26 Mart 2014 Çarşamba

30 RUM SURESİ

 rtfSelectedTabRef*16*60*60*030.060*Rum 1-60**1*90*tumSure*rtfSelectedTabRef
 rtfBulunanSayi*60*rtfBulunanSayi
 rtfSndPly*30.1*
ARAPÇASI OKUNUŞU YAKLAŞIK MEALİ
(٣٠-١)
30.1*************
الم
30.1 - Elif lâm mîm.
S ATEŞ - Elif lâm mim.

(٣٠-٢)
30.2*************
غُلِبَتِ الرُّومُ
30.2 - Ğulibetir rûm.
30.2 - Rum(lar), yenildi:

(٣٠-٣)
30.3*************
فٖى اَدْنَى الْاَرْضِ وَهُمْ مِنْ بَعْدِ غَلَبِهِمْ سَيَغْلِبُونَ
30.3 - Fî ednel ardı ve hum mim bağdi ğalebihim seyağlibûn.
30.3 - En yakın bir yerde. Onlar (bu) yenilgilerinden sonra yeneceklerdir;

(٣٠-٤)
30.4*************
فٖى بِضْعِ سِنٖينَ لِلّٰهِ الْاَمْرُ مِنْ قَبْلُ وَمِنْ بَعْدُ وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ

30.4 - Fî bıd'ı sinîn, lillâhil emru min gablu ve mim bağd, ve yevmeiziy yefrahul mué'minûn.

30.4 - Birkaç  yıl içinde. (Onların) Bu (yenilgileri)nden önce de, sonra da emir Allâh'ındır (ferman O'nundur). O gün mü'minler sevinir(ler).

 rtfSndPly*30.5*
(٣٠-٥)
30.5*************
بِنَصْرِ اللّٰهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزٖيزُ الرَّحٖيمُ

30.5 - Binasrillâh, yensuru mey yeşâé', ve huvel azîzur rahîm.

30.5 - Allâh'ın yardımıyle. (Allâh) Dilediğine yardım eder. O, gâliptir, esirgeyendir.

 rtfSndPly*30.6*
(٣٠-٦)
30.6*************
وَعْدَ اللّٰهِ لَا يُخْلِفُ اللّٰهُ وَعْدَهُ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ

30.6 - Vağdallâh, lâ yuhlifullâhu vağdehû ve lâkinne ekseran nâsi lâ yağlemûn.

30.6 - (Bu,) Allâh'ın va'didir. Allâh va'dinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler.

 rtfSndPly*30.7*
(٣٠-٧)
30.7*************
يَعْلَمُونَ ظَاهِرًا مِنَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَهُمْ عَنِ الْاٰخِرَةِ هُمْ غَافِلُونَ

30.7 - Yağlemûne zâhiram minel hayâtid dunyâ, ve hum anil âhırati hum ğâfilûn.

30.7 - Onlar, sadece şu yakın hayâtın dış yüzünü bilirler; âhiretten ise onlar tamamen gâfildirler.

 rtfSndPly*30.8*
(٣٠-٨)
30.8*************
اَوَلَمْ يَتَفَكَّرُوا فٖى اَنْفُسِهِمْ مَا خَلَقَ اللّٰهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا اِلَّا بِالْحَقِّ وَاَجَلٍ مُسَمًّى وَاِنَّ كَثٖيرًا مِنَ النَّاسِ بِلِقَاٸِ رَبِّهِمْ لَكَافِرُونَ

30.8 - E ve lem yetefekkerû fî enfusihim, mâ halegallâhus semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ illâ bil haggı ve ecelim musemmâ, ve inne kesîram minen nâsi biligâi rabbihim lekâfirûn.

30.8 - Kendi içlerinde hiç düşünmediler mi ki Allâh, göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan her şeyi ancak hak olarak ve belirtilmiş bir süre ile yaratmıştır? İnsanlardan çoğu, Rabblerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.

 rtfSndPly*30.9*
(٣٠-٩)
30.9*************
اَوَلَمْ يَسٖيرُوا فِى الْاَرْضِ فَيَنْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذٖينَ مِنْ قَبْلِهِمْ كَانُوا اَشَدَّ مِنْهُمْ قُوَّةً وَاَثَارُوا الْاَرْضَ وَعَمَرُوهَا اَكْثَرَ مِمَّا عَمَرُوهَا وَجَاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَمَا كَانَ اللّٰهُ لِيَظْلِمَهُمْ وَلٰكِنْ كَانُوا اَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ

30.9 - E ve lem yesîrû fil ardı feyenzurû keyfe kâne âgıbetullezîne min gablihim, kânû eşedde minhum guvvetev ve esârul arda ve amerûhâ eksera mimmâ amerûhâ ve câethum rusuluhum bil beyyinât, femâ kânallâhu liyazlimehum ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn.

30.9 - Yeryüzünde gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna baksınlar. Onlar, kendilerinden daha güçlü idiler; (sular, madenler çıkarmak, ekin ekmek, ağaç dikmek için) toprağı (kazmış), alt üst etmişler ve onu, bunların imar ettiklerinden daha çok imar etmişlerdi. Onlara da elçileri, deliller getirmişti. Allâh onlara zulmedecek değildi. Fakat onlar, kendi kendilerine zulmediyorlardı.

 rtfSndPly*30.10*
(٣٠-١٠)
30.10*************
ثُمَّ كَانَ عَاقِبَةَ الَّذٖينَ اَسَاؤُا السُّواٰى اَنْ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَكَانُوا بِهَا يَسْتَهْزِٶُنَ

30.10 - Summe kâne âgıbetellezîne esâus sûâ en kezzebû biâyâtillâhi ve kânû bihâ yestehziûn.

30.10 - Sonra kötülük edenlerin sonu çok kötü oldu. Çünkü Allâh'ın âyetlerini yalanladılar. Ve onlarla alay ediyorlardı.

 rtfSndPly*30.11*
(٣٠-١١)
30.11*************
اَللّٰهُ يَبْدَٶُا الْخَلْقَ ثُمَّ يُعٖيدُهُ ثُمَّ اِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

30.11 - Allâhu yebdeul halga summe yuîduhû summe ileyhi turceûn.

30.11 - Allâh, yaratmağa başlar, sonra onu çevirip yeniden yapar; sonra O'na döndürülürsünüz.

 rtfSndPly*30.12*
(٣٠-١٢)
30.12*************
وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يُبْلِسُ الْمُجْرِمُونَ

30.12 - Ve yevme tegûmus sâatu yublisul mucrimûn.

30.12 - (Duruşma) Sâat(i) başladığı gün, suçlular (umutsuzluk içinde) susarlar.

 rtfSndPly*30.13*
(٣٠-١٣)
30.13*************
وَلَمْ يَكُنْ لَهُمْ مِنْ شُرَكَائِهِمْ شُفَعٰٶُا وَكَانُوا بِشُرَكَائِهِمْ كَافِرٖينَ

30.13 - Ve lem yekul lehum min şurakâihim şufeâu ve kânû bişurakâihim kâfirîn.

30.13 - (Allah'a) ortak (koştukları put)larından da kendilerine hiçbir şefâ'atçi çıkmaz. O zaman ortaklarını inkâr ederler.

 rtfSndPly*30.14*
(٣٠-١٤)
30.14*************
وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يَوْمَئِذٍ يَتَفَرَّقُونَ

30.14 - Ve yevme tegûmus sâatu yevmeiziy yeteferragûn.

30.14 - O sâat başladığı gün, o gün (inananlar ve inanmayanlar) ayrılırlar:

 rtfSndPly*30.15*
(٣٠-١٥)
30.15*************
فَاَمَّا الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَهُمْ فٖى رَوْضَةٍ يُحْبَرُونَ

30.15 - Feemmellezîne âmenû ve amilus sâlihâti fehum fî ravdatiy yuhberûn.

30.15 - İnanıp iyi işler yapanlar, onlar (çiçekli, ırmaklı) bir bahçe içinde neş'elendirilirler.

 rtfSndPly*30.16*
(٣٠-١٦)
30.16*************
وَاَمَّا الَّذٖينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَلِقَاٸِ الْاٰخِرَةِ فَاُولٰئِكَ فِى الْعَذَابِ مُحْضَرُونَ

30.16 - Ve emmellezîne keferû ve kezzebû biâyâtinâ ve ligâil âhırati feulâike fil azâbi muhdarûn.

30.16 - Fakat inkâr edip âyetlerimizi ve âhiret buluşmasını yalanlayanlara gelince, onlar da (tutuklanıp) azâbın içine getirilirler.

 rtfSndPly*30.17*
(٣٠-١٧)
30.17*************
فَسُبْحَانَ اللّٰهِ حٖينَ تُمْسُونَ وَحٖينَ تُصْبِحُونَ

30.17 - Fesubhânallâhi hîne tumsûne ve hîne tusbihûn.

30.17 - Öyle ise akşama girdiğiniz zaman da, sabaha erdiğiniz zaman da tesbih Allâh'ındır (O'nun şanının yüceliği anılır).

 rtfSndPly*30.18*
(٣٠-١٨)
30.18*************
وَلَهُ الْحَمْدُ فِى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَعَشِيًّا وَحٖينَ تُظْهِرُونَ

30.18 - Ve lehul hamdu fis semâvâti vel ardı ve aşiyyev ve hîne tuzhirûn.

30.18 - Göklerde ve yerde, günün sonunda da, öğleye erdiğiniz zaman da hamd, O'na mahsustur.

 rtfSndPly*30.19*
(٣٠-١٩)
30.19*************
يُخْرِجُ الْحَیَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَیِّ وَيُحْيِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَكَذٰلِكَ تُخْرَجُونَ

30.19 - Yuhricul hayye minel meyyiti ve yuhricul meyyite minel hayyi ve yuhyil arda bağde mevtihâ, ve kezâlike tuhracûn.

30.19 - (Allâh), ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır; yeri ölümünden sonra diriltir. İşte siz de (bedensel hayâta) öyle çıkarılacaksınız.

 rtfSndPly*30.20*
(٣٠-٢٠)
30.20*************
وَمِنْ اٰيَاتِهٖ اَنْ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ اِذَا اَنْتُمْ بَشَرٌ تَنْتَشِرُونَ

30.20 - Ve min âyâtihî en halegakum min turâbin summe izâ entum beşerun tenteşirûn.

30.20 - O'nun âyetlerinden (gücünün işâretlerinden) biri sizi topraktan yaratmasıdır. Sonra siz, (yeryüzüne) yayılan insan(lar) oluverdiniz.

 rtfSndPly*30.21*
(٣٠-٢١)
30.21*************
وَمِنْ اٰيَاتِهٖ اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجًا لِتَسْكُنُوا اِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةً اِنَّ فٖى ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

30.21 - Ve min âyâtihî en halega lekum min enfusikum ezvâcel liteskunû ileyhâ ve ceale beynekum meveddetev ve rahmeh, inne fî zâlike leâyâtil ligavmiy yetefekkerûn.

30.21 - O'nun âyetlerinden biri de, size nefislerinizden, sâkinleşeceğiniz eşler yaratması ve aranıza sevgi ve acıma koymasıdır. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır.

 rtfSndPly*30.22*
(٣٠-٢٢)
30.22*************
وَمِنْ اٰيَاتِهٖ خَلْقُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاخْتِلَافُ اَلْسِنَتِكُمْ وَاَلْوَانِكُمْ اِنَّ فٖى ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِلْعَالِمٖينَ

30.22 - Ve min âyâtihî halgus semâvâti vel ardı vahtilâfu elsinetikum ve elvânikum, inne fî zâlike leâyâtil lil âlimîn.

30.22 - O'nun âyetlerinden biri de göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin değişik olmasıdır. Şüphesiz bunda, bilenler için ibretler vardır.

 rtfSndPly*30.23*
(٣٠-٢٣)
30.23*************
وَمِنْ اٰيَاتِهٖ مَنَامُكُمْ بِالَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَابْتِغَاؤُكُمْ مِنْ فَضْلِهٖ اِنَّ فٖى ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَسْمَعُونَ

30.23 - Ve min âyâtihî menâmukum billeyli ven nehâri vebtiğâukum min fadlih, inne fî zâlike leâyâtil ligavmiy yesmeûn.

30.23 - O'nun âyetlerinden biri de, geceleyin ve gündüzün uyumanız ve O'nun lutfundan (nasibinizi) aramanızdır. Şüphesiz bunda, işiten bir toplum için ibretler vardır.

 rtfSndPly*30.24*
(٣٠-٢٤)
30.24*************
وَمِنْ اٰيَاتِهٖ يُرٖيكُمُ الْبَرْقَ خَوْفًا وَطَمَعًا وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَيُحْيٖ بِهِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا اِنَّ فٖى ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ

30.24 - Ve min âyâtihî yurîkumul berga havfev ve tameav ve yunezzilu mines semâi mâen feyuhyî bihil arda bağde mevtihâ, inne fî zâlike leâyâtil ligavmiy yağgılûn.

30.24 - O'nun âyetlerinden biri de, size, korku ve umut vermek için şimşeği göstermesi, gökten bir su indirip onunla ölümünden sonra yeri diriltmesidir. Şüphesiz bunda, aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır.

 rtfSndPly*30.25*
(٣٠-٢٥)
30.25*************
وَمِنْ اٰيَاتِهٖ اَنْ تَقُومَ السَّمَاءُ وَالْاَرْضُ بِاَمْرِهٖ ثُمَّ اِذَا دَعَاكُمْ دَعْوَةً مِنَ الْاَرْضِ اِذَا اَنْتُمْ تَخْرُجُونَ

30.25 - Ve min âyâtihî en tegûmes semâu vel ardu biemrih, summe izâ deâkum dağvetem minel ardı izâ entum tahrucûn.

30.25 - O'nun âyetlerinden biri de göğün ve yerin, kendisinin buyruğuyla durmasıdır. Sonra sizi yerden bir tek da'vetle çağırdığı zaman bir de bakarsınız ki çıkıyorsunuz.

 rtfSndPly*30.26*
(٣٠-٢٦)
30.26*************
وَلَهُ مَنْ فِى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ كُلٌّ لَهُ قَانِتُونَ

30.26 - Ve lehû men fis semâvâti vel ard, kullul lehû gânitûn.

30.26 - Göklerde ve yerde bulunan kimseler hep O'nundur, hepsi O'na itâ'at etmektedirler.

 rtfSndPly*30.27*
(٣٠-٢٧)
30.27*************
وَهُوَ الَّذٖى يَبْدَٶُا الْخَلْقَ ثُمَّ يُعٖيدُهُ وَهُوَ اَهْوَنُ عَلَيْهِ وَلَهُ الْمَثَلُ الْاَعْلٰى فِى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَهُوَ الْعَزٖيزُ الْحَكٖيمُ

30.27 - Ve huvellezî yebdeul halga summe yuîduhû ve huve ehvenu aleyh, ve lehul meselul ağlâ fis semâvâti vel ard, ve huvel azîzul hakîm.

30.27 - Yaratmağa başlayan O'dur. Sonra onu çevirip yeniden yapar. Bu, O'na daha kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce durum O'nundur (En büyük kudret ve şeref misali O'dur). O, üstündür, hüküm ve hikmet sâhibidir.

 rtfSndPly*30.28*
(٣٠-٢٨)
30.28*************
ضَرَبَ لَكُمْ مَثَلًا مِنْ اَنْفُسِكُمْ هَلْ لَكُمْ مِنْ مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْ مِنْ شُرَكَاءَ فٖى مَا رَزَقْنَاكُمْ فَاَنْتُمْ فٖيهِ سَوَاءٌ تَخَافُونَهُمْ كَخٖيفَتِكُمْ اَنْفُسَكُمْ كَذٰلِكَ نُفَصِّلُ الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ

30.28 - Darabe lekum meselem min enfusikum, hel lekum mim mâ meleket eymânukum min şurakâe fî mâ razagnâkum feentum fîhi sevâun tehâfûnehum kehîfetikum enfusekum, kezâlike nufassılul âyâti ligavmiy yağgılûn.

30.28 - Size kendinizden bir misal verdi: (Bakın) size verdiğimiz rızıklarda; sizin ellerinizin altında bulunan(köleler, hizmetçi)lerden sizinle eşit derecede (yönetim hakkına sâhip) olan, birbiriniz(in hakkına dokunmak)dan çekindiğiniz gibi onlar(ın hakkına dokunmak)dan da çekindiğiniz ortaklar var mı (ki tutup kendi mülkümüzde, saltanatımızda bize ortaklar atfediyorsunuz, kendi kullarımızı, yaratıklarımızı bize eş koşuyorsunuz)? İşte biz, aklını kullanan bir toplum için âyetleri böyle açıklıyoruz.

 rtfSndPly*30.29*
(٣٠-٢٩)
30.29*************
بَلِ اتَّبَعَ الَّذٖينَ ظَلَمُوا اَهْوَاءَهُمْ بِغَيْرِ عِلْمٍ فَمَنْ يَهْدٖى مَنْ اَضَلَّ اللّٰهُ وَمَا لَهُمْ مِنْ نَاصِرٖينَ

30.29 - Belit tebeallezîne zalemû ehvâehum biğayri ılm, femey yehdî men edallallâh, ve mâ lehum min nasırîn.

30.29 - Hayır, zulmedenler, bilgisizce keyiflerine uydular. Allâh'ın şaşırttığını (Allâh'ın gönderdiği hidâyete uymadığı için düştüğü sapıklığında terk ettiği kimseyi) kim yola getirebilir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur.

 rtfSndPly*30.30*
(٣٠-٣٠)
30.30*************
فَاَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّٖينِ حَنٖيفًا فِطْرَتَ اللّٰهِ الَّتٖى فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْهَا لَا تَبْدٖيلَ لِخَلْقِ اللّٰهِ ذٰلِكَ الدّٖينُ الْقَيِّمُ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ

30.30 - Feegım vecheke liddîni hanîfâ, fıtratallâhilletî fetaran nâse aleyhâ, lâ tebdîle lihalgıllâh, zâliked dînul gayyimu ve lâkinne ekseran nâsi lâ yağlemûn.

30.30 - Sen yüzünü, Allâh'ı birleyici olarak doğruca dine çevir: Allâh'ın yaratma yasasına (uygun olan dine dön) ki, insanları ona göre yaratmıştır. Allâh'ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din odur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

 rtfSndPly*30.31*
(٣٠-٣١)
30.31*************
مُنٖيبٖينَ اِلَيْهِ وَاتَّقُوهُ وَاَقٖيمُوا الصَّلٰوةَ وَلَا تَكُونُوا مِنَ الْمُشْرِكٖينَ

30.31 - Munîbîne ileyhi vettegûhu ve egîmus salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn.

30.31 - Yalnız O'na yönelin ve O'ndan korkun; namazı kılın ve (Allah'a) ortak koşanlardan olmayın.

 rtfSndPly*30.32*
(٣٠-٣٢)
30.32*************
مِنَ الَّذٖينَ فَرَّقُوا دٖينَهُمْ وَكَانُوا شِيَعًا كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَدَيْهِمْ فَرِحُونَ

30.32 - Minellezîne ferragû dînehum ve kânû şiyeâ, kullu hızbim bimâ ledeyhim ferihûn.

30.32 - (O ortak koşanlardan olmayın ki onlar) Dinlerini parçaladılar ve bölük bölük oldular. Her parti kendi yanındakiyle sevin(ip övün)mektedir.

 rtfSndPly*30.33*
(٣٠-٣٣)
30.33*************
وَاِذَا مَسَّ النَّاسَ ضُرٌّ دَعَوْا رَبَّهُمْ مُنٖيبٖينَ اِلَيْهِ ثُمَّ اِذَا اَذَاقَهُمْ مِنْهُ رَحْمَةً اِذَا فَرٖيقٌ مِنْهُمْ بِرَبِّهِمْ يُشْرِكُونَ

30.33 - Ve izâ messen nâse durrun deav rabbehum munîbîne ileyhi summe izâ ezâgahum minhu rahmeten izâ ferîgum minhum birabbihim yuşrikûn.

30.33 - İnsanlara bir zarar dokundu mu, Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra (Rableri), onlara kendinden bir rahmet taddırınca, hemen onlardan bir grup, Rablerine ortak koşarlar.

 rtfSndPly*30.34*
(٣٠-٣٤)
30.34*************
لِيَكْفُرُوا بِمَا اٰتَيْنَاهُمْ فَتَمَتَّعُوا فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ

30.34 - Liyekfurû bimâ âteynâhum, fetemetteû, fesevfe tağlemûn.

30.34 - (Böyle yaparlar) ki kendilerine verdiğimiz (ni'met)e karşı nankörlük etsinler. Şimdi zevk içinde yaşayın bakalım, yakında (sonunuzun ne olduğunu) bileceksiniz.

 rtfSndPly*30.35*
(٣٠-٣٥)
30.35*************
اَمْ اَنْزَلْنَا عَلَيْهِمْ سُلْطَانًا فَهُوَ يَتَكَلَّمُ بِمَا كَانُوا بِهٖ يُشْرِكُونَ

30.35 - Em enzelnâ aleyhim sultânen fehuve yetekellemu bimâ kânû bihî yuşrikûn.

30.35 - Yoksa onlara bir delil indirmişiz de o mu (Allah'a) ortak koşmalarını söylüyor?

 rtfSndPly*30.36*
(٣٠-٣٦)
30.36*************
وَاِذَا اَذَقْنَا النَّاسَ رَحْمَةً فَرِحُوا بِهَا وَاِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ اَيْدٖيهِمْ اِذَا هُمْ يَقْنَطُونَ

30.36 - Ve izâ ezagnen nâse rahmeten ferihû bihâ, ve in tusıbhum seyyietum bimâ gaddemet eydîhim izâ hum yagnetûn.

30.36 - Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman onunla sevinirler. Elleriyle yapıp öne sürdükleri(işleri)nden dolayı onlara bir kötülük erişince de, derhal umutsuzluğa düşerler.

 rtfSndPly*30.37*
(٣٠-٣٧)
30.37*************
اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَاءُ وَيَقْدِرُ اِنَّ فٖى ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ

30.37 - E ve lem yerav ennallâhe yebsutur rizga limey yeşâu ve yagdir, inne fî zâlike leâyâtil ligavmiy yué'minûn.

30.37 - Görmediler mi, Allâh dilediğine rızkı genişletiyor da, daraltıyor da. Şüphesiz inanan bir toplum için bunda ibretler vardır.

 rtfSndPly*30.38*
(٣٠-٣٨)
30.38*************
فَاٰتِ ذَا الْقُرْبٰى حَقَّهُ وَالْمِسْكٖينَ وَابْنَ السَّبٖيلِ ذٰلِكَ خَيْرٌ لِلَّذٖينَ يُرٖيدُونَ وَجْهَ اللّٰهِ وَاُولٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

30.38 - Feâti zel gurbâ haggahû vel miskîne vebnes sebîl, zâlike hayrul lillezîne yurîdûne vechallâhi ve ulâike humul muflihûn.

30.38 - Akrabâya, yoksula, yolcuya (zekât ve sadakadan) hakkını ver. Allâh'ın yüzünü (rızâsını) isteyenler için bu, daha hayırlıdır ve onlar başarıya erenlerdir.

 rtfSndPly*30.39*
(٣٠-٣٩)
30.39*************
وَمَا اٰتَيْتُمْ مِنْ رِبًا لِيَرْبُوَا فٖى اَمْوَالِ النَّاسِ فَلَا يَرْبُوا عِنْدَ اللّٰهِ وَمَا اٰتَيْتُمْ مِنْ زَكٰوةٍ تُرٖيدُونَ وَجْهَ اللّٰهِ فَاُولٰئِكَ هُمُ الْمُضْعِفُونَ

30.39 - Ve mâ âteytum mir ribel liyerbuve fî emvâlin nâsi felâ yerbû ındallâh, ve mâ âteytum min zekâtin turîdûne vechallâhi feulâike humul mud'ıfûn.

30.39 - İnsanların malları içinde, artması için verdiğiniz ribâ, Allâh katında artmaz. Ama Allâh'ın yüzünü (O'nun rızâsını) isteyerek verdiğiniz zekât(a gelince); işte (onu verenler sevâplarını ve mallarını) kat kat artıranlardır.

 rtfSndPly*30.40*
(٣٠-٤٠)
30.40*************
اَللّٰهُ الَّذٖى خَلَقَكُمْ ثُمَّ رَزَقَكُمْ ثُمَّ يُمٖيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيٖيكُمْ هَلْ مِنْ شُرَكَائِكُمْ مَنْ يَفْعَلُ مِنْ ذٰلِكُمْ مِنْ شَیْءٍ سُبْحَانَهُ وَتَعَالٰى عَمَّا يُشْرِكُونَ

30.40 - Allâhullezî halegakum summe razegakum summe yumîtukum summe yuhyîkum, hel min şurakâikum mey yef'alu min zâlikum min şeyé', subhânehû ve teâlâ ammâ yuşrikûn.

30.40 - Allâh sizi yarattı, sonra besledi, sonra öldürüyor, sonra diriltiyor. Ortaklarınız içinde bunlardan birini yapan var mı? O, onların ortak koştukları şeylerden uzak ve yücedir.

 rtfSndPly*30.41*
(٣٠-٤١)
30.41*************
ظَهَرَ الْفَسَادُ فِى الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ اَيْدِى النَّاسِ لِيُذٖيقَهُمْ بَعْضَ الَّذٖى عَمِلُوا لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ

30.41 - Zaheral fesâdu fil berri vel bahri bimâ kesebet eydin nâsi liyuzîgahum bağdallezî amilû leallehum yerciûn.

30.41 - İnsanların elleriyle kazandıkları (günâhları) yüzünden, karada ve denizde fesat çıktı. Belki dönerler diye, (Allâh) onlara, yaptıklarının bir kısmını taddırıyor.

 rtfSndPly*30.42*
(٣٠-٤٢)
30.42*************
قُلْ سٖيرُوا فِى الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذٖينَ مِنْ قَبْلُ كَانَ اَكْثَرُهُمْ مُشْرِكٖينَ

30.42 - Gul sîrû fil ardı fenzurû keyfe kâne âgıbetullezîne min gabl, kâne ekseruhum muşrikîn.

30.42 - De ki: "Yeryüzünde gezin, öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakın." Onların da çoğu ortak koşanlardan idi.

 rtfSndPly*30.43*
(٣٠-٤٣)
30.43*************
فَاَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّٖينِ الْقَيِّمِ مِنْ قَبْلِ اَنْ يَاْتِىَ يَوْمٌ لَا مَرَدَّ لَهُ مِنَ اللّٰهِ يَوْمَئِذٍ يَصَّدَّعُونَ

30.43 - Feegım vecheke lid dînil gayyimi min gabli ey yeé'tiye yevmul lâ meradde lehû minallâhi yevmeiziy yassaddeûn.

30.43 - Allah'tan, geri çevirilmesi mümkün olmayan gün gelmezden önce, yüzünü dosdoğru dine yönelt. O gün (insanlar) bölük bölük ayrılırlar (bir bölük cennete, öbür bölük ateşe gider).

 rtfSndPly*30.44*
(٣٠-٤٤)
30.44*************
مَنْ كَفَرَ فَعَلَيْهِ كُفْرُهُ وَمَنْ عَمِلَ صَالِحًا فَلِاَنْفُسِهِمْ يَمْهَدُونَ

30.44 - Men kefera fealeyhi kufruh, ve men amile sâlihan felienfusihim yemhedûn.

30.44 - Kim inkâr ederse, inkârı kendi aleyhinedir. İyi bir iş yapanlar da (cennette) kendileri için yer hazırlamaktadırlar.

 rtfSndPly*30.45*
(٣٠-٤٥)
30.45*************
لِيَجْزِىَ الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ مِنْ فَضْلِهٖ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْكَافِرٖينَ

30.45 - Liyecziyellezîne âmenû ve amilus sâlihâti min fadlih, innehû lâ yuhıbbul kâfirîn.

30.45 - Tâ ki Allâh, inanıp iyi işler yapanları lutfundan mükâfâtlandırsın. Doğrusu O, kâfirleri sevmez.

 rtfSndPly*30.46*
(٣٠-٤٦)
30.46*************
وَمِنْ اٰيَاتِهٖ اَنْ يُرْسِلَ الرِّيَاحَ مُبَشِّرَاتٍ وَلِيُذٖيقَكُمْ مِنْ رَحْمَتِهٖ وَلِتَجْرِىَ الْفُلْكُ بِاَمْرِهٖ وَلِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهٖ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

30.46 - Ve min âyâtihî ey yursiler riyâha mubeşşirâtiv ve liyuzîgakum mir rahmetihî ve litecriyel fulku biemrihî ve litebteğû min fadlihî ve leallekum teşkurûn.

30.46 - O'nun âyetlerinden biri de (şudur): Rüzgârları (yağmurun) müjdeleri olarak gönderir ki size rahmetinden biraz taddırsın, gemiler buyruğuyla yürüsün ve siz O'nun lutfundan arayasınız da (verdiği ni'metlere) şükredesiniz.

 rtfSndPly*30.47*
(٣٠-٤٧)
30.47*************
وَلَقَدْ اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ رُسُلًا اِلٰى قَوْمِهِمْ فَجَاؤُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَانْتَقَمْنَا مِنَ الَّذٖينَ اَجْرَمُوا وَكَانَ حَقًّا عَلَيْنَا نَصْرُ الْمُؤْمِنٖينَ

30.47 - Ve legad erselnâ min gablike rusulen ilâ gavmihim fecâûhum bilbeyyinâti fentegamnâ minellezîne ecramû, ve kâne haggan aleynâ nasrul mué'minîn.

30.47 - Andolsun ki, biz senden önce de elçileri kavimlerine gönderdik; onlara deliller getirdiler ve biz, (onları dinlemeyip) suç işleyenlerden öc aldık. (Elbette alırız, çünkü) mü'minlere yardım etmek, üzerimize borç idi.

 rtfSndPly*30.48*
(٣٠-٤٨)
30.48*************
اَللّٰهُ الَّذٖى يُرْسِلُ الرِّيَاحَ فَتُثٖيرُ سَحَابًا فَيَبْسُطُهُ فِى السَّمَاءِ كَيْفَ يَشَاءُ وَيَجْعَلُهُ كِسَفًا فَتَرَى الْوَدْقَ يَخْرُجُ مِنْ خِلَالِهٖ فَاِذَا اَصَابَ بِهٖ مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهٖ اِذَا هُمْ يَسْتَبْشِرُونَ

30.48 - Allâhullezî yursilur riyâha fetusîru sehâben feyebsutuhû fis semâi keyfe yeşâu ve yec'aluhû kisefen feteral vedga yahrucu min hılâlih, feizâ esâbe bihî mey yeşâu min ıbâdihi izâhum yestebşirûn.

30.48 - Allâh, rüzgârları gönderir, bulutu kaldırır; sonra onu gökte dilediği gibi yayar ve parça parça eder; arasından yağmurun çıktığını görürsün. Derken, onu kullarından dilediğine uğratınca hemen sevinirler.

 rtfSndPly*30.49*
(٣٠-٤٩)
30.49*************
وَاِنْ كَانُوا مِنْ قَبْلِ اَنْ يُنَزَّلَ عَلَيْهِمْ مِنْ قَبْلِهٖ لَمُبْلِسٖينَ

30.49 - Ve in kânû min gabli ey yunezzele aleyhim min gablihî lemublisîn.

30.49 - Halbuki onlar, yağmurun kendilerine indirilmesinden önce umutsuz idiler.

 rtfSndPly*30.50*
(٣٠-٥٠)
30.50*************
فَانْظُرْ اِلٰى اٰثَارِ رَحْمَتِ اللّٰهِ كَيْفَ يُحْيِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا اِنَّ ذٰلِكَ لَمُحْيِ الْمَوْتٰى وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَیْءٍ قَدٖيرٌ

30.50 - Fenzur ilâ âsâri rahmetillâhi keyfe yuhyil arda bağde mevtihâ, inne zâlike lemuhyil mevtâ, ve huve alâ kulli şey'in gadîr.

30.50 - Allâh'ın rahmetinin eserlerine bak ki, nasıl yeri ölümünden sonra diriltiyor? Şüphe yok ki, O, ölüleri de diriltecektir, O her şeye kâdirdir.

 rtfSndPly*30.51*
(٣٠-٥١)
30.51*************
وَلَئِنْ اَرْسَلْنَا رٖيحًا فَرَاَوْهُ مُصْفَرًّا لَظَلُّوا مِنْ بَعْدِهٖ يَكْفُرُونَ

30.51 - Ve lein erselnâ rîhan feraevhu musferral lezallû mim bağdihî yekfurûn.

30.51 - Andolsun bir rüzgâr, göndersek de o (eki)ni sararmış görseler, ondan sonra nankörlük etmeğe başlarlar.

 rtfSndPly*30.52*
(٣٠-٥٢)
30.52*************
فَاِنَّكَ لَا تُسْمِعُ الْمَوْتٰى وَلَا تُسْمِعُ الصُّمَّ الدُّعَاءَ اِذَا وَلَّوْا مُدْبِرٖينَ

30.52 - Feinneke lâ tusmiul mevtâ ve lâ tusmius summed duâe izâ vellev mudbirîn.

30.52 - Sen de ölülere söz dinletemezsin; arkalarını dönüp giden sağırlara çağrıyı işittiremezsin.

 rtfSndPly*30.53*
(٣٠-٥٣)
30.53*************
وَمَا اَنْتَ بِهَادِ الْعُمْیِ عَنْ ضَلَالَتِهِمْ اِنْ تُسْمِعُ اِلَّا مَنْ يُؤْمِنُ بِاٰيَاتِنَا فَهُمْ مُسْلِمُونَ

30.53 - Ve mâ ente bihâdil umyi an dalâletihim, in tusmiu illâ mey yué'minu biâyâtinâ fehum muslimûn.

30.53 - Ve sen, körleri de sapıklıklarından çıkarıp yola getiremezsin. Sen ancak, âyetlerimize inananlara işittirirsin de onlar müslüman olurlar.

 rtfSndPly*30.54*
(٣٠-٥٤)
30.54*************
اَللّٰهُ الَّذٖى خَلَقَكُمْ مِنْ ضَعْفٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ ضَعْفٍ قُوَّةً ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ قُوَّةٍ ضَعْفًا وَشَيْبَةً يَخْلُقُ مَا يَشَاءُ وَهُوَ الْعَلٖيمُ الْقَدٖيرُ

30.54 - Allâhullezî halegakum min dağfin summe ceale mim bağdi dağfin guvveten summe ceale mim bağdi guvvetin dağfev ve şeybeh, yahlugu ma yeşâé', ve huvel alîmul gadîr.

30.54 - Allah'tır ki sizi zayıflıktan yarattı. Sonra zayıflığın ardından (size) bir kuvvet verdi. Sonra kuvvetin ardından da zayıflık ve ihtiyarlık verdi. Allâh, dilediğini yaratır, O, bilendir, gücü yetendir.

 rtfSndPly*30.55*
(٣٠-٥٥)
30.55*************
وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يُقْسِمُ الْمُجْرِمُونَ مَا لَبِثُوا غَيْرَ سَاعَةٍ كَذٰلِكَ كَانُوا يُؤْفَكُونَ

30.55 - Ve yevme tegûmus sâatu yugsimul mucrimûne mâ lebisû ğayra sâah, kezâlike kânû yué'fekûn.

30.55 - (Duruşma) Sâ'at(i) başladığı gün, suçlular, (dünyâda veya Berzahta) bir sâ'atten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar, (dünyâda da haktan) böyle çevriliyorlardı.

 rtfSndPly*30.56*
(٣٠-٥٦)
30.56*************
وَقَالَ الَّذٖينَ اُوتُوا الْعِلْمَ وَالْاٖيمَانَ لَقَدْ لَبِثْتُمْ فٖى كِتَابِ اللّٰهِ اِلٰى يَوْمِ الْبَعْثِ فَهٰذَا يَوْمُ الْبَعْثِ وَلٰكِنَّكُمْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ

30.56 - Ve gâlellezîne ûtul ılme vel îmâne legad lebistum fî kitâbillâhi ilâ yevmil bağs, fehâzâ yevmul bağsi ve lâkinnekum kuntum lâ tağlemûn.

30.56 - Kendilerine bilgi ve iman verilenler dediler ki: "Andolsun siz, Allâh'ın yazgısınca tâ yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu da dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz.

 rtfSndPly*30.57*
(٣٠-٥٧)
30.57*************
فَيَوْمَئِذٍ لَا يَنْفَعُ الَّذٖينَ ظَلَمُوا مَعْذِرَتُهُمْ وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ

30.57 - Feyevmeizil lâ yenfeullezîne zalemû mağziratuhum ve lâ hum yustağtebûn.

30.57 - Artık zulmetmiş olanlara o gün, ne mazeretleri fayda verir ve ne de onlardan rızâ taleb etmeleri istenir.

 rtfSndPly*30.58*
(٣٠-٥٨)
30.58*************
وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ فٖى هٰذَا الْقُرْاٰنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ وَلَئِنْ جِئْتَهُمْ بِاٰيَةٍ لَيَقُولَنَّ الَّذٖينَ كَفَرُوا اِنْ اَنْتُمْ اِلَّا مُبْطِلُونَ

30.58 - Ve legad darabnâ linnâsi fî hâzel gur'âni min kulli mesel, ve lein cié'tehum biâyetil leyegûlennellezîne keferû in entum illâ mubtılûn.

30.58 - Andolsun biz bu Kur'ân'da insanlara her çeşit misali getirip anlattık. Onlara bir âyet getirdiğin zaman inkâr edenler: "Siz (geleneklerimizi) iptal edenlerden başka bir şey değilsiniz." derler.

 rtfSndPly*30.59*
(٣٠-٥٩)
30.59*************
كَذٰلِكَ يَطْبَعُ اللّٰهُ عَلٰى قُلُوبِ الَّذٖينَ لَا يَعْلَمُونَ

30.59 - Kezâlike yatbeullâhu alâ gulûbillezîne lâ yağlemûn.

30.59 - İşte Allâh, bilmeyenlerin kalblerini böyle mühürler.

 rtfSndPly*30.60*
(٣٠-٦٠)
30.60*************
فَاصْبِرْ اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ وَلَا يَسْتَخِفَّنَّكَ الَّذٖينَ لَا يُوقِنُونَ

30.60 - Fasbir inne vağdallâhi hagguv ve lâ yestehıffennekellezîne lâ yûgınûn.

30.60 - Sabret, Allâh'ın va'di haktır (o mutlaka yerine gelecektir). İnanmayanlar seni telâşa düşürmesin.

211 yorum:

«En Eski   ‹Eski   201 – 211 / 211
Adsız dedi ki...

This is verƴ іnteresting, You're a very skilled blogger.
I hɑve joіned your rss feed and look forward to seeking morе oof yoսr magnificent post.
Also, I've sҺared your web site in my sօcial netwoгks!


my weƄ site - Weight Loss plan

Adsız dedi ki...

Coоl blog! Is your thеme custom maԁe ooг did you download
it from somewhere? A theme like yours with a few simple tweeks would rеall make myy blog shine.
Please llet me know where you got ƴour theme. Thank you

my page: Garcinia Cambogia Green

Adsız dedi ki...

Pretty nice post. I juѕt stumbled upon your weblog andd ѡiѕhed to ѕay that I have
really enjoyed browsing youг blog postѕ. After all
I'll be subscribing to your гss feed and I am
hoping you write once more soon!

Feel free to visit my web blog :: garcinia cambogia and green Coffee bean extract Together

Adsız dedi ki...

Ϝascіnating Ƅlog! Is your theme custom mae or did you downloаd it frdom somewhere?
A theme like yours աith a few somple ɑdjustements woսld гeally make my blog jump out.

Pleaѕe let mе know where you got your design. Cheers

Visit my web ρage :: g3 garcinia

Adsız dedi ki...

Hi there, just became alert to your blog through Google, and found that it's truly informative.
I am going to watch out for brussels. I will be grateful if you continue this in future.
Many people will be benefited from your writing. Cheers!



Here is my web site; comptoir granit ou quartz ville de Quebec

Adsız dedi ki...

Excellеnt, աhat a website it is! This website pгesents helpful
facts to us, keep it up.

Ϝeel free to visіt my homepage fat loss

Adsız dedi ki...

Appreciate this post. Will try it out.

Review my webpage Supreme Antler muscle booster [http://arcade.ceyara.com/profile/emanderson]

Adsız dedi ki...

I would like to thank you for the efforts you've put in penning this blog.
I am hoping to see the same high-grade content from you later on as well.
In truth, your creative writing abilities has inspired me to get my own, personal site now ;)

Feel free to surf to my weblog: Natures Pure cleanse weightloss - http://submitforhit.com/,

Adsız dedi ki...

Wow, superb blog layout! How long have you been blogging for?
you made blogging look easy. The overall look of your site is fantastic, as well
as the content!

my site ... HGH Pro Supplements

Adsız dedi ki...

Hi mates, its impressive article regarding teachingand completely explained, keep it up all
the time.

Take a look at my webpage :: Phytoceramides for younger skin

Adsız dedi ki...

I love your blog.. very nice colors & theme.
Did you create this website yourself or did you hire someone to
do it for you? Plz answer back as I'm looking to
create my own blog and would like to find out where u got this from.
cheers

For an incredible response please visit this amazing site - carbamide peroxide teeth whitening

«En Eski ‹Eski   201 – 211 / 211   Yeni› En yeni»

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı