27 Şubat 2023 Pazartesi

KURAN MEALLERİ HAKKINDA BU YASAKÇI ZİHNİYETİN YASALARDA YER ALMA SERÜVENİ VE SONUÇLARI

 KURAN MEALLERİ HAKKINDA BU YASAKÇI ZİHNİYETİN

YASALARDA YER ALMA SERÜVENİ VE SONUÇLARI
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş Ve Görevleri
Hakkında Kanunun 6 Maddesinde MUSHAFLAR ile mushafların yer aldığı MEALLERDE de sadece ARAPÇA ASLININ DOĞRULUĞU denetlenirken
#MEALLERİ denetleme ve yasaklatıp toplatmayı isteme HAKKI VE YETKİSİ bulunMAzken
2/7/ #2018 yılında #Cumhurbaşkanlığınca çıkarılan
KHK ile 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş Ve Görevleri
Hakkında Kanunun Din İşleri Yüksek Kurulu hakkındaki 5 maddesine eklenen EK FIKRA ile
MEALLER HAKKINDA
İslam Dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu yolunda karar alınarak yasaklatıp toplanması yolunda yapılan düzenleme ile
Her ne amaçla olursa olsun
KURANA, EVRENSEL İLKELERİNE, İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİNE, ANAYASAYA ilim ahlakına REDDİYE YAZMA KÜLTÜRÜNE aykırı olarak kanunda yer verilmiş bulunmaktadır.
*
Bakınız
Yasada Şöyle ki
"(Ek fıkra: 2/7/2018 - KHK/703/141 md.) Beşinci fıkranın (h) bendine göre yapılacak inceleme sonunda İSLAM DİNİNİN TEMEL NİTELİKLERİ AÇISINDAN SAKINCALI OLDUĞU KURUL TARAFINDAN TESPİT EDİLEN MEALLERİN, Başkanlığın yetkili ve görevli mercie müracaatı üzerine basım ve yayımının durdurulmasına, dağıtılmış olanların toplatılmasına ve imha edilmesine karar verilir.
Yayının internet ortamında yapılması halinde, Başkanlığın müracaatı üzerine, yetkili ve görevli merci bu yayınla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verir.
Bu kararın bir örneği gereği yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığına gönderilir.
Bu kararlara ve Başkanlığın talebinin reddine dair kararlara karşı tefhim veya tebliğinden itibaren iki hafta içinde yetkili ve görevli mercie itiraz yoluna gidilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.
Toplatma ve imha kararına veya erişimin engellenmesi kararına itiraz edilmiş olması, karara konu yayınların toplatılmasını ve bu yayınlara erişimin engellenmesini durdurmaz.
Toplatma ve imha kararına konu yayınlar, bu karara süresi içinde itiraz edilmediği veya yapılan itiraz reddedildiği takdirde imha edilir.
Denilmektedir.
*
Bu düzenlemeler sonucu da bu kapı onulmaz zararlara sebep olacak şekilde açılmış bulunmaktadır
*
*
BİLİNMELİDİR Kİ
DÜŞÜNCELER CUBBE SARIKLA YASAKLANAMAZ
Düşünceler BASKIYLA YASAYLA susturulamaz. Ancak daha güçlü delil ve fikirle galebe çalınabilir
#Diyanet’inki de dahil Mealler KURAN olmadığı, yerine de geçemeyeceği gibi YAZARIN bilgi ve dirayeti ölçüsünde vardığı KANAATİ olup ancak YAKLAŞIK MANA içerir.
Elbette hiç bir meal KURAN değildir. Esas olan AYETİN aslı kendisidir.
Mealler, bu bağlamda Diyanetin meali de diğerleri gibi MUTLAK HAKİKAT ya da VAHİY vs de değildir.
Bu çalışmalarda esas olan
Düşünceyi Kitaba söyletmek değil, Kitabın anlattığı #DoğruManaya ulaşmak ve yaşamaktır.
"Yazılı Kitap Kuranı Kerimde kullanılan her kelime ve kavrama ve bu kavramların türevlerine dahi KURAN BÜTÜNLÜĞÜNDE, BAĞLAMIYLA birlikte, Rabbinin ne #anlam yüklediği, tüm öğretilerinden veya bildiğimiz hatta değişerek gelen sözcük bilgilerinden ÖNEMLİVE ÖNCELİKLİ dir.
Bu bağlamda, her meal, Diyanet’inki de dahil hazırlayanın ANLADIĞI YAKLAŞIK MEALDİR
Her hata, aykırılık ya da eleştirilecek hal karşısında her meal yasaklanıp toplatılmaya kalkışılırsa, ortada MEAL de kalmaz. Bir gün diğerlerine de bu yasak gelir.
Nitekim, her mealde olduğu üzere, Diyanetin eserleri için nice eleştiriler de yapıla gelmektedir.
“Diyanet, İslam’a aykırı bilgileri [hataları] listeleme/ayıklama işini önce kendi meallerinden başlatmalıdır. Örneğin kendi meallerindeki ‘’peygamber’’ kelimelerini silmeli, yerine ayetin lafzında bulunan kelime ne ise onu yazmalıdır [Nebi ise Nebi, Resul ise Resul]. Allah’ın Nebi ve Resul şeklinde takdir ettiği bu ifadeleri, Allah sanki bu iki kelimeyi –haşa- boş yere kullanmış gibi görmezden gelerek tek kelime ile tercüme etmemelidir. Z Bayındır”
Bu vb eleştiriler her meal için de ortaya konulagelmiş olup o da ayrı bir yazı konusudur.
Zira, her bir meal de yazanın, ilmi durumu, bilgisi, çalışması, dirayeti, vakıflığı vb nitelikleri sonucu ancak ulaştığı vardığı kanaati YAKLAŞIK MEALİ olup kimseyi de bağlamaz bir metindir.
Bu nedenle de her meal çalışması, KURANIN anlaşılması yolunda FARKLILIKLARIYLA aykırılıklarıyla da olsa ZENGİNLİKTİR.
Kuranı Kerime uygunluğun denetimi de kimsenin hakkı ve yetkisi olamaz.
Her yasak yetkisi bu yetkinin kullanılmadığı, diğer tartışmalı, eleştiri bombardımanı yapılan ve diğer yasaklanmayan meallerin de tüm yanlışlığına rağmen tasvip edildiği gibi bir anlama da sebep olmaktadır.
BUNA RAĞMEN
Çalışmaları, düşünce ve fikirleri beğenilMEse de ya da tasvip edilse de
sonra Prof. Dr. #GaziÖzdemir’in “SON DAVET KUR’AN”
bilahare de #İhsanEliaçık‘ın #YAŞAYANKURAN mealinin
daha sonra da #MustafaÇavdar’ın,
#HakkıYılmaz'ın BU çalışmaları,
'İslam Dini'nin temel niteliklerine aykırı' vs diye #DİYANET‘in talebiyle yasaklanıp toplatılması, İSLAM düşüncesine, bilime, fikre, özgürlüğe indirilmiş adeta bir #DARBEDİR.
Bu kapı açık kaldığı sürece onulmaz zararların olacağı da unutulmamalıdır. Bu vb uygulamalara da duyarsız kalınamaz. Duyarsız gönüller de suça bulaşmıştır
NİTEKİM BU FURYANIN nerede duracağı da kestirilemez.
Herkes, hakaret etmemek şartıyla, her konuda beğenmeseniz de düşünce, inanç ve fikirlerini, çalışmalarını ifade etme, yayma basma dağıtma vb haklarına sahiptir.
Bu yargıya otoriteye dayanarak yasaklama vb yol açıldığı takdirde düşünceden fikirden özgürlükten ve bilimden bahsedilemez.
Allah'a KURAN'A, ilkelerine rağmen bunlara aykırı davranıp kendine KURAN ve mealleri KONUSUNDA GÜÇLER, YETKİLER isnat edip rol çalmak zulümdür.
Farklı yaklaşıp
Her hangi bir MEAL ya da çalışmayı YERENLER, yasakla dedikoduyla değil,
İlim Ahlakı gereği varsa ilmi, REDDİYE YAZAR, aleme SUNAR, GALEBE çalar, ISLAH eder AYDINLATIR
Yasakçı zihniyet ve yaklaşımlar, hakaretler, dedikodular vs de Cehalettir Zulümdür
Nitekim ilim dünyasının ahlakı da gücü de buradadır.
İslam Düşünce tarihine bakmak yeter. Her konuda her düşünür kadar farklı düşünce ve gerekçelerle FARKLILIKLAR ZENGİNLİKTİR anlayışıyla gelişerek muhteşem bir kültür bilgi ve düşünceler bugünlere gelmiştir.
O halde geriye doğru İLk DÖNEME kadar da gitsin ve tüm aykırı gördüğü alimleri kitapları da yasaklasın.
Birileri de gelir
Benim dediğim dediktir Hak budur deyip biat etmeyeni kitaplarını biçer yasaklar yok eder.
Bu durum yarın Diyanetin de başına gelebilir.
Tarih boyunca da bu tür GÜCE dayanarak yasaklamalar vs olmuş ise de DÜŞÜNCELER çağları o zulümleri aşarak yaşamaya devam etmektedir.
#Hakikatler güneş gibidir. Üflemekle sönmez. Çamur atmakla kararmaz. Gözünü kapamakla gece olmaz. Sadece kendine yalancı gece yapar. O ölçüde de her alemde acı bedeller öder.
Bu kara leke ve zulüm acilen giderilmelidir
Derhal düzeltilmelidir.
Her ne olursa olsun
Her daim DUYARLI olup
her tür kötülüğe, haksızlığa zulme karşı durup
HAKKTAN, haklıdan, adaletten yana olup HANİF duranlardan Rabbilalemine, Kurana ilkelere vicdana, adalete önem ve öncelik verip
karanlığa ışık olup kendini de toplumu da değiştirenlerden
muttakilerden RABBİN Rızasına varanlardan
her Dünyada sevdikleriyle cenneti yaşayanlardan olma dileğiyle
Muhabbetle
--
--
--
--
--
--
--
--
• Kanuna uy-uydurmakla değil RIZAYI İLAHİYE VİCDANA ADALETE uymakla
GÖNÜLLER KAZANMAKLA #HELAL olur
--
--

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı