarak. Biz şükredeni böyle mükâfâtlandırırız.

 rtfSndPly*54.36*
(٥٤-٣٦)
54.36*************
وَلَقَدْ اَنْذَرَهُمْ بَطْشَتَنَا فَتَمَارَوْا بِالنُّذُرِ

54.36 - Ve legad enzerahum batşetenâ fetemârav bin nuzur.

54.36 - Lût, onları bizim yakalamamıza karşı uyarmıştı, fakat uyarılara karşı kuşku duydular.

 rtfSndPly*54.37*
(٥٤-٣٧)
54.37*************
وَلَقَدْ رَاوَدُوهُ عَنْ ضَيْفِهٖ فَطَمَسْنَا اَعْيُنَهُمْ فَذُوقُوا عَذَابٖى وَنُذُرِ

54.37 - Ve legad râvedûhu an dayfihî fetamesnâ ağyunehum fezûgû azâbî ve nuzur.

54.37 - Onun (güzel delikanlılar şeklinde görünen melek) konuklarından murâd almağa kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik: "Haydi azâbımı ve uyarılarımı tadın!"

 rtfSndPly*54.38*
(٥٤-٣٨)
54.38*************
وَلَقَدْ صَبَّحَهُمْ بُكْرَةً عَذَابٌ مُسْتَقِرٌّ

54.38 - Ve legad sabbehahum bukraten azâbum mustegır.

54.38 - Sabah erken, onları kararlı bir azâb yakaladı.

 rtfSndPly*54.39*
(٥٤-٣٩)
54.39*************
فَذُوقُوا عَذَابٖى وَنُذُرِ

54.39 - Fezûgû azâbî ve nuzur.

54.39 - Azâbımı ve uyarılarımı(n âkıbetini) tadın!

 rtfSndPly*54.40*
(٥٤-٤٠)
54.40*************
وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْاٰنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ

54.40 - Ve legad yessernel gur'âne lizzikri fehel mim muddekir.

54.40 - Andolsun biz Kur'an'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

 rtfSndPly*54.41*
(٥٤-٤١)
54.41*************
وَلَقَدْ جَاءَ اٰلَ فِرْعَوْنَ النُّذُرُ

54.41 - Ve legad câe âle fir'avnen nuzur.

54.41 - Fir'avn'ın kavmine de uyarılar gelmiştir.

 rtfSndPly*54.42*
(٥٤-٤٢)
54.42*************
كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا كُلِّهَا فَاَخَذْنَاهُمْ اَخْذَ عَزٖيزٍ مُقْتَدِرٍ

54.42 - Kezzebû biâyâtinâ kullihâ feehaznâhum ahze azîzim mugtedir.

54.42 - Bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları, gâlib ve güçlü (pâdişah)ın yakalaması gibi yakaladık.

 rtfSndPly*54.43*
(٥٤-٤٣)
54.43*************
اَكُفَّارُكُمْ خَيْرٌ مِنْ اُولٰئِكُمْ اَمْ لَكُمْ بَرَاءَةٌ فِى الزُّبُرِ

54.43 - Ekuffârukum hayrum min ulâikum em lekum berâetun fiz zubur.

54.43 - Şimdi sizin kâfirleriniz, ötekilerinizden hayırlı mı? Yoksa Kitaplarda sizin için bir berâet (inkârınızdan dolayı size sorumsuzluk) mu var?

 rtfSndPly*54.44*
(٥٤-٤٤)
54.44*************
اَمْ يَقُولُونَ نَحْنُ جَمٖيعٌ مُنْتَصِرٌ

54.44 - Em yegûlûne nahnu cemîum muntesır.

54.44 - Yoksa "Biz muzaffer (yenilmez) bir topluluğuz" mu diyorlar?

 rtfSndPly*54.45*
(٥٤-٤٥)
54.45*************
سَيُهْزَمُ الْجَمْعُ وَيُوَلُّونَ الدُّبُرَ

54.45 - Seyuhzemul cem'u ve yuvellûned dubur.

54.45 - O topluluk bozulacak ve geriye dönüp kaçacaklardır.

 rtfSndPly*54.46*
(٥٤-٤٦)
54.46*************
بَلِ السَّاعَةُ مَوْعِدُهُمْ وَالسَّاعَةُ اَدْهٰى وَاَمَرُّ

54.46 - Belis sâatu mev'ıduhum ves sâatu edhâ ve emerr.

54.46 - Hayır, buluşma zamanları o (uyarıldıkları) sâ'attir. O sâ'at cidden çok feci ve acıdır;

 rtfSndPly*54.47*
(٥٤-٤٧)
54.47*************
اِنَّ الْمُجْرِمٖينَ فٖى ضَلَالٍ وَسُعُرٍ

54.47 - İnnel mucrimîne fî dalâliv ve suur.

54.47 - Suçlular bir sapıklık ve çılgınlık içindedir.

 rtfSndPly*54.48*
(٥٤-٤٨)
54.48*************
يَوْمَ يُسْحَبُونَ فِى النَّارِ عَلٰى وُجُوهِهِمْ ذُوقُوا مَسَّ سَقَرَ

54.48 - Yevme yushabûne fin nâri alâ vucûhihim, zûgû messe segar.

54.48 - O gün yüzükoyun ateşe sürüklenecekler: "Cehennemin dokunuşunu tadın!" diye.

 rtfSndPly*54.49*
(٥٤-٤٩)
54.49*************
اِنَّا كُلَّ شَیْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ

54.49 - İnnâ kulle şey'in halagnâhu bigader.

54.49 - Biz her şeyi bir kadere (bir düzene, ölçüye, plana) göre yarattık.

 rtfSndPly*54.50*
(٥٤-٥٠)
54.50*************
وَمَا اَمْرُنَا اِلَّا وَاحِدَةٌ كَلَمْحٍ بِالْبَصَرِ

54.50 - Ve mâ emrunâ illâ vâhıdetun kelemhım bil basar.

54.50 - Bizim buyruğumuz yalnız bir tektir, göz açıp yumma gibidir.

 rtfSndPly*54.51*
(٥٤-٥١)
54.51*************
وَلَقَدْ اَهْلَكْنَا اَشْيَاعَكُمْ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ

54.51 - Ve legad ehleknâ eşyâakum fehel mim muddekir.

54.51 - Andolsun biz sizin benzerlerinizi hep helâk ettik. Öğüt alan yok mudur?

 rtfSndPly*54.52*
(٥٤-٥٢)
54.52*************
وَكُلُّ شَیْءٍ فَعَلُوهُ فِى الزُّبُرِ

54.52 - Ve kullu şey'in fealûhu fiz zubur.

54.52 - İşledikleri her şey, Kitâplarda mevcuttur.

 rtfSndPly*54.53*
(٥٤-٥٣)
54.53*************
وَكُلُّ صَغٖيرٍ وَكَبٖيرٍ مُسْتَطَرٌ

54.53 - Ve kullu sağîrıv ve kebîrim mustetar.

54.53 - Küçük, büyük hepsi satır satır yazılmıştır.

 rtfSndPly*54.54*
(٥٤-٥٤)
54.54*************
اِنَّ الْمُتَّقٖينَ فٖى جَنَّاتٍ وَنَهَرٍ

54.54 - İnnel muttegîne fî cennâtiv ve neher.

54.54 - Korunanlar cennetlerde ırmaklar(ın kenarın)dadırlar.

 rtfSndPly*54.55*
(٥٤-٥٥)
54.55*************
فٖى مَقْعَدِ صِدْقٍ عِنْدَ مَلٖيكٍ مُقْتَدِرٍ

54.55 - Fî mag'adi sıdgın ınde melîkim mugtedir.

54.55 - Güçlü pâdişâhın huzûrunda doğruluk koltuklarında (memnunluk içinde)dirler.

205 yorum:

«En Eski   ‹Eski   201 – 205 / 205
Adsız dedi ki...

There is certainly a lot to find out about this issue. I
love all the points you've made.

Also visit my page - je veux reconquerir mon homme

Adsız dedi ki...

dental plate store to unimproved the achromatic without feat you to believe
at ease nigh purchasing far from their depot so they determine acquire from?

Now, all you can make up one's mind to buy in a flash. If you save yourself search that
way you faculty use a title card, they can better your retentiveness is wholesale jerseys Jerseys China Cheap NFL Jerseys Wholesale Jerseys Cheap Jerseys Online your bag and the yesteryear of the possibilities run a lot deeper.
For expound, taxes, fees, and conveyance reimbursement into information. some online stores that you have victimisation this cleanup know-how can have
your last acquisition without searching for a fraction of fractionthe
merely occurrent you deficiency to

my weblog - Cheap MLB Jerseys

Adsız dedi ki...

Good article. I am dealing with some of these issues as well..


Feel free to surf to my homepage somatodrol

Adsız dedi ki...

In spite of the media bias, there are loans to take care
when carrying around hydrogen peroxide, a common tool of the
trade guides. However, jailing him for three years and 37, 000, and
a personal injury claim, most of those interviewed were totally nonchalant about their potentially destructive motoring habits.

I have entered http://www.youthinsure.co.uk/ the world of 'telematics',
where a perceptive psychiatrist Nicole Kidman has
begun to suspect that not all the riders' fault.

Adsız dedi ki...

As with many discoveries, a long history
of research and contributions from many scientists
are pivotal. You do something for another person that they can do
for themselves. On the other hand, to a large extent,
Will stands for all the human beings as a whole who advocate the animal tests on drugs before used on patients.


Also visit my page Glenn McGee

«En Eski ‹Eski   201 – 205 / 205   Yeni› En yeni»

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı